@bookgirl_
|
Arkadaşlar bu bölüm tamamen bale ile ilgili olduğu için bale ile ilgili şeyleri de detaylıca yazacağım yapabildiğim kadar. Diğer bölümlerde bu kadar ayrıntılı yazılmayacak.( Bale hareketlerinin isimlerini yanlış yazmış olabilirim, bunun için özür dilerim. Baktığım perşömende net gözükmüyordu.)
İyi okumalar<3
———————————————————
Şu anda bale kursunun kapısının önünde duruyordum. Evet buraya gelmeyeli uzun zaman olmuştu. Enes benim yerime kapıyı açtı. İçerisi tamamen boştu. İçeriye girdim, ardından da Enes içeriye girdi ve kapıyı kapattı.
" Niye salon bu kadar boş?" Dedim. Ardından bu gün Pazartesi olduğu aklıma geldi. Ayrıca hava kararmaya başlamıştı.
" İlayda hocadan bize özel ders vermesini istedim. Biliyorsun sen yokken sadece bir gün okula gittim ve bale kursuna da hiç gitmedim. O yüzden ikimiz de derslerde geride kaldık. Ben de böyle bir ders ikimize de iyi olur diye düşündüm."
" İyi düşünmüşsün." Dedim. Enes ben evdeyken sadece bir kere okula gitmişti. Sonrasında ben iyileşene kadar yanımdan ayrılmamıştı. Bu konuşmadan sonra Enes ile giyinme odalarına girip üstümüzü giyindik ve salonda buluştuk.
" Tekrardan bale yapmayı çok özledim. Bir aydan beri ayağımın üstüne basamıyordum."
" Ben de partnerimi özledim." Dedi Enes. Bunu duyunca kızardığımı hissediyordum. Enes belli ki ne dediğini fark etmemişti. Birkaç dakika sonra İlayda Hoca geldi ve kısa bir konuşma yaptıktan sonra ısınma hareketlerini yaptık ve ardından bale yapmaya başladık.
"İlk önce pozisyonlarda başlıyoruz. Her pozisyonda birkaç dakika bekleyeceksiniz, pozisyon bir." Dedi ve birkaç dakika bekledi.
" Pozisyon iki." Dedi
" Pozisyon üç"
" Pozisyon dört."
" pozisyon beş." Dedi ve birkaç dakika bekledikten sonra konuşmaya başladı.
" Şimdi bu pozisyonları sıra sıra birleştirerek tekrarlayın , ben pozisyonları söyleyeceğim."
" Bir ,iki ,üç ,dört ,beş. Tekrar. Bir ,iki ,üç ,dört, beş." Dedi. Sonra hafif ve kibarca alkışladı.
" Pekala, şimdi -demi pilé- yapmanızı istiyorum" dedi İlayda hoca, sonra da konuşmaya devam etti "sıra sıra kolaydan zora yapacağız. Hareketlerin adını söylediğimde o hareketleri yapmaya başlayın" Dedi biz de sıra sıra hareketleri yapmaya başladık.
"Grand pié" dedi ve birkaç dakika boyunca bizi izledi.
"Elevé" dedi ve bekledi.
"Relevé." dedi ve bekledi.
"Souté" dedi ve bekledi.
"Tentu." dedi ve bekledi.
"Coupé" dedi ve bekledi.
"Possé" dedi ve bekledi. Sonra da tekrardan nazikçe ellerini çırptı.
" Evet çocuklar, bu iki hareket gerçekten çok zor ve uğraştırıcı. Şimdi size bu iki hareketi adları ile göstereceğim." dedi. Biz birkaç adım geri çekildik ve İlayda hocayı izlemeye başladık. İlayda hoca birinci hareketi yaptı ve konuşmaya başladı.
"Bu harekete -glissode- denir. Şimdi sıra sizde. Kim başlayacak?" dedi İlayda hoca. Enes bir adım öne çıktı.
" Ben başlayabilirim hocam." dedi Enes, İlayda hoca yanıma gelirken Enes de ortamıza geçti ve bale hareketini yapmaya başladı. Enes glossode hareketini yaparken birden tökezledi ve yere düştü. Sonradan ayağa kalktı ve tekrardan hareketi yapmayı denedi, tökezlemeden hareketi yapmayı başardı. Sıra bana gelmişti. İyice odaklandım ve İlayda hocanın yaptığı hareketleri kısaca aklımdan geçirdim. Sonra da derin bir nefes aldım ve kusursuz bir şekilde hareketi yaptım. İlayda hoca hafif ve nazik bir şekilde beni alkışladı.
"Bravo Melisa, ilk defa bu kadar zor bir hareketi zorlanmadan yapan birisini görüyorum." dedi ve devam etti. " Şimdi biraz ara verelim." dedi İlayda hoca. Sonra da içeriye gitti. Biz de Enes ile yalnız kalmıştık. Şu içmek için kenara geçtiğim. Sonra Enes de yanıma geldi ve su içmek için şişesini aldı. İkimiz de şu içtikten sonra şişeleri kenara koyup konuşmaya başladık.
" Tebrik ederim Melisa, bu kadar zor bir hareketi çok kolay yaptın. "
" Teşekkürler. Sen de gayet iyi yaptın, bu hareketli oldukça zordu. Tökezleyip yere düşsen de toparladın ve devam ettin "
" Aslında bizimkiler olsa ben yere düşünce katıla katıla gülerlerdi."
" Neden? Bileğin kırılabilirdi."
" Bizimkiler böyle, her şeyden bir eğlence bulabiliyorlar. Yani sana da gülebilirler." Dedi Enes. Sonra benim duyamayacağım bir şekilde mırıldandı.
" Ne oldu? Bir şeye moralin bozuldu sanki. Yanlış bir şey mi söyledim?"
'Hayır, sen bir şey yapmadın. Aklıma bir şey geldi de. Ona biraz moralim bozuldu."
Enes'in gözlerinin içine baktığımda bir şeyler sakladığı ve bu sakladığı şeyden rahatsız olduğu çok net bir şekilde belli oluyordu.
" Bir şey saklıyorsun."
"Ne? Ben hiçbir şey sallamıyorum Melisa."
" Eminim öyledir." Dedim ve gülümsedim. Ona inanmadığını belli ederek.Sonra Enes mırıldanarak konuşmaya başladı. Bu dediğini çok net duymuştum.
" Bu bildiklerim hoşuna gitmeyecek Melisa. Emin ol."
" Ne hoşuma gitmeyecekmiş?"
" Yok bir şey."
" Var bir şey. Hadi ama Enes söyle bana."
Enes tam konuşacakken İlayda hoca geldi. Sırası miydi şimdi? Sıkıntılı bir nefes verdim ve Enes'e ters ters baktım. Sonra da yerimize geçtik, ardından ders başladı.
" Evet çocuklar, bu dersi çok kısa tutacağım. Bi hareketin adı -pirosette- " dedi ve hareketi gösterdi." İlk önce kim yapmak ister?"
Bir adım öne çıktım. İlayda hoca beni izlemeye başladı. Ardından ilayda hocanın gösterdiği hareketi kafamda tekrarladım ve hareketi tamamladım.
" Bravo Melisa, şimdi sıra sende Enes." Dedi İlayda hoca. Enes ortamıza geçerken İlayda hoca yanıma gelmişti. Sonra da Enes bu zor hareketi hiç hata yapmadan yaptı. İlayda hoca Enes'i de tebrik ettikten sonra kursun bittiğini ve çıkabileceğimizi söyledi.Ben hızlıca suluğumu ve dolabımın anahtarını aldım ve hızlıca giyinme odasına yöneldim.
Eşyalarımı alıp dolabımı kilitledim, sonra kurşun çıkış kapısına yöneldim. Enes çoktan hazırlanmış beni bekliyordu. Benim geldiğimi görünce telefonunu kapatıp cebine koydu.
" Yürüyerek gidelim mi?' Dedi Enes, kapıyı benim için açmıştı. Ben dışarı çıkınca o da kurstan çıktı ve yanıma geldi. Kurstan dışarı çıkınca gecenin soğuğu vücuduma işliyordu.
" Saat çok geç oldu, arabayla gidelim. Hem ben yoruldum." Dedim. Üşüdüğümü bilmesini istemiyordum. Sonuçta ben Enes'in ceketini alırsam o üşüyecekti.
" Tamam, ben şoförü arayayım da gelip bizi alsın." Dedi ve şoförü aramak için kenara geçti Enes. Onun benden bir şey sakladığını biliyordum ama üstelemeyecektim. Sonuçta Enes'in benden sakladığı şeyi elinde sonunda öğrenecektim. Enes'e baktığımda arkası dönük olmasına rağmen içim kıpır kıpır oluyordu. Ondan ayrılmak istemiyordum ve onun yanında güvende hissediyordum. İçimden Enes'e sarılmak geldi. Ama bu isteğimi batırdım. Birkaç dakika sonra Enes yanıma geldi ve konuşmaya başladı.
"Şoföre birazdan gelir Melisa. Bu arada, yarın okuldan sonra mobilyacıya gidelim mi? Odan için eşya seçmeni istiyorum."
" Olur. Ben de odamı ne zaman göreceğim diye düşünüyordum." Dedim. Tam o sırada soğuk bir rüzgar esti. Kollarımı birbirine doladım. Enes beni üşüdüğünde anlamış olmalıydı ki birkaç dakika sonra ceketini omzuma bıraktı.
" Ama sen üşüyeceksin."
" Sorun değil."Diyerek inkar etti Enes. Ceketini omzundan alıp ona geri uzattım. Enes'in ceketi beni ısırmıştı ve üstüne Enes'in kokusu sinmişti. Cekete iyice sarılıp kokusunu içime çekmek istedim ama Enes'in hasta olmasını istediğim için ona ceketini geri uzattım. Birkaç dakika sonra şoför geldi ve Enes ile arabaya bindik. Arabaya bindiğim anda huzur veren bir sıcaklık beni sardi. Gerçekten çok yorgundum , bu sıcaklık benim uykumun gelmesini ve mayışmamı sağladı. Eve birkaç dakika sonra varacaktık ama uyku beni kollarının arasına çekiyordu. Buna karşı koyamadım ve uykunun beni kollarının arasına çekmesine izin verdim.
( Enes'in anlatımı ile)
Aklım çok karışıktı. Bora'nın Melisa hakkında böyle düşünmesi, Melisa'ya olan hislerim... Melisa'yı düşünmeden yapamıyordum artık ama Melisa'nın bana aşık olmadığını da biliyordum. Ben onun sadece arkadaşıyım, daha fazlası değil. Ayrıca Bora'nın haklı olduğu noktalar da vardı. Bir de birkaç dakika önce Melisa üşümesine rağmen ceketimi bana geri vermişti. Ben üşümeyeyim diye, hasta olmayayım diye. Acaba onun da bana olan hisleri var mıydı? Keşke bunu bilebilirseydim... Biz eve gitmek için sola döndüğümüzde Melisa omzuma yaslanmaya başladı. Birkaç kez adını fısıldadım ama cevap vermedi. Melisa uykuya dalmıştı. O kadar masum ve tatlıydı ki. Melisa'ya bakıp hafifçe gülümsedim. Keşke sana hislerimi söyleyebilsem diye geçirdim aklımdan. Birkaç dakika sonra eve geldik. Ben Melisa'yı kucağıma alıp içeriye götürürken hizmetçi ile Melisa'nın uyanmaması için kısık sesle konuşmaya başladım.
" Çantalarımızı odama getir." Diye emir verdim. Hizmetçi onaylar şekilde kafasını salladı ve arabaya yönelirken ben de kucağımda Melisa ile odama çıktım. Melisa'yı yatağa yatırdığımda kıyafetlerinin çok rahatsız olduğunu fark ettim. Kenarda Melisa'nın pijaması duruyordu. Melisa'nın rahat uyumasını istiyordum. Bunu yapacağım aklımın ucundan geçmezdi ama Melisa'nın eşyalarını çıkartıp pijamalarını giydirdim ve eşyalarını katlayıp kenara koydum. Neyse ki Melisa'nın içinde südyeni ve iç çamaşırı vardı. Birkaç dakika sonra odaya emir verdiğim hizmetçi girdi ve çantaları kenara koyup odadan çıktı. Hizmetçi gittikten sonra pijamalarımı giydim ve yer yatağımı yapıp yatağa yattım. Melisa'nın yanıda, yatağımda uyumak istiyordum ama Melisa'yı rahatsız edemezdim. Sonuçta o bir kızdı ve bundan rahatsız olması çok normaldi. Çünkü birlikte yatarsak yanlış anlatılabilirdi. Bu yanlış anlaşılmaya çok müsait bir şeydi. Ama bir gün Melisa'yı aileme katmak, soy adını değiştirmek ve hayatımı onunla birleştirip birlikte bir ömür geçirmek istiyordum.Gene Melisa'ya bakarak uykuya daldığım güzel gecelerden biriydi bu gece. Çünkü biliyordum, Melisa her şeyi güzelleştiriyordu.
|
0% |