@bprcuu
|
Tüm aile giden genç kızın ardından baka kalmıştı. Ne olduğunu anlamamışlardı ama bu konunun genç kızı ellerini titretecek kadar gerdiğini fark etmişlerdi. " bizim ciddi anlamda Umay'ın geçmişini öğrenmemiz gerekiyor baba böyle olmayacak bu iş" dedi Metehan gergince bütün aile aynı şeyi düşünüyordu sıkıntıyla derin bir nefes aldı Berzan Bey " biliyorum oğlum biliyorum hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyoruz bilmediğimiz için nereye elimizi koysak onun canını yakacağız diye korkuyorum " Herkes düşünceliydi en çokta Arslan istemeden kardeşinin yarasını deştiğini fark etmişti bilmeden olsa bile kardeşini üzmüştü çok pişmandı hâlbuki tek istediği genç kızla bir bağ kurmaktı ne yapacağını bilmiyordu şuanda nasıl yaklaşacağını bilmiyordu. Metehan gergindi bu kadar basit bir soruyla neden bu hala geldiğini anlayamadı genç kızın daha sonra ise kardeşi hakkında hiçbir şey bilemediği için iyice sinirlendi kendisine içten içe nefret etti kendisinden kardeşine iyi gelemediği için. Onur üzgündü doktordu ama kardeşine yardım edemiyordu doktordu ama kardeşinin hastalığını hastalığının sebebini bile bilmiyordu ona şifa olmak isterken ona bir yara da kendilerinin açmasından korkuyordu. Utku ise karmaşıktı kalbi sıkışıyordu sanki ikizi yukarıda kim bilir ne haldeyken kendinden bir parçası diğer yarısı bunca yıl ondan bu kadar uzaktayken neler yaşadı neler atlattı nelerle savaştı bilmiyordu onunla gerçek bir ikiz olmak istiyordu ama ikizinin kalın duvarları olduğunu fark ediyordu o duvarları nasıl aşacağını düşünüyordu. Berzan Bey ağlamak istiyordu hayatında ilk defa. Bir tanecik genç kızının gözlerinin içine baktığı ilk an anlamıştı onun bir parçası olduğunu en değerli parçası olacağını anlamıştı o gözlerindeki acıyı görmüştü kızının yemin etti kendisine ne olursa olsun kızını mutlu edecekti bu saatten sonra gözlerinden tek bir damla dökülmesine izin vermeyecekti tekrar acı çekmesine izin vermeyecekti kızının. Ayla Hanım ne yapacağını bilmiyordu anneydi o kalbi her evladı için ayrı ayrı atıyordu. Bunca yıl sonra bir canı daha gelmişti aralarına 8 ay karnında taşıdığı gelmesi için tüm ailenin neredeyse delirdiği kızı şimdi yanındaydı ama sarılamıyordu bile çekiniyordu kızını incitmekten o kadar kırılgan ve narin geliyordu ki kızı kendisine eli değse paramparça olacak bir cam gibiydi sanki kızının gözlerine bakmaya korkuyordu. Kızının bakışlarında ki acıları görmeye korkuyordu anlıyordu kadın kızı zor bir hayat yaşamıştı farkındaydı ama evladına nasıl deva olacağını bilmiyordu hayatında ilk defa. Ortamdaki kasvetli havayı dağıtma görevi yine Utkuya kalmıştı sabahtan beri merak ettiği soruyu sordu genç adam babasına " baba sabah nereye gitmiş Umay öğrendin mi"? " İyi hatırlattın oğlum çıkmış aklımdan çağırayım Ahmet'i" diyerek mesaj attı en güvendiği, kızını emanet ettiği koruması Ahmet'e Berzan Bey. Ahmet gelene kadar kimse konuşmadı yine kimse de yemeğine devam etmedi hepsinin iştahları kaçmıştı mutfak kapısından giren bu sefer Umay yerine Ahmet oldu herkesin meraklı bakışları ona döndü. "Hoş geldin Ahmet otur çay iç bir bardak" dedi Ayla hanım bütün çalışanlarına yumuşak davranır hepsini çok sever güvenirdi gerçi bütün aile öyleydi kolay kolay kimseyi içlerine almaz aldıklarında ise ailelerinden bir parça gibi görür asla üstten bakmazdılar. Çalışanlar ise bu aileye birazda bunlar sayesinde gönülden bağlıydılar sanki işlerini yapmak değil de ailelerinden birini korur gibi hissederlerdi. Tebessüm etti Ahmet "teşekkür ederim efendim yeni içtim hiç zahmet etmeyin" dedi daha sonra ise buraya neden çağrıldığını bildiği için anlatmaya başladı. " Umay hanım evden 06.00 da çıktı dalgın gözüküyordu yürüyerek şehitliğe gitti sonra da tekrar eve geldi başka bir yere uğramadı bahçeyi gezdi birisiyle mesajlaştı ve eve girdi efendim" "Şehitliğe mi gitti?" Diye sordu Utku dalgınca "Evet, baya üzgün görünüyordu 3 mezarı ziyaret etti uzaktan izlediğim için isimleri göremedim ama fazlasıyla değer veriyor gibiydi çok fazla ağladı" dedi sona doğru kısılan sesiyle aklına gelen görüntüyle üzülmüştü genç kızın haline acı çektiği metrelerce uzaktan bile belli oluyordu Berzan Bey sonunda bulduğu sesi ile " tamam Ahmet sen Umay in peşinden ayrılma çok dikkatli ol başka bir şey yoksa gidebilirsin" Ahmet başıyla selam verip çıktı tekrar mutfak kapısından. "Ailesini ziyarete gitmiş olabilir baba şehitliğe gittiyse eski ailesinin asker veya polis olma ihtimali yüksek" herkesin aklında olan şeyi sesli dile getirmişti Onur hepsinin içi burkulmuştu Vatan Sağ Olsun dediler içlerinden herkes tekrar durgunlaşınca bu sefer onları kendilerine getiren ses Ayla hanımın sesi oldu. "Yeter bu kadar durgunluk bugün Umay'ımız hakkında bilgi toplayıp ona destek olacağız yanlışlıkla bile olsa onu bir daha üzmeyeceğiz. Hepiniz kendi çapınızda araştırmalar yapın bakalım bugün kardeşiniz hakkında kızımız hakkında ne kadar şey öğrenirsek o kadar kârdayız sizi kovuyorum evden bende bugünümü kızıma ayırıp onunla vakit geçireceğim anlaşıldı mı? " kadının sert ve taviz istemeyen ses tonuyla herkes gülümseyip bir asker edasıyla anlaşıldı dedikten sonra tek tek çıktılar evden. Ayla hanım biraz kızıyla vakit geçirip bağ kurmak istiyordu kaybettikleri yılları telafi etmek istiyordu nereden başlayacağını bilmese bile birlikle kahve içmenin ufakta olsa bir başlangıç olmasını ümit etti. Bulaşıkları toplayıp kahve yaptı kızının kahvesini nasıl içtiğini bilmediği için durgunlaştığı anda silkelenip kendine geldi hemen ellerinde kahvelerle kızının kapısını çaldı. Birkaç saniye bekleyip içeri girdiğinde ise balkonda dizlerini kendine çekmiş dışarıyı izleyen kızını gördü burukça gülümseyip yanına ilerledi kahveleri küçük masaya bırakıp kızının karşısına oturduğunda sonunda yüzüne bakmıştı kızı. Kızının kızarmış gözlerini görünce içi titredi ağlamıştı kızı keşke hiç ağlamasaydı güzel kızı keşke hep gülseydi keşke kızının sesini bir kerecikte olsa duyabilseydi. Derin bir nefes alıp yüzünden silinmeyen tebessümüyle içtenlikle konuşmaya başladı " Bugün biraz anne kız vakit geçirelim istedim güzel kızım. Eğer rahatsız olmazsan tabi" onun bu çekingen haline burukça tebessüm etti Umay kendisiyle vakit geçirmek isteyen bir anne vardı karşısında gözleri dolu dolu sesi titreyerek konuşan bu kadını nasıl reddedebilirdi ki. Kızının gülümsemesinden olumlu bir yanıt alan kadının tebessümü daha da büyüdü. "Seni tanımayı seninle vakit geçirmeyi o kadar çok istiyoruz ki Umay sana bunu anlatamam bile ben baban abilerin herkes o kadar korkuyoruz ki seni kıracak incitecek bir şey yapmaktan neye nasıl nereden başlayacağımızı bile bulamıyoruz o yüzden bende dedim bir fincan kahve en güzel başlangıç yoludur." Gülümseyerek onu dinleyen kızıyla daha da heyecanlandı Ayla kendisini sanki bin kişilik bir salonda konuşma yapar gibi hissetmişti istemsizce hâlbuki 8 ay karnında taşıdığı evladıyla konuşuyordu. Yaşananlara lanet etti o an kızı yanından hiç ayrılmamış olabilirdi kızıyla güzel bir anne kız bağları olabilirdi kızının ilklerinde yanında olabilirdi kızını emzirememişti bile. Ayla hanım kızına hevesle bir şeyler anlatmaya devam ederken evin diğer fertleri ise Umay'ı araştırmaya başlamışlardı çoktan. Utkunun ikizi hakkında bilgi bulabileceği tek yer sosyal medyaydı henüz bir üniversite öğrencisi olarak eli kolu o kadar uzun değildi ama iyi bir stalk yeteneği vardı bunu kullanarak ikizini sosyal medyada aratmaya başladı. Uzun bir süre uğraştıktan sonra sonunda kızın instagram hesabını bulmuştu. Bir an hiçbir şey çıkmayacak sanıp korkmuştu ama pes etmemiş ve başarmıştı. Sanki atomu parçalamış gibi hissederek gururla gülümsedi telefonun ekranına hesabı açıktı Umay'ın 3 tane fotoğrafı vardı ama öne çıkarılan hikayeleri daha çoktu tek tek incelemeye başladı Utku ikizinin gülümsediği fotoğrafları Umay'ın ne kadar güzel olduğuna bir kez daha şahit olmuştu gülmek ona çok yakışıyordu. Bir fotoğrafta tek başına gülümseyerek kameraya bakıyordu bir fotoğrafta yanında bir erkek vardı samimiyetlerini kıskansa bile çok üzerinde durmadan öbür fotoğrafa geçti. Utku tek tek bütün fotoğrafları en ufak detayına kadar incelerken Onur ise kardeşinin tıbbi geçmişiyle ve hastalığıyla ilgileniyordu. Berzan Bey ve Arslan ise Arslan'ın şirketteki odasında merakla görevlendirdikleri adamlarının gelmesini bekliyorlardı heyecanla. Metehan ise çalıştığı karargâhta kardeşinin bilgilerine ulaşmaya çalışıyordu. Aradan geçen saatler ve uzun uğraşlar sonunda herkes edindikleri bilgilerle şaşkınlıkla evin yolunu tutmuşlardı hepsinin aklında farklı düşünceler vardı dalgınlıkla tek tek eve geldiklerinde Ayla hanımın sofrayı hazırladığını görüp yardım etmeye başlamışlardı. Eve en son Metehan'da geldiğinde yemekten sonra konuşmaya karar verdiler. Arslan Umay'ı yemeğe kendinin çağırmak istediğini söyleyerek çıktı genç kızın yanına gergin ve heyecanlıydı kardeşinden özür dilemek istiyordu her ne kadar bilmeden istemeden üzmüş olsa bile kendisini suçlu hissediyordu. Kapıyı tıklatıp içeri girdiğinde genç kızı yine her zamanki yerinde balkonunda otururken bulmuştu burukça gülümsedi onun bu haline. "Aslında seni yemeğe çağırmaya geldim ama öncesinde sana bir özür borçluyum kardeşim " Kardeşim demesiyle şaşkınlıkla baktı genç kız gözlerine. Şaşırmıştı genç kız onu bu kadar çabuk kabul edip kardeşi olarak görmesine ama özür dilemek istemesine de anlam verememişti sonuçta kimse tahmin edemezdi onu böylesine basit bir cümlenin saatlerce ağlatacağını. Yine de Arslan'ın bu kadar ince düşünmesine mutlu olmuştu tanıştıkları ilk andan itibaren ne kadar ince ruhlu bir adam olduğunu fark etmişti Umay Arslan'ın. "Ben istemeden de olsa seni üzdüm bugün çok özür dilerim bilseydim seni bu kadar yaralayacağımı inan bana nefes almak için bile açmazdım ağzımı." dolan gözlerini saklamak istedi kardeşinden Arslan ne kadar uğraşsa bile görmüştü genç kız adamın gözlerinden akmak isteyen damlaları emindi artık ne kadar iri yarı bir vücudu ve sert yüz hatları olsa bile içi yumuşacıktı Arslan'ın hassas bir kalbi vardı fark etmişti bunu. Umay derin bir nefes alarak zorda olsa gülümsedi ve elini Arslan'ın elinin üzerine koyup hafif sıktı sorun yok dercesine baktı gözlerine ona şaşkınlıkla bakan Arslan'ı orada bırakıp çıktı odadan. Biraz daha orada durursa ikisi de duygusallaşacaktı çünkü bunu istemiyordu Umay bugün yeterince duygu yüklü bir gün olmuştu onun için daha fazlasını istemiyordu en azından bugünlük. Sonunda herkes sofrada toplanmış akşam yemeği yenmişti herkes durgundu Utkunun bile sesi çıkmıyordu bu akşam herkes derin düşüncelere dalmıştı. neyse dedi içinden Umay çokta umursamamaya çalışıp yemeğine devam etti. Ailenin bu durgunluğu çay içerken de hala devam ediyordu erkekler öğrendikleri şeyleri düşünürken Ayla Hanım kızıyla geçirdiği günü düşünüp buruk mutluluğunu yaşıyordu kendi içinde. Umay ise Arslan'ın sözlerini ve Aslan abisinin ne durumda olduğunu düşünüyordu daha fazla bu kalabalık ortamda olmak istemediği için sakince odasına çıkıp her zaman yaptığı gibi yine balkondan gökyüzünü izleyip düşüncelere daldı. ... Genç kızın gitmesinin üzerinden yarım saat kadar geçmişti herkes düşünceleri içinde kaybolurken Ayla hanım daha fazla bu sessizliğe dayanamayıp konuşan ilk kişi olmuştu. " Verdiğim görevi yerinize getirdiniz mi bakalım bozkurt erkekleri" kıstığı gözlerini hepsinin üzerinde gezdirirken konuşmaya ilk Utku başladı sesinde gizleyemediği bir hüzünle. "Ben Instagram hesabını buldum anne eskiden o kadar neşeli ve mutluymuş ki bu hali ceset gibi kalıyor cıvıl cıvıl bütün fotoğraf ve videolarında neler oldu da o neşeli kız kayboldu çok merak ediyorum" Herkes merakla bakıyordu Utkuya onlarda merak etmişti Umay'ın o hallerini hepsinin aklında yatmadan önce Umay'ın hesabına bakmak varken bu sefer söz Onurdaydı " Ben tıbbi geçmişinde hiçbir şey bulamadım gizlenmişti bütün bilgileri ama doktorunu buldum ve onunla görüştüm hasta gizliliği sebebinde derine giremese bile birkaç bilgi alabildim. Umay defalarca intihara kalkıştığı için yatılı tedavi görmek zorunda kalmış. Bu yüzündenmiş aslanın yalnız bırakmayın demesi fazlasıyla intihara meyilliymiş ailesini kaybettikten sonra yaşama arzusunu da kaybetmiş olabileceğini düşünüyorum. Ailesine çok düşkünmüş" titreyen elleri ve sesiyle konuştuğunda odadaki herkesin kalbi paramparçaydı canları güzeller güzeli Umayları o minicik kız çocuğu kendi canını almak istiyordu bir süre herkes sessiz kalmış duyduklarını hazmetmeye çalışmışlardı daha sonra ise söze Berzan Bey girmişti. "Bizde eski ailesini araştırdık anne baba ve bir abisi varmış başka kimseleri yokmuş anne ve babası yetimmiş. Küçük ve birbirlerine bağlı bir ailelermiş. Annesi de babası da askermiş şehit olmuşlar. onlardan kısa bir süre sonra ise abisi şehit olmuş o da askermiş haklarında bu yüzden çok bir bilgi olmasa bile bilgilerin bu kadar gizli olmasından önemli insanlar olduklarını ve Umay'ı bu kadar etkilemesi den ise ölümlerinin çok daha karmaşık olduğunu düşünüyoruz" kimse duyduklarına sesli bir yorumda bulunmasa bile herkesin aklından bir şeyler geçiyordu. "Bende sabahki olaydan dolayı eğitim hayatını araştırdım biraz. Ailesi asker olduğu için çok fazla şehir ve okul değiştirmiş ama her gittiği yerde en başarılı öğrenci olmayı başarmış ilk senesinde askerlik sınavlarını yüksek dereceyle kazanmış. Kara harp okuluna girmiş kardeşimde benim gibi asker olmak istemiş anne biliyor musun " titrek sesiyle annesine baktı Metehan, annesi gözlerinden akan yaşlarla tebessüm etti oğluna daha sonra ise devam etti Metehan "Ama daha sonra sağlık sebepleri yüzünden okuldan ayrıldığını öğrendim büyük ihtimalle ailesinin kaybından sonra. Hakkındaki bütün bilgiler gizli benim bile görmem yasak büyük şeyler olmuş baba bizim bulabileceğimiz şeyler değil Umay bize anlatmadan asla öğrenemeyeceğimiz şeyler olmuş" Herkes düşüncelerinin içine daldı tekrar öğrendikleri şeyler hazmetmesi kolay şeyler değildi zor şeyler yaşamıştı Umay öğrendikleri bu küçücük bilgilerden bile anlamışlardı bunu. o minicik kız çocuğu paramparça olmuştu ne yapacaklarını bilemediler nasıl dayanacaklarını onu nasıl iyileştireceklerini bilemediler. Herkes yavaş yavaş odasına gidip düşüncelerinin içinde kayboldu kendilerinin bile duymaya düşünmeye katlanamadığı şeyleri nasıl oldu da Umay yaşadı inanamadılar. Metehan mesleğine âşık bir adamdı hayatı boyunca uğraşmıştı ve başarmıştı da başarılı bir Yüzbaşı olmuştu genç yaşında. Asker olmak zordu her aşamasıyla eğitimleri de meslek hayatı da bütün hayatını adaması gerekirdi kardeşinin bu kadar başarılı bir asker adayı olmak için. Düşündü kendisi mesleğini kaybetse ne hissederdi diye aklını kaybedeceğinden emindi peki ya kardeşi buna nasıl dayanmıştı onu buna ne mecbur etmişti merak etti sabahki halin sebebini anlamıştı kardeşi sadece ailesini değil mesleğini hayallerini de kaybetmişti. Onur ise bir psikiyatrist olarak kardeşinin hislerini düşünüyordu intihara sürüklenecek kadar mı bitmişti kardeşi üstelik bir kerelik olan bir olay değil defalarca intihara kalkıştı kardeşi bu kadar mı yaşamak istemiyordu. Bu hayatta tutunacak hiçbir şeyi mi kalmamıştı da bu kadar kararlıydı ölmek için. O gece Umay her zamanki gibi onu yalnız bırakmayan kâbuslarıyla savaşırken geriye kalan bütün Bozkurt ailesi Umay için ağlayarak uyuya kaldılar hepsinin akıllarında tek bir düşünce vardı Bundan sonra aldıkları her nefes attıkları her adım Umay için olacaktı bundan sonra Umay'ı yaşatmak için tekrar hayata bağlamak için yaşayacaklardı. Bu gencecik yaşında bu kadar acı çeken kızın artık mutluluğa ihtiyacı vardı ve bunu Bozkurt ailesi başaracaktı Umay'ın içindeki o hayat enerjisini yaşama isteğini tekrar ortaya çıkartacaklardı.
|
0% |