@bugracnqzz
|
Yep yeni bir gün. Bazılarının yani bir sayfa açtığı, bazılarınında ak güzeli sayfaları mükrekkeple doldurduğu bir gün. Uyandığımda hemen telefonuma sarıldım ve saate baktığımda 9.28 i gösterdiğini gördüm. Dur... Geç kaldım! Ama sağ olsun "BUGÜN TATİL BOŞUNA KALKMA TEMBEL KIZ!!!" adında kurduğum alarmım çaldı. O kadar rahatlamıştımki gözlerimi kapattım ve kendimi yatağa attım. 15 Dakika daha dinlendikten sonra doğruldum ve lavaboya doğru ilerledim. Lavaboda işlerimi hallettikten sonra da karşıma geçip bana cilve yapan bir kedi vardı. Evet bu Maku. Maku yu sevdikten sonra mutfağa gitip ona biraz yem, su verdim, daha sonra kendime ünlü Duygu Özaslan yaptığı Sunny-Side-Up ve birazda diyet salata yapıp yedim. Gözüm pencereye ilişti ve pencerden baktığımda mahallenin her tarafı gözüküyordu. Evimin hemen karşısındaki lüks kahveci vardı. Parmağımı hafaya kaldırdım ve "Üstünü giy kızım. Buraya gideceksin..." Hızlı adımlarla odama gidip tam bir "Gün sonu iş kadını" Kombini yapmıştım. Dükkana girdiğim ilk an portakal kokusu burnuma dolmuştu. Cüzdanımı almak için çantama uzandığımda kimsenin olmadığı Sokak Çalgıcısı olan Aliyle göz göze gelmiştik. Ayılmak için kafamı sallayıp siparişimi aldım. Daha sonra bende tam karşısındaki masaya oturdum. Ona arkam dönüktü, gerçi banane deyi vercesine of layıp masaya kuruldum. Tam kahvemden bir yudum alcakken omzumda bir el hissettim. "Pardon. Rahatsız etmedim değilmi?" Sesi o kadar güzeldiki baka kalmıştım. Üstündeki Beyaz gömlek, altındaki siyah pantolon her şeyi açıklıyordu benim için. "Tabii... Buyrun." Onu masama devat etmiştim. Evet doğru duydunuz. MASAMA! "Buralara yenimi taşındınız. Ayrıca adınız nedir?" derin nefes aldım, "Ben Sedef. 23 yaşındayım ve iş için geldim buralara." "Bende Ali. Müzisyenim. Ama sokaklarda çalıyorum ve bu benim dahada hoşuma gidiyor." "Arkadaşların?" Tek düze bir sesle söylemiştim bunu, tabii ki düzelttim, "Yani arkadaşlarınızda varmı?" Öksürmüştü ve öksürmesi bile karşısındaki kişiyi etkilebilyecek kabiliyetteydi. "Evet arladaşlarım var ama çok vaktim olmuyor." Konuşmadan sonra telefonu çaldı ve nerdeyse 30 saniyelik bir konuşmamın ardından konuştu, "Ben artık kalkayım. Görüşmek üzere." "Görüşürüz." 𝒪 𝒶𝓃 𝓀𝒶𝓁𝒷𝒾𝓂 𝓈𝒶𝓃𝓀𝒾 𝓀𝑜𝓈̧𝓊 𝓎𝒶𝓇ı𝓈̧ı𝓃𝒹𝒶𝓎𝓂ı𝓈̧ 𝑔𝒾𝒷𝒾 𝒶𝓉ı𝓎𝑜𝓇𝒹𝓊, 𝒽ı𝓏𝓁ı 𝓋𝑒 𝒽𝑒𝓎𝑒𝒸𝒶𝓃𝓁ı
Masadan eşyalarımı toplayıp kalktım ve dükkandan çıkıp dışarıda biraz daha vakit geçirdikten sonra binanın önüne geldim ve durdum, çantamdan evimin anahtarını tam çıkartırken Aliyle çarpıştım. "Kusura bakma. Canın yanındımı? Ne kadar aptalım." Üstümü düzelttim, "Hayır senin hatan değil, ayrıca ikimizde dalgındın öyle değilmi? Aynı binadamıyız?" ufak bir gücük attı ve kravatını düzeltti. "Senin karşındayım." Biraz daha konuşup merdivenleri çıktığımda eve nihayet girebilmiştim. Balkonda otururken bir anda bilmediğim bir yerden müzik yükseldi. O an müzik kulağımda yer edinmişti sanki. Gözlerimi kapattım ve müziğin içime, kalbime girmesine izin verdim. Sanki müzik içimdeki, ruhumdaki derin ve acımasız duyguları iyileştiriyordu. Birden içime dğan bir his gözlerimi açıp aşağı makmama neden oldu. Gördüğüm şey Sokak Çalgıcısı Ali'ydi. Sebepsiz yere güldüm ve kafamı geriye doğru yasladım. Yıldızlar birbirine ne kadar yakın görünsede, aralarındaki mesafe her zaman başkadır. Bizimde öyleydi sanki. Ben aşıkmı olmuştum? Yoksa hepsi geçici bir hevesmiydi?
|
0% |