Sabah altı gibi tuttuğum otele geldim ve odama yerleştim. Hemen bilgisayarımı açıp üniversite için gerekli belgeleri e-devlet üzerinden çıkarmak için flash belleğe indirdim ve onu da çantama attım. Oda kartımı da yanıma alıp hiç dinlenmeden odadan çıktım, arabaya bindim; ilk önce okulu halledip sonra kiralık bir ev bulmam lazım ama tabii ilk önce bir kırtasiye bulmam lazım.
Hemen telefondan bir kırtasiye adresi bulup oraya sürdüm ve arabayı park edip arabadan indim. Dükkâna girip kasada duran hanıma dönüp, “Acaba fotokopi çıkarttırabilir miyim flash bellekten?” dedim. Kadın bana dönüp elini uzattı. “Tabii ki ben hemen çıkarıp geliyorum.” deyip hemen yukarıdaki bilgisayarlara doğru yürüdü ve birkaç dakika sonra yanıma geldi ve hem flash belleği ve hem de kâğıtları verdi. “Ne kadar tuttu acaba?” Kadın bana dönüp, “Üç buçuk lira,” dedi. Hemen cüzdanımdan beş lira çıkarıp uzatım kadın da bana para üstünü uzattı ve hemen geri arabaya döndüm ve okula sürdüm, okulun yanındaki otoparka park ettim ve okula doğru yürüdüm güvenlikten geçip hukuk bölümünün kayıt işlem yerini buldum, içeri girdim.
Hemen masadaki görevliye doğru ilerledim,
“Ben hukuk bölümüne kayıt için gelmiştim.”
“Evet burası, evraklarınız yanınızda mı?”
“Evet buyurun bunlar,” Elimde sıkı sıkıya tuttuğum evrakları kadına uzatım. “Bir dakika bekleteceğim sizi.” deyip hemen içeriden dosya getirdi ve evraklarımı dosyaya dizip bilgisayarda birkaç şey yazıp bana döndü. “Sizi bekleteceğim bir dakika,” dedi, ben de “Tabii ki, sorun değil,” dedim ve kadın yine içeri gitti.
Elinde kâğıtlar ile döndü, onları zımbaladı, bana doğru uzattı ve “Şuraları imzalamanız lazım, bir de fotoğraf lazım okul kartı için.” dedi ben de hemen bir fotoğraf verdim. “Buyurun, unutmuşum ben onları kusura bakmayın,” deyip onun gösterdiği yerleri imzaladım, geri uzattım ve gülümsedim. Kadın bana bakıp, “Beş dakika beklemenizi rica edeceğim,” dedi ben de kafamı sallayıp, “Tamam.” deyip köşeye çekildim ve beklemeye başladım.
Çok uzun sürmeden kadın yanıma geldi ve okul kartımı uzattı. “Teşekkür ederim.” deyip gülümsedim kadın da bana bakıp gülümsedi. “Rica ederim görevimiz,” dedi. Hemen bürodan çıktım ve okuldan çıkıp otoparka ilerledim. Arabaya bindim ve telefonum çaldığını duydum, elime aldım bilinmeyen bir numara arıyordu. İş başvurusundan olabileceğini düşünüp açtım.
“Alo, Arya Hanım’la mı görüşüyorum?” dedi. Ben de “Evet ben Arya siz kimdiniz?” dediğimde karşı taraftan, “Bize iş başvurusunda bulunmuşsunuz Arya Hanım, barista olarak işe alındığınızı bildirmek için aradım, pazartesi başlayabilirsiniz.” dediğinde çok mutlu olmuştum. Hemen “Tabii ki başlayabilirim sorun yok, teşekkür ederim,” dediğimde karşıdan gülme sesi geldi ve “Ne teşekkürü, tamam o halde pazartesi görüşürüz.” dedi ve kapattı telefonu. Mutlu olmuştum, okulu halletmiştim ve iş de hallolmuştu. Geriye de ev kalmıştı. Onu da yarına bırakmayı düşünüyordum. Hem daha kolay olurdu haftaya da işe başlıyordum, ki bu hafta ev konusunu da halletmem lazımdı.
Ondan önce otele gidip hemen yatıp uyumak istiyordum, kaç saattir uyumuyorum bilmiyordum ama vücudum alışıktı bu saatlere kadar uyumamaya, kendi kendime düşüncelere dalmışken otele geldiğimi fark ettim ve hemen odama çıktım. İlk önce bir duş alıp karnımı doyursam iyi olacaktı. Hemen kısa bir duş alıp çıktım, daha da acıktığımı fark ettim ve hemen resepsiyonu aramak için oda telefonunu kullandım. “Merhaba acaba ben 213 numaralı odaya atıştırmalık bir şeyler alabilir miyim?” dedim ve telefonu kapattım. Birkaç dakika sonra yemeğim geldi, yedim ve yatıp uyudum.