Lilith'ten​​​​​

Uçağın tekrar kendine gelmesiyle çıglıklar kesilmişti ama insanlar hala gergindi .

Ama muhtemelen en gerginleri benimdir . Neden mi? Çünkü az önce üstüme bir bardak ayran , bir hamburger ve bir baygın hostes devrildi . Çıldırmak için güzel bir sebep bence.

Gözlerimi kapatıp içimden ona kadar sayıp derin nefesler aldım , bütün görevliler hostese bakıyordu , sanki çatıdan düştü.

Birde bana bakınız a dostlar , burda tavuk midesine döndüm bir Allah'ın kuluda dönüp bana bakmıyor.

İçinden ağla...

Arka koltukta oturup benim dedikodumu yapan erkeklere dönüp "beyler, Türkiye'ye kaç dakika var acaba "deyip tatlı tatlı sırıttım.Erkekler birbirlerine bakıp güldüler ve sarışın olan cevap verdi " abla , sanırım yarım saat falan var " diye Türkçe konuşmasını beklemiyordum .

Yarım saatte üstümü degiştirebilirdim.Umarım.

Host ve hostesleri ite kaka lavaboya doğru ilerledim elimdeki poşeti askıya asıp üstümü çıkarmaya başladım. Türkiye'ye gimiştik belliki , onun verdiği huzurla sarı , papatyalı ve fileli elbisemi giydim ve derin bir nefes aldım , almaz olaydım . Tuvalette olduğumu unutup aldığım derin nefes yüzünden neredeyse böğürerek yere yapışacaktım.

Aynaya bakıp makyajımı tazelemem gerktiğini düşündüm ve açık renk bir gloss ile rimel sürdüm . Kahverengi saçlarımı tokadan kurtarıp geriye savurdum .

Sonunda ülkemdeydim burası benim özümdü​​​​​, doğduğum t​​​​opraklardı , evimdi , yuvamdı ama ben yıllarca bu cennetten uzak durmaya mecbur bırakılmıştım.Ne acı​​​​​​​​