Yeni Üyelik
5.
Bölüm

PARMAK UCUNDAKİ KORDAN KİBRİT

@blueisarchive

CANIM BAL , RUHUM DENİZ



 

bu kitapta bahsi geçen kişiler , yerler ve kurumların Hepsi hayal ürünüdür .


Herhangi kitaptan alıntı ya da konu bahsi geçmemektedir lütfen ona göre yorumunuzu yapın.






 

Kolombiya /Salento

28 Mayıs Salı , 2024

 

 

İkbal Catarina Alkor

 

dün yaşadıklarım tüm varlığımın yalan olma sebebiydi . cbestus kimdi ? yuri neden benden bütün bunlari saklama gereği duymuştu? cbestus’un gerçek adı neydi? ve ben neden her seferinde omzumdaki yüklerin azaldığını sanarken beni daha da kambur bırakıyorlardı? birçok kez livestroom da çalışan kişileri aramıştım belki bir şeyler bulurum diye ancak elimde tek bir kanıt bile yoktu . şimdi ise arşiv odasında gizlice cbestus’un dosyasına bakacaktım. bu yaptığım suçtu ama buradakilerin yaptığı daha da suçtu. yüklü miktarda para verir ve senin hakkında bilgi vermelerini engelleyerek ömür boyunca sustururdun eminim ki burada kesinlikle cbestus’un bir dosyası olacaktı ,olmalıydı . karanlıkta odağımı görmeden yürürken bu iş oldukça zordu elimde ki fenerin ışığını kısıp etrafa bakmaya devam ederken mavi renk çelik bir kasa olduğunu gördüm. “Tanrım bu da nesi?” sessizce mırıldanırken burada olan tek çelik kasa olduğunu fark ettim. oldukça ağır olduğu için kaldırmam zor olacaktı acele etmem gerekti finny amca her an gelebilirdi . kasayı yavaşça kaldırıp yere koydum .

Üstünde herhangi bir isim yazmıyordu genelde kutu da olsa yazardı ama çelik kasanın üstünde tek bir iz bile yoktu kilitli olması bir yana bu kasayı nasıl açacağımı düşünüyordum.

Buraya doğru gelen bir ayak sesi duyuyordum kasayı da alıp gizli geçit gibi birinin sizi görmesinin zor olacağı küçük bölmeye doğru çekilmiştim finny amca yaşlı olduğu için kasanın yokluğunu fark etmezdi bile . kapı açıldığı anda nefesimi tutarak gitmesini bekledim “Hayır burada bir ışık yandığını gördüm suzy “dedi finny amca etrafa fener tutarken.Tanrım şükür olsun ki buranın elektrik sistemi bozuk finny amca kapıyı kapattığı anda biraz derin bir soluk alıp yavaşça kapıyı açıp oradan kasa ile çıktım . nasıl açacağım hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu lakin yapacaktım . Catarina sol tarafında masanın üzerinde babanın tel çitler için kullandığı kesici bir alet var onu almalısın görür görmez masadan hızlıca aldım ve kasayı sabit durması için yere tekrar koydum umarım bu işimi görürdü .

Birkaç denemeden sonra kilit kırılmıştı ilk defa bir şeyi başardın sanırım başarmıştım saçma bir şey bile beni sevindiriyordu . Kasada sadece bir adet dosya vardı elime aldığımda bunun cbestus’a ait olduğunu anladım.

bana söylediği üzere doğum tarihi , doğum yeri aynıydı . peki ya adı? Ailesi yıllar önce katledilmişti. Cbestus , öyle bir isim yoktu bu yıllar önce kaybettiği ailesinin baş harflerinden oluşuyordu onun bir adı vardı fakat o ölmüş ailesinden yeni bir kimlik yaratmıştı . Neler yaşamış da acısı yüzünden adını bile unutmuş…

Kendini unutmuş catarina…ailesini unutmamak adına kendini unutmayı seçmiş . evini yakmışlar o evsiz sen ise kimsesizsin…

“Aman Tanrım !”donmuş biçimde elimde ki kağıda bakıyordum . çok anım oldu keşke dediğim , birçok anım oldu belki dediğim ve sonu aynı hüsranla biten klişelerim … keşke hiç okumasaydık catarina deniz adam … belki de bu yüzden deniz oldun sen, gözyaşların seni deniz yapandı . seni büyüten şey gözyaşlarındı . Nasıl mezar olmadılar sana? nasıl büyüdün bu acıyla? her insanın acısı kendine Catarina gördün mü senden daha beter olanlar var bu senin henüz yaşıyor halin “Sen nasıl…nasıl yaşadın bu acı ile?” dilim kurumuş yutkunamıyordum. “Denizimsi adam , özür dilerim seni anlamadığım için ve özür dilerim denizlerinde yangını görmediğim için.” Meğerse yanıyormuş , kendi denizinde yanıyormuş catarina tek yanan o’ymuş.

Belki de delirmek iyidir catarin, belki de delirmek acıları unutmak için bir ilaçtır .

Bu dünyada delirmek belki de güzel bir şeydir ne de olsa delirmeden bilemezsin .

Eve gitmek istiyorum ama bir evim yok ait olmadığım yere gidemem . Hiç ait olmadın ki akan gözyaşlarımı silip hızlıca buradan çıkmam lazımdı. Dosya’nın resmini çekip tam net olmasa da idare ederdi kasayı toparlayıp yavaşça odadan çıktım. koridorda şuan kimse görünmüyordu içimden bir oh çekip sessiz adımlarla odama doğru ilerledim .

bir yerlerden lana del rey , art deco çalıyordu ve bu tam olarak benim odamdan geliyordu. Koşar adımlarla kapıyı açarak içeri girdim bayan nasty beni öldürecekti! ses tam olarak bilgisayarım’dan geliyordu . masama doğru yaklaşarak bilgisayarıma dokunacaktım ki yanında ufak yırtık bir kağıtta bir not yazıyordu . “Umarım benim hakkımda ilgi çekici şeyler öğrenmişsindir güzel catarina çünkü beni , senin ağzından duymak heyecanlanmama sebep oluyor . bu şarkı senin için belki bir gün bana güvenip ellerini teslim edersen eğer , seninle gri duvarları mavi hayal edip bu şarkıda dans edebiliriz ,sevgilerle C “ bu adam bana mı yürüyordu? öte yandan bana kamera taktığını bile düşünecektim nereden biliyordu onu aradığımı? Yüzümdeki kocaman gülümseyi durduramıyordum . yakalanmam bile umrumda bile değildi . Notun en aşağısında “you’re so art deco”yazıyordu kendimi durdurmak yerine kocaman bir kahkaha attım. benim lana del rey hayranı olduğumu bile biliyordu ve bu beni neden bu kadar mutlu etmişti? Delirdin herhalde catarina kesinlikle delirmek hiç bu kadar heyecan verici olmamıştı . onunla tanışalı neredeyse iki hafta bile olmamıştı ama şimdiden beni etkilemeye çalışıyordu ya da ben delirmiş galipten rüyalar görüyordum. notu istemsizce kalbimin olduğu yere bastırarak bir kez daha güldüm. suratım eminim ki kıpkırmızı olmuştu çok güldüğümde ya da ağladığımda kesinlikle kıpkırmızı oluyordum . şarkıyı her ne kadar istemesem de kapatmak zorundaydım. üzgünce dudaklarımı büzerek şarkıyı kapattım . “Neler oluyor bana?” ama aklıma geldikçe de gülümsememi durduramıyor daha da gülüyordum.

Bırak catarina bu sefer ağzını boz ve herkesi öncelikle de bayan botoks nasty’yi siktir et ! Şimdi brooklyn baby aç ve dans et çünkü bu sana iyi gelecek . İç sesimi dinlemek hiç bu kadar iyi hissetmeme sebep olmamıştı bilgisayarım’dan brooklyn baby açıp ayağa kalkarak etrafımda dönmüştüm . bir kez de olsa zeki bir kız ol ve bırak herkes seni deli sansın odamın kapısı kapalı ve en uzak benim odam olduğu için kolay kolay ses gitmezdi hiçbir odaya.


“They say ı’m too young to love you,

I don’t know what I need

They think I don’t understand ,

The freedom land of the seventies …”

I’m talking about my generation ,

Talking about that never nation

And if you don’t like it , you can beat it

Beat it , baby

You never liked the way I said it

İf you don’t get it , then forget it

“Cause I don’t have ti fuckin “ explain it…”

Bu kısım benim her daim favorimdi , ardından bir sürü şarkı dinleyerek hayal de olsa korkularımı yenmiş , güçlü olduğuma inanmıştım. Babanı unut , anneni unut ama deniz adamı unutma … çünkü o gerçekmiş catarina deniz adam gerçekmiş .

Çünkü, biz çiçeğiz sadece denizde açan bir çiçeğiz.

 

Bir çiçek , Bir diken

Bir bal , Bir deniz

Denizde yaşamana izin verir

Yeniden ruhunda çiçek açtırabiliriz .

 

Elime başka bir kağıt parçası alarak üzerine”lana del rey - born to die “yazdım . jestine karşılık bende ona bir jest yapmak istiyordum . Acısını unutsun diye mi catarina? kendini hatırlasın diye mi? evinin yolunu bile unutmuştur belki … sen ona hatırlaması için yardımcı olursun kağıdı katlayarak önlüğüme sıkıştırmıştım. neden yaptığımı biliyordum bu sefer bir nedenin var cata onu biraz da olsa mutlu etmek ve kabuslarını unutturmak istiyordum. benimde yanımda sadece o anlarımda maria teyze vardı ama onun kimsesi yoktu. Kimsesiz birinin kimsesi ol cata ben ona inanıyor ve umut besliyordum . parmaklarımda bir kibrit olsa da ateşin yanına gitmek beni ilk defa korkutmuyordu . çünkü zaten yanmışsın bırak da göğsüne yağmur yağsın .

İzin ver , izin ver ki göğsünde ki umut büyüsün , kuşun kanadı yeniden inşa olsun korkuyorum ama cesaretliyim de , ağlamak istiyorum ama gülmek de cazip geliyor ve ölmek istiyorum ama…ölümden çok korkuyorsun catarina hiç doğmamış olmayı dilerdim bazı çocukların duası saçları , bazılarının ise ailesi olurdu . benim duam hiçbir zaman çocukça şeyler olmamıştı olduracak kimse yoktu , bizi kimse istemedi. Gelecekte beni neler bekliyordu bilmiyordum ama inanmaya ve umut etmeye devam edecektim.

“Çünkü umut insanı zafere de götürür , ölüme de.”derdi maria teyze . Onunla konuşmayı ve sözlerini çok özlemiştim . Anneni özledin mi? -hayır özlemedin! Aileni siktir et artık onlar senin değiller hiç olmadılar , biz kendimiz doğup büyümüşüz meğerse …

Notu ona ulaştırmak istiyordum ama henüz vakti değildi bir şeyler vardı benden gizlenen yuri’nin benden sakladığı büyük bir şeyler vardı ve ben ne olduğunu bulacaktım. üç kere derin nefes alıp verecek ve hiçbir şey olmamış gibi davranacaktım yalanı büyüten kişiyi bulana dek bir…iki…ve üç…Yüzümdeki gülümseme ile kıvırcık saçlarımı düzelterek üstümdeki önlüğe baktım . “Beni hak etmiyorsun biliyorum ama beni idare etmek zorundasın mesleğim için , sevdiğim seyler için bunu bana borçlusun sevgili psikolog adayı Catarina Alkor ”diyerek oradan çıktım.

Ben Catarina Alkor yalanla büyüyüp , uyuyan birisiyim,

Ben İkbal Catarina Alkor henüz kendini bile bilmeden yaşayan birisiyim .

yalanla aynı yatağa giren birinden sır saklanmaz catarina , sen o yalanlarla sarmaş dolaş olmuş birisin.





 

 

 

Bölüm sonuuu

💙mavilendinizzzz





























 

Loading...
0%