Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Bölüm

@bluesea12

İki gün geçmişti ablamdan haber alamamıştım başına bir şey gelmemesi için dua ettim. Bugün Defnenin hastaneden çıkış günüydü sabah doktoru aradığımızda on iki de çıkış işlemlerini yapabileceğimizi söyledi. Bugün günlerden pazartesiydi dersim olmadığı için çok sevindim. Mom jeans giyindim üstüme de krem renkli bir kazak giyindim her zaman yaptığım gibi sade bir makyaj yaptım. Aşağıya indiğimde her zamanki gibi Ayaz hazır bir şekilde masada oturuyordu. Yanında ki sandalyeye oturup tabağıma kahvaltılık koydum “ işe geç gideceğim birlikte hastaneye gideriz” dedi “ hep senin işlerini aksatıyorum özür dilerim” dedim “ bunun için özür dilemene gerek yok “ dedi telefonumda bildirim sesi geldiğinde hemen açtım. Ablamdan mesaj vardı bugün yeğenim bizde kalmasını istiyordu bu kararı vermesine çok sevindim. “bugün Defne bizde kalsa sorun olur mu?” dedim “ hayır burası senin de evin istediğin zaman birilerini davet edebilirsin “ dedi “hatta bence onun için odalardan birini yapalım “ dedi “ gerçekten mi?” dedim heyecanlı bir şekilde ona baktım. “ gerçekten “ dedi heyecanlı bir şekilde kahvaltıma devam ettim.

Kahvaltım bitince kalktım “merak ettiğim bir konu var” dedim “ nedir?” dedi “sabah kahvaltı uyandığımızda hazır aynı şekilde akşam yemeyi de evde tertemiz ama ben çalışan kimseyi görmüyorum” dedim “ yemekleri yapan Fatma Hanım sabah beşte geliyor sekizde çıkıyor. Akşam da dörtte geliyor yedi de çıkıyor temizlik için gelenlerde dokuz da gelip beşte çıkıyorlar “ dedi “ taşındığımızdan beri evde o saatlerde olmuyorsun o yüzden karşılaşmadınız” dedi “anladım “ dedim “Perşembe günü saat yedide arkadaşlarım gelecek seninle tanışmak istiyorlar “ dedi “ derslerim en geç beşte bitiyor yedi de evde olurum. ” dedim “ biliyorum ama bu hafta aynı zamanda Cuma günü saat sekizde davet var. Pazar da annemler akşam yemeye gelecekler” dedi “hepsi sınavdan önceki haftaya denk gelmesi çok kötü oldu. Tamam bir şekilde ayarlamaya çalışacağım“ dedim bana yaptığı iyiliklerden sonra ona hayır diyemezdim. Ayaz telefonuna bakıp “ biliyorum şirkete geç gidecektim ama acil iş çıkmış ilk şirkete uğrasak iyi olur onları halledip hastaneye geçeriz “dedi “olur “ dedim ikimizde masadan kalktık.

Evden çıktığımızda arabayı kapıya kadar getirmişlerdi teşekkür edip arabaya bindik. Araba sürerken bende Passenger - Let Her Go şarkısını açtım. “But you only need the light when it's burning low/ Only miss the sun when it starts to snow/ Only know you love her when you let her go/ Only know you've been high when you're feeling low” kısmını camdan bakarken söyledim. Birkaç şarkı daha geçtikten sonra araba durmuştu. İkimizde inip şirkete girdik herkes bize bakıyordu Ayazla yan yana yürüyüp asansöre bindik. “ insanlar bize neden öyle bakıyorlar” dedim çok endişe verici bir olaydı. “ eşim olduğunu biliyorlar ama seni daha önce görmemişlerdi” dedi anladım dercesine başıma salladım. Asansör durduğunda kapının açılmasını bekledim ama açılmadı Ayaz asansörü durdurmuştu. “neden asansörü durdurdun “ dedim “ farkında mısın bilmiyorum ama çok soğuk davranıyorsun “ dedi “hayır soğuk davranmıyorum” dedim “ evet davranıyorsun üstelik buradaki kişiler gerçek bir evlilik yaptığımızı biliyorlar ama sen böyle davrandığın sürece her şey mahvediyorsun” dedi “kasıtlı yapmadım “ dedim “ biliyorum az çok seni tanıdım herkese karşı aynısın” dedi “ama onlara göre ben herkes değilim kocanım” dedi koca buna alışamıyorum. Asansör açılmıştı Ayaz elimden tutup yürüdü bana dokunmasından hoşlanmıyordum. Sekreterle bir şeyler konuştular onları dinlemedim aklım hala tuttuğu ellerimdeydi. Onun odasına girer girmez elimi çekip pantolonuma sildim deri koltuğa oturdum. Ayaz da masasına oturup işlerine döndü bende yanıma aldığım notlarımı çalışmaya başladım.


Kaç saat geçti farkında değildim gözlerim acımaya başladı. Ayaz “benim işlerim bitti çıkarım mu?” dedi “olur” dedim notlarımı çantama koyup oturduğum yerden kalktım. Ellerimi sonrada boynumu esnettim yanıma gelip elimi tuttu “ bu gerekli mi?” dedim “ Alya sarılmıyoruz alt tarafı elinden tuttum” dedi onun alt tarafı dediği şey benim bütün vücuduma iğne etkisi yaratıyordu. Ses çıkarmadım ilk önce asansörü sonra da şirketten çıktık, araba gelmişti bindik. “Fatma hanıma söyler misin yemekleri az yağlı yapsın “ dedim “söyledim “dedi “ayrıca temizlik için gelenlerin bugün ayrıca bir titizlikle çalışmasını da özellikle benim odamın temizlenmesi istiyorum. Toz olmaması gerekiyor Defnenin orada kalmasını istiyorum.” dedim “ temizlik için gelenleri iki katına çıkardım daha detaylı olsun diye ama neden senin odanda kalmasını istiyorsun misafir odalarımız var” dedi “ kendini yabancı hissetmesini istemiyorum benim odamda kalırsa kendini daha az yabancı hisseder “ dedim “neden öyle düşünüyorsun” dedi “ orada bize ait eşyalarımız var. Fotoğraflarımız, birlikte yaptığımız resimler, birlikte seçtiğip aldığımız eşyalar var” dedim “yani yaşanmışlığınız var” dedi “hatta birlikte elbise bile tasarlamıştık “ dedim “yeğenini çok seviyorsun” dedi “ yaşama nedenim onun için her şeye katlanıyorum” dedim “ bana onun için evet dedin “dedi “evet “ dedim “ hastaneden çıktıktan sonra AVM gidelim mi? “ dedim “ iyi olur “ dedi sonra sessizlik içinde geçti.


Hastaneye geldiğimizde Defnenin odasına gittik. Doktoru da yanımıza gelip gerekli bilgilendirmeyi yaptı. Ayaz çıkış işlemlerini yaparken bende yeğenimi hazırlamaya başladım. “teyze, annem nerede” dedi “ annen evi hazırlıyor kuzum yarın gelecek o zamana kadar birlikteyiz yoksa benle olmak istemiyor musun?” dedim yalandan üzülmüş gibi yapıp “ hayır seni çok özledim senle vakit geçirmeyi seviyorum” dedi tekrar mutlu halime döndüm. “ seni biriyle tanıştıracağım “ dedim “ kimle teyze “ dedi parmağımda ki yüzüğü gösterip “ evlendim eşimle tanışmanı istiyorum “ dedim “gerçekten mi ben senin hiç evlenmeyeceğini sanıyordum “ dedi “hatta iki kedi alıp onlarla yaşarsın diye bekliyordum” dedi Kedileri çok severdim daha doğrusu hayvanları ama Defne tüylere hassasiyeti olduğu için almadım. Ayaz “ benim gibi yakışıklı birini bulunca vazgeçti” dedi yanımıza geldi “merhaba prenses “ dedi Defne “ gerçekten yakışıklısınız “ dedi göz devirdim. “ama teyzem size bakmaz nasıl oldu da evlendiniz anlamadım” dedi Defne akıllı bir kızdı aynı zamanda insanları tanımayı seven biriydi. Onlar izler karakterlerini ve nasıl biri olduklarını anlamaya çalışırdı. Yaşına göre olgun bir kişiydi herkesle hemen anlaşmazdı. Ayaz “sevgi” dedi “neyse dedim hadi buradan çıkıp alışveriş yapmaya gidelim” dedim Defnenin yüzü düştü “ teyze ama buna gerek yok “ dedi anaokuluna gittiğinde kostüm istediler ama paramız ona yetmediği için kumaş alıp ona dikmiştim çokta güzel olmuştu o da beni zor duruma sokmak istemediği için öyle diyordu. “ gerek var hadi çok işimiz var” dedim hep birlikte hastaneden çıkıp arabaya bindik. “ Ayaz abi sen zengin misin?” dedi “ Defne çok ayıp” dedim Ayaz “ sen neden karışıyorsun prensesimle benim aramda “ dedi şuan beni dışlıyordu.


AVM geldik içerde yanımızdan geçen herkes Defneye bakıyordu. Defneye baktığımda kafası öne eğikti her bakan kişiyi öldürebilirdim. Çocuk mağazalarından birine girdiğimizde Ayaza “ Defneye bakar mısın?” dedim “nereye” dedi “ufak bir işim var” dedim mağazadan çıkıp başka bir mağazaya girdim. Orada bandana bakmaya başladım birkaç mağaza gezdikten sonra bandana bulmuştum alıp lavaboda saçıma taktım artık ikimizde aynı olmuştuk. Tekrar onların yanına gittim Defne “teyze çok güzel olmuş “ dedi gülümseyerek “senin güzelliğini kıskandım hemen kendime de alıp taktım” dedim o da gülümsedi Ayaz “ kendimi dışlanmış gibi hissediyorum” dedi üzgün bir sesle “ olsun Ayaz abi sen zaten yakışıklısın “ dedi ben gelene kadar onlar alışveriş yapmışlardı Defne “Ayaz abi eline ne geçerse bunun içine attı “ dedi sitem edercesine sepete göz attığım da sarı renkte bir t shirt gördüm. “ Defne fosforlu giyinmez” dedim “ fosforlu giymesin dolabında dursun lazım olur giyer” dedi elime elbise aldım güzel bir elbiseydi ama küçüktü “ona olmaz bile “ dedim “ ah Ayaz “dedim sepettekileri güncelledikten sonra ödeme yapıp mağazadan çıktık.


Defne yorgun gibi duruyordu biliyordum kendini yük gibi hissetmemek için söylemezdi. “ ben çok yoruldum ayrıca acıktım” dedim Ayaz “bende ne yemek istersiniz” dedi Defne “ şey” dedi utanarak “hamburger yiyebilir miyim” dedi Ayaz “ bende bayılırım hamburgere “ dedi yemek katına çıkıp hamburgerciye gittik. Oturduğumuz da menüyü verdiler Ayaza “sen ne yersen bana da ondan söyleyebilirsin” dedim Defne de çocuk menüsü istedi başka bir şey isteyip istemediğini sordu. Ayaz, Defne hayır dedi Defne “ teyze oradaki diğer çocuklar da iyi olur mu?” dedi orada kaldığın da iki arkadaşının ölümünü görmüştü. Gözlerim doldu belli etmemeye çalıştım Ayaz “ elimizden geleni yapacağız” dedi Defne “nasıl yani ne yapabilirsiniz” dedi “ orada kalan bazı çocukların ameliyat olması gerekiyor ama maddi sıkıntıları var” dedi Ayaz “ yardım edebilirim “ dedi Defne “ gerçekten mi Aslana da yardım edebilir misin?” dedi “Aslan kim” dedim “çok tatlı bir çocuk beyninde tümör var alınması gerekiyormuş ama ailesi masrafları karşılayamıyor” dedi “ en kısa zaman da halledeceğim “ dedi Ayaz konuyu dağıtmak için “ demek tatlı” dedim “evet onunla saatlerce konuşabiliyorum” dedi “bak sen “ dedim yemekler gelmişti. Yemeyi yedikten sonra birkaç mağaza gezdikten sonra oyuncak ve kitapta aldık eve geldiğimizde Defne “ burası çok büyük aynı masallardaki gibi” dedi Ayaz “ sana boşuna prenses demedim. ” dedi “şimdi duş alıp uyuman lazım” dedim “ ama benim uykum yok ki” dedi Ayaz “ güzelliğini korumak için uyuman lazım “ dedi ellerini çırptı. Defneyi kucağımı alıp odamdaki banyoda, banyo yaptırdım. Yanında getirdiği eşyalardan giydirip yatırdım. Aşağıya inip aldıkları kıyafetleri çamaşır odasını götürüp makinaya attım.


Yukarıya çıktım kendimi salondaki koltuğa uzandım. Uzandığım yerde gözyaşlarım akmaya başladı Ayaz yanıma geldi “iyi misin?” dedi oturdum. Gözyaşlarımı sildikçe yenisi ekleniyordu “onlar daha çok küçükler “ dedim “bunları hakketmiyorlar” dedim “ hayat her zaman hakkettiğimizi yaşatmıyor “ dedi biliyorum lanet olsun ki biliyorum” dedim sarıldı. Bu sefer kendimi kötü hissetmiyordum hatta iyi gelmişti. Ayaz “ her şey düzelecek” dedi “düzelmeden önce daha beter olacak” dedim gülümsedi. Güzel günleri görmek için en dibi yaşamak gerekiyordu. Birbirimizden ayrıldık “ çok söylüyorum farkındayım ama teşekkür ederim “ dedim “sana çok yük olduğumun farkındayım” dedim “bana yük olmuyorsun” dedi ikimizde sessizliğe büründük.


“neyse en azından Defne uyanana kadar ders çalışayım” dedim çantamdaki notları alıp yemek masasına geçtim. Notlarımı okumaya başladım Ayaz “çalışma odasında çalışabilirsin” dedi “gerek yok teşekkür ederim” dedim saat beşti Defneyi yemek hazır olduğun da yani yedi de uyandıracaktım. Ayazda salonda oturma devam etti. Yemekleri masaya koymak için gelen orta yaşlı belki de daha yaşlı bir kadın gelip masayı hazırlamaya başladı. O hazırlamaya başlayınca ben hemen notlarımı kaldırdım. Tekrar geldiğinde “ merhaba “ dedim “merhaba efendim” dedi “ben Alya siz kimsiniz?” dedim kim olduğunu bilsem de ondan duymak istedim. “ Fatma efendim “ dedi “ hazırladıklarınız çok güzel bazen parmaklarımı yiyesim geliyor” dedim “ teşekkür ederim” dedi “sizden bir ricam olabilir mi?” dedim “ elbette efendim “ dedim “benimle konuşurken lütfen rahat olun kendimi gergin hissediyorum” dedim gülümseyerek “nasıl isterseniz” dedi gülümseyip oradan ayrılıp bodruma gittim. çamaşır odasına gidip makinaya attıklarımı çıkardım. Kurutmayla bir olduğu için kurumuşlardı diğer odaya geçip ütüledim.


Defnenin yanına çıkarken içeriye bir göz attım yemek hazır olmuştu. Odaya girdiğimde bebekler gibi uyuyordu yanına gidip “kuzum hadi kalk” dedim irkilerek yerinden kalktı “ bir şey mi oldu” dedi korkuyordu. Uykusunda bile tedirgindi yaşadığı her acıyı ondan almak istedim. Ona sıkıca sarıldım kokusunu içime çektim “ bir şey olmadı “ dedim sakinleşince “ çok uyursan gece uyuyamazsın” dedim “hadi hazırlanıp aşağıya inerim” dedim daha demin ütülediğim kıyafetlerde pembe takım vardı onu giydirdim. “teyze bunları daha yeni aldık hemen giymemem lazımdı” dedi “seni riske atar mıyım? Bunlar geldiğimizde yıkadım makine kurutmalı olduğu için hemen kurudu ütüleyip yanına geldim” dedi sevinçle boynuma atladı kucağıma alıp aşağıya indik.


Her zamanki yerime oturdum Defne yanıma oturmak yerine karşıma oturdu. Defne “her şey çok güzel “ dedi aç olmadığım için bir şey yemedim. Yemekler bitince Ayazla Defne salona geçtiler bende masayı topladım. Yemekleri saklama kaplarına koydum birkaç kez dolapları kurcalamıştım o zaman yerlerini öğrendim. Bulaşıkları da makineye yerleştirip içeriye geçtim. Salonun başındayken karlar üleşinin sesini duydum şarkının son kısmındaydı “Bak, ordasın kesin/ Merak ediyorlar seni. /Cesaretli ol, diyorlar bana / Burdayım dışarda. /Çağır beni.” Bundan sonrasını Defne de bana eşlik etti “ Yalnız ikimiz varız. /Yalnız sen ve ben /Ayrılamayız ki /Kardan adam yapsak senle” söyledikten sonra onun yanına oturdum. Defne “ biliyor musun Ayaz abi az çok hatırlıyorum bunu teyzemle ilk izlediğimde iki sene oluyor herhalde teyzem ağladı “ dedi “Elsaya üzülmüştüm” dedim Defne “ ama ben Annayı seviyorum” dedi “peki sen Ayaz abi izledin mi?” dedi “ hayır ama kesin Çağrı izlemiştir o çizgi film ve gençlik filmlerine bayılır “ dedi Defne “o zaman onunla iyi anlaşacağım “ dedi Ayaz “ teyzen de aynısını söyledi” dedi Defne “ teyzemde öyle filmler izler “ dedi “aa yeter ama film izliyoruz “ dedim aslında film izlerken konuşmayı seviyordum. Defne “teyze her film izlediğimizde başımı şişiriyorsun “ dedi sanki sabah hiç yaşanmamış gibiydi. Sanki o hiç hastaneye gitmemişti hep yanımdaymış gibi hissediyordum ağlamaya başladım. Film de Elsanın gittiği sahne olduğu için ona üzüldüğümü sandılar.

Filmin ortalarında Defne uzanmıştı bitmeye yakında uyumuştu. Ayaz filimi durdurdu Defneyi kucağıma aldım. Ayaz “bırak ben alırım “ dedi “ zaten çok hafif gerek yok“ dedim onu odama yatırıp kendim de misafir odasın da yattım.

Loading...
0%