Kurtuluş

Sıla'nın dilinden

kafamı Bartu'nun kalbinin üstüne koyup gözlerimi kapattım duyduğum tek ses Bartu'nun kalp atışlarını, sıcacık bedenine iyice sokulmuştum. gözlerimi kapatıp sabah olmasını ve buradan kurtulmayı diledim.

...

sabah olmuştu gözlerimi açmak istemesem'de açtım Bartu'ya bakıp hâla uyuduğunu fark ettim ama gözlerini açmıştı benden önce uyandığı belliydi,

"Günaydın"

"Günaydın"

Bartu'nun üstünden kalkıp etrafa bakındım,

Bartu'da ayağa kalkıp.

"Merak etme bulacaklar bizi"

"nerden biliyordun bay bilmiş"

"araba anahtarında çip var"

Bartu'ya biraz daha yaklaşıp gözlerimi kısarak,

"daha kapalı konuş lütfen, böyle çok anlaşılır konuşuyorsun"

"olur güzelim"

"güzelim derken"

cilve yapmaya ve bilmezlikten gelmeye bayılıyordum, Bartu bir elini belime sarıp kendine daha da yaklaşmamı sağlamıştı.

"aa sapık bırak beni"

"beni ne kadar korkuttun haberin var mı?"

"yok"

"belli"

Bartu'nun gözleri dudaklarıma kayınca aç bir aslan gibi bakıyordu.

"sana ait"

gözleri tekrar gözlerimle buluşunca söylediğimi anlaşılır şekilde tekrar ettim

"dudaklarım..."

Bartu dudaklarıma yaklaştığında sağ taraftan gelen ses ile ikimizde o tarafa döndük.

"HOPP!"

ardaydı yani benim deyişimle şirin baba, bir insan hep tamda aynı anda mı gelir.

"arda geldiğine sevinsem mi üzülsem mi amına koyayım ya"

"gelsek suç gelmesek suç orospu çocuğu, seni bulacağız diye götümüz çıktı sen burada aşk yaşıyorsun piç"

araya dahil olarak

"ayy kıskandın mı lütfen kıskanma istediğin zaman seninle paylaşmamak için elimden geleni yapacağım, ee şey yoksa gay'mısın sen, Bartu yavrum uzak dur bundan ısırır falan, sahi aşısını oldumu sen?"

"sılaa seni buldum diye bana teşekkür etmelisin"

"niye geldin ki gelmeseydin Kim bilir belki Bartu'yla sana bir arkadaş yapardık"

"arkadaş?"

"Bu kadar mal olmak zor değilmi ya"

Bartu araya girerek

"evde daha iyi olur yatak var orda"

"anlaştık"

diyerek Bartu'ya göz kırparak yanından ayrılıp ardanın yanına gittim

"ee bizi buldun bir işe yarada eve götür ayol"

"Sen sabır ver Allahım ömrümü kısaltmak için yaratılmış bir sınavsın amına koyayım"

"iltifat için saol aşkoo"

arabaya doğru yürürken arda arkadan boş boş konuşuyorken Bartu ise elini elime kelepçelemiş şekilde tutumuştu.

arabaya bindik ve bartu

"Benim arabayı bulsunlar, çocuklara söyle"

"tamam"

"yaa arda görüyormusun bana çok aşık olduğu için arabayla gelmişş"

"nasıl gelecek başka amına koyayım koşarakmı?"

"olabilirdi"

arda nefesini bıkınlıkla verirken yol boyu onunla uğraşmıştım.

eve varınca ise arda arabadan kendini direkt atıp eve girmişti,

"vay demek w evi burası ha?"

"miz.."

"ne?"

"evimiz"

arda kusarmış gibi ses çıkarmıştı

"iğrenç aşkınızı ötede yaşayın, Bartu duygusuz bir kütüktün sen, ne ara cilveli oldun la sen piç kurusu"

"sende bana karşı ne zamandan beri küfürlerini sıklaştırdın"

"olabilir böyle şeyler"

araya girerek ardayla tartışmaya karar verdim, çünkü bu adamı deli etmek en iyi duyguyu veriyordu bana

"kocama küfür etme şirin baba"

"lakapmı yok amına koyayım şu dünyada ya"

"ne kadar meraklıymışsın sende"

"neye?"

"boş ver"

diyerek göz kırptım.

eve girdiğimizde etrafa bakındım,

salon mutfakla birleşikti masanın üstünde bir şarap ve 3 tane kadeh vardı kesin pahalı ve lezzetliydi koltuğa oturup kadehi elime alıp şarabı içine koyarak koltuğa yayıldım.

"önce temizlenseydin güzelim boynundaki kanlar kurumuşlar zor çıkarlar"

"olsun, arda nerde gözükmüyor ortada?"

"bilmiyorum yukarı çıktı bir anda"

Bartu üstüme gelerek,

"Nerde kalmıştık"

diyerek elimdeki kadehi alıp masaya koydu, elleri belimi tutak havaya kaldırdı oturduğum yere oturarak beni de kucağına alarak önce önüme düşen saçlarımı kulaklarımın arkasına götürdü bir eli yanağımı tutarken diğer eli belimdeydi, dudaklarıma eğilirken.

"BARTU!!"

yukarıdan gelen sesle yerimden sıçramıştım, merdivenlerin korkuluklarına yaslanarak bizi izleyen ardayı görünce Bartu'ya tekrar döndüm. fısıldayarak

"beter olası insan seks yapmaya yakınken ortalığın içine sıçan kişiymiş"

Bartu'nun dudağının kenarı kıvrıldı

"akşam kovarım"

"anlaştık"

arda tekrar Bartu'ya seslendi

"Bartu benimle gelsene önemli bir konu var"

Bartu'nun kucağından inince Bartu'da ayağa kalkıp hayırdır der gibi kafasını sallamıştı

"gel sen"

"geliyorum ben güzelim"

arda bu sefer bana dönmüştü

"Sıla'yıda ilgilendiren bir konu"

bende ayağa kalkmıştım,

Bartu ve beni ilgilendiren ortak bir konu ne olabilirdi.

Benn geldim uzun bir aradan sonra

biliyorumm baydır bölüm atmadım rahat bi 4 - 5 hafta olmuştur

ama olsun geldim sonuçtaa

ve bir haberim daha var

kitabı kısa kesmeye karae verdim

tabi burada bitirmiyorum ama yakında final olacakk

bunu bilin şimdilik

bu hafta belki bir bölüm atarım

ama şüphelii

neyse bu kadardııı

desteğiniz için teşekkür ederimm