4.Bölüm

695 42 13

Ben hâlâ sıkarken başka arbalar geldi bunlar bizim askerlerimizdi hepsi sıkmaya başladı "Hey maşallah kimin askerleri be!!" Dedim.Ve son bir kişi kalmıştı onada ben sıkarken "Durun!! Teslim olucam önce bir şey demem lazım!!" Dedi.Ne saçmalıyo lan bu.Arabadan indim.

"Ne saçmalıyosun lan sen!! Önce silahını at!!" Atınca askerlere döndüm."Üstünü kontrol edin şu itin!!" Benim Komutan olduğumu bildiklerinden emrime itaat ediyorlardı."Şimdi ne halt istiyorsan söyle lan!!" Dedim."Benim bizzat kızıl gölgeye vermem gereken bir şey var senin kızıl gölgeyi tanıdığını söylediler." Sonra cebinden bir şey çıkarıp bana uzattı."Bu ne!!" Diye bağırdım."Kızıl gölgeye ver o anlar" dedi.Yani bana yolladı elindekini aldım bir mektuptu.Ne boklar karıştırıyolar acaba!! "Tamam!! Alın şunu!!" Dedim.Hepsi bana şok içinde baktı "Komutanım siz onu tanıyo musunuz??" Diye sordu bunu."Asker goy goyu bırak asker!! Sonrada bu iti karargaha götürün bende geliyorum!!" Dedim.Sonra mektubu cebime koydum.Onlar iti götürürken biraz düşünüp arabama bindim.Ve karargaha doğru yol aldım.Bir kafa dinletmedi şerefsizler!! Offf.Karargaha gelince arabamdan indim ve karargahtan içeri girdim.Giderken albayı gördüm."Albayım??" Dedim."Sen haber verince direk buraya geldim yaralı var mı?!" Diye sordu."Yok komutanım şerefsizler kızıl gölgeyi tanıyorum diye saldırmış biri teslim olup kızıl gölgeye bir şey iletmeni istedi mektup gibi bir şey" dedim."Tamam.Sorgu odasına aldılar sorguya sen gir!!" Dedi."Emredersiniz albayım"dedim ve sorgu odasına doğru yol aldım Ve içeri girince kelepçeli bir şekilde oturuyordu it!! Yanına yaklaşıp iki tane geçirip bağırdım "Anlat!! Ne biliyorsan herşeyi anlat!!" Dedim benim bağırmamla irkildi."Size hiçbirşey anlatmam!! Kızıl gölge gelirse ona anlatırım!!" Dedi.Salak onu buraya gelemicek zannediyor!! Bilse zaten karşısındaki kızıl gölge "Demek bir şeyler biliyosun.Peki o zaman seninle kızıl gölgeyi tanıştıralım bakalım ona ötücekmisin" dedim gözünden bir an korku geçti ama belli etmemek için geri eski haline geldi."Na-nasıl yani o burda mı" diye sordu korkuyla bu haline alayla güldüm sonra düşmanıma bakar gibi bakıp hırlarcasına"Evet ama onu tanıdıktan sonra gebericeksin onu da kabul etmezsen seni tanınmaz hale getircek kişi ben olurum sonra da ister konuş ister konuşma!" Dedim."Tamam zaten eninde sonunda öldüreceksiniz bana kızıl gölgeyi getir" dedi.İşte bunu beklmeyidom cesaretli çıktı it."Benim kızıl gölge!! Öt!!" dedim tıslarcasına.Bu dediğimle yutkundu."Se-sen kızıl gölge mısın" diye sordu."Ta kendisi!" Dedim yine o kan dondurucu bir sesle."Şimdik ötde kimsenin bir yerlerine bir şey olmasın uslu uslu konuşalım" bana bön bön baktı bu hali kızdırdığı için yumruk atmaya başladım yüzüne "Konuşsana lan!! Salak herif!!konuş!!" Diye bağırdım sonra nefes nefese "Tamam ne istiyosun söyle" dedi."Şimdi aynı dilde konuşmaya başladık Topal nerde!!" Diye bağırdım."O-onu bilmiyorum ama Sadıkın yerini biliyorum" dedi."Zaten ben Sadıkın adamıyım" dedi nefe nefese."Sadıkla Topalın işi ne!!" Diye sordum.Sonra nefes nefese cevapladı "Topalla iş birliği yaptılar hem kızıl gölgeyi hem de Öykü yüzbaşıyı bitirmek istiyorlar." Dedi.Kızıl gölgeyi anlarımda Öykü ne alaka."Kızıl gölgeyi anlarım da benim gerçek halim ne alaka lan!!" Diye bağırdım."Bilmem valla bilmem Kızıl gölge" dedi korkuyla."Sadık nerde!!" Diye bağırdım.Sonra yerini şakıdı beş dakikada ayriyetten bilgilerde verdi mal."Şimdik itçik yolun sonuna geldik" dedim yalandan üzüntüyle sonra silahımı çıkarıp güvenliğini çektim ve şakağına yasladım "Eşhedü enla ilahe illallah ve Muhammed'in resurullah" dedi bu haline şaşırdım ve silahı geri indirdim."Sen müslüman mısın lan??" Diye sordum şaşırarak.Beni onayladı terörlerde müslüman görürdümde sona geldiklerinde anca it gibi böğürürlerdi bu şaşırttı."Senin ailen var mı??" Diye sordum."Var...karım vardı vefat etti biz dağda yaşıyoduk sonra vuruldu bize türk askeri vurdu dediler.Kızım vardı 8 yaşında onu da aldılar yurtta karımdan sonra bakamadım."dedi.Bu harbi gerizekalı bir askerin bunu yapmıcağını bilmeliydi."Sen Salakmısın oğlum bir askerin bir türk insanını öldürdüğü nerde görülmüş terör değilse!!" Diye bağırdım.Sonra gözlerini kaçırdı "Zaten sonradan anladım dahada günaha batmadan ölmek istedim.Onların elinde öleceğime sizin elinizde ölmeyi yeğlerim.Zaten o yüzden bu görevi ben istedim" dedi.Küçük kıza içim acıdı ama babası terör işte.Vatana ihanet..."Ne kadar oldu bu işe başlayalı??" Diye sordum."2 sene" dedi.Daha yeniymiş ölmese fazla cezda vermezler.Bir bordo bereli olarak inceliyorum ama adamda yalan belirtisi yok."Yarın tekrar konuşucaz seninle.Eğer birinde gölge olduğumu duyarsamm senin ağzına sıçarım!!" Dedim.Gözleri parladı "Yok valla söylemem" dedi.Sırıtıyodum ama son anda durdum."Kızını en son ne zaman gördün??" Diye sordum."1 sene önce" dedi tekrar başını eğerek."Off off sikicem ama ya!! Gerizekalı mal kaç yaşında adamsın otur evinde kızınla ne bok vardı bu işlerlede bulaştın." Dedim bağırarak."Yarın tekrar konuşucaz dediğim gibi kimse bilmeyecek!! İsmini soy ismini söyle!!" dedim.Beni onayladı ve "Ahmet Kaya" dedi sonra dışarı çıktım.Direk albayın odasına girdim."Yüzbaşı Öykü Asena Erkin Görev ve Emirlerinize hazırdır komutanım!!" Dedim."Oturmanı emrediyorum kızım" dedi ve oturdum."Ee ne diyo it" dedi."Komutanım Topal ile Sadık birlik olmuş her iki isimde de beni öldürmek istiyomuş.Sadıkın adamıymış yerini öğrendim." Dedim sonra "Aferin kızım" dedi.Sonra söyleyip söylememek arasında kaldım sonra söylemek için atıldım "Bir şey daha var komutanım" dedim beni dikkate alarak "Dinliyorum" dedi sonra o Ahmet'i anlttım başından geçenleri tabi gölge olduğumu söylediğimi duyarsa ağzıma sıçardı onu söylemedim."Peki.Ne yapmayı düşünüyosun" diye sordu."Komutanım cezasını çeksin zaten 2 yıl sonra kendisi teslim oldu ve çoğu işte yer almamış yani pek ceza almaz.Yani o kız için elimden ne geliyorsa yaparım." Dedim beni onayladı sonra aklıma bir şey geldi."Komutanım aslında onu kullanarak Sadıkın kampına daha hızlı sızarız ve bize yardım ettiğinden ceza almaz" bu dediğimi düşünerek "Yani diyosun ki bir taşla iki kuş vurmak" dedi gülerek."Aynen öyle komutanım" dedim."Peki öyle olsun." Dedi.Kızıyla görüştürücektim ama o sonraya.O kız olmasa ne olursa olsun onu oraya tıkardım ama ona dua etsin.Sonra dışarı çıkıp derin bir nefes aldım.Biraz ayakta bekledikten sonra bir ses geldi o tarafa bakınca demir komutanı gördüm bana doğru geliyordu koşarak "Komutanım??" Dedim sorgular bir şekilde."Saldırıya uğramışsın albay haber verdi" dedi soluklanarak."Öyle oldu ama işimizede yaradı" dedim."İyi misin??" Diye sordu."İyiyim komutanım sizin gelmenize gerek yoktu zaten ben de eve gidiyordum" dedim."Peki" dedi sonra benim arabama doğru giderken gördüğüm ile şok oldum lan araba pert ben bunla nasıl gelmişim buraya kadar.Sonra Demir komutana bakarken "Bununla gidebileceğine emin misin" dedi gülerek.Sonra ofladım."Off Allahım off neden herşey benim başıma geliyo ha?!?" Diye carladım."Seni ben birakayım hadi gel" dedi başka çözüm olmadığından arabasına bindim.Yanarım yanarım arabamın parasına yanarım yeminle offf!! Vallahida billahide of!! (Off deme kız) Yine mi sen ya şimdi gerçekten off.'Biz olmasak ne bok yapıcan acaba' dedi iç ses.Siz olmasanız mesela kendimi şizofren gibi hissetmicem.(Tamam yeter hadi devam k) Git git zora gelince gidin zaten.O sırada Demir Yüzbaşı "Nerelere daldın" diye sordu."Hiiç öyle" dedim.Evin adresini telefondan konum olarak atmıştım."Hmm" dedi.Bu dediğine tebessüm ettim.Aklıma Demir geldi.

3,5 yıl önce

"Bu gün ne eğlendik ama" dedim gülerek."Evet bende eğlendim" dedi Demir."Özgür abinin Emre'ye nasihat verirken 'masaya elini vurucaksın ki evde sözün geçsin' dedikten bir saniye sonra Emel ablanın arayıp dize getirmesi peki ihhljljlkkl adam resmen hazır ola geçti" dedim gülerek Demirde gülmeye başladı."Merak etme biz evlenince senin sözün geçer evde sen yumruğunu masaya vurursun 'Bu evde benim sozüm geçiyor ulan' dersin bana artık.Senin şuan o halini düşündüm de" sonra gülmeye başladı.Bu dediğine "Vururum tabi 'Bu evde benim sozüm geçiyor ulan' diyede bağırırım" dedim bu dediğime "Hmm" dedi."Peki hanımım sen nasıl istersen" dedi.Bu dediğine ikimizde güldük."Tabi benim sözüm geçicek beyim yemeğimi sen yapıcaksın çamaşırımı sen yıkıyacaksın yoksa babanın kapısında bulursun kendini'" dedim gülerek.Baba kısmında zaten gülmeye başladık.

Günümüz

O günü düşününce ne de çok eğlenmiştik.Yüzümde gülümseme oluştu."Bak yine daldın gittin ne düşünüyorsun söylede bizde bilelim" dedi."Siz hmm dedinizya aklıma birşey geldi" dedim."Ne geldi??" Diye sordu merakla."Sevdiğim adam" dedim sonra sesizlik oldu arabada.Zaten evin önüne gelmiştik."İyi akşamlar komutanım tekrardan teşekkürler bıraktığınız için." Dedim."Rica ederim.Sabah alayım mı seni araban yok ya." Dedi."Yok gerek yok komutanım taksiyle falan gelirim ben" dedim."Peki madem sen bilirsin" dedi ısrar etmedi."O zaman size iyi akşamlar" dedim."Sanada" dedi sonra ben anahtarla dış kapıyı açıp içeri girerken hâlâ burda olduğunu gördüm ona el sallayıp içeri girip asensöre binip evin önüne geldim ve içeri girdim.Kapıyı örtüp rahat bir nefes verdim.Saat daha 22.47di kendime bir kahve yapıp balkona geçtim ve telefonumdan bir şarkı açtım

(Şarkı-Nazende sevgilim)

Değdi saçlarıma bahar küleği

Nazende sevdiğim yadıma düştü

Her erin bahtına bir güzel düşer

Bu şarkıyı her dinlediğimde hep geçmişe yolculuk yapıyodum.Timimi hatırlıyodum, Demiri hatırlıyodum, güzel anılarımızı hatırlıyodum.

Sen de tek menim yadıma düştün