Ben Aksel Mavera Karadağ...

Ankara'da polis özel harekatta çalışan bir Komiserim...

"Komiserim bir de şu silah ticareti ile ilgili bir dosya var müdür bey sizin ilgileneceğinizi söyledi" dedi Sezer.

"Koy masaya dosyayı,.daha sonra timi de ortak alana topla Sezer" dedim.

"Tamam komiserim hemen topluyorum" diyip hızla çıktı.

Bu silah ticareti yapan kişiler bu ara baya zorluyordu bizi.

Dosyayı açıp baktığımda ilk karşılaştığım isim Gurur Korkmaz adında bir mafyaydı.

İsim Soy İsim- Gurur Korkmaz

Doğum Tarihi- 10.04.1997

TC- 47*********

Doğum Yeri- Mardin

Zaafı- Yok

Gibi sıradan bilgiler vardı. Ama dikkatimi çeken şey zaaf kısmında, zaaf yoktu.

Şöyle bir doğru vardır ki her insanın zaafı vardır.

Eminim ki bundan da bir şey bulabilirdik.

Âşşağıda yazan bilgiye göre bu dosya 4 senelikmiş ve daha sonra bir bilgiye ulaşılamadığı için kapatmışlar.

İnşallah en kısa zamanda bilgilere ulaşıcaktık görevimizdi.

Dosyayı elime alıp odamdan dışarı çıktım ve elimdeki dosyayla beraber ortak odaya ilerledim.

Kapının kulpunu yavaşça açıp içeri girdim.

Herkes buradaydı... Beni görünce ayağa kalktılar "Oturun arkadaşlar kalkmanıza gerek yok" deyip dosyayı oturacağım tarafa koydum.

Dosyada bulunan flaş belleki akıllı tahtaya takıp dosyaları açtım.

Ekibime, kardeşlerime döndüm....

Benim kardeşlerim kimmiydi...

PÖH Komiser yardımcısı Hasan Pektaş

PÖH Komiseri Sezer Öztürk

PÖH Ajanı Alev Korkmaz

PÖH Polis Memuru Serdar Gürel

PÖH Polis Memuru Meryem Cengiz

Ve Ben bu timin kurucusu ve komiseri Aksel Mavera Karadağ...

Biz kendini vatana adayan, kendi milletinin huzur ve güven içinde yaşamasi için elinden gelen her şey yapan kişilerden sadece birkaçıyız....

"Öncelikle bu dosyanın içeriği hakkında kısaca bilgilendirme yapmak istiyorum" diyip.

Bütün içerikleri anlattım.

"Komiserim 4 yıldır çözülemeyen dosyayı Nasıl çözücez biz??" Diye sordu Semih.

"Çözücez öyle de böyle de Semih.Müdür bize güvenip vermiş dosyayı" dedim.

"Aksel haklı." Dedi hasan abim.

"Ben hakkında bir şeyler bulabilirmiyim bakarım" dedi Alev.

Onu onaylayıp "Ailesini araştır dosyada ailesi hakkında çok az şeyler bulunuyordu" dedim.

Beni onayladı.

"Sezer, Semih adamın teknolojik eşyalarını hackleyebilir misin" diye sordum.

"O iş bizde" dediler aynı anda.

"Meryem adamın hastane kayıtları ve ya polis kayitlarının hepsini araştır" dedi Hasan abim.

O iş ben de diyerekten başıyla onayladı.

"Abi o zaman biz de adamın evini falan bir izleyip araştıralım galiba biraz ajanlık yapmamız gerekicek ilerde" dedim.

"Biraz öyle duruyor hadi eşyalarını al gel çıkalım" dedi.

Onu onaylayıp odadan çıkıp odama ilerledim.

Odama girip çantamı, silahımı ve polis kimliğimi alıp siyah trençkotumu giyerek odadan çıktım.

Hasan abi de odadan çıkıyordu. Bana baş işaretiyle gel yaptı onu onaylayıp peşinden ilerledim.

Polis arabası dikkat cekiceği için benim arabama bindik. "Ee nereye gidiyoruz ev mi, kumarhane mi??" Diye sordu.

"Şuanda kumarhaneye gidemeyiz... Evi gidip uzaktan izliyeceğiz" dedim.

"Abi bilgisayarı aldın değil mi??" Diye sordum.

"Unuturmuyum hiç??" Dedi gülerek.

Daha sonra arabayı çalıştırıp sürmeye başladım.

Radyoyu açtım ve Funda Ararın Yak gel şarkısı çalmaya başladı.

Dışarıda yağmur yağıyordu...

Kış yaklaşmıştı ve şuan kışın en sevdiğim günleriydi...

Yağmurlu hava...

Dışarıda yağmurdan kaçışan insanlar vardı...

Şuan dışarda olsaydım yağmur dinene kadar hasta olana kadar içeri girmezdim...

Nedendir bilinmez ama yağmur yağarken o an bütün pisliklerden, kötülüklerden arınacağımı hissederdim...

Muhtemelen bunu dediğim kişi benim bu dediğimi saçma bulurdu... Ya da benim gibi bir kadının saatlerce yağmurun altında durmasını komik bulurdu...

Ama bunu pekte umursamazdım... Mesela benim hayallerimin birinde ileride seveceğim adamla yağmurun altında saatlerce dans etmekte var...

Ve ben, benim için saatlerce o yağmurun altında ıslanmayı kabul edicek bir adamla hayatımı birleştirmek isterdim...

Hayat ama... Büyük konuşmamak gerek...

Belki de hayallerimdeki gibi birini sevmezdim...

Büyük villa tipi bir evin önüne gelince çok yaklaşmadan arabayı kenara çektim.

Ve eğilerek radyoyu kıstım."Geldik abi" dedim.

"Burası mıymış.Vay arkadaş insanda ne para varmışta böyle bir yerde yaşıyormuş." Dedi.

Bu dediğiyle güldüm "Abi demek ki adamın senin gibi 4 tane çocuğu yok" dedim.

Bu dediğimle kaşlarını çattı "Seni de görücez evlenince hem ne var 4 taneyse evimize bereket geldi işte.Evlat bereketdir bereket." Dedi.

Gülerek "Tamam abi bir şey demedik" dedim daha sonra gülemem tebessüme dönüştü.Hasan abinin 3 kızı 1 tane de oğlu vardı.

O oğlan çocuğuna acıyordum çünkü kızların ikisi çok yaramazdı ama biri çok uysal bir kız çocuğuydu.

"Hadi işimize dönelim" diyip arka koltuktan bilgisayarı aldı.

Öne koyunca açıp bana uzattı.Elime alıp kameralarını hacklemeye başladım.

---------------------------------------------

EN az 5 Oy 5 yorumda yeni bölüm geliyor çünkü şuan taslakta bir bölum daha var.

Hadi hepinizi öptüm.

İlk 2-3 bölüm sıkıcı olma ihtimali var ama bir kere yazdım bolümü napam.

Diğer kurgularıma da beklerim.

Kurguyu şuan tam kuramazsınız kafanızda ama şuan ilk temeli attık gibi.

629 Kelime

Hatam varsa affola heyecanlıyım o yüzden hemmen atıp kaçıyom.