Yeni Üyelik
38.
Bölüm

29. Bölüm

@bu2r3ci4n

Yazardan

Gevher ellerinden kurtulmuştu askerlerin.şimdiki hedefi kamp alanına gitmekti.

Asenaya yaşama ihtimalleri var demişti ama ihtimal yoktu...

Çünkü onlar yaşıyordu...

Hatta üstüne üstün bir kaç ay önce hepsinin yerlerini de tespit etmişti...

Asenaya teslim etmeyi düşünüyordu şuanlık onları...

Ama şuanlık böyle düşünüyordu çünkü bazı gerçekleri öğrenince artık onun da intikam hırsı büyüyecekti ama Asenaya karşı değil...

Ona karşı...

Kamp alanına gelince topalın odasına yani şimdiki kendi odasına ilerledi.

Topal onada bir mektup bırakmıştı.

Bunu Asenanın timinin yaşadığını söyledikten sonra açmasını söylemiş adamlarına.

Masanın yanına gelince alttaki çekmecenin kilidini açtı ve eline mektubu aldı ve okumaya başladı...

Her okuduğuyla kendisi daha da şaşkın bir hâl alıyordu....

Ve okudukça içindeki acı daha da artıyordu....

Asıl bütün gerçekler şimdi ortaya dökülmüştü...

Asıl her şey şimdi açıklağa çıkmıştı...

Artık ortada bir sır, bir giz kalmamıştı.

Gevher'in gözünden bir damla yaş süzüldü bu gerçeklerin ağırlığında...

Bu kadarını düşünmemişti... Topalın saçma salak bir düşmanlığı sanıyordu...

Ama bu yaşananlar olmasaydı belki de o da kendi ülkesinde ve ya Türkiye de çok mutlu bir çocukluk geçirebilirmiş...

Belki de sevdiği kadın ona nefretle bakmazdı...

Ama bu... Bu mektuptan sonra ona nasıl sevdalım gözüyle bakabilirdi ki... O da zaten aynı bu mektup yüzünden ona böyle bakmamış mıydı....

Ama o demişti "Ben senin topalın oğlu olmana bakmadan severdim" demişti.

Ama o sevebilecek miydi...

Yere çöküp oturdu...

Nasıl diye düşündü...

O sırada arkadan bir ses"Abi istediğin adamlar getirildi" dedi Zübeyir.

Gevher kendini toplayıp "Tamam sen onları benim diğer odaya al geliyorum" dedi.

Zübeyir onu onaylayınca gitti.

Gelmişti Asenanın timi. Ölüm timi ama kendilerini birer terörist sanan kişilerdi onlar şuan.

Onlar şuan bir türk askeri değildi... Onlar şuan kendini terörist sanan 1'er askerdi.

Tabi... Bunu öyle sanıyordu herkes... Topal da dahil...

Onlar daha özel harekata girmeden önce eğitimlerde bu gibi şeylere karşı zorlu eğitimler almışlardı...

Fırat, Emre, Özgür, Mert ve Can.

Hepsi de birbiriyle haberleşen 5 kardeşti...

Fırat Öztürk Kıdemli Üsteğmen yani şuan da Yüzbaşı ve özel görevde olan ve kimlikte ölü gösterilen Özel harekat askeri.

Özgür Akbulut Kıdemli Üsteğmen olan ve şuanda özel görevde olan bir Özel harekat askeri...

Aynı şekilde Emre,Mert ve Can.

Onların hepsi ölü gösterilen... Vatanları için ailelerinden vazgeçen 5 Türk askeriydi....

Onlar ölmemişti çünkü onlar zaten ta kendisi ölümdü... Ölüm timiydi...

Sadece bir kişi eksikti o da ablaları, kardeşleri Öykü Asena Menzil'di...

Hiç biride kardeşlerine, ablalarını suçlu bulmuyordu.... Çünkü onun hiç bir suçu olmadığını biliyordular...

Onların yaşadığını sadece üst rütbedeki komutanlar biliyordu...

Ama artık görevlerini sonlandırıp ailelerine kavuşmak istiyorlardı... Kavuşacaklardı da yaklaşık bir kaç gün sonra kardeşlerine, çocuklarına, annelerine, babalarına, eşlerine kavuşacaklardılar...

İlk kez yıllar sonra yan yana geliyorlardı birbirleriyle ama yıllardır telefondan konuşabiliyorlardı sadece...

İnşallah yakın zamanda diğer kardeşleriyle de konuşabileceklerdi...

Ama şuan karşılarında kardeş bildikleri, kardeşlerini güvenle emanet edeceğini sandıkları adam vardı...

Ailelerinden ayıran adam vardı....

Gevher Krat vardı... Demir Türkmen dedikleri adam vardı...

Yıllardır mardeşim dedikleri adam vardı...

Fırat içinden güldü ​​​​​​"Elbet seninde sonun olucaz topalın olduğu gibi, elbet beni çocuklarımdan, ailemden ayırmak neymiş anlıcaksın..." dedi içinden.

Can "Ablamın intikamını da en ağır şekilde alıcaz... Bizi ailemizden ayırmak neymiş o zaman anlayacaksın Gevher" dedi içinde.

Mete sadece içinden gülümsedi içinden çünkü biliyordu bu adamın da sonu diğer itler gibi olucaktı..

Özgür "Seni karımdan, çocuğumdan ayırmama neden olduğun her gün için ayrı ayrı işkence edicem Gevher Krat!! Kardeşimi üzmek neymiş o zaman anlıyacaksın, o zaman anlayacaksın beni doğmamış çocuğumdan ayırmak neymiş" dedi içinden.

Emre "Andım olsun ki senin tek parçan kalmıyacak bu dünya da şerefsiz herif!!" Dedi.

Hepsinin tek hedefi vardı... İntikam...

Alıcaklardı da... En çok hayattan kaybettikleri 5 yıl için alacaklardı...

En çok aileleri olmadan geçirdikleri 5 yıl için alıcaklardı.

​​​​*********

O an durum Asena için farklıydı tek düşündüğü acaba beni hatırlayabilecekler mi? Sorusuydu.

Kardeşleri onu affedebilecekmiydi onları 5 yıldır ölü bildiği için hiç aramadığından...

Ama olsundu yaşıyorlarsa isterlerse mezara akdar affetmesinlerdi...

Onlar yaşasın yeterdi. "Ben seni yankız bırakayım kardeşim" dedi Ali elini patpatlayıp kalktı.

Ali odasına doğru indi. Asena yine tek başına kalmıştı...

Zaten bu kafasındaki delice soruları da kendisi cevaplayabilirdi ki...

Radyodan Mabel Matiz'in Öyle Kolaysa şarkısı çalıyordu.

Teras katta ayriyetten bulunan mutfağa girip rakıyı alıp geri döndü masaya ve oturdu.

Bardağa önce rakiyı koyup sonra da biraz su ekledi.

Tek dikişte içti. Bu içişi kardeşleri olmadan geçirdiği 5 yılınaydı.

Bir bardak daha doldurdu kendine...

Gözü bardağın kenarına takıldı o sırada önünde ki sandalye çekildi, çeken kişi Demirdi...

Onun ne işi vardı burada... Sorgulamadı... Üşendi sormaya...

Sonra bir bardak daha dikti kafasına.

"Yaşıyorlarmış..." Dedi kadın sadece.

Demir "Saye.. bak hemen ümitlenmemelisin de bu olmayabilir de bunu bil..." Dedi sadece.

"Biliyorum demir yaşıyorlar... Yalan söylemiyor" dedi sadece gözünden yaşlar süzülürken.

Daha sonra demirde bir şey demeden mutfaktan bir bardak getirip kendisine de bir bardak rakı koydu.

Tekledi o da....

Bu gece ikisi de aklında ki düşüncelere içiyordu...

Demir hâlâ nasıl o adamın dediklerine inanabildiğini düşünerek içti...

Asena ise yine ve yine kardeşlerine...

Özgür abisine, Fırat abisine, Emre'ye, Can'a ve Mete'ye

Bu gece çoğu şey açıklağa çıkmıştı bir tek topalın Gevhere yazdığı mektuptakiler dışında...

"Kalmasın bak elinde

Gönül bu yerme yerinme

Ve dünya bir çölse durma

Seraba su getir

 

Öyle kolaysa gel başındam

Kaldır at sevdanı

Dertli saz bu boşa çalınmaz

Çaldığın reva mı?

Öyle kolaysa gel başımdan

 

Kaldır at sevdanı

Dertli sazdım boşa çalınmazdım

Çaldığın reva mı?

Çaldığın reva mı?"

---------------------------------------------

Nasılsız Arkidişler biliyorum Mabel Matiz delisinin tekiyim???

Yeni bölüm nasıldı???

Ölüm Timi yaşıyormuş ve Hatırlıyorlarmış???

Bekliyormuydunuz böyle bir şey???

Bu arada yine ve yine bir mektup olayı çıktı ne düşünüyorsunuz??

Bu arada Mafyatik bir kitap istemişsiniz. Şuan aklıma mafyayla ilgili çok güzel şeyler gelmiyor.

Başka kurgu önerisi de yapabilirsiniz??

Ayy bilmiyorum ya şu 1. Kitap bir bitsin??

Yani en fazla 2-3 bölüm sonra kitabı sezon finaline götürmeyi düşünüyorum.

Düğünü 2. Kitapta yaparız ha??.

O değilde ben bunlar evliylen 2. Kitapta ne halt yazıcam çok merak ediyom.

Hatam varsa affola.Şuan bölümü okumadan yayınlıyorum.

Aşk olsun kitabıma ve Ay parçası Kitabıma da beklerim.😊

833 kelime

   

  

  

  

  

  

Loading...
0%