Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Bölüm-2

@bukalemun_misali

"Yuvadayım"

Şube müdürüne attığım mesaj anında görüldü olurken hoşgeldin cevabını bozkurt işaretimle karşılayıp telefonu cebime attım.Ankara ilk görev yerim,mesleği orada öğrendim.İlk başladığım timle beş yıldır devam ettim aramızdan tayine gidenler oldu başka time başka göreve kayanlar oldu.Şimdi bu senede ben tayinci oldum.Bende yeri çok farklı Ankara'nın havası suyu insanı her şeyiyle ilk göz ağrım.Tayine geldim gibi görünüyor ama aslında ben özüme döndüm doğduğum,büyüdüğüm topraklara Şırnak'a.Kovulduğum, kimsesiz kaldığım topraklar şehrinin merkezinde "Şırnak burada herkes huzur bulacak" yazısını görünce sadece güldüm.Burayı bilerek en başa yazdım beş tane il yazma hakkım vardı.Şırnak,Hatay,Ağrı,Sinop,Antep kader ağlarını ördü ve beni hasretlik çektiğim topraklara getirdi.Kalbimde bir sızlanmayla beraber gözlerimin yaşardığını hissettim.Kendimi sıktım ve benzin aldığım istasyondan çıkıp gaza asıldım.Şimdi kalekola gidip tertemiz bi uyku çekmem lazım.Ankara'dan buraya arabayla geldim ve pertim çıktı.Kaç saat sürdü hesabını bile yapacamayacak haldeyim.Bebeğim arabam Nissan Qashqai'm beni bu yolda da yarım bırakmadı.Ezbere bildiğim yollardan geçerken her şeyin ne kadar da değiştiğini gördüm.Köşedeki market kapanmış yerine marka bir giyim mağazası açılmış.İleri de her zaman orada yatan sokak hayvanları için barınaklar yapılmış şehrin çarşısı modern çarşıya uydurulmuş.Çok hoş bir görüntü verilmiş peki ya insanları onları da modern hayata uyarlayabildiler mi acaba.Gidip temiz bir uyku çekip enerjilenmem lazım.Burada her an her şeyle karşı karşıya gelebilirim her daim hazırlıklı olmalıyım.Navigasyonun yardımıyla kalekolu bulduğum da etrafı süzdüm.Yeni yapılmışa benziyor umarım konforludur da ev tutana kadar rahat ederim.Bebeğimi kontrol noktasına ilerletirken kaç kere polis kontrol noktasından geçtiğimi sorguladım o kadar fazlaydı ki bi maşallah çektim devletime.Memura camdan kimliğimi gösterirken

"Selamun aleyküm devrem tayinciyim yeni geliyorum"

"Aleyküm selam hoşgeldin" deyip kenara çekilince bebeğimi boş bulduğum ilk yere park ettim.Tayin dönemi olduğundan etraf epey hareketliydi.Gözlüğümü kabına koyup torpitoma attım eşyalarım benim için çok kıymetli bi zarar gelmesinden hiç hoşlanmıyorum.Silahımı belime yerleştirip arabadan indiğimde bacaklarımın uyuşukluğundan yürüyemedim lan ne olmuş böyle.Bagajdan bavulumu aldım zaten şahsi bavulum bir tane iş bavulum iki tane iş bavullarını indirmedim.Çünkü depoya gidip sayımını yaptıracağım,malzemelerimi mühimmatlarımı kontrol ettireceğim için almama gerek yok.İçeri girdiğimde bi huhhhuuu dedim dostum burası mükemmel her şey sıfır yok yok.Ankara da yaşamamışız biz adamların buzdolabında envai çeşit sporcu yiyeceği var.Yoksa gerçekten burada hayat mı buluyoruz.Neyse hemen oradan kendime her zamanki günlük bowl malzemelerimi aldım.Hemen yerleşip bi duş almak lazım sonra da yemeğimi yiyip derin ve huzurlu uykuya gitmek istiyorum.Odaya girince öyle bir yorgunluk çöktü üstüme aklımdaki planlarını kenara koydum yumuşacık görünen yatağa attım kendimi gözlerimi kapattığım gibi uykuya geçtiğimi hatırlıyorum.

"Amirim"

 

Odamın kapısından gelen sesle gözlerimi açtım.

 

"Amirim"

 

"Amirim dedim" bir anda öfkelendim uykumdan beni uyandıran bu dalgalı ses buraya geçen sene gelen üst devrem Mert in sesi.Sinirime rağmen sakince kalktım ve kapıyı açtım

 

"Ne var lan çomarella" pişmiş kelle gibi sırıtıp yumruğunu uzattı.Yumruğununun üstüne yumruğumu vurarak selamını karşıladım.Mert burada yazı işlerinde çalışıyor timleri ayarlıyor,giriş çıkış işlemlerini yapıyor zaten bana da kurulan tim de benden üst devre olmadığı için tim amiri olduğumu haber verende o.

 

"Geldin selamsız sabahsız senin için özenerek ayarladığım odaya teşekkür bile etmeden girdin ses etmedik de abi 12 saattir uyuyorsun bi bakıyım dedim.Çıkmaya mı utandı acaba dedim yabancılık çekme yani yemezler seni burada" dediklerine gözlerimi devirip içeri geçtim

 

"Ne boş adamsın lan tek başıma arabayla geldim çok da mola vermedim götüm ağrıdı arabada.Yine de eyvallah düşünmüşsün" camın önündeki koltuğa oturdu

 

"Valla iyiki burası çıktı sana da baksana kızım şu konfora.Spor salonu da efsane yemek desene o da üç öğün mükemmel.Çalışma sistemi de 12/36" gerçekten bu konuda haklıydı

 

"Kıymet bilenlerden olalım" 12/36 çalışma sistemi demek 12 saat çalışıyorsun işten çıktıktan sonra 36 saat boşsun.

 

"Güzel döngü" ellerini dizlerine koyup kalktı Mert

 

"Neyse alt devrem ben gideyim işlerim var sende resmi işlemlerini hallet bi an önce başlaman gerekiyor." kafamla onayladım onu doğru söylüyordu başlama yapmam lazım.Önce bir kahvaltı yapalım sonra bi ısınma sporu yapayım kondisyonumu bozmamam lazım.Kahvaltı dediğim de her zamanki yulaf ezmeli spesiyelim.Öyle sucuklu yumurtalı mis kokulu kaçak çayla yaptığım kahvaltı kokusu geldi birden burnuma.Yine gözlerimin yaşarması sinirlerimi bozdu ama bu sefer iç çekip o bi damla yaşın gözümden akmasına izin verdim.Nerelisin diye sorulduğunda hep Ankara derim ama bu havayı tekrar soluyunca memleket Ankara mı acaba diye sordum kendime.Sonra yine kendim cevapladım Ankara tabi lan dümbük burada doğdun ama burada öldün sen kes zırlamayı.İçimdeki seslere bir ayar çekip spor çantamı alıp çıktım odadan.Spor salonuna gelince iki üç kişinin olması rahatlattı beni her ne kadar kalabalık ortamda çoğunlukla erkeklerle çalışsam da spor yaparken hoşlanmıyorum yarı çıplak kas yığınlarını görmekten.Bana o günleri hatırlatıyorlar bazen kafamı sağa sola salladım böyle olmaz sakin olmam gerek irademi korumam lazım.Yoksa hata yaparım benim hata yapma lüksüm yok çünkü o zaman içimdeki ateş sönmez.Bu düşüncelerle omuz çalışmamı biraz daha yaptım omzumun cayır cayır yanması bana haz veriyor.Yaptığım sporun boşa gitmediğinin habercisi çelik yelekle nöbet tutarken omuzlarımın ağrımaması için bu hareketleri yapmak bana çok şey kazandırıyor.Biraz dinlenmek için aleti bıraktım çantamdan suyumu aldım.Hani bazen hepimize olur ya izleniyormuş hissi tam o andayım.Sağ çaprazımda birinin baktığını hissediyorum ve ben bu konuda yanılmam gözümün ucuyla baktığımda elimdeki termosumu sıkıca tuttum.Bu kadar çabuk olmamalıydı hele burada bu anda hiç olmamalıydı.Kendimi toparlamam lazım devam etmem lazım beni tanıması imkansız değiştim çok değiştim.Peki ben onu tanıdım ama o değişmemiş hem de hiç değişmemiş.Hala buraya bakıyor olması beni iyice endeişelendirdi burada spor yaptığına göre polis olmuş hayalini gerçekleştirmiş yani aferin sana.Demek hayatına olduğu gibi devam ettin ha hedefine aynı tempoyla koştun.Ne bekliyordum ki beni bu topraklardan süren insanlardan arkamdan beni arayacaklarını mı ya da yasımı tutmalarını falan.Bir hışımla toparlandım odama çıkıp içim çıkana kadar ağlamak istiyorum ben o güçlü Gökçe değilim şuan.Ben şuan o aptal kızım herkese güvenen inanan o aptal kız.Gidip içimde yeşeren o aptal kızı tekrar öldürmem lazım.Gözlerimin doluluğundan önümü bulanık görürken hızlı hızlı topladım çantamı astım koluma.Gözüm hiçbir şey görmezken salonun kapısından çıktım asansörü beklemeden merdivenlere yöneldim ayaklarımı basamakları döverken gözlerim dolup dolup boşalıyordu.Berbat haldeyim kendimi o kadar güçsüz hissediyorum ki beni kimse görmeden inime girmem lazım.Odamın önüne geldiğimde kapıyı kilitlemediğimden çat diye daldım.Çantamı yere bırakıp pencereye koştum nefes almam lazım.Derin derin nefesler alıp verirken rahatladığımı hissettim o boğazımdaki yumru var ya o yıllardır geçmeyen yumru bugün büyüdü boğazıma kaya gibi oturdu.Nefesim ıslık sesi gibi çıkarken bavuluma koşup nefes açıcı spreyi sıktım.Nefesim düzene girerken kafamı geriye attım arkamdaki duvara kayarak yaslandım.Gözlerimi kapattığımda yine yaşlar aktı sıkmaktan tırnaklarımın battığı avucumu yere vurdum.Böyle olmamalıydı bu kadar zayıf olmamalıyım daha yeni başlıyoruz alışmam lazım.O an gözleri geldi yine gözümün önüne nefesim tıkandı yere bıraktığım spreyi gözlerimi açmadan elimle ararken bi kıpırdama oldu sprey elime bırakıldı.Usulca araladığım kirpiklerimin arasından onu gördüm.Görmekten kaçtığım insanların benim için en önemlilerinden olanı.Beni tanıması imkansız nasıl tanıdı arkamdan gelmiş olmalıydı ne zamandır buradaydı.En iyi yaptığım şeyi yapmalıyım evet evet rolümü oynamalıyım.

 

"Pardon" sorgulayıcı şekilde seslendim ama dağıldığım için sesim kısık kesik çıktı

 

"Diyar" oysa bu isim siz öldürdünüz diyemedim

 

"Anlamadım" kaşlarını kaldırdı etrafına bakındı

 

"Bende" verdiği karşılıkla beni tam olarak tanıyamadığını anladım rahat bir nefes alıp boğazımı temizledim.

 

"Beyefendi odamda ne işiniz var kimsiniz siz" Bana öyle bir baktı ki boşluğa düşmüş gibi o da ne yaptığını bilmiyordu.Birden beni tutup arkamı çevirdi kahretsin ben bunu nasıl atladım.Tekrar beni önüme çevirdiğinde sadece gözlerime baktı

 

"Diyar" bakmadım ona gittiği yere kadar gitsin dedim

 

"Sizi anlamıyorum odamdan hemen çıkmazsanız haneye tecavüzden hakkınızda işlem yaparım" dediğimle yandan bi gülüş attı

 

"Bende seni anlamıyorum bu nasıl oluyor biz ne yaşadık sen nasıl böyle bu halde karşıma çıkıyorsun kafam çorba oldu" karmaşık cümlelerle konuşurken toparlandım çantamdan hırkayı alıp giydim ayağa kalktım.

 

"Bakın" sözümü keserek ayaklandı

 

"Ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum şuan nasıl bir durum içindeyiz onu da anlamıyorum.Ama boşuna rollenme kendini komple değiştirsen de doğum leken seni ele veriyor.Şimdi bana her şeyi anlat" sustum ne yapacağımı bilemedim sustum.O an ellerini saçlarından geçirirken parmağında parlayan şeyle ilk defa gözlerine baktım.Ona baktığımı fark edince karşıma geçti.Yaşlanmış sanki yıllar geçerken ona da bir şeyler geçirmiş gibi yaşlanmış.Gözlerini kaçırırken konuştu

 

"Utanıyorum senden" sol gözünden damlayan yaşı takip ederken konuştum bende

 

"Evlenmişsin"

Loading...
0%