Yeni yeni idrak edebilmiştim olayları ona rağmen aklımda binlerce soru dönüyordu. En önemlisi ise koca bir NEDEN babam doğduğumuzdan beri böyle bir insandı. Bakkal, manav, fırın akla kim gelirse onlardan borç yahut veresiye yazdırırdı. Zaman ilerledikçe eline iki kuruş geçerdi ya kadınlara ya da kumara harcamaya başladı bazen ikisine birden harcardı. Söz konusu o değildi benim için önemli olan asıl önemli olan yeğenimin hayatı. Evlilik benim için bir şey ifade etmiyordu ama şuan yaşadığım her şey saçmalıktı koca bir şaçmalık. İçimde her şey birbiriyle savaş halindeyken ağzımdan sadece “ neden “ sorusu çıktı. Arkamdaki uğutular netleşmeye başladı. Ablamın yalvarışlarıyla babamın yalancı sevgi gösterisi midemi bulandırıyordu. “dediğim gibi klişeleri severim “ dedi gülümseyerek. Bir insana gülümsemek bu kadarmı eğrelti dururdu. “ hayır “ dedim yanından geçerken kolumu tuttu. “ seni araştırdığımda bu kadar vicdansız olduğunu tahmin etmemiştim “ dedi arkamdan ablam bana bir şeyler atıyordu bıraksalar beni öldürecek gibi bir hali var. “vicdan “ dedim kahkaha attım. Kolumu sertçe ondan çektim “o duygu uzun zamandır kullanmıyorum “ dedim kapıdan çıktım.

Apartmandan çıkar çıkmaz ilk ara sokağa girdim. Girmemle yere yığılmam bir oldu inanmıyordum hala bu olanlara en çokta kendime. Bir planım tabi ki de var yıllardan beri çalışıyorum kredi notum yüksek olduğunu biliyorum ayrıca bu sene okulumun son senesi mesleğimi yapana kadar full çalışırım ve kredimi öderim ama ameliyat ne kadar olduğunu öğrenmem lazımdı. bildiğim bir şey vardı o da yetemediğimdi. İlaçları bile zar zor ödeyebiliyordum nasıl olur da ameliyat masrafını karşılayabilirdim. Yaptıklarımın hiç birini Derya için yapmıyordum. “güç gösterin buraya kadarmış demek ki “ dedi yanımdaki ses irkildim geldiğini bile fark etmedim. S*ktir git “ dedim “beni öldürmeye mi geldin buraya ne de olsa senin istediğini yapmadım eee çocuğumda yok “ dedim “ öldürmek cazip gelse de seninle ilgili planlarımı biliyorsun “ dedi “başka kapıya “ dedim “kullandığın kelimelere dikkat et bence bir nefes kadar yakınsın ölüme “ dedi “çocukluğum kafama silah dayamalarla geçti. Ölüm kendimi bildim bileli bana yakın bedenim ölse ne fark eder. Ruhum öleli yıllar oldu bedenimde ha şimdi ha sonra toprağın altına girmiş ne fark eder. “ dedim “her gün evden çıkarken evin oraya bir kap mama ve su koyuyorsun hayvanlar yesin diye, sokaktaki çocuklara para yerine yemek ısmarlıyorsun sense bütün gün aç kalıyorsun. Okul ya da iş çıkışında yeğeninin yanına gidiyorsun sabaha kadar orada duruyorsun. Onunla ya da yanındakilerle konuşuyorsun sabaha kadar uyumamana rağmen işe ya da derse gidiyorsun. Kendin dediğin gibi sırf ilaçlarını karşılayabilmek için ek iş yapıyorsun. Söylesene bana ruhu ölmüş bir insan bunları yapabilir mi ? “ dedi dilim tutulmuştu. Parmaklarım titriyordu zar zor cebimdeki telefonu aldım. Kilidi açıp telefona bastım polisin numarasını tuşlarken elimden aldı “ ne yaptığını sanıyorsun “ dedi sesimi zar zor buldum “polisi arıyorum “ dedim sesim titremesine rağmen kendi mi derhal topallamam gerekiyordu. Onu ittim “ sen sapıksın “ dedim panik vücudumdan giderken aynı hızla sinir geldi. Var gücümle ona tokat attım. Afallamasından yaralanıp telefonu elime aldım.

Düşündüğümden hızlı toparladı elimdeki telefonu yere fırlattı. “manyak mısın “ dedim “güzel değilim, zeki değilim, fiziğim desen iyi değil iyi bir insan değilim, masum değilim, sevecende değilim milyonlarca insanın arasından neden ben? Üstelik senle evlenmek isten birçok kişi çıkabilecekken “ dedim gerçekten böyle yapmasa bile onla evlenmek isteyen birçok kişi çıkardı tipi düzgün biriydi. “kendini tekrarlıyorsun. Biz şimdi gidiyoruz ailenle konuşacakların vardır. Akşam gelince cevabını bekliyorum. “ dedi arkasını dönüp gitti. Koca bir bilinmezlik içinde kaldığımdan bir haber. Yerde bir süre daha oturduktan sonra evdeki duruma bakmak için ayağa kalkıp yürüdüm. Tökezleye tökezleye eve girdim girmemle sağ yanımda bir sızı hissettim. Babamdandı “ nankör sen nasıl birisin orospuluğun yüzünden ölecektim “ dedi bu seferde karnıma tekme attı acıyla iki büklüm oldum. Defalarca vurdu nefes almam zorlaşıyordu. “p*ç kurusu anan gibi o*rospu mu olacaksın? Kimlerin altında yatıyorsun orası da belli değil “ dedi yerde yatan vücudumu düz çevirdi üstüme oturdu defalarca kez yumruk attı. Artık bağıramıyordum bile yüzümdeki sıvıların akışını hissedebiliyordum. “eğer o adamla evlenmezsen seni öldürürüm “ son gücümle “öldür “ dedim “ demek öyle zaten bi b*ka yaramıyorsun “ dedi saçımdan tuttu sürüklemeye başladı her adımında sırtıma bir şeyler batıyordu. Çabalamak bile istemiyordum neye yarardı karşı koymam içimde pes etmişlik vardı. Balkona kadar sürüklediğini gördüm. Kaldırdı beni balkondan salkıttı tam bırakacaktı ablam araya girdi. Orada olduğunu bile unutmuştum “ yalvarıyorum yapma ona bir şey olursa çocuğum ölür “ dedi babam “ bana ne senin çocuğundan “ dedi “ hadi benim çocuğumu önemsemiyorsun peki sana ne olur “ dedi “ bu halde görmesi bile seni öldürmesinin nedeni sen üstelik öldürmeyi planlıyorsun eğer ona bir şey olura seni ölümden beter eder” dedi o sırada balkondan geri çekti beni yere bıraktı beni tek hatırlayabildiğim kafamdaki sızıydı.

Burnuma ağır ilaç kokuları gelmeye başladı. Ağzım kupkuruydu gözlerimi açmaya çalışmak zulüm gibi zorlanarak su istedim o sırada gözlerimi yavaş yavaş açtım. Karşımda kocaman bir bardak su vardı. Elime aldım ne kadar susasam da birkaç yudumdan sonra bıraktım. Kendimi biraz daha iyi hissettim ona rağmen vücudumda ağrımayan tek bir yer bile yoktu. Karşımda Ayaz vardı. “neden buradasın “ dedim “zamanın doldu “ dedi “nasıl görünüyor “ dedim “ anlamadım “ dedi “ Ayaz bana bak görmüyor musun vücudum da hissedebildiğim yerim nerdeyse yok yüzümdeki acıları iliklerime kadar hissediyorum kendi kanımın içinde boğuluyordum. Kafamdaki sızıyı anlatmıyorum bile en kötüsü de ne biliyor musun bunu ilk kez yaşamıyorum. Beni defalarca öldürmeye çalışan birini neden koruyayım? “ dedim “onları bir kenara koy kendini düşün çünkü ne olacağını ben sana söyleyeyim okul bitince iş bulamayacaksın, ev kiralarında zam gelecek zaten yeğeninin masrafları var full çalışsan bile çoğuna yetişemeyeceksin fark ettiysen ek giderleri bile söylemedim “ dedi “ ama ben senden sadece benle evlenmeni istiyorum geri kalan her şeyi ben halledeceğim “dedi “anlattıkların hepsi saçma geliyor neden böyle bir şey yapmak isteyesin ki” dedim “önemi var mı? “ dedi “var tabi ki hem borcunun kapatıyorsun hem yeğenimin masraflarını karşılıyorsun neden bana yardım etmek istiyorsun” dedim “babam evlenmemi istiyor oldu mu” dedi “ bunları yapmasan da senle evlenmek isteyen çok kişi olduğuna eminim” dedim “evet ama ben gerçek bir evlilik istemiyorum” dedi “ evlensem bile bana karışmayan birini istiyorum ee sende buna tam uyuyorsun” dedi “anlattıklarına bakınca benim de yararıma bir çok şey var. Kabul ediyorum “ dedim “ama bu evliliğinde süresi olsun istiyorum “dedim “tabi ki süresi olacak iki yıl “ dedi “ bu süre sonunda ikimizde kendi yollarımıza gidebiliriz” dedi “anlaştık “ dedim kendimi çok yorgun hissediyordum. “uyumak istiyorum gider misin “ dedim giderken “ bu arada doğum günün kutlu olsun “dedi ağlamaya başladım. Bu hayatta hiç kimsem olmadığı aklıma geldi ne ailem ne arkadaşım neden sevdiğim birinin birinin bile aklına gelmemiştir. Mutlu olmak o kadar zor geliyor ki mutlu oldukça acı çekiyorum. Gözyaşlarımı zar zor sildim. Hemşire girdi içeriye serumum bittiğini çıkabileceğimi ancak muayene olmam gerektiğini söyledi. Kendimi o kadar kötü hissettim ki taksiyle gitmeye karar verdim. Benim için lüks olsa da taksi gitmek şuan hiç halim yoktu. Gelen taksiye binip adresi verdim. Ne kadar gözyaşlarımı silsem de yenisi ekleniyordu. Eve gelmeden bir pastane de durup iki kişilik pasta aldım eve gelince de taksinin parasını ödeyip eve girdim elimi yüzümü yıkayıp pastayı hazırladım mumu yaktım “ ne dileceğimi bilmiyorum ama yoruldum neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edemiyorum bana bir yol göstermesini diliyorum “ dedim