Yeni Üyelik
10.
Bölüm

10.Bölüm ☽ Zeki Adam ☽

@buket9

Zeki Adam

 

Aren Boratay’dan…

Telefonumun sesi ile karşımda ki güzel manzaramdan ayrılıp yatağın üzerinde ki telefonumu aldım. Arayan Volkandı.

“ Konuş!”

“ Baron, akşam ki yemek için her şey hazır. Avukatların çoğu zaten katılamayacakmış, iki kişi katılacaktı onlara da yeni iş kitledim gelemeyecekler. Yasmin Savcı ile konuştu hatta eşini de davet etti ama rahatsızmış gelemeyecekmiş. Akşam sekizde bizim otelde ayarladım. Sen neredesin şirkette yoktun?”

Savcıyı yakınımızda tutma planının ilk adımları bu akşam atılacaktı. Tesadüf eseri savcının hayatına girecektim ve şah damarından bile yakın olacaktım.

“ Akşama geleceğim biraz işim var.” Dememle telefonu kapattım.

İşlerimi halledip önceden hazırlattığım uçağa binip İstanbul’a tekrar gidecektim.

Otelden çıktığımda yanımda Sadi vardı. Arabaya bindiğimde tableti elime aldım ve oyalandım.

“ Uçak hazırsa gidelim yakında yine geleceğiz.” dememle Sadi bana bakıp yarım ağız gülmüştü.

Uçağa bindiğimizde tablette gelen fotoğraflara bakıyordum. Her resimde ayrı güzel ve doğaldı. Uzaktan izlettiğimde en azından içim rahat ediyordu.

Başta telefonlarımı açmayınca endişelendim. Herkese her yere haber saldım. İyi olduğunu duymamla derin bir oh çektim.

33 yaşıma kadar birçok kadın tanıdım, birçok ilişkim oldu ancak gönül bağım hiç kimseyle olmadı. Olsaydı çoktan evlenirdim.

Keskin’in evliliğinden sonra çok başka gözle bakmaya başladım. Eskiden evliliğe aşka karşıydım ancak Karan beni çok etkilemişti. Onun bu haline imrenmiştim.

Şu an ki durumuma Aşk demek büyük bir tabirdi ancak beğeni yada arzulama denilebilirdi. Onu görmek istemem yada merak etmem kaçamadığım bir gerçekti.

Şirketi devralmadan önce araştırdığımda bile tanışmak için can attığım da bir gerçekti.

Bir saat sonra uçak İstanbul’a iniş yapmıştı. Araç kapıda bekliyordu. Eve gidecek ve akşam için hazırlanacaktım.

Uçaktan indiğimde araç bekliyordu. Sadi ile birlikte eve geçecektim. Evim İstanbul’un neredeyse dışında sayılırdı. Kimse bilmezdi evimi.

Şehrin dışında bir arazide üç katlı bir evdi. Ön bahçesine ulaşmak için bile bir miktar yol gidilmeliydi. Arka bahçesinde meyve ağaçları ve havuz vardı.

İki adet deposu ve bir adet evcil hayvanımın evi vardı. Dişi kaplanım, kızım Lunar. Anlamı ay yıldızı kamer demek. Yedi yıl önce buldum onu. Yaralıydı. İyileştirip besledim benden hiç gitmedi.

İstanbulda ki evimde kalırdı hep. Bu bahçeyi gezmeyi sevdiği için gitmezdi bir yere.

Bahçeden girdiğimizde arabadan inip eve doğru yürüdüm. Tek yaşadığım için yemek ve temizlik işleri ile uğraşan bir kadın vardı. Volkan ve Yasmin’in evinde yardımcı olan kadının kardeşiydi. Onlara güvenip çalışmasını kabul ettim.

Gönül hanım üç dört yıldır benim evimde çalışıyordu. Eve girdiğimde beni kapıda karşılamıştı.

“ Hoş geldiniz Aren Bey, aç mısınız hazırlayayım mı masayı?”

“ Yok Gönül Hanım gideceğim birazdan.” Dememle kafasını sallayıp mutfağa gitti.

Yukarı katta ki odaya çıktığımda kıyafetlerim hazır yatağın üzerindeydi. Önce duş almak bana iyi geleceği için banyoya gittim. Üzerimi çıkarıp kendimi sıcak suyun altına bıraktım.

Ne kadar süredir buradaydım bilmiyorum ama etraf buhar olmuştu. Gözlerimi ne zaman kapatsam Aylin’in halleri gözümün önüne geliyordu.

Ne kadar sürekli yanımda olmasını istesem de bu henüz mümkün değildi. Bana alışması gerekiyordu…

Banyodan çıktığımda Gri takım elbisemi elime aldım. Üzerimi giyinip bir an önce otele gidecektim. Yasmin ve Volkan çoktan gitmiş ve savcı ile yemeğe başlamışlardı.

Evden çıkıp arabaya bindiğimde yaklaşık yarım saat içinde otelin önüne gelmiştik. Sadi ile birlikte inmiş ve en üst kata basmıştık.

Asansör durduğunda restorant’ın terasında Volkan ve Yasmini savcı ile yemek yerken gördüm. Sadi’ye baktığım da aynı yere bakıyordu. Bana döndü ve yarım ağız güldü.

“ Baron ve Kamer çetesi hazır Patron!” Demesiyle kafamı salladım ve içeriye yürümeye başladım.

Deniz manzaralı masa da Yasmin ve Volkan karşı karşıya oturmuş savcı Önder ise Volkan’ın yanına oturmuştu. Onlara doğru yaklaşmam ile Yasmin beni fark edip şaşırmış gibi yaptı.

“ Aren, bu ne güzel tesadüf ne yapıyorsun burada?”

Yasmin kalkıp sarıldığında karşılık verdim. Volkan da kalktığında savcı gülümseyerek bize bakıyordu.

“ İş yemeğine geldim ama umduğumdan çabuk bitti. Sizi görünce uğramak istedim gideceğim zaten. Siz ne yapıyorsunuz?”

Hepsi ile sırayla tokalaştıktan sonra masaya davet eden Volkan ile oturdum.

“ Tanıştırayım Savcı Önder Ata ve ünlü iş insanı Aren Boratay.” Yasmin’in bizi tanıştırması ile savcı ile gözlerimiz kesişti.

“ Duymuştum Aren bey, sizin de başınız sağ olsun yakın zamanda babanızı kaybetmişsiniz.” Demesiyle konuyu kısa sürede Baron’a getirmişti.

“ Sağ olun Önder Bey. Siz yeni gelen savcı olmalısınız. Geçen haberlerde açıklamalarınızı can kulağıyla dinledim.” Dediğimde içkisini yudumluyordu.

“ Evet babanızın ölümü ile de ilgileniyorum hatta kısaca Baron ve ne olduğu belirsiz çetesinin peşindeyim. Merak etmeyin elimizde güçlü izler var an meselesi bulmamız.” Demesiyle kaslarım gerilmişti.

Yanımda oturan Yasmin benim bu halimi anlamasıyla söz aldı.

“ Ya çok iyi bir haber bu Önder bey, güçlü deliller nedir?” Önder çatalında ki eti ağzına alıp çiğnemeye başladı.

Ağzını peçete silip konuşmasına devam etti.

“ İskender Küçük’ün alnına basılan mühür ile bugüne kadar ki cinayetlerinde kullandığı mühür aynı stilini değiştirmemiş. Bizde örnekleri topladık ve o mühürün yapımında kullanılan malzemeler sadece belli ülkelerde olduğunu tespit ettik. “ Volkan’ın bana bakması ile göz göze geldik.

Savcının konuşmasının sonunu hepimiz merak ediyorduk. Volkan dayanamayıp merak ettiği soruyu sordu.

“ Yani Önder Bey siz o mührün malzemesini satan kişiyi bulursak Baron’u buluruz mu demek istiyorsunuz?” Önder Ata, içkisinden tekrar yudum aldı.

“ Her ihtimali düşünmek zorundayız. Belki malzeme almaya Baron gitmemiştir ama en güvendiği adamını göndermiştir. Onu bile bulsak yeterli bizim için.” Demesiyle istemsiz kahkaha koptu dudaklarımdan .

Masadaki herkesin tuhaf bakışları ile kendimi toparlayıp Savcıya döndüm.

“ Önder Bey bu ipucuyu rahmetli eski savcı da bulmuştu. Yani sizin işinize karışmak gibi olmasın ama bildiğimiz kadarıyla oradan da bir sonuç çıkmadı.”

Önder benim sadece ticari zekam olduğunu bu tarz işlerden anlamadığımı düşündüğü belliydi. Samimiyetsiz bir gülümseme ile tekrar konuştu.

“ Elbette Aren Bey ancak hatırlıyorsanız rahmetli eski savcı bu bilginin basına sızmasından bir hafta sonra öldürüldü! Savcımız çok doğru bir yolda olduğunu gösteriyor bu bilgiler. Uzun zamandır da kimse bu bilginin üzerine gitmeye cesaret edememiş.”

Başımı olumlu anlamda salladım. Kesinlikle başka ipuçları vardı ancak güvenmediği için eski bir bilgiyi ortaya atmıştı. Karşımda ki zeki bir adam olduğu belliydi ancak bilmediği bir şey varsa tam karşısındakinin Baron olduğuydu.

“ Umarım bulursunuz Savcı bey bizlerde merak ediyoruz bu kimsenin cesaret edemediği devrimleri yapan adamı, polisin bulmadığını bir saate bulanı, hakimlerin veremediği adaleti tek başına veren adamı elbette çok merak ediyoruz!”

Sinirim sesime yansımıştı. Savcı Önder Ata gözlerini kısıp bana daha dikkatli bakmaya başladı.

“ Aren Bey sizde Baron denen vatan hainine karşı bir hayranlık mı seziyorum sanki?”

Beni deniyordu. Biraz daha böyle ileri geri konuşmaya devam ederse bulunduğumuz ortamı umursamadan bu iti gebertecektim!

“ Hayranlık değil, kimseye bir hayranlığım veya olma çabam yok! Kendimin farkındayım ancak bazen gerçekler herkesi memnun etmez tıpkı Baron gibi bir örgütün ve ona bağlı bir çetenin olduğu gerçeği gibi.”

Savcı Önder ile gerginliğimiz artacağı sırada Yasmin ve Volkan konuyu değiştirmişti. Daha fazla bu piçe katlanacak zamanın yoktu.

“ Sizin güzel sohbetinize doyum olmaz anca ben kalkayım. Birkaç yere uğrayıp eve gideceğim size iyi akşamlar. Tanıştığıma çok memnun oldum Önder Bey!” Dememle hepsi ayağa kalkmış ve tokalaşmıştım.

“ Bende memnun oldum Aren Bey iyi akşamlar!”

Otelden çıkmış arabama bineceğim sırada Sadi gelmişti. Arabaya bindim ve karşıma oturdu.

“ Baron plan ne?” Elimle çenemi sıvazladım. Biraz düşünüp plan yapmam gerekiyordu. Karşımızda sandığımda daha zeki bir adam vardı.

“ Önder Ata, etraflıca araştırılsın. Yediği sevdiği her şeye kadar! Eşi hakkında da bilgi istiyorum. Ona yakın olan herkes dahil her şeyi bilmek istiyorum Sadi! Adam sandığımızdan daha zeki. Mutlaka zayıf noktası hatası vardır. Öğren iki gün içinde bana dosyasını getir!”

“ Ben Türk kahvesi yapacağım ister misiniz?” Yasmin ve Volkan evime gelmişti.

Savcı ile olan akşam yemeği hakkında değerlendirme yapacaktık.

“ Yap aşkım Baron da içer.” Kafamı sallamamla Yasmin mutfağa gitti.

“ Ee Baron ne düşünüyorsun savcı hakkında?”

“ Sadi araştıracak daha detaylı. Var o adamda bir şeyler. Dün bize söylediği ipucu da eski bilgi. Yeni bir şeyler bulduysa söylemiyor.”

Volkan kafasını sallayıp dediklerimi kendi içinde tartıyor gibiydi.

“ Yada elinde herhangi bir delil yok oyalıyor!”

“ Olabilir hepsi ihtimal dahilinde!” Yasmin içerden elinde şeker paketleri ile geldi. Bana uzatıp konuştu.

“ Aren bunlar Konya şekeri değil mi?”

“ Evet dün aldım.” Volkan gözünü kısıp bana bakmaya başlamasıyla anladım ne demek istediğini.

“ Baron sen dün Konya’ya mı gittin?”

“ Evet birkaç işim vardı.” Umursamaz bir halde söylesem de Yasmin den kaçmamıştı.

“ Birkaç işine Aylin de dahil mi?” Demesiyle Volkan gülmüş benim bakışımla ise gülüşü sokmuştu.

“ Her neyse, Sadi bu savcıyı araştıracak detayları sana da atacak Yasmin. “

Yasmin kafasını olumlu anlamda salladı. Mutfağa gidip kahveleri getirmişti. Telefonumu elime aldığımda Konya’da ki adamın Aylin’in fotoğraflarını attığını gördüm.

Yarın sabah İstanbul’a gelecekti. Sabah onu karşılamaya gidecektim. Bugün Abisi ile gezerken, mağazada kıyafet bakarken ve arkadaşları ile otururken fotoğrafları gelmişti.

Onun fotoğraflarına bakarken yüzüm istemsiz gülüyordu. Kafamı kaldırıp baktığımda Volkan ve Yasmin’in bana baktığını gördüm. Telefonumu kapatıp yerimde dikleştim.

“ Yasmin, Aylin ile daha samimi olmanı istiyorum. Burada pek arkadaşı yok seninle sohbet etmekte ona iyi gelecek ve yakınımızda olmuş olacaktır.”

Volkan anlamamış gibi bana bakmaya başladı.

“ Baron biz neden Aylin’i yakın tutuyoruz ki“ demesiyle koltuktan kahvemi de alıp kalktım.

“ Çünkü ben öyle istiyorum!” Demiştim. İkisi de başka soru sormadı.

“ Keskin yakında İstanbul’a gelecek, geldiğinde eşi ve Aylin ile sen ilgileneceksin Yasmin. Bizde o arada Keskin’in telefonda bahsettiği işi çözeceğiz. “ dememle her ikisi de kafasını olumlu anlamda sallamışlardı.

Keskin ile beraber iş yapmayalı uzun zaman oldu. Yakında Mardin’den gelecek ve eski günleri yad edecektik.

Devam edecek…

OY VE YORUM SAYISI OLDUKÇA AZ.

LÜTFEN İHMAL ETMEYELİM.

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM...

ÇOK DAHA GÜZEL BÖLÜMLER YAZDIM ATMAK İÇİN SABIRSIZLANIYORUM :)

SİZLERİN DESTEĞİ OLMADIKÇA ATASIM GELMİYOR :(

LÜTFEN OY VERMEYİ UNUTMAYIN!

 

Loading...
0%