Yeni Üyelik
11.
Bölüm

10.Bölüm Her son mutlu bitmez...

@bu2r3ci4n

Heloooo okurlarım... .Sağlıklı günler dilerim hadi bölüme👇👇👇👇

_________________&&&&&________________&&&________

 

"Her son mutlu bitmez ama o sonlar bazıları için son değil başlangıçtır... İşte benim başlangıcım şimdi başlıyordu..."

​​​​​​---------------------&&------------------------&&&&&--------

Karargaha geldiğim gibi odama geçip üzerimi değiştirdim.Şu formayı üzerimde görmeyi o kadar seviyorum ki...

Direk albayın odasına doğru gittim ve kapıyı çaldım."Gel!!" Sesi geldi.Ve kapıyı açıp içeri girdim "Yüzbaşı Öykü Asena Er- Menzil Emredin kokutanım!!" Dedim."Oturabilirsin öykü Emrediyorum!!" Dedi Haluk albay.Bende oturdum."Bu gün göreve gidiyorsunuz biliyorsun... Şükrü albay bahsetti mektuptan kızım yani oraya gittiğinde bazı kötü sürprizlerle karşılaşırasan kendini salma sen koskoca Yüzbaşısın" dedi.Sonda dediğine kaşlarım çatıldı nasıl bir sürpriz bekliyor olabilir beni?!!! "Biraz açar mısınız komutanım bu sürprizleri" dedim.Sonra "Öykü bu sü-" diyodu ki kalı çaldı içeri Demir komutan ile timi girdiler.Dosyalarını incelediğimde hepsinin ismini hatırlıyordum nerdeyse.Ayyaga kalkıp "Yüzbaşı Öykü Asena Menzil Emredin komutanım" dedim.Beni basıyla onayladı Demir diğerleride tekmil verdikten sonra oturdu.Albay "Hoşgeldiniz çocuklar zaten öyküyü tanıyosunuz tim komutan yardımcısı kendisi" dedi hepsi hep bir ağızdan evet komutanım dediler."Şimdik asıl konuya gelelim.Sadık kendisi topalın adamı sağ kol gibi bir şey.Şimdiki göreviniz onu kamp alanından sağ bir şekilde getirmek" dedi.Sonra ekleme yaptı "Ve size orada yardım edecek kişi Ahmet kendisini tanıyorsunuz tekrar anlatmayacağım" dedi."Planın gerisi sizde şimdi çıkabilirsiniz ortak oda da tam planınızı yapın yanınıza Ahmetide alın." Dedi.Sonra bana döndü"Sen kızını getirtecektin o iş ne oldu??" Diye sordu."Komutanım o iş biraz uzayabilir Poyraz yani mit arkadaşım o konuyla ilgilenecekti ama hemen getiremeyiz çocuğu karar falan çıkması gerekiyor ama ben maksimum bir haftaya çocuğu getiririm" dedim.Beni başı ile onayldaı sonra hepimize dönüp "Şimdi çıkabilirsiniz" dedi.Hepimiz sırayla çıkıp ortak odaya gittik.Can ile murat adamı yani Ahmeti getirmeye gittiler.Bizde sandalyelere yerleştik rütbe sırasına göre ama Demir baş köşeye geçti.Bende onun sağ tarafındaydım solunda Mert ve niyazi benim yanımdaysa kubat vardı.Pek bir rütbe sırası olmadı ama olsun.Ben düşüncelere dalmışken Niyazi yani bildiğim üzere timin şebeği "Komutanım bir şey mi oldu Karadeniz'de gemileriniz mi battı??" Diye sordu gülerek ona nasıl baktıysam artık yerine sindi "Ko-komutanım yanlış bir şey mi dedim" diye sordu.Mert ona dönüp "Sus Niyazi Sus" dedi sessizce ama ben duydum 'Aman ne büyük bir olay!' dedi iç ses bozuntusu ona göz devirdim ama içimden."Demedin Niyazi ama ben çok konuşanları sevmem yerinde konuş konuşacaksan.Ben konuşmuyorum çünkü konuşmamı gerektirecek bir durum yok" dedim sadece. İçeri Murat Can ve Ahmet girdi o sırada.Sonra hepsi bir yerlere oturdu.Konuşan Ahmet oldu "Öykü yüzbaşım kızım o-onu gostericen demi bana" dedi heyecanla."Şu görev bitsin istediğin gibi konuşurdsun kızınla.Ha bu arada" demiştim ki aklıma bir şey geldi eyvah!!! Lan bu Topal benim kizıl gölge olduğumu biliyordu ben ifşalandım.Duraksadığımı fark eden Kubat "Komutanım bir şey mi oldu" diye sordu.Ona dondüm "Yok... Yok bir şey ben bir lavaboya gidip gelebilir miyim komutanım??" Diye sordum Demire bakıp beni başıyla onayladı hızla odadan çıktım.Ama lavabo yerine albayın odasına girdim kapiyı çalıp gel sesini duymadan.Komutan kaşlarinı çatıl "Bir şey mi oldu asker!!" Dedi."Ko-komutanım benim size bir şey demem gerek aslında bunu hemen demem gerekirdi ama ben ifşalanmışım nasıl oldu bilmiyorum ama mektupta bunu belirtmiş Topal" dedim.Bu dediğimi biraz düşündü."Şuan toplantıdan mı geldin??" Diye sordu."Evet lavabo izni dedim birşey anlamasınlar diye" dedim."Tamam artık bir önemi yok ifşalanmışsın o zaman timinin de ahberi olması gerek.Birazdan toplantıya gelicem sen gidebilirsin" dedi."Emredersiniz komutanım" dedim ve çıktım."Artık sahne bizim ha kızıl gölge" dedim kendi kendime.Ve kapıyı çalıp içeri geçtim Demire bakıp"Oturabilir miyim komutanım??" Diye sordum o da başıyla onayladı.Yerime oturunca "Lavabo dedin bir gelmedin yüzbaşı emin misin sadece lavabo olduğuna" diye sordu sorgular bir sesle."Eminim komutanım bir mazuratınız mı var??" Diye tek kaşımı kaldırıp sordum."Yok sadece sordum yuzbaşım siz ikide bir baana sorgulamam için elime mazeretler veriyorsunuz da" dedi.Bu dediğine göz devirdim."Komutanım albay çağırdı onun da yanına gittim ve uzun sürdü sorgulamanız bitti mi??" dedim bıkmış bir tonda."Peki" tam bir şey dahada diyordu ki albay girdi içeri ayağa kalktık "Oturun çocuklar oturun sizinle bir şey konuşmam gerek." Dedi sonra masanın diğer ucuna oturdu.Biz de oturduk."Ne konuşacağız komutanım biz de plan yapıcaktık tam" dedi Demir."Bu operasyonu kızıl gölgeyle yürüteceksiniz" dedi.Hepsi bir ağızdan "Kızıl gölge mi?!!" Diye sordu.Ahmet ve ben hariç o da bana baktı."Komutanım bildiğimüzere kızıl gölge bir kaç yıldır tek çalışıyordu özel görevlere gidiyordu??" Diye sordu Demir anlamayarak."Evet.Ve siz onu bizzat görüceksiniz ve hatta tanıyorsunuz size açıklamamın nedeni kendisi biri tarafından ifşalanmış.Bana da az önce söyledi" dedi bana bakarak.Demjr albayın bana baktığını anlayıp bana baktı sonra "Yoksa..." Diyordu ki.Albay onu onayladı "Evet kızıl gölge timinizden Öykü" dedi.Keşke öğrenmeseydiler şimdi beş saat çeneleriyle uğraş dur Off 'Kız boşver namımız yürür' dedi iç ses.Ona göz devirdim.Can "Nasıl yani şimdi benim idolüm olan kızıl gölge siz misiniz komutanım" dedi heyecanla onu onayladım maalesef."Tamam yeter sonra konuşursunuz gölgeyle."Ben çıkıyorum siz bol bol konuşursunuz" dedi albay ve çıtkı.Ver gazı sonra çık oh ne rahat albayım.Demir "Neden gittiğin anlaşıldı" diye mırıldandı.Sonra diğerlerinin sorularını falan dinledik planı yaptık sonra.Ve helikoptere binip yola çıktık.

.......

Helikopterden indikten sonra yarım saat boyunca yürüdük.Ben düşüncelere dalmışken Demir komutan "İyi misin Saye??" Diye sordu.Saye?? "Asena diyecektiniz heralde komutanım" dedim sakince."Hayır doğru dedim sayenin anlamı da gölge..." Dedi."Bilmiyordum" dedim şaşkınca."Ee anlat bakalım ne oldu da düşüncelere daldın" diye sordu sesi meraklıydı."Komutanım.. belki bir gün ama gerçekten şimdi hazır hissetmiyorum" dedim sesim hem yorgun hem de sakın çıkmıştı."Peki o gün seni bir dert arkadaşın olarak dinlerim" dedi.Onu onayladım.Sonra tekrar eski halimize döndük biraz daha yol yürüdükten sonra "Yerlerinize geçin tim" diye uyardı Demir.Terörler gözükmeye başlamıştı biz çatışmaya girdikten sonra orayı temizledik ve kamp alanına doğru yola çıktık tekrar.

4 saat sonra

Evet şuan ne yapıyorduk bütün timce ve Ahmet de dahil hepimiz mal gibi esir alınmış bir şekilde bekliyorduk.Allahtan gelmeden önce hayalet ne olur ne olmaz haber vermiştim de içim rahattı.

Niyazi "O değilde koskoca kızıl gölgeyi bile bir tuzağa nasîld üşürdüler onu anlamadım" dediğiyle göz devirdim tam bir şey diyecetim ki Kubat "O da bir insan ya hani hata yapabilir" dedi.Tam da bunu diyecektim.

O sırada içeri biri girdi gördüğüm kişiyle tebessüm ettim sonra eski halime döndüm."Ssht kılıç sesiniz kesildi bakıyomda tabi koskoca sadıkı görünce" dedi bana doğru dönüp söyledi sonu.Demir "Sadık siktir git şurdan biz de sana verilecek hiç bir şey yok" dedi."Ssht sakin komutan biz sizden bir şey istemiyoruz sadece gösteri izliyeceğiz." Dedi sonunu bana bakarak söyledi.Bir şey hazırlamıştı Topal benimle ilgili!! Hem de çok kötü bir şey kesinlikle!!

O sırada ičri kapşonlu biri girdi yüzû gözük müyordu.Sonra yüzünü açtı hepimizde gezdirdi gözlerini bana gelince durdu gördüğüm yüzle şok geçirdim.Gözleri kıpkırmızıydı. Bu kişi Demirdi...

"Demir..." Diye fısıldadım.Gözleri bende sabitlendi.Sadık en can alıcı sözleri söyledi."Ahh kaç yılın hasreti biraz hasret gidermek ikinizede iyi gelecek çifte kumrular" dedi demirle bana bakarak.

Timden "Ne?!!" Nidaları yükseldi.Onlara dönüp "Şurdan kurtulalım anlatıcam" dedim."Gevher sen biraz hasret gider sevgilinle öldükten sonra hasret gidermezsim" dedi.Demek adı Gevherdi.Kaç yıldır bildiğimiz demir oldumu size Gevher.O sırada sadık çıkmıştı.Demir yani Gevhere bakıp."Gevher... İyiymiş.... Kaç yıldır demir bildiğimiz adam öldü mü sana Gevher" dedim alayla.Sadece bana bakıyordu üzüntüyle."Gevher, Gevher noldu ağladın mı... Ağla onca yıl ben ağladım şimdi de sen ağla" dedim.Hala ses yok."Ses versene şerefsiz!!" Diye bağırdım bana sadece "Asena" demişsi.Bakın iyi dinleyin "Ne asenası lan!! Ben sadece sevdiklerine karşı asenayım ama sizin gibi, senin gibi haysiyetsizlere kızıl gölge!!" Dedim bağırarak."Asena ben özür dilerim" dedi sadece.Özürmüş.. göt herif!! "Ne özrü lan!! Ne ozrü senin yüzünden benim kardeşlerim öldü kardeşlerim.!!!" Diye bağırdım Allah ne verdiyse diye bağırmaya başladım."Lan sana kardeşim diyen insanları şehit ettin sen!!! Senin uğruna can verecek insanları öldürdün!! Ben o gün ilk kez nişancı olduğuma lânet getirdim!!! Lânet!!" Dedim."Lan ben onların ailelerinin yüzüne bakamadım!! Lan ozgûr abiyi darlardık ya çocuğu olmuyor diye adamın çocuğu olacaktı hilal ablayla sürpriz yapıcaktık biz!!" Diye bağırdım."Ne??" Diye sordu."Fırat abinin bir tanecik kızı vardı lan annesi zaten şeker hastası adamın kadın bir ay dayan dayandı!! Sonra o da vefat etti! Peki can!! Benim kardeşim ilk kez aşık oldu lan aşık!! Daha yeni güle oynaya nişanını yapmıştık" dedim bağırarak.Bu dediğimle gözünden yaş düştü tim pür dikkat bendeydi."Kızı törende gördün mü!! Tabi benimkide soru benim evleneceğim aşık olduğum adam meğersem kendini ölü gösteren bir piçmiş!! Meğersem bizim kuyumuzu kazıyormuş!!" Dedim sesim sona doğru kısıldı."Lan Metenin annesi babası yoktu..Ama o benim kardeşim di lan kardeşim sana abi diyorlardı... Ama onlar şuan yoklar neden ÇÜNKÜ SENİN yüzünden öldüler!!" Dedim daha çok bağırarak.Sonra daha fazla dayanamayı gitti piç araba sesleri geldi büyük ihtimal gitti.Sonra bir ses yükseldi iğrenç bir kahkaha sesi."Hahahaha ay bu gün ne eğlendim!!" Bu topaldı.Şerefsiz piç!! "Ne derler siz gençler ha Asena mı diyeyim yoksa sen mi gerçek ismini açklamak istersin gölge" sona doğru sesi sınırlı geldi."Sen ona kızıl gölge de canım" dedim kahkayla gülerek tim kesin deli gormüş gibi bakıyordur.."Ah Topal ah sen benim iznim olmadan sence bu timi alabilirmiydin??" Diye güldüm ses gelmedi buna daha çok güldüm."E sende tanıyosun beni.Iı bir şey sorucam Gürcistan'da havalar nasıl be Topal.. güzelse bir daha gelme temelli kal orada" dedim alayla."Se-sen nasıl.." dedi bu dediğine güldüm."Ah Topal ah... Bence giydiğin ayakkabılara kadar dikkat et" dedim ses gelmedi ayakkabısına bakıyordu kesin.Daha da güldüm "Bakma lan boşuna o kadar gelişmedi tek oloji zaten senin kilanu taşımaz cihaz" dedim vülerek buna herkes güldüm"Kes!! Bu gün hiç kimse keyfimi bozamaz sen bile!!" Dedi hirlarcasına.Alayla "Ah çok korktum be Topal...Topal biliyormusun seni şu hayatta sadece bir iki tane hatan hayatına mâl olacak" dedim alayla bu dediğimle süpheyle dolup sordu "Ne demek istiyorsun??" Diye sordu."İmm şunu diyeyim beni çok hafife alıyorsun benim kızıl gölge olduğunu unutuyorsun ve hayaleti de unutorsun ve yuzünü dahi görmediğin kişilerle anlaşma yapıyorsun" dedim bunu da anlamadiysa daha ne diyeyim canım."Siktir!!" Dedi ve güldüm...

------------------+++--&&&&&__3##₺_&-+(()/----------

 

İnternetim çekmiyor zar zor atıyorum bölümü.Okullar başlasa köyden gidiceğizde o zamana kadar sabredin o zaman fazla fazla bölümler gelir hadi bay bölüm kötü salladım biraz...

1522 kelime

14155 karakter.

Gevher

Topal

Demir

Tim

Biraz da yorum yapın lütfen

Loading...
0%