Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8. Bölüm

@buhayatboylegecmez

Bazen bazı acılar dinmez sadece ateşi korelir derlerdi . Gerçektende öyleymiş ben yıllarca içimde söndüğünü düşündüğüm ateşin aslında koru sadece bir çift ela gözdü bunu anladığımda annanemin bir sözü geldi aklıma arnavutça .

" Dashuria është një zjarr, nëse jeni njëzet apo dyzet, ajo vazhdon gjithmonë në të njëjtin zjarr pa mbaruar."

(Sevda Bir ateştir ister yirmi ister kırk yaşında ol o Ateş her zaman yanmaya devam eder sen söndürmek isterken daha da harlarsın aslında .)

7 sene önce ......

Yanımda yürüyen benden oldukça uzun bedene tekrar ve tekrar baktım beraber okuldan çıkmış eve doğru yürüyorduk fakat ne o konuşuyordu nede ben herkes bir işinin olduğunu söyleyip tüymüşlerdi . Amaç bizi yalnız bırakmaktı . Askeri lojmanın önüne bir sokak kala aniden durdu yavuz. Ona döndüğümde zaten bana baktığını farkettim .fakat içinde bir belirsizlik vardı neyi nasıl dile getirecegini bilmiyordu sanki . Yavuz yaşıtı diğer çocuklara göre daha yapiliydi geniş bir omzu kemikli yeni çıkmaya başlamış bir yüz hattı vardı dönen herkes tekrar döner bakardı ona . Fakat nedensizdir yavuz sanki bunların hiç biri umrunda değilmiş gibiydi.

Yavuzun konuşmayacağını anlayınca konuştum .

" Iı ozaman ben gideyim yarın görüşürüz ." Diyerek tam yanından geçmek için iki adım atmıştım ki kolumdan tutarak beni durdurdu .

"Seniha biraz konusalımmı benim sana anlatmam gereken birşey var ." Yavuzu ilk defa böyle görüyordum normalde asla ne diyeceğini düşünmez tak diye söylerdi herşeye hatta konuşurken bile dik duruşu asla bozulmazdı ama şuan karşımda gördüğüm o yavuz değil demek istediği şeyi söyleyebilmek için kırk takla atan yavuzdu .

"Tamam dinliyorum seni ."

" Seniha aslında ben duygularımı ifade edemem pek duygularımla hareket de edemem fakat benim algılarım bir anda şaştı ben ne yapacağımı bilemedim bilmiyorum senin cevabını ama ben o gün sınıfa girdiğimde bir çift yeşil gözün bu kadar aklımdan çıkmayacağını bilmiyordum . KIZIM ben sana çok aşıgım ." Sona doğru yükselen sesiyle olduğum yere çakıldım lan bu çocuğun bu kadar yüksek sesi varmiydi.

"Gerizekalı çocuk sana aşkını itiraf etmiş hala ses diyon gerizekalı sende ona aşıksın cevap Verde Caymasın çocuk "

Lan ben sese takıldım onu unuttum ya YAVUZ YAVUZ BANA ASİK OLDUGUNU SOYLEDİİİİİİ SAKA DİMİ SUAN BENİM ASKİNDAN OLUP GEBERDİGİM YAVUZ BANA ÇIKMA TEKLİFİ ETTİİİİİİ.

​​​​​Yavuz benim dusunmemi yanlış anlamış olacak ki konuştu

"Şey yani sadece söyledim yani eğer cevap vermek is-"

" EVETT EVETTT "

"N-ne yani kabul ediyomusunn ?"

"Ya ediyorum evet Diyom ya sapsik ." Benim dediklerimle Yavuz'a bir kaç saniye kal gelmişti ben ne tepki verir diye düşünecekken bı anda beni kucağına alıp etrafında dondurmesi bir oldu

"ALLAH BE sonunda Allah'ım sana şükürler olsun yarabbim ." Yavuz beni döndürürken bende kendimi tutamamış ve kahkaha atmaya başlamıştım.

 

Günümüzz ....

Karşımda gördüğüm bedenle kal gelmişti bu o olamazdı degilmi onca sene sonra beni terk ettikten sonra bizi terk ettiklerinden sonra tekrar geri dönmüş olamazlar degilmi bu kötülüğü bize yapmamış olmaları lazım karşımda gördüğüm dört beden fakat ben hepsinin ruhlarını görüyordum içlerindeki kalpleri sadece yavuz değildi orda dikkatimi çekenler Ali Bekir poyraz hepsinin o genç hallerini görüyordum aslında fakat degismisleri Bekir kıvırcık kahve saçları yerini üçe vurulmuş kısacık saçlar vardı poyrazin düz saçları kısalmıştı fakat çenesinin altındaki ben ona has yerini koruyordu Ali çok değişmemiş ti mavi gozleri hala aynıydı gözlerim yana kaydiginda asıl görmek istediğim gözleri gördüm.

Bir çift ela göz eskiden yüzü daha bebeksiydi fakat şuan karşımda daha erkeksi kaşında hafif bir bıçak izi olan bir yüz vardı geniş omuzlar bir hayli büyümüş kollardaki kaslar göze soka soka ben burdayım diyebilecek seviyedeydi . Fakat onların gözlerinde de bizdeki saşkınlıktan vardı bizi beklemiyorlardı sağımdaki Büşraya baktığımda hala onlara baktığını gördüm hafifçe kolunu sıktığımda kendine gelen büşrayla hadi diye fısıldadım birinin bu durumdan kurtulması gerekiyordu aksi taktirde saatlerce o elaları izleyebilirdim fakat affetmemem gerekiyordu onlar affedilemiyecek kadar büyük oynamışlardı fakat hesaba katmadiklari birşey var sadece onlar değil bizde büyümüştük karşılarinda dostlukları aşkları için canını verecek kız çocukları yoktu . Ne istediğini bilen dimdik ayakta bir komiser ve savcı iki kadın vardı .

Ayakları yere sağlam basan iki kadın içlerinde o kız çocuklarıyla da olsa yoluna devam edebilen iki kadın .

Masanın önüne geldiğimizde albay birşeylerin ters gittiğini anlamıştı bizde yerlerimize oturdugumuzda konuşmaya başlamıştı

"Hoş geldiniz ?" Diyerek garsonu çağırdı

Garson geldiğinde herkes menüye bir göz attı şuan kimse ve bu kimseye albayda dahil ortamın elektro trafosuna yetecek olan elektirikten dolayı konuşmaya cesaret göstermiyordu.

En baştan olmak üzere konuşmaya başladılar .

Ali " ahtapot salatası yanınada soda ."

Poyraz " fırında karides ve viski "

Bekir " lazanya ve kokteyl ."

Yavuz " kalamar ve viski " ağır içkiler kullanmaya başlamışlardı . Fakat bunu söylerken hiç tereddüt etmeden söylemeleri alışkın olduklarını belli ediyordu .

Albay " oğlum burda en güzel et hangisiyse yolla işte yanınada rakı "

Sıra bana geldiğinde konuştum

"Ravioli ve kırmızı şarap lütfen"

Büşra " dana rosto ve kırmızı şarap lütfen"

Garson siparişleri almış ilerlerken albaya dönüp konuştum.

" Albay anlat şu dosyayı işimizi bitirip gidelim artık basmaya başladı bu ortam."

Albay dediğim seye ciddileserek konuştu.

"Birincisi savcı işinle geçmişini karıştırmamayı size çok güzel öğrettim belliki eski dostsunuz fakat unuttuysaniz hafta sonu bir saat erken gelmeniz yeterli ikincisi bu dosyayı beraber yurutuceksiniz oyuzden bu dediğim ayrımı dosyaya sakin yansitmayin hepinize konuşuyorum belliki bir geçmişiniz var fakat artık üç yasindaki bebek değilsiniz çok isterseniz eskisi gibi olursunuz yok istemem derseniz işinizi yapar kenara çekilir siniz bu kadar basit ."cümlesini tamamladıktan sonra yanında duran çantasından bir dosya çıkardı ve elime verdi.

"Dosyayı incele savcı bu operasyonun iki başı var biri sen biri bin başı Yavuz operasyondaki tek hata da sizi sorumlu tutarım . adamımız belli adı Ciwan aslen İranlı genellikle terör örgütü olsada silah uyuşturucu gibi bir çok yerde de eli var yakın zamanda İstanbul'da bir eylem yapması bekleniyor yerini henüz belirlenmedi fakat eylem yakın her han herşeye hazır olun yavuz ankaradaki tehcizatinizi buraya istambula kurun bir sure burada kalıcak sınız kendinize kalacak yerde ayarlayın . "Albay garsonun buraya gelmesiyle sustu.

Garson yemekleri verdikten sonra kimse konusmamıştı birbiriyle bakışıyorlardı sadece oysa konuşulacak okadar çok şey vardı ki ağzımızı bir kere açsak sanki günlerce susmayacakmış gibiydi şahsen bende konuşmakta istemiyordum ya orası kesin bizi bırakıp giden kişilere ne anlatacaksın ki elimin üzerinde bir el hissetmemle sahibine döndüm Büşra bana güven vermek hemde güven kazanmak istercesine elimi tutuyordu.

Önümdeki yemeğe baktığımda hiç te yiyesim gelmemişti . Yanındaki kadehi elime alıp şarabı içmeye başlamıştım. İçerken kafamı kaldırıp karşımdakilere baktığımda Bekir ile göz göze geldim gözleri okadar çok şey barındırıyordu ki şuanda galiba aralarından bizi en çok benimseyen oydu Bekir öksüzdü annesi onu doğururken vefat etmişti.

Oyuzden o bizi hem kız kardeş hem dost hemde bir anne olarak görürdü şuan ise gözleri tamda bunu anlatıyordu. Ama karmaşıktı özlem pişmanlık daha fazla gözlerine bakmayı kesip albaya doğru döndüm onundeki eti zevkle yiyordu.

"Karşımdaki ekibimdeki adamları tanımak istiyorum albay kim bunlar bahsetsene biraz eski ekibim demiştin ama bunları hiç senin yanında görmedik ."

Herkes benim konuşmamla kafasını kaldırmış bana bakıyordu . Albay tam cevap verecekler poyraz konuşmaya başladı.

" Eğer tanımaktan kastınız askerligimiz ise Ben size kendimizi tanıştırıyarım savcım ,timimiz ölüm timi komutanımız bin başı Yavuz Araf zadeoglu

Bendeniz poyraz akyol savcım yüzbaşıyım .

Sağımdaki Ali Bozkurt kıdemli üsteğmen.

Solumdaki Bekir yılmez kıdemli üsteğmen

Ben size ekibimizi tanıttım savcım fakat bizde karşımızdaki bayanları tanımak isteriz siz kimsiniz ?"

Poyrazin sorusunu görmezden gelerek bir soru daha sordum

"Bordo bereli misiniz ?"

Poyraz kafasıyla beni onaylamış daha sonra konuşmuştu.

"Fakat ben sorumun cevabini alamadım savcım ? "

Tam konuşmaya baslayacağım sırada büşra konuşmaya başlamıştı.

" Bu sefer ben kendimi size tanıtayım yüzbaşı ben büşra soykan özel kuvvetler görevlisiyim yani kısaca pöhtenim fakat şuanda polislik yapıyorum komiserim anlayacağınız. Yanımdaki savcım Seniha Arslanoğlu "

Büşra konuştuktan sonra poyraz hafif e kafasını sallayarak "tanıştığımıza memnun oldum hanımlar "dedi bu sırada benim gözlerim bir çift elaya doğru kaydığında yavuzun zaten bana baktığını farkettim. Bu sefer gözlerimi çekmedim aksine onun gözlerindeki duyguları anlamaya çalıştım. Fakat öyle bir perde vardı ki gözlerinde hiç birşey belli olmuyordu sanki. Bir süre daha masada sessizlik hakimken albay yemeğini bitirerek konuştu.

" Şimdilik bir şey yapmanıza gerek yok dediğim gibiyakinda bir eylem planı var ve ben size haber verdiğimde harekete geçecek siniz. Şimdilik iyi akşamlar "diyerek masadan kalktığında hepimiz kalmıştık.

"Ozaman bizede müsade iyi akşamlar. "diyerek büşrayla bizde masadan kalktık ve ilerlemeye başladığımızda arkamızdan gelen dört çift ayak sesi daha vardı fakat bizim topuklularımızın sesinin yanında daha sert ve tok bir ses geliyordu kimlerin geldiğini az çok tahmin ediyorduk fakat arkamıza bakmayı tenezzül dahi etmemiştik .

Dışarı çıktığımda balenin arabamı getirmesini bekliyorduk acaba nerde yasiyorlar kalacak yerleri varmı diye düşünmeye başladım çünkü askerlerdi ayları günleri hep dağda geçtiği için evleri olup olmamasi mechuldu. Ben bunları düşünürken arkamdaki Ali konuştu.

"Seniha yani Seniha savcım bizim suanlik kalacak yerimiz yok ve otel arıyoruz bildiğiniz biryer varmı ?"

Sağımdaki Büşraya baktığımda ondan gözlerimle izin istedim çünkü bizim evimiz onları alacak kadar genişti ve şuan nedensiz bir kardeşlik duygusuyla onları dışarda bırakmak istemiyordum Büşra ne demek istediğimi anlayacak olacak ki ilk tereddutte kalsada sonradan onunda vicdani el vermeyecek olacakki gözleriyle beni onayladı. Arkama dönmeden konuştum.

"Arabanız varmı şuan ?"

"Evet var nedenki ?"

"Arabayla beni takip edin ben sizi götürürüm ."

İçimdeki durtuye engel olamadan arkama döndüğümde yavuz hariç hepsinin içinde bir umut kirintisiyla ve şaşkınlıkla bize baktığını gördüm. Yavuz hariç dedim çünkü o duygusuz bakıyordu.

Duygusuz köpek nolcak şerefsiz adi .

Tekrardan önüme döndüğümde benim aracımın arkasından bir araç daha geldi BMW 320i kendi aracımında ondan kalır yanı yoktu hatta daha iyiydi bebeğim benim Nissan Qashqai her zaman ateş ederdi araca doğru ilerlediğimde bekirin sorusuyla tekrar durdum .

"Seniha bende sizinle gelimmi araç ateş ediyorda "

Bekirin sorusuyla ister istemez güldüm bu çocuk hiç degismeyecekti . Benim gulmemi şaşkınlıkla izlesede olumlu olarak algilayacakki hemen arkaya binmişti. .

Bittiiiiii

BÖlüm hakkında ne düşünüyorsunuz lütfen yazınnnn

Sizi seviyorummmmmm

Loading...
0%