Hayat dalganın çekilmesiyle görünüp dalganın tekrar karaya vurması ile kaybolan bir deniz kabuğu misali , iki dalga aralığı...

İçimde garip duygular vardı, herzaman iki üç hamlede sıyrılabilecek benliğim derin bir uykuda gibiydi . Arkamdaki adamın enerjisi kadim bir ruh gibi üzerime devrilmişti sanki.

Saldırmak yada savunmak içimden gelmiyordu . Kalbimi avuçlarında sıkıyo gibi içim içimi kemiriyor çürük tahtayı yiyen kurtlar gibi adım adım eritiyodu.

Yere bakan gözlerim kapının yanındaki aynadaydı . Ensemde soğuk bir namlu onun arkasında namludan daha soğuk bir adam.

"Ses çıkaracağını düşünüyordum" dedi tedirginlikle.hıı tabi ,iç sesim beyi duysa elinin tersiyle ağzıma çakacak adam mı söylüyor bunu.Evet

"Bende şaşırdım doğrusu"demeden edemedim.

"Şimdi..."dedi yayarak. "Buradan mutlu bir çift gibi çıkacağız ve bir baloya gideceğiz ."

​​​"yok artık, ses çıkarmadım diye kukla olucakta değilim"diye itiraz ettim . Fazlamı rahattım.

"Sana seçenek sunduğumu hatırlamıyorum"diyerek kaşlarını kaldırdı. Mimiklerini fazla kullanıyordu buda onu daha ciddiye almama sebep olu​yordu.

Başımı bir defa salladım. Beni kabaca yatağa itip elbise dolabının yanına gitti . Kapaklarını açıp içinin boş olduğunu görünce odaya kısaca bir göz attı. Kapının yanında duran valizi görünce göz ucuyla bana bakıp valize ilerledi. Valizi koltuğun üzerine koyup hızlıca açmaya başladı.

​​​​​​İçini açınca gördükleri onu tatmin etmemiş olmalı ki üç defa cıkladı. "Bir tane bile elbisen yokmu cidden" dediğinde kafamı sağ asola salladım .

Ayağa kalkıp tedirgin adımlarla yanına vardım . Kıyafetlerin en altındaki sarı elbiseyi ona uzattım.

Memnuniyetsizce başını salladı "daha seksi bişeyler" dediğinde gözlerimi devirdim

"Erkek cinsiyle işim olmadığından tercihim rahatlıktan yana , bir mahsuru mu var?"​​​​​