Yeni Üyelik
2.
Bölüm

1-Hayallerimdeki Adam

@brc2611

Kafamı gömdüğüm masadan kaldırdığımda mahmurlaşmış gözlerimi etrafımda gezdirdim. Bölüm arkadaşlarım ayaklanmış kapıya doğru yürüyordu. Gözlerimi ovalayarak bende yerimden ayaklandım. Uzun, yorucu ve açıkçası sıkıcı bir dersti. Bu yüzden ders boyunca tamamen uyuklamıştım, birçok kişi gibi.

"Beril, merkeze gezmeye gideceğiz Merveyle. Geliyor musun?"
Beyza'nın yönelttiği soruyla kısa bir an duraklayıp düşündüm. Uzun zamandır kimseyle dışarıda vakit geçirmemiştim. Bu benim için güzel bir fırsat olabilirdi.

"Olur valla geleyim. Bana da iyi gelir hem. " Beyza ve Merve birbirleriyle bakışarak kıkırdadı. Neden gülüştüklerini anlayamadığım için onlara bakmaya devam ettim.

" Ay Beril çok iyisin. Bize hemen uyum sağlayabiliyorsun. Şaziye var ya hani. O hiç öyle değil. Onu her çağırdığımızda gelemem diyor. Çok sıkıcı." Beyza'nın hayranlıkla kurduğu cümlenin ardından ben de gülmeden edemedim. Edilen iltifat oldukça hoşuma gitmişti.

Bindiğimiz minibüsle başlayan yolculuk oldukça kısa sürmüştü. Merkeze vardıktan sonra hemen ünlü şaşalı bir kafeye oturduk. Türk kahvelerimizi söyledikten sonra koyu bir sohbete daldık. Sohbet o kadar koyuydu ki bir konu hep başka bir konuyu açıyordu. Nihayetinde kahvelerimizden son yudumlarımızı aldığımızda Beyza konuştu:

"Beril, burada Halloween Kafe adında bir kafe varmış. Kareoke de varmış içinde. Sen gitmiştin oraya değil mi?" Beyzayı kafamla onaylayarak devam etmesini bekledim.
Beyza "Kareokeye mi gitsek birlikte?" der demez peşinden Merve içindeki heyecanı gizlemeden ortaya atıldı.

" Ay evet ya gidelim." İkisini gülümseyerek onayladım. Şarkı söylemek enerji boşaltmak için güzel ve eğlenceli bir yoldu.

Hava çoktan kararmıştı. Hesabı ödedikten sonra Halloween kafeye doğru yola çıktık.
Halloween kafe burada sevilen nadir yerlerden biriydi. Özellikle gençler arasında... Kimisi bizim gibi kareoke için, kimisi maç izlemek için kimiside oyun oynamak için burayı boş bırakmazdı. Halloween kafeye girdiğimizde tam da tahmin ettiğim gibi dopdoluydu. Herkes kendi kafasında eğlenirken bizde müsait kareoke odalarından birisine geçtik. Dans edip şarkı söylediğimiz uzun dakikaların ardından oldukça yorulmuştuk. Eğlenceye ara verdiğimizde koltuklara yayıldık üçümüzde.

"Ne kadardır buradayız?" diyen Beyza'ya telefonun saatine baktıktan sonra cevap verdim.

"Emin değilim. Süre dolunca kendileri bilgilendirmeye geliyordu normalde ama bir saatten fazladır buradayız sanırım."

Kızlar şaşkınlıkla dönüp birbirlerine baktıklarında ben çoktan burada geçirdiğimiz süreyi öğrenmek üzere odadan çıkmıştım.
Görevli kişiye ulaştığımda:
"Merhaba, kolay gelsin biz iki nolu odadayız. Süremiz dolmadı mı sormak istedim." dedim. Görevli kadın bilgisayarda birkaç tuşa bastıktan sonra ekrandaki gözlerini bana çevirdi tekrar.

"Artık süre tutmuyoruz. Odada ne kadar kalırsanız geçen sürenin parasını ödüyorsunuz. Ayrıca bir buçuk saattir içerdeymişsiniz."
Her ne kadar değişen sisteme şaşırsamda tepki vermeden görevli kadına teşekkür ettim. Önceki sistemde belirtilen sürenin sonunda odaya gelip sürenin dolduğunu bildiriyorlardı, artık bunu yapmıyorlarmış. Daha fazla para kazanmak için güzel bir yol bulmuşlar doğrusu.
Görevli kadının yanından ayrılarak tekrar odaya doğru yol aldığımda bir çift gözle karşılaşmak hiç hesabımda yoktu. Kalp atışlarım gittikçe hızlanırken umursamamaya çalışarak yürümeye devam ettim. Bu gözlerin sahibi hemen köşede oturmuş elindeki konsolla playstation oynuyordu. Bana bakan gözlerin göz göze geldiğimizde benden sıyrılması ani olmuştu ama o kısacık anda bile beni fazlasıyla etkilemişti. Abartmıyorum gerçekten film yıldızları kadar yakışıklıydı. Kısmen uzun siyah saçları, kahverengi gözleri vardı. Yüzü kusursuzdu, hiçbir leke yoktu. Bir insanın yüzünde hiç mi leke olmaz? Bakın bunu gerçekten soruyorum? Nasıl ve neden? Burnu yüzüne yakışacak kadar küçük ve kusursuzdu tabiki! Bu yaratığa kapılmamak mümkün değildi.


Bu sırada ilerleyen adımlarım beni odaya götürmüştü çoktan. Kızlara durumu anlattığımda çıkma kararı aldık ve kasaya döndük. Kaldığımız sürenin ücretini öderken ara ara o gördüğüm yakışıklının olduğu yere bakmadan edemiyordum. Onu gördüğümden beri sanki içimde fokur fokur durmadan kaynayan bir su vardı ya da birisi iki saniyede bir tenime iğne batırıyormuş gibi hissediyordum. O hayallerimdeki adamın ta kendisiydi ve ona ulaşmak istiyordum. Onunla yaşamak istediğim bir şeyler vardı kesinlikle.
Ücreti ödeyip kapıya yöneldiğimiz sıra içimdeki enerji patlak verdi birden.

"Kızlar durun! Ben çok yakışıklı bir çocuk gördüm. Numarasını isteyeceğim."

~~Devam edecek

Merhaba sevgili okurlar🫶🏻

Kitap nasıl ilerler bilemiyorum ama bittiğinde benim hikayemin nasıl bittiğini de öğrenmiş olacaksınız.

(Size yazdığım notları okumayı unutmayın.)

Loading...
0%