Yeni Üyelik
14.
Bölüm

Teklif 13. bölüm

@bookgirl_

(Melisa'nın anlatımı ile)

 

Uyandığımda Enes'in koynundaydım. Enes hala uyuyordu. O kadar tatlı görünüyordu ki... yataktan kalkmak istemedim o an. Sadece Enes'in koynundan ayrılmak istemiyordum. Ama saat 07.05 olduğu için yataktan kalkıp üstümü giyinmem gerekiyordu. Bu yüzden yataktan kalkmadan önce Enes'in yanağını öptüm, bana ne oluyordu böyle? Enes'in yanağını öpmüştüm. Hem de izni olmadan! Neyse ki uyanmamıştı. Kızardıgımı hissediyordum.Bu düşüncelerimden sıyrılıp yataktan kalktım. Üstümü değiştirmek için tuvalete girdim. Üstümü degiştirdikten sonra okul çantamı hazırladım. Enes'in ısrarı üzerine bu gün serbest giyinmiştim. Üstümde Enes'in swetshortunu giymiştim. Altımda da bol ve sıcak tutacak bir eşofman vardı. Sonra da Enes'i uyandırmak için yanına gittim.

 

Enes'i uyandırmak için kulağına soğru eğildim ve" Hadi kalk bakalım uykucu, sabah oldu." Dedim. Enes'in uykusu o kadar ağırdı ki beni duymadı bile.Sanırım kabusum yüzünden onu uyandırmıştım. O an kabusum gözümün önüne geldi. Gözümün önünde annem sevdiğim çocuğu öldüyordu.Birkaç adım geri çekildim. Ellerimin titremeye başladığını ve yanağımdan sıcak yaşlar süzüldüğünü fark ettim o an.

 

" Melisa, neden ağlıyorsun bir şey mi oldu??" Dedi Enes, uykusu daha açılmamıştı ve benim için endişeleniyordu. Hızlıca göz yaşlarımı sildim.

 

" İyiyim ben, bir şey yok. Aşağıda bekliyorum ben seni. " dedim ve çantam ile kulaklığımı alıp aşağıya indim. Ayakkabılarımı giyip Enes'i beklemeye başladım.

 

( Enes'in anlatımı ile)

 

Birkaç dakika boyunca uykumun açılmasını bekledim. Aklım Melisa'ya takılmıştı. Acaba neden birden ağlamaya başlamıştı? "Tamam, bunu düşünme Enes. Bu gün Melisa'ya açılacaksın. Mutlu olman lazım." Diye konuştum kendi kendime. Kendime hazırladığım eşyalarımı giydim. Üstüme bol bir swetshort ve altıma da bol bir eşofman giymiştim. Saçlarımı da tarayıp hafifçe dağıttım ve kafama bir bere taktım. Sonra da çantamı alıp aşağıya indim. Melisa ayakkabılarını giymiş beni bekliyordu. Ayakkabılarımı giyerken Melisa'nın ağzından laf almayı denedim.

 

" İyi misin sen? "

 

" İyiyim merak etme."

 

" Emin misin Melisa? Uyandığımda ağlıyordun, gördüğün kabusunu mu hatırladın yoksa?" Dedim ayağa kalkarken.

 

" Yok , yasadıklarımdan biri aklıma geldi de. Ondan." Dedi Melisa bahçeye çıkarken.

 

" Yalan söyleme bana küçüğüm" dedim Melisa'nın çenesini hafifçe kendi yüzüme doğru döndürerek. Melisa bana dönük bir şekilde bana bakıyordu ve gözleri yaşlıydı. " Benim hakkımda bir kabus gördün ve bundan dolayı ağlıyorsun."

 

" Bunu da nereden çıkardın?" Dedi Melisa beni yavaşça iterek.

 

" Sen uykunda benim adımı sayıklayarak konuşuyordun."

 

" Başka birisi o, tanıdığım Enes adında biri var da. Şey yakın arkadaşım da. " dedi Melisa telaşla.

 

" Ya öyle mi?" Dedim. Demek benden başka birisi ile konuşuyordu. Moralim bozupmuştu. Biz Melisa ile arabaya doğru ilerlerken arkamızdan Alya'nın sesi duyuldu.

 

" Enes abi, abla beni bekleyin!" Birkaç dakika sonra yanımıza Alya geldi ve üçümüz de arabaya binip okula doğru yola çıktık.

 

 

Okula geldiğimizde üçümüz de arabadan indik. Melisa beni okula girmek için beklerken birkaç dakika sonra geleceğimi ve onun okula girmesini söyledim. Sonra da Alya ile konusmaya başladım.

 

" Alya, sizin benden başka Enes adında tanıdığınız var mı? Sen gelmeden önce Melisa'nın gördüğü kabus hakkında konuşuyorduk. Gece benim adımı sayıklayıp uykusunda konuşuyordu. Ben bu konuyu açınca telaşla başka birisinin ismini sayıkladığını söyledi."

 

" Ablam sana yalan söylemiş Enes abi, bizim senden başka Enes diye bir tanıdığımız yok ki."

 

" O zaman Melisa niye bana yalan söyledi anlamıyorum."

 

" Bence ablam utandığı için sana yalan söyledi Enes abi."

 

" Ne?"

 

" Ablam yakın olduğu veya yakın hissettiği kişilerin yanında utangaç olur, ondan yalan söylemiştir sana,utanmıştır."

 

" Yani benden başka Enes adında bir tanıdığınız yok öyle mi?"

 

" Evet yok Enes abi, merak etme."

 

" Tamam Alya, teşekkürler. Ben sınıfa çıkıyorum."

 

" Tamam. Görüşürüz Enes abi."

 

" Görüşürüz Alya." Dedim ve sınıfa çıktım. Sınıfta bir tek Melisa vardı, o da kitqp okuyordu. Yerime, Melisa'nın yanına oturdum.

 

" Melisa, biraz konuşabilir miyiz?"

 

" Tabii."

 

" Sen bana neden yalan söyledin? "

 

"Ne yalanı?"

 

" Benim dışımda Enes hakkında birini tanıdığını söylemiştin, Alya benden başka Enes adında birini tanımadığınızı söyledi, neden yalan söyledin bana?" Dedim, birkaç dakika boyunca Melisa'dan cevap gelmesini bekledim ama cevap gelmedi. Melisa sadece yere bakıyordu. Melisa'nın çenesini tutup bana bakmasını sağladım." Utandığın için mi bana yalan söyledin?" Dedim. Melisa hafifçe başını salladı, pişman olmuş ve utanmışa benziyordu.

 

" Üzgünüm..." dedi Melisa üzgün bir ses tonuyla.

 

" Sorun değil, ne okuyorsun?"

 

" Adora Yagmur'un kitabı, Varislerin oyunu."

 

" Yaa nasıl gidiyor bari kitap?"

 

" Bol ters köşeli. Mükemmell."

 

Tam o sırada zil çaldı ve diğerleri sınıfa girmeye basladılar.

 

 

Öğlen arası olmuştu. Öğlenimizi boşa harcamamak için bir önceki tenefüs Salih ile bir şeyler yemiştik. Biz konuşa konuşa okulumuza yakın olan mesire alanına gelmiştik. Burada küçük bor park, çiçeklerle dolu ağaçlar, banklar, yürüyüş yolları ve banklar vardı. Bir teklif için en iyi yerlerden biriydi. Biz Salih ile geldiğimizde Gizem mesire alanına gelmişti bile.

 

" Sen ne zaman geldin?"

 

" Onu boşver Enes, siz şunları alın ben Melisa'nın yanına gidiyorum." Dedi ve acele ile yanımızdan ayrıldı.

 

O sırada Asya, Buse ve Selim

 

" Bu gün Enes Melisa'ya açılacak. Bunu bir şekilde engellememiz lazım. Enes benim olmalı. "

 

" Bir planı olan var mı kızlar?"

 

" Benim bir planım var sevgilim. Anlatıyorum..."

 

* planı anlatır*

 

" Nasıl plan Asya?"

 

" Afferin Buse, şimdi geriye planı uygulamak kalıyor."

 

( O sırada Melisa)

 

Yemeğimi almış bahçedeki banklardan birine yürürken Gizem'i gördüm.

 

" Melisa!" Beni görünce bağırıp koşarak yanıma gelmeye başlamıştı. Bir yandan yemeğimi yerken bir yandan da Gizem'in yanına gidiyordum.

 

" Melisa sana göstermem gereken bir şey var. Çabuk gel!" Dedi ve kolumdan çekiştirmeye başladı.

 

" Gizem dur, boğulucam şimdi."

 

"Hadi gell."

 

" Çekiştirme geliyorum."dedim ve Gizem ile okulun yanındaki mesire alanına dogru yürümeye başladık. Bu sırada ben çoktan yemeğimi bitirmiştim.

 

*O sırada Enes ve Salih*

 

Enes ve Salih hazırlanmış, kızların gelmesini bekliyordu.

 

( Enes'in anlatımı ile)

 

Ben stresten volta atarken Salih ise bankta oturumuş beni izliyordu.

 

" Enes sakin ol, başım döndü sayende."

 

" Ne yapayım abi ya, kötü bir şey olacak gibi hissediyorum. İçimde bir huzursuzluk var."

 

" Strestendir o, rahat ol ya."

 

"Elimde değil ki!"

 

Tam o sırada kızlar mesire alanına girmişlerdi. Salih sürpriz için yeşilliklerin arkasına saklandırken ben de boğazını temizledim ve çiceğini düzelttim. Melisa karşımda durmuş beni süzüyordu. Sanırım ne yapacağımı anlamış ve utanmıştı. Sanırım Melisa da bana karşı derib duygular besliyordu. Bu düşüncelerimden sıyrılıp konuşmaya başladım.

 

"Melisa,ben seni ilk gördüğüm yerde sana tutuldum. Yanımda olmadığın her an seni düşündüm, arkadaşken bile. Lütfen Melisa, benimle s- " tam o sırada Asya bana doğru koşup üstüme atladı. Ben de reflex olarak Asya'yı tuttum.

 

" Sevgilim bana çiçek mi aldın? Teşekkür ederimm!" Dedi ve konuşmama fırsat vermeden dudağıma yapıştı. Her şey bir anda gelişti tepki veremedim. Asya ile dudaklarımız ayrıldığında Melisa'nın gözlerindeki hayal kırıklığını çok net bir şekilde görebiliyordum. Asya'yı sert bir şekilde iterek ayağa kalktım ve bağırmaya başladım.

 

"OROSPU ÇOCUĞU! PEZEVENK! BEN SANA KAÇ KERE DİYECEĞİM BENDEN UZAK DUR DİYE LAN! SÖYLESENE LAN İT!" Dedim. Bir anlık sinirle Melisa'nın orada olduğunu unutmuştum.

 

"A- ama Enes..."

 

"Seni SEV- Mİ-YO-RUM! Şunu kafana sok artık!"

 

Arkamı döndüğümde Melisa ağzını elleri ile kapatmış yanaklarından yaşlar süzülüyordu. Ona doğru bir adım attım, yavaş yavaş geri gitmeye başlayınca konuşmaya başladım.

 

" Melisa, n- nereye gidiyorsun?" Dedim ve ona doğru bir adım daha atmıştım ki sahile doğru koşmaya başladı. Ben de Melisa'nın peşinden koşmaya başladım.

 

" Melisa dur, beni dinle! Yalvarırım!" Dedim koşarken." Melisa ne olur! Yalvarım beni dinle!" Dedim. " Melisa-" derken birden tökezlendim ve yere düştüm. Doğrulduğumda Melisa çoktan kaybolmuştu.

 

( Melisa'nın anlatımı ile)

Koşarak sahile indim ve gözden uzak bir yere oturdum. Soluklanmadan koştuğum için soluk soluğaydım. Hıçkırıklarımı bastırmaya çalışarak ağlıyordum. Birkaç dakika sonra kendimi daha fazla tutamadım ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Enes Asya ile sevgili mi olmuştu? Ayrıca gözümün önünde öpüşmüşlerdi! Bu benim o kadar çok ağırıma gitti ki.

 

" Aptal,APTAL! Aşık olmamalıydın! Hayatın oyunlarına kanmamalıydın!" Dedim kafama ard arda vurarak. Aşk kalbimi paramparça etmişti işte. Kontrolümü o kadar kaybetmiştim ki hem kendime zarar veriyor, hem kendimi aşagılıyor hem de hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.

 

( Enes'in anlatımıyla, 3 saat sonra)

 

Bora, Gizem ve Salih ile ben ikişer gruba ayrılmış hepimiz Melisa'yı arıyorduk ama kızdan hiçbir iz yoktu. En sonunda pes edip bir banka oturdum ve çaresizce ağlamaya başladım. Sonra Salih yanıma geldi.

 

" Abi sen ağlıyor musun? Yapma Allah aşkına bulacağız kızı sakin ol."

 

" Nasıl sakin olayım ya! NASIL! Melisa'yı üç saatten beri arıyoruz. Telefonunu çantasında bırakmış arayamıyorum da!"

 

" Belki Melisa'nın çantasında onu bulmamızı sağlayacak bir şey vardır."

 

" Nasıl olacak Salih o? Çantaları çağırdığım arabaya bıraktık. Ayrıca Melisa'yı bulmamıza yardım edecek ne bulmayı bekliyorsun okul çantasından?"

 

" Belki Melisa defterine yalnız kalmayı sevdiği sakin olan yerleri yazmıştır. Sonuçta Melisa yalnızlığı,sakin, sessizliği ve huzuru seven bir kız. Her fırsatta yalnız kalmaya çalışıyor. Yani bizim yanımdızdayken çoğunlukla kendi halinde takılıyor. Hem güvenlik falan çağırırsın onlar da aramamıza yardım ederler."

 

Derin bir nefes aldım ve " Emin misin?" Diye sordum.

 

" Eminim Enes, o kadar üzüldün ve Melisa'yı kafana taktın ki sağlıklı düşünemiyorsun." Dedi Salih.

 

Enes bu halini kabullenip Salih'in dediğini yaptı. Güvenlikler geldikten sonra bütün sahili hava kararmadan didik didik aramaları için emir verdi. Sonra da arabaya gitti ve Salih ile Melisa'nın defterlerini karıştırdılar ama bir şey çıkmadı. Hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı.

 

" Siktiğimin defterinden de bi bok çıkmadı!" Dedi sesini yükselterek. Stresli bir şekilde " Ne yapacağız? Hava kararıyor ve serinliyor Melisa korkmuş ve üşümüş olabilir!" Dedi Enes telaşla.

 

" Bilmiyorum Enes, şu an sadece sakin olmak zorundasın." Dedi sakince. Stresli olduğu sesine yansıyordu.

 

"Ne yapacağız bir fikrin var mı?" Diye sordu Enes.

 

" Bilmiyorum. Daha fazla burada oyalanmıyalım. Sahile inelim gel."

 

Sıkıntılı bir nefes verdim. " Tamam."

 

Enes'le Salih hızlıca sahile indiler ve aramaya başladılar.

 

( Gizem'in anlatımı ile)

 

Melisa'yı birkaç saatten beri Bora ile arıyorduk ama hiçbir iz yoktu.

 

" Melisa'ya dair bir iz bulabildin mi?"

 

" Hayır. Niye kaçtı anlamıyorum ya! Dedim ben size ona güvenmeyin diye!"

 

Gizem sinirle " Bora sen salak mısın?! Enes Melisa'ya açılırken Asya Enes'in üstüne atladı ve Enesi dudağından öptü. Kızın ne tepki vermesini bekliyorsun?"

 

" Kaçmasına gerek yoktu en azından."

 

" Sevgilinin seni aldattığını öğrenince aynı şeyi yaptığını hatırlatırım Bora! Yanlız kalmak için kaçtığını ve seni akşama kadar aradığımızı unuttun heralde."

 

" Pekala pekala... hadi ayrılıp arıyalım. Daha hızlı olur."

 

" Tamam."

 

Bora sola ilelerken ben de sağa doğru ilerledim. Birkaç dakika sonra Melisa'yı buldum. Dizlerini kendine doğru çekmiş ağlıyordu.

 

" Melisa?"

 

"..." Melisa'nın yanına oturdum.

 

"Tamam, geçti... sakin ol. Şimdi diğerlerinin yanına gitmemiz lazım."

 

" Enes'in yüzünü görmek istemiyorum!"

 

"Enes ve diğerleriyle kaç saatten beri seni arıyoruz. Enes deliye döndü seni bulamayınca."

 

"Umrumda degil!"

 

"Peki bu gece nerede kalmayı düşünüyorsun?"

 

" Bilmiyorum..."

 

" Tamam... benim annem ve babam il dışına çıktı. Birkaç ay yoklar. Bende kalmak ister misin?"

 

Melisa evet anlamında başını salladı. Melisa'ya destek olup ayağa kaldırdım.

 

"Enes'e haber vermem gerekiyor. Sen ortadan kaybolunca deliye döndü..."

 

" Ona haber vermeni istemiyorum..."

 

" Tamam. O zaman hadi arabadan çantalarımızı alıp eve gidelim." Dedim.

 

( Melisa'nın anlatımıyla)

 

Arabanın yanına geldiğimizde şoföre bizi Gizem'in evine bırakmasını ve kimsenin bundan haberi olmaması için emir verdim. Gizem'in evine geldiğim gibi kendimi dusa attım ve kirlerimden arınıp Gizem'in tişörtleri ve kısa şortlarından birini giydim. Ardından saçımın nemini alıp saçımı topuz yaptım ve telefona bakmaya başladım.

 

~ O sırada Gizem.~

 

Gizem balkonda Enes'in telefon numarasını tuşladı. Telefon birkaç dakika çaldı ardından Enes'in sesi duyuldu. Sesi bitkin, stresli, endişeli ve üzgün geliyordu. Duyan depresyona girdiğini sanardı.

 

"Alo?"

 

"Enes nasılsın?"

 

"Sence nasıl olabilirim Gizem? Melisa ortada yok... ne halde olduğunu bilmiyorum, aç mı susuz mu üşüyor mu korkuyor mu.. güvende mi? Her şey benim yüzümden oldu... her şey..."

 

" Hiç bir şey senin yüzünden olmadı Enes! Kendini salak gibi suçlama. O piç Asya yüzünden oldu her şey. Asya birden üstüje atladığı için reflex olarak tuttun. O kadar. Asya da zorla senin dudağına yapıştı. Asya senin dudağına yapıştığında yüzündeki şoku ve iğrenmeyi kendi gözlerimle gördüm."

 

"Hm... evet. Alya Melisa'nın nerede olduğunu sordu... kaldım öyle. Bir şey diyemedim. Sonra dışarıda ufak bir işi varmış diye yalan attım. " Ağlamaklı bir sesle. " Buluruz dimi Gizem... buluruz Melisa'yı."

 

" Enes... sakin ol ama sana bir şey söylemem lazım."

 

Enes korkmuş ve endişeli bir ses tonu ile. " Ne oldu?! Melisa'ya bir şey mi olmuş!?"

 

Gizem sıkıntılı bir nefes verdi. " Melisa şu an benim evimde kalıyor. Sana haber vermemi istemedi. Sana haber verdiğimi duymasın. Merak etme yaralanmamış ama... psikolojisinin iyi olduğunu söyliyemem."

 

" Gerçekten mi?" Dedi Enes. Rahatladığı ses tonundan belliydi.

 

"Evet. Ama buraya gelme. Ben Melisa'nın durumunu haber veririm sana."

 

" Tamam. Saat kac olursa ara."

 

" Tamam ararım kapatıyorum."

 

"Tamam."

 

Telefonu kapattım ve Melisa'nın yanına gittim.

 

(Melisa'nın anlatımı ile)

 

Gizem'in geldiğini görünce kulaklığımı çıkardım.

 

"Melisa ne yemek istersin?"

 

"Aç değilim."

 

"Saçmalama Melisa en son on saat önce yemek yedin. Depresyona girdiğini söyleme bana."

 

"Ne yapabilirim Gizem? Enes bana tam açılacakken Asya Enes'in üstüne atlıyor ve dudağından öpüp sevgili olduklarını söylüyor. Ne yapabilirim ki?"

 

"Takma kafana... Enes'i tanırım ben yapmaz o öyle bir şey. Seni bulamadığı için kim bilir ne haldedir."

 

"Takma kafana? Öyle mi?"

 

"Evet."

 

" senin gözünün önünde Asya Salih'e böyle bir şey yapsa ne tepki verirsin. Üzülmez misin? Umursamaz mısın? Sonuçta onu seviyorsun."

 

"Şey... ben..."

 

"Evet?"

 

Gizem sıkıntılı bir nefes vererek. " Tamam, depresyona girerim. Kafama da takarım..."

 

"Beni anlamana sevindim." Dedim ve Gizem'in bana ayırdığı odama geçip kapıyı kilitledim. Kendimi iyi hissetmiyordum. Açlıktan midem bulanıyordu.

 

( Gizem'in anlatımı ile.)

 

Melisa'nın yalnız kalmaya ihtiyacı olduğu için sesimi çıkarmadım. Melisa'nın zamana ihtiyacı vardı. Yemeğimi sipariş edip yedikten sonra telefona bakmaya başladım.

 

( saat 02.05)

 

Saate baktığımda saat 02.00'yi geçmişti bile. Hemen Enes'i aradım. Enes birkaç dakika sonra telefonu açtı. Sesinden yeni uyandığı anlaşılıyordu.

 

"Alo? Gizem? Melisa nasıl?"

 

"Üzgünüm aramayı unutmuşum... Melisa yemek yemedi. Sadece öğlen yediği yemek ile duruyor."

 

"Ciddi misin sen! Bu saate kadar aç durması çok tehlikeli!"

 

"Sakin ol... "

 

"Nasıl sakin olayım Gizem! Allah aşkına söyle bana nasıl sakin olayım?! Bekle. Beş dakikaya orada olurum."

 

"Enes saçmalama. Melisa'nın biraz zamana ihtiyacı var. Duyguları çok karışık. Gelisen işler daha çok çığrından çıkacak... Melisa'ya biraz zaman ver."

 

"Ahh... pekala. Kapatıyorum. Melisa'ya bir şey olursa haberdar et."

 

" Ederim. İyi geceler."

 

"İyi geceler." Dedim ve telefonu kapattıktan sonra pijamalarımı giyip yatağa yattım,stres ve endişeyi tüm vücudumda hissediyordum. Aklım Melisa'da kalmıştı... ne yapacağımı hiç bilmiyordum. Birkaç dakika içinde uykuya daldım.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%