Yeni Üyelik
1.
Bölüm

GİRİŞ

@bukalemun7

Mevsim Kıştı.

Anadolu’nun ücra köylerinden birinde iki bebek dünyaya geldi: Fadime Gülbin ve Caner.

Kar lapa lapa dama dökülüyor, tipi rüzgârı savrulup pencereleri dövüyordu. Meltem Kadın kayınbabasına oydurup süslettiği beşiği yengesinin eline tutuşturdu. ‘’Orhan bunu tez vakitte yerine ulaştırmanı söyledi.’’ Deyip tipi de yengesini yola uğurladı. Karlar beşiğin poşetinde kâh eriyor kâh tutunup yer yer birikiyordu.

Buz tutmuş ellerini tahta kapıya pata küte vurdu. Şinasi, yakası sararmış gömleğini çekiştirerek kapıyı açtı.

‘’Emmi, Orhan abim gönderdi.’’ Adam avucuna tutuşturulan poşeti yoklayıp başıyla selamladı. ‘’Oğlunun kırkı çıkalı on gün oluyor.’’

Omuzları gerindi. Cezp olmuştu. ‘’Sulh, iki köyündür. Var de.’’ Kapıyı kapattı. Kadın ayaz kesmiş havada gerisin geri dönüp hızla uzaklaştı.

Adam sobalı odaya girip döşekte yatan kadına bakındı. Sobanın sarı ışığı yüzünü gölgeliyordu. Beşiği çıkarıp kenara koydu. Kucağındaki bebeği memeden çekip ahşap oymalı beşiğe yatırdı.

‘’Bey…’’

‘’Beşikler kertildi.’’ Yol köyü ikiye ayırsa da aileler sonunda birleşecekti. Sulh gelmesi için sesi çıkmadı.

Kundaktaki bebek kertildiği beşikte hınca hınç ağlıyordu. Annesi elini uzatıp beşiği salladı. Radyo cızırdadı. Gülşen Kutlu türküsünü söylüyordu: ‘’Al Fadimem, bal Fadimem yanakları gül Fadimem.’’ Sesler birbirine karışıp cızırtı arttığında adam iri yaba gibi ellerini radyonun antenine vurdu.

Radyo kapandı.

Loading...
0%