Binbaşı Acar ve timi geleli haftalar geçmişti Lotus timine halla bir görev gelmemişti aynı şekilde Arslan timine de gelmemişti Bozkurt timide halla sınırdaydı ya bu hafta yada önümüzdeki hafta ancak gelebilirlerdi büyük ihtimalle .Yataktan çıktım ve gerindim elimi yüzümü yıkayıp dolabın karşısına geçtim kamufilajımın pantolonunu giydim ve yeşil tişörtümü giydim saçlarımı sıkı sıkıya topladım sırt çantamın içine telefonumu da atıp dış kapıya geçtim postalarımı giydim ve evden çıktım arabaya binip hızla çalıştırdım yaklaşık bir saatin sonunda karargahtaydım kontrolden geçip arabayı park ettim ve hızla içeri geçtim odama girip kamuflaj üstümü giyindim ve bordo beremi taktım odadan çıkıp ortak alana geçtim bizim tim tam olarak buradaydı daha Arslan timi gelmemişti.

Biz böyle oturmuş tartışırken içeri Binbaşı Acar ve Arslan timi girdi “ Günaydınlar “ ban ve Lotus timine baktı “ Günaydın Binbaşım “ kafasıyla selam verdi ve ortak odadaki benim dolabımın yanındaki dolabı açtı ve içine cebindekileri koydu ve kapatıp yanımda ki boşluğa oturdu “ Albay görev emri için çağırmadı değil mi “ “ Hayır Binbaşım çağırmadı” ban bakıp kafasını anladım diye salladı biz böyle otururken haberci asker geldi bana yaklaştı “ Ankara Ahmet Tunç emret komutanım “ “ Rahat asker “ rahat konuma geçti “ Bozkurt timi geliyormuş Asena Yüzbaşım Albayım haber vermemi istedi “ hemen ayağa kalktım benimle beraber Lotus timide ayağa kalktı hızlı bir şekilde dışarı çıktık aynı şekilde içeri Bozkurt timinin askeri aracı girdi Binbaşı Acar ve Arslan timi de bizimle beraberdi , araç tam önümüzde durdu ve Binbaşı Hakan ve Bozkurt timi tam tekmil aşağı indi derin bir nefes aldım ve koşa koşa Hakan'ın boynuna sarıldım “ Bitti mi … Halletin mi “ bana baktı sarılmayı kestim “ Yüzbaşım çoğu bitti azı kaldı … aşağılık başlarındaki it oğlu it basbor kaçtı “ sinirle bir nefes verdim ama dik durdum “ çoğu bittmiş azı kalmış hallolur ya Bozkurt ya Lotus yada Arslan buluruz o kalleşi merak etme “ diyip omuzunu sıktım “ seninki meraklanıp duruyordukomutandan sonra hemen doğru eve anlaşıldımı “ bana güldü “ Emredersiniz Yüzbaşım “ diyip güldü “ Giderim kardeşim giderim sen bizim şu sıpaları dıyurursun değil mi “ arkadaki kardeşlerime baktım “ ee kim özledi yemekleri mi “ bütün bozkurt timi bağırdı aynı anda “ BEN” diye güldüm içlerinden Uraz konuştu “ Ama Asena Yüzbaşım bu gün gelmeyelim Hakan Binbaşımsız boğazımızdan geçmezz hep beraber cumartesi yapalım olmaz mı eski günlerde ki gibi mangalarda Bizden olsun “ .

Derin bir sessizlik çöktü bir anda herkese Arslan timi anlayamamıştı nedenini ama Lotus ve Bozkurt anlamıştı “ Gelin Yüzbaşı Uraz gelin ama sen yapacaksın mangalı Hakkan Binbaşım yakıyor “ herkes gülüştü Hakan binbalım söylene söylene içeri geçti ve Bozkurt'a arkalarından arkamı dönüp timime ve Arslan timine baktım “ Lotus size söylememe gerek bile yok geliyorsunuz sizde davetlisiniz … Binbaşı Acar bekleriz Arslan timi ile “ bana baktı ve kafasıyla onayladı ve sözleriyle taslikledi “ geliriz Yüzbaşım geliriz “.

günümüzün çoğunluğu eğitimlerle geçmişti akşam karargahtan çıkıp arabaya bindiğim gibi evime gelmiştim içeriye adım atar atmaz yalnızlığım yüzüme vurmuştu nefes alamayacak gibi olmuştum artık bu ev bana dar geliyordu biran önce taşınmalıydım ya lojmanlara yada yine bir müstakil eve bilmiyordum ama tek yapamıyordum bu evde artık 6 sene geçsede evden Ali çıkacak ve beni kucaklayıp öpecek gibi geliyordu aynı 6 sene önce Şehit olmadan önceleri gibi …

6 SENE ÖNCE BİR TEMMUZ GECESİ

Karargahtan çıkıp arabaya binip eve doğru sürmeye başladım bugün Ali erken çıkmıştı benimde işlerim erken bitince soluğu evde onun yanında almak istedim eve varır varmaz arabadan hızla inip koşar adım bahçe kapısından ve patikadan geçip evin kendi kapısına geldim anahtarımı çıkarıp açtım ben kapıyı açana kadar Ali açmış ve beni kucaklayıp etrafında döndürmüştü bile suratımın her bir zerresini öpüp kucağından indirmişti “ hoş geldin Alımım hoşnu hüma getirdin , gül gibi kokunla burnuma bahar esintisi getirdin “ diyip yanağımı öptü …

ŞİMDİKİ ZAMAN BİR TEMMUZ GECESİ

kapının olduğu yere çöküp hıçkıra hıçkıra ağlamıştım o gece bizim son sarıla bildiğimiz gecelerden biriydi 1 hafta sonra kuzey ırak sınırına göreve gitmişti ve çatışmada Şehit düşmüştü … hıçkırıklarım evi inletip kulağıma geliyordu yavaşcana yerden kalktım ve üstümü başımı değiştirmeden yatağa oturdum hıçkırıklarımın arasında uyuya kalmıştım