Yeni Üyelik
48.
Bölüm

37. Bölüm

@bu2r3ci4n

Yavaş yavaş gözlerimi açtım.Üzerimdeki kollardan yavaşça kurtuldum.

Hastalığım çok olmadığından iyileşmiştim.

Ayağa kalkıp pencereden dışarı baktım akşam olmuştu bile.Galiba biraz fazla uyumuşuz...

Demire baktığımda hâlâ uyuyordu.Ağzı öne büzülmüş bir şekildeydi.

Gülümseyerek yanına gidip dudağına bir öpücük kondurdum.

Çok tatlıydı..."Uyu bakalım kocam.Ben de yemeğimizi hazırlayayım" dedim fısıldayarak.

Dolaba doğru ilerleyip içinden siyah eşofman, beyaz crop ve mavi bir gömlek çıkartarak giydim.

Saçımı da dağınık topuz yaparak odadan çıktım.

Mutfağa giderek malzemeleri çıkardım ve yemek için kollarımı sıvayıp ellerimi yıkadım.

Televizyondan müzik kanalını açtım, denk gelen şarkı Can bonomo'nun Dem şarkısıydı. Şarkıya eşlik ederken yemeği hazırlıyordum.

Yemeği fırına verip elime telefonu aldım.

Herkesden bir sürü mesaj vardı anneme yazdım.

Asena Anne ben karşı konaktayım demirle.Beni idare etsen.

Annem Kız Dünden beri neredesin meraktan öldürmek mi istiyorsun sen bizi.Sabah erken gel baban kızar sonra valla acısını Demirden çıkarır.

Asena Tamam anne zaten sabah evde olurum.Teşekkurler annemmm.

Annem Ay deli kız hadi görüşürüz öptüm.Gelince konuşucaz ha.Anne kız konuşalım biraz.

Asena Tamam anne...

Mesaj yerinden çıkıp çorbayı karıştıracakken arkadan biri sarıldı.

Kokusundan anlayacağım üzere bu Demirdi...

"Asenam. Sen niye kalktın hasta değilmisin" dedi beni kendine döndürüp.

Mutfağın tezgahına yaslıydım. "Yok o kadar hasta değilim...Hem biraz uyu istedim yorgun görünüyordun." dedim ellerimi boynuna dolayarak.

Bu dediğimle gülümseyip anlını anlıma yasladıv "Ev çok güzel yemek kokuyor neler yaptın bakalım" dedi.

Benden ayrılıp yemeklere baktı."Off çok güzel görünüyor köfte patateste mi yaptın??" Dedi heyecanla.

Onu gülerek onayladım. "Hadi sofrayı kuralım" dedim beni onaylayıp yardımıyla sofrayı kurduk.

Elim lezzetliydi vesselam...

Yemek yedikten sonra film için atıştırmalıkları alıp koltuğa oturduk...

Kafamı kucağına koyup televizyonu izlemeye koyulduk.

Saçlarımla oynuyordu... "Saçların çok yumuşak" dedi saçlarımı okşarken.

"Hımhım" dedim onaylar bir biçimde.Daha sonra kafamı çevirdim ve gözlerinin içine baktım...

Gözlerinin siyahlığında kayboluyordu mavilerim.... Kara delik gibiydi hareleri...

"Demir birbirimize hep aşık kalalım tamam mı..." Dedim fısıldar bir şekilde...

Harelerinde kayboluyorum sanki...

Karaları mavilerimi içine hapsediyordu...

Cümleme karşı da kalbimde kelebek hissi uyandırır bir cümle kurdu...

"Sayem benim aşkım bu 8 yılda gram azalmamış sensiz, şimdi mi bitecek... Hem bir söz var.... İnsan söylediklerinizi ya da yaptıklarınızı unutur ama hissettirdiğinizi asla... Sen bana öyle güzel hissettiriyorsun ki Sayem bunu anlaman için benim yerimde olman gerekir..." Dedi gözlerime bakarken...

Şuan karşımda o mektupçu adam vardı.... "Senin böyle edebiyat sözleri kullanmanı çok seviyorum" dedim dudağına öpücük bırakarak.

"Ben de senin her şeyini çok seviyorum Sayem..." Dedi dudağımı öpmeye başlarken...

Dudağımı şefkatle ve özlemle öpüyordu... Dudağımdan ayrılıp küçük küçük öpücükler kondurup gözlerime çevirdi bakışlarını "Özel günün bitti mi??" Diye sordu...

Bir anda gülmeye başladım.Hatta kahakaha attmaya başladım.

Gülmem biraz daha sakinleşince demire baktım.Bana noldu gardaş bakışı atıyordu.

"Maalesef demircim daha bitmedi... Daha 2 gün oldu, hem düğünden sonra" dedim göz kırparak.

Bu dediğimle homurdandı "Karımla da sevişemiyorum ki adam akıllı.Sikerim düğününü baban olmasaydı şimdi düğün yapıyor olurduk!! Hem bu özel günde bir bitmedi gitti haa.." dedi sonra aklına gelen şeyle kaşları çatıldı ve bana döndü "Karnın falan ağrımıyor değil mi??" Diye sordu hızla beni kendine çekerek.

Bu dediğiyle göz devirdim "Demir sen de taktın karın ağrıma kaç kere diyeceğim benim dönemlerimde ağrı yok. Olsa da nadiren." Dedim.

"Olsun.Hem karımızı düşünmekte mi suç oldu." Dedi sitemle.

Yüzünü okşayarak "Suç değilde bir tık abartıyosun Demir ağa" dedim.

Bu dediğimle bana alayla baktı "Tamam bir daha abartmam hanımım" dedi.

Bu dediğiyle güldüm. "Şimdi ben senin hanım ağan mı oluyorum??" Diye sordum.

Bu dediğimke yavaşça onayladı beni. "Ama Asker hanım ağam. Ama sadece benim asker hanımım" dedi.

Asker hanımım... Aklıma gelen şeyle kaşlarım çatıldı "Demir yaşlanınca da sevicek misin beni??" Diye sordum.

Bu dediğimle güldü "Yaşlanırsakta bir kuma fena olmaz yani Sayem.Sonuçta koskoca kandemirlerin büyük oğluyum" dedi.

Bununla kaşlarım çatıldı ve kucağından kalkarak parmağımı yüzüne doğru sallayarak "Hele öyle bir bokluk yap senin kafanı oyarım demir!!! Abimlere sıra gelmeden ben selanı okurum!!!" dedim hırsla.

Bu dediğimle tebessüm edip beni kendine çekerek sarıldı "Öyle bir şey olmayacak Sayem.Eğer ki öyle bir salaklık yaparsam hiç düşünmeden sık kafama..." dedi.

Bu dediğiyle biraz olsun rahatladım.

İşte biz bazen deli dolu... Bazen çocuk.... Bazen birbirine karşı inatçı bir karı kocaydık... '1 günlük bir karı koca'

Ay sus be sende.

******** 5 Ay sonra ******

~Yazardan~ (Şarkı-Aldatıldık)

Bu gün Kandemir çiftinin düğünü vardı... Bazen bu 5 ayda ailelerinden gizli buluşup hasret giderdiler...

Bazen didiştiler... Ama birbirlerini kırmadan sevdiler....

Ve zaten evlendiklerini öğrenen ama bir şey demeyen bir kişi vardı...

​​​​​​Melahat hanım...

Evet Melahat hanım ve eşi Aslan bey rizeden 2 ay önce torunları Asena için geldiler....

​​​​​​Bunun dışında herkes mutlu... Can 1 aylık izin alarak stajını erteleyip Mardin'e geldi...

Deniz ve sevdiği kadın nişanlandı yaklaşık 1 ay önce...

Azad ve eşi Reyhan hanım ise 4 aylık evlilerdi...

Ve reyhan'ın karnında 1 aylık bir tohum vardı...

Bir bebek.... Azad baba olacaktı ama şuan bundan habersiz eşinin saçlarını arkadan tutuyordu çünkü reyhan klozete kusuyordu...

Azad endişeyle "İyimisin Reyhan??? Ha??? Esradan sana ıhlamur falan yapmasını isteyeyim mi güzelim??" Diye sordu.

Reyhan gidip ağzını çarkaladı ve elini silerek azada döndü...

O da anlamıştı... "Azad" dedi söyleyip söylememek arasında kalarak. Azad gülümseyerek "Söyle güzelim neyin var??" Diye sorud. "ben galiba hamileyim..." Dedi tereddütle.

Azad duyduğu şeyi ilk idrak edemeyip "Haa baştan söylesene güzelim" dedi gülerek.

Sonra duyduğu şeyi idrak edince dondu.

Bir süre eşinin yüzüne baktı sonra bir anda "Be-ben şimdi baba mı oluyorum.... Allahhhh baba oluyorum!!!!" Dedi bağırarak.

Reyhan eşinin ağzını kapamaya çalışıyordu. "Sus azad sus sus belki yanlış anlamışımdır" dedi üzgünce.

Azad durdu sonra eşine dönüp"Olup olmadığını nasıl öğrenebiliriz peki" diye sordu hızla.

Reyhan bu haline güldü "Hamilelik Testi lazım.Eczanede satıyorlar." Dedi.

Azad "Sen şimdi dinlen ben hemen alıp geliyorum" dedi.

Reyhan onu gülerek onayladı "Çabuk ol ama" dedi.

Azad onu onaylayarak eşini yatağına kadar götürdü ve daha sonra koşarak odadan çıktı.

Ve diğerlerine gelecek olursak hazırlıklara yardım eden Aras ise Ezgiye hâlâ evlenme teklifi etmedi.Daha doğrusu edemedi çünkü Ezginin Abisi daha doğrusu 5 adet abisi Ezgiyi yanlız bırakmıyorlardı.

Yani Aras ile Ezginin bir arada olduğu vakitler sınırlıydı.... Ama birbirlerini çok seviyorlar.

Ve bulut... Hâlâ biraz sap... Çünkü hâlâ birini bulamadı... Aslında buldu ama kıza hâlâ açılamadı...

İşlettiği restorantta yardımcı şef sevdiği kadın...

Ve Ali... Kendisi şuan psikiyatrist ama bir hastasına gönlünü kaptırdı diyebiliriz....

İrem ve Niyazi şuan sevgililer... Ve ikiside çok mutlular...

İremin abisi yani Çağıl... Biraz zorluk çıkarıyor ama Asenanın yardımıyla Niyazi ve İrem paçayı sıyırıyorlar....

Özgür ve eşi Emine mutlular... Kızları ile beraber iyiler...

Fırat... Eşi savcı ve eşiyle ve çocuklarıyla mutlu...

Can... Nişanlısı evlenmiş... Uzaktan da olsa izliyor onu... Sevdiğine nefret duymadı... Zaten hangi insan birini yıllarca bekleyebilirdi ki...

Ama yine de kalbinin bir yeri buruk... Karşısına çıkmadı... Hayatını altüst etmek istemiyordu...

Ama iyiydi o da...

Mete, Emre,Murat ve Can2 hâlâ saplar...

Kubat ve Esra inşallah gelecek sene bu zamanlar evli olacaklardı...

Evet Kubat sonunda bir evlenme teklifini edebildi...

Zehra... Evet o da döndü... Şuan kızları defneyle beraber iyi bir ailelerdi...

Serdar mutluydu... Ailesiyle beraber bu 1 yılın acısını çıkarıyordu... Eşinden bunun acısını çıkarırkende tekrar baba oldu... Evet Zehra şuan 3 aylık hamileydi...

Defnenin kardeşi olacaktı...

Onun dışında Mert ve Sanem evlenmişti...

İşte bu koskoca aile çok mutluydu...

Saye yani Asena ve Demir bu gün evleniyordu... 27 Ekim Pazar 2024 günü evleniyordu....

Mutlulardı işte...

En önemlisi kendi hikayesinin başrolü olan Asena mutluydu...

Bu mutluluğunun bozulacağını bilmeden mutluydu...

Ama o da hissediyordu bir şeyler olacağını...

Ama herşeyin üstesinden geleceğini de biliyordu...

Çünkü o Öykü Asena Kandemir'di....

Demir Kandemirin Eşi... Öykü Asena Kandemir...

Ama onların hiç düşünmediği bir şey de olmuştu...

Akıllarından bile geçmeyen bir şey...

Çünkü buna kendilerini de inandırmışlardı...

Ama olmuştu işte....

----------------------------------------

Evvet tahminleri alalım okurlarım...

Oylamayı unutmayalım canlarım...

Bölüm nasıldı??? Valla yarım saatte ancak bu oldu çünkü bir sürü ödevim var!!! Off şimdi ödev zamanı...

Onun dışında

Ayy hiç kötü günlerin gelmesini istemiyorum ama napalım yani... Aksiyon isteyenler de oldu benden...

Bende tabiki de kıyamadım....

Ve size bol aksiyonlu bol mutlu bölümler için senaryolar kurdum...

​​​​​​Jvkdkska bu arada bölümün sonunda dediğim şeyi yapmaktan da vaz geçebilirim haaa.

Hadi bir daha ki bölüm düğünümüz var.

Sonunda diyenleri duyabiliyorum xhsjkaa.

1178 kelime

HAYALET OKUYUCU OLMAYINIZ....

Loading...
0%