Birkaç gün sonra, perşembe günü)

Saat 07.30' da uyandım. Dün saat 20.20 gibi yatmıştım. Alya hala uyuyordu. Okul çantamı hazırladım, üstümü giyindim ,Alya'yı uyandırmadan önce ikimize de tost yaptım ve Alya'yı uyandırdım. Ben pek aç değildim o yüzden hazırladığım tostu okulda yemek için çantama koydum. Alya'yı beklerken de dün akşam eklendiğim "Bale kursu 12. sınıflar " grubuna bakmaya başladım ama mesajları okuyamadım .Alya çoktan üstünü giyinip çantasını hazırlamıştı ve tostu da çantasına koymuştu bile. Nasıl bu kadar hızlı olduğunu anlayamamıştım. Hemen ardından da evden çıktık. Okula geldiğimizde Alya kendi sınıfına yani 11/C 'ye , ben de kendi sınıfıma yani 12/E'ye girdik.

(7 dersten sonra okul çıkışı , saat15.40)

Hızlıca Alya ile okul bahçesinde buluşup eve gittik. Okul eşyalarımızı eve bıraktıktan sonra kursa gittik. Annem ve Babam bu gün gece yarısına kadar yoklardı o yüzden rahattık. Kursa geldiğimizde herkes gelmiş ve bale kıyafetlerini giymişti bile. İlayda Hoca bizi gördükten sonra yanımıza geldi ve konuşmaya başladı.

"Kızlar , hoş geldiniz. Gelin size giyinme odalarını göstereyim. "dedi ve bizi giyinme odasına götürdü. Giyinme odası çok büyüktü. Biz Alya ile giyinme odasını incelerken İlayda Hoca iki dolabın önünde durmuştu. İlayda Hoca'nın yanına gittiğimizde iki tane dolap gördük, bu dolaplar yan yanaydı ve bu dolapların üstünde ben ve Alya'nın ismi yazıyordu.

" Bu dolaplar bizim mi hocam?" diye sordu Alya.

"Evet çocuklar, bu dolap sizin kişisel dolaplarınız. İçinde size özel ihtiyacınız olan eşyalar var. Karşı tarafta da giyinme kabinleri var "dedi İlayda hoca ve devam etti." Dolaplarınıza bir bakın bakalım kıyafetlerinizi beğenecek misiniz?" dedi İlayda hoca ve bizi izlemeye başladı. Dolabı ilk açan Alya oldu. Alya'nın bale elbisesi açık pembe rengindeydi ayrıca tütülü ve ışıl ışıldı. dolabının içinde ihtiyacımız olan bütün eşyalar vardı. Sonra da ben dolabımı açtım. Benim elbisem de tütülü, beyaz renkte ve Alya'nınki gibi ışıl ışıldı.

"Hocam bizim dolap anahtarlarımız nerede? " diye sordu Alya.

" Anahtarlıkta, siz geleceksiniz diye dolaplarınızı açmıştım. Siz kıyafetlerinizi deneyin ben de anahtarları getireyim" dedi ve İlayda hoca soyunma odasından çıkarken biz de giyinme kabinlerine yöneldik. Üstümüzü giyindikten sonra kabinlerden çıktık, İlayda hoca çoktan gelmiş bizi bekliyordu.

" Hocam bu kıyafetler bize tam oldu, çok teşekkür ederiz." dedim o sırada Alya konuşmaya başladı.

" Hocam siz bizim bale kıyafetlerimizin bedenlerini nasıl ayarladınız?" diye sordu.

" Ablana söyledim o da bana bedenlerinizin ölçülerini verdi, her neyse derse geç kalacağız. İlk önce ayakkabılarınızı nasıl bağlamanız gerektiğini göstereceğim. İyi izle Alya" dedi İlayda hoca benim ayakkabılarımı bağladı. İkimiz de dikkatlice İlayda hocayı izledik" şimdi sen dene Alya" dedi İlayda hoca Alya ilk başta beceremese de kendi başına ayakkabılarını bağlamayı başardı. Sonra da İlayda hoca saçlarımızı topuz yapmaya başladı." Normalde öğrenciler saçlarını kendileri topluyor şu anda zamanımız kısıtlı olduğu için şu an ben topluyorum." dedi İlayda hoca benim saçımı toplarken , İlayda hoca benim saçımı toplamayı bitirince ben kendi dolabımdan spor çantamı çıkardım ve küçük çantamın içindeki eşyaları koydum. Dolap anahtarını da anahtar halkasına taktıktan sonra suyumu ve anahtarımı alıp dolabımı kilitledim. O sırada Alya'nın işi bitmiş o da dolabıyla ilgileniyordu. Hoca tam çıkacakken konuşmaya başladım.

"Hocam bu spor çantası bizim mi olacak yoksa kursun mu?" diye sordum. Hoca bana dönerek konuşmaya başladı " evet Melisa, dolaptaki suluk, spor çantası, bale elbisesi, saç tokaları ve ayakkabılar sizin . Bir tek dolap bizim." dediğinde hepimiz güldük. içeriye ilerlediğimizde salon biraz kalabalıktı. İçlerinden sadece Asya, Buse ve Selim'i tanıyordum, ve siyah kısa saçlı olan çocuğu da gözüm bir yerden ısırıyordu.

" Çocuklar siz yeni gelen arkadaşlarınızla tanışın, ben birazdan geliyorum." dedi İlayda Hoca ve hemen ardından ortadan kayboldu. İlk başta yanımıza enerjik kızıl saçlı bir kız geldi.

" Selam tanışalım mı? Ben Gizem, Gizem Aktaş. Memnun oldum." dedi ve heyecanla elini bana ve sonra da elini Alya'ya uzattı. Elini sıktım ve konuşmaya başladım.

" Merhaba ben de Melisa memnun oldum Gizem." dedim , sonra Gizem Alya ile tanıştı.

" Bak şuradakiler de bizimkiler Salih, Bora ve Enes... hadi gelin yanlarına gidelim ." diyerek beni ve Alya'yı onların yanına kadar sürükledi.

"Merhaba siz Melisa ve Alya olmalısınız, Ben Salih Karagöz."

" Ben Bora Altınbaş"

"Ben de Enes Güven , memnun oldum kızlar." dedi Enes ve direk bana doğru elini uzattı. Utandığımı belli etmeyerek ona doğru elimi uzattım. Evet, pek fazla erkekle temas kurmamıştım. Ama hiç bir erkekle temas kurarken bu kadar heyecanlanmamış veya utanmamıştım. Bu gün bana ne oluyordu böyle? Herhalde bale kursunu ilk günü olduğu içindir diye düşündüm. Sonra yanımıza Asya, Buse ve Selim geldi. Hani babası okuduğu okulun müdürü olur ve bu kız arkadaşları ile birlikte sorun çıkarır ama hiç bir ceza almaz aksine haklı olan taraf ceza alır ya, işte o grup bu grup.

"Ooo sınıfımızın eziği ve eziğin küçük kardeşi değil mi bu ha? " dedi Asya ve üçü de aralarında gülüşüler. Enes 'de birden Asya'ya atar yaptı.

"Asya mümkün olduğunca bizden uzak dur diye kaç defa demem gerekiyor! " dedi Enes bağırmamaya çalışarak , sinirli görünüyordu.

" Peki aşkım öyle olsun." dedi Asya.

"AŞKIM MI? ASYA BEN SENİ SEVMİYORUM!! ANLA ŞUNU ARTIK!! ANLA!!" Enes sinirlenmişti ve bağırmaya başladı. Farkında olmadan Enes'in elin tuttum.

"Sakin ol, onlar için değmez..."dedim tam o anda Enes ve diğerleri ellerimize bakmaya başladılar. Ne yaptığımı fark edince hemen elimi Enes'in elinden aceleyle çektim.

" B- ben üzgünüm. Bir an boşta bulundum." dedim .

"Sorun değil Melisa..." dedi Enes. Utanmışa benziyordu. Tam o sırada İlayda hoca geldi ve derse başladık.

İlayda Hoca ilk önce herkese parmak ucunda durmayı gösterdi. Diğerleri bu hareketleri bilmesine rağmen gene de hocaya uyuyorlardı.Biz parmak ucunda durmayı kavrayınca hoca yavaş yavaş diğer hareketlere geçmeye başladı.

( 40 dakika dersten sonra, arada)

Hepimiz yorulmuştuk. Biz tam kenara geçecekken ;İlayda hoca yanımıza geldi ve konuşmaya başladı;

" Melisa ve Alya , gerçekten ilk ders için performansınız çok iyiydi. Sizin ileride çok başarılı olacağınıza eminim." dedi İlayda Hoca. Sonra da içeriye doğru ilerledi. Alya, Gizem ve diğerlerinin yanına giderken ben kenara geçtim. Hala yaptığım hareketten dolayı utanıyordum. Birkaç dakika sonra yanıma Gizem geldi.

" Niye burada duruyorsun Melisa? Yanımıza gelsene." diye sordu.

" Dersten önce yanlışlıkla Enes' in elini tuttum, hatırlamıyor musun?" dedim kızarmıştım. Gerçekten bu çok utanç vericiydi.

"Olabilir , her neyse sen onu bunu boş ver de yanımıza gel" dedi Gizem ben tam konuşacakken yanımıza Asya ,Buse ve Selim geldi.

" Merhaba yeni ezik." dedi Asya bana .

" Sen kime ezik diyorsun?!" diyerek karşı çıktı Gizem. İlk günden benimle uğraşıyorlardı.

" Sus be! sen burnunu sokma Gizem Hanım ! Bu Melisa ve bizim aramızda!" dedi Buse.

Gizem sinirliydi ama bir şey yapamıyordu.

" Senin Enes ' e baktığını ve dokunduğunu gördüm Melisa. Bir daha olursa sonuçları ağır olur!" dedi Asya bana yaklaşarak.

" Sana ne Asya ? Enes benim diğerleri gibi arkadaşım! SEN BENİM HAYATIMA KARIŞAMAZSIN!" dedim, sesimi yükseltmeye başlamıştım.

Asya beni kenara sıkıştırdı ve kolumu sıkmaya başladı. Tırnaklarını etime batırıyordu. Haliyle bu da çok can acıtıyordu . O sırada herkesin bize baktığını fark ettim.

" Ne yaptığının farkında mısın sen! Bana dokunmanı istemiyorum tamam mı ?! " dedim ve Asya'yı ittirdim ama bu da benim etimi tırnaklarıyla çizilmesine neden olmuştu. Canım çok acıyordu ama belli etmiyordum çünkü bu bana göre zayıflıktı. Alya yanımıza geliyordu ki Selim Alya'nın önüne geçti ve onu engelledi.

" Abla'nın başına gelenin senin de başına gelmesini istemezsin herhalde küçük kız, ha yanılıyor muyum?" dedi Selim

Alya bir anlığına bana baktı. Ona zarar gelmesini istemiyordum.

" ABLAMIN CANINI ACITIYORSUNUZ TAMAM MI?! " diye bağırdı Alya . Tam o sırada Asya tırnaklarını etime daha çok batırdığında acıyla inledim. Buse Gizem'le tartışıyor, Selim ise Alya ile uğraşıyordu. En sonunda Enes' de aramıza daldı ve Asya'yı itip önüme siper oldu . Asya yere düşerken Enes konuşmaya başladı.

" BİR DAHA MELİSA VE ALYA'YA KİMSE DOKUNMAYACAK ANLAŞILDI MI ?!" diye bağırmaya başladı. Buse korkup Selim'in arkasına saklanırken Asya da yerde korkarak Enes' i izliyordu. Ben de kolumu tutuyordum. Canım çok acıyordu ama bunu belli etmemeye çalışıyordum. Sonra Selim atarlandı.

" SEN KİM OLUYORSUN DA KIZLARA BAĞIRIYORSUN!" dedi. Bunun üzerine Enes cevap verdi.

" SİZ DE GELEN HERKESE KIZ ERKEK ZORBALIK YAPIYORSUNUZ! AZ ÖNCE BİR KIZA ZORBALIK YAPTIĞINIZI HATIRLATIRIM SELİM !" dedi Enes. Tam o sırada sınıfa İlayda Hoca girdi.

" GENE NE OLUYOR BURADA! ASYA , BUSE , SELİM ,ENES VE GİZEM HEMEN ODAMA! Melisa iyi misin?" dedi şefkat dolu bir ses tonuyla.

" iyiyim hocam merak etmeyin sadece kolum acıyor biraz" dedim hoca benim yanıma geldi ve beni ilk yardım odasına götürdü.

" Sen bekle kızım , ben buz getirip geliyorum. " dedi İlayda Hoca ve kapıyı açık bırakarak odadan çıktı. Ben ise kolumu tutmuş oturuyordum. koluma bakmak için elimi kaldırdığımda kolumun şişip , morardığını ve Asya tırnaklarını batırdığı için kan topladığını gördüm. Kan topladığı için koluma baskı yapıyordu . Bu da haliyle canımı acıtıyordu. Koridora baktığımda Enes'in beni endişeli gözlerle izlediğini gördüm. Enes onu fark ettiğimi biliyordu ve tam gidecekken Enes' e seslenmeyi düşündüm ama yapamadım. Birkaç dakika sonra İlayda Hoca elinde buz torbası ile döndü.

" Kızım bu buz torbasını koluna tut, sonra hastaneye gidersin ben odamda şunlara bir olayın aslını öğreneyim sonra sen de yanımıza gelirsin." dedi ve ortadan kayboldu. Ben de koluma birkaç dakika boyunca buz tuttum sonra da İlayda Hoca'nın odasına geldim.

" Hoşgeldin kızım otur şöyle. Olay nasıl oldu anlat bakayım. " dedi İlayda Hoca sinirli görünüyordu. Olayı baştan sona anlattım. Sonra İlayda Hoca konuşmaya başladı.

" Asya , Buse ve Selim ben size demedim mi bir daha olay olursa kurstan atılırsınız diye!"

" Hocam çok özür dileriz lütfen bizi atmayın." dedi Buse

" Son şansınız , eğer bir daha böyle bir şey olursa ciddi ciddi sizi kurstan atarım , anlaşıldı mı?" dedi İlayda hoca.

Üçü de hep bir ağızdan " tamam hocam " dediler .

" Kurs bitti, çıkabilirsiniz. " dedi İlayda Hoca . Hepimiz giyinme odalarına dağıldık. Alya çoktan giyinmiş beni bekliyordu. Hiç kimse ile muhattap olmadan üstümü giyindim eşyalarımı aldım ve kurstan ilk çıkan Alya ile ben olduk.

( Evde)

Eve geldiğimizde annem ve babam daha gelmemişti. Hızlıca odama çıktım, bale eşyalarını sakladıktan sonra ev de giydiğim giysileri giydim ve odama çekildim...