Yeni Üyelik
11.
Bölüm

11.Bölüm ☽Alışmak☽

@buket9

Alışmak

Otogarları yada havaalanlarını severdim. Bir son değil benim için bir başlangıç demekti. Uzun Yolculuk yapmak bana hep iyi gelirdi. Otobüs yolculuklarında bol bol düşünme fırsatım olur gibi gelirdi.

Sabah on bir gibi abim ve Ekin abi beni havaalanına bıraktı. Uçağa binmiştim. Birazdan hareket ederdi. Kulaklığımı takıp sevdiğim müzikleri açtım.

Bir buçuk saat sonra inecektim. Babam almaya gelmek istediğini söylediğinde gerek olmadığını ve kendim eve geçeceğimi söyledim. Şirkete ise yarın gidecektim.

Uçak kalktığında şehri tepeden izliyordum. Birazdan bulutların arasında olacaktım.

Uçak yolculuğu son bulmuş ve valizimi almıştım. Kalabalık arasından çıkışa doğru yöneldim. Havaalanından çıktığımda taksilerin olduğu yere gidecektim ki adımı duymamla arkamı döndüm.

Yasmin bana sesleniyordu. Neden gelmişti ki?

“ Aylin, seni almaya geldim.” Şaşkınlıkla ona doğru yürüyordum.

“ Yasmin, senin burada ne işin var?” Gelip bana sarılmıştı.

“ Aslında Aren alacaktı ama önemli bir toplantıya katılmak zorunda kaldı bende dedim ki ben gidip alayım işim yok dedim.” Kafamı olumlu anlamda sallayıp gülümsemiştim.

“ Hadi gel valizini koyalım sen bin.” Dediğini yaptım.

“ Yorgun değilsen bir yerlere gidelim mi Aylin bir şeyler içeriz?” Bu sorusunu beklemediğim ne diyeceğimi şaşırdım.

“ Aslında akşam buluşsak eve gidip duş almak istiyorum hazırlanırım. Olur mu?”

“ Tamam olur akşama haberleşiriz nereye gitmek istersen gideriz.” Demesiyle gülümsedim.

Yol boyu Yasmin hem beni tanıyacak sorular soruyor hemde kendini de tanıtıyordu. Aren hakkında da bilgiler vermeyi ihmal etmiyordu.

“ Volkan ile kaç senedir evlisin Yasmin?”

“ Üç yıl olacak yaz sonunda.”

“ Nasıl tanıştınız peki?” Sorumla direksiyonu tutan elinin boğumları belli olmuştu. Direksiyonu kıracak gibi tutunca yanlış bir şey sorduğumu düşündüm.

“ Yasmin ben yanlış bir şey sordum galiba özür dilerim.”

“ Yok, yani yanlış değil tabi ki sadece iyi bir anım değil ama bu sayede onun gibi bir adam çıktı karşıma tüm kötü anılarımı unutturdu bana. Akşam oturunca anlatayım uzun uzun olur mu?”

Kafamı salladığımda evimin önünden durmuştuk.

“ Tekrar teşekkür ediyorum akşam sekiz gibi çıkarız olur mu?”

“ Tamam canım almaya gelirim seni.” Demesiyle arabadan indik.

Yasmin bagajdan valizimi de verip gitmişti. Yadigar abla bahçede çay içiyordu. Beni gördüğünde kalkıp yanıma geldi.

“ Kuzum hoş geldin. Nasıldı Konya?” Valizimi almak isteyince müsade etmedim.

“ İyiydi Yadigar abla dur ben odaya koyayım valizi duş alayım da konuşuruz olur mu?”

“ Tamam kızım bende yemeğin yanına salata yapacağım.”

Valizimle birlikte odaya geldiğimde çantamdan telefonumu çıkarıp Aren’i aradım. Yasmin meselesini soracaktım. Telefondan ismini bulup tıkladım çalmaya başladı ve arkasına sesini duydum.

“ Aylin, bir sorun mu var?” Bu nasıl bir telefon açmaktı. Soğuk surat!

“ Aren neden bugün beni almaya Yasmin’i gönderdin?” Önce sesi gelmedi daha sonra konuştu.

“ Benim gelmemi mi tercih ederdin güzelim?” Ukala Aren sahalara geri dönmüştü anlaşılan.

“ Neden, oradan bakınca birine ihtiyacım var gibi mi duruyorum?” Öksürüp boğazını temizledi.

“ Hayır tabi ki öyle bir şeyi ima etmedim. İnan karşılamayı çok isterdim ama Yasmin ile de iyi anlaşacağını düşünüyorum.” Sıkıntıyla tuttuğum nefesimi verdim.

“ Aren bak böyle şeyler istemiyorum yapm..” sözümü bir anda kesmişti.

“ Aylin lütfen, tek başına eve geçmeni istemedim ve Yasmin’i yolladım. Bir daha sana sormadan yapmam tamam!”

Ne diyeceğimi bilemediğim için kapatmak istedim ancak hiçte kapatmak istemediğimi fark ettim.

“ Aren, neyse ben teşekkür ederim.” Demekle yetindim.

“ Ne kadar çok teşekkür ediyorsun hiç alışkın değilim böyle şeylere.” Dediğinde gülmüştüm.

“ Teşekkür edeceğim şeyler yapma o zaman bu senin suçun.” Onunda güldüğünü işittim.

“ Bunlar daha hiçbir şey benim için!” Devamı geleceğini ima ediyordu. Kalbim yine hızlı atmaya başladı.

“ Alışırım böyle yaparsan!” Dediğimde derin bir nefes aldı.

“ Bende alışıyorum.”

“ Sen neye alışıyorsun?” Önce ses gelmedi, sonra benim kalbimi deli gibi artıran tek kelimeyi söyledi.

“ Varlığına…” Nefesim kesilmişti bir kelimesiyle.

“ Aren şey ben kapatmam lazım duş alacağım ve akşama randevum var yarın şirkete geleceğim bu arada güvenlikler umarım beni alırlar!” Dememle gülmüştü.

“ Alırlar merak etme, randevun mu? Akşamları mesaiye mi kalıyorsun Aylin?” Şirketi bahane edip kimle buluştuğunu öğrenecekti aklı sıra!

“ Evet onun gibi bir şey neyse kapatıyorum iyi akşamlar sana.” Deyip konuşmasına fırsat vermeden kapattım.

Yasmin nasılsa ona söylerdi o yüzden benden duymasına da gerek yoktu.

Banyoya geçip üzerimdekileri çıkarttım ve kendimi suyun altına bıraktım.

“ Aylin yemek hazır kuzum gel!” yadigar ablanın seslenmesi ile son kez aynada kendime baktım.

Kahverengi yırtmaçlı etek ve üzerine yine takımı olan kahverengi ince askılı bir büstiyer giydim. Saçlarımı açık bırakıp maşaladım. Tokamı da yerleştirdim. Makyajımı da hemen hızlıca yaptım. Hafif bir makyaj seviyordum.

Odadan dışarı çıktığım da mutfağa geçtim. Yadigar abla yine döktürmüştü. Bir yere gidip geldiğimde hep dönüşümde en sevdiğim yemekleri pişirirdi.

“ Yadigar hanım döktürmüş yine, abimin çok selamı var bu arada.” Dememle gülmüş ve çorbasından bir kaşık almıştı.

“ Akgün’üm şimdine burnumda tüttü!”

“ Aşk olsun ben gideyim abim gelsin istersen Yadigar abla.” Çocuksu halime gülmüştü.

“ Keşke ikinizde olsanız..” dediğinde elini tutmuştum.

“ Dur kız şimdi beni de ağlatacaksın. Dışarıya makyajım dağılmış halde mi çıkayım kimse beğenmez bak beni!”

“ Aman seni beğenmeyenin aklı yoktur. Şu kömür karası saçların yeter!” demesiyle gülmüştüm.

Masada duran telefonum çalmaya başlamasıyla Yasmin’in geldiğini anladım. Ayağa kalktım aynı zamanda aramayı cevapladım.

“ Alo Yasmin?”

“ Aylin kapının önündeyim canım.”

“ tamam geliyorum şimdi.” Deyip çantamı da alıp çıktım.

Kapının önüne geldiğimde Yasmin arabada bekliyordu. Dolaşıp ön koltuğa oturdum. Telefonundan müzik seçiyordu. Benim bindiğimi görünce önce süzdü sonra ıslık çaldı.

“Ooo bu ne güzellik Aylin Hanım, bu gece senin için çok kişiyi dövmek zorunda kalacağım belli oldu.” Demesiyle gülmüştüm.

Yasmin parıltılı gold bir elbise giymişti. Çok kısa değildi ancak sırt dekoltesi vardı. Sarı saçlarını kıvırcık yapmıştı. Çok güzeldi Yasmin…

“ Yasmin hanım asıl siz kendinize bakın o sırt dekoltenizde kaç kişiyi boğacak Volkan bakalım!” dememle kahkaha atmıştı.

“ Ay hiç sorma Aylin, Volkan sırtımı görmedi zor kaçtım evden!” dediğinde ağzım açık Yasmin’i dinliyordum.

“ O zaman kaossuz bir gece olması için şimdiden dua edeceğim!” dediğinde eliyle bana çak işareti yapmıştı.

Arabayı çalıştırıp yola çıkmıştık. Trafik çok değildi. On beş dakika sonra gelmiştik. Yasmin arabayı park ettiğinde ikimizde indik.

Bar’ın kapısına geldiğimizde Yasmin elinden iki kart çıkarıp verdi. Anlaşılan yer ayırtmıştı. Adam kartı okutup içeriye geçmemizi söyledi. Merdivenlerden indiğimizde içerisi yeni yeni kalabalık oluyordu.

Yasmin en köşede ki kırmızı koltukların olduğu yere doğru gitmeye başlamasıyla bende peşinden gittim. Gittiğimiz yer biraz daha sakindi. Dans eden kişiler ise üst locadaydı. O tarafa ilerleyen saatlerde gidecektik.

“ Nasıl buldun? Burası Aren ve Volkan’ın ortaklığında.” Dediğinde şaşırmıştım. Şirket harici Bar mı işletiyordu?

“ Güzelmiş, şaşırdım barının olmasına.” Yasmin koltukta arkasına yaslanıp garsona el işareti yapmıştı.

“ Sadece Bar değil, oteller ve şirketlerde var. İstanbul’da yani.” Garson geldiğinde ne istediğimizi sormuştu. İkimizde beyaz şarap ile açılış yapacaktık.

“ Sadece İstanbul derken?”

“ Aren genelde İstanbul’da durmaz. İstanbul’da olan her şeyden Volkan sorumludur. Aren yurtdışında ki işlerle ilgilenir. Ülkenin her yerinde iş yapar. Her ülkede evi arabası düzeni vardır yani.” Yasmin’in umursamaz tavırla anlattıkları benim şaşırmama neden oluyordu.

“ Yasmin nasıl bu kadar çok para kazanıyor?” Yasmin gözlerimin içine bakıyor bir yandan diyeceklerini tartıyor gibiydi.

“ Aren küçük yaşta başlamış çalışmaya. Babası da zengindi zaten o yüzden parasal anlamda hiç sıkıntı çekmemiş. Hal böyle olunca yurtdışı ağırlıklı Ticaret ile uğraştığı için babasının işlerini de büyütünce elindekini katlaması zor olmamış.” Demesiyle kafamı olumlu anlamda sallamıştım.

“ Siz üçünüz nasıl tanıştınız?”

“ Volkan ve Aren eskiden beri dostlar. Eskiden Aren küçükken babası iş için çok il ve ülke değitirdiği için Volkan ile İstanbull da okulda tanışmışlar. Volkan, Aren’den üç yaş küçük. Lisede Volkan’ı çocuklar ve mahalledekiler dövecekken Aren kurtarmış. O günden beri hiç kopmamışlar.” O günleri anlatırken gülümsüyordu. En merak ettiğim ise sabah arabada sorduğum soruydu. O konusunu açmadan sormayacaktım.

“ Volkan ile tanışmamız, çok iyi değildi açıkçası.” Yine gerilmişti. Gözlerini saniyelik açıp kapatmıştı. Kendini hazır hissedince başladı.

“ Hukuk fakültesinden yeni mezun olmuştum. Mezuniyet partim olacaktı. O zamanlar sevgilim vardı. İsmi Mert. Arkadaşlarımla mezuniyet kutlaması yaptıktan sonra bana bir sürprizi olduğunu söyledi. Bende tabi inandım çok mutluyum evlilik teklifi edecek sandım. Partiden erken ayrıldık ve beni bir otele getirdi. O kadar heyecanladım ki kesin evlilik teklifi dedim. Lobiden içeriye girdiğimizde ben koltuklara oturdum o da birkaç adamla konuşmaya başladı.

Tuhaf bir şeylerin olduğunu anladım çünkü bana bakarak konuştular. Mert yanıma geldi ve elimi tutup kaldırdı. Odada sürpriz seni bekliyor dedi. İnandım ve gittim odaya. Odaya gittiğimde oda gerçekten çok güzeldi. Her yerde gül yaprakları, hediye paketleri, masada pasta ve içkiler…

Kalbim heyecanla atıyordu. İçeriye girdiğimizde yatakta bir adam oturuyordu. Bana gülümseyerek bakıyordu. Mert’e dönüp baktığımda gülüyordu. Elim ayağım bu sefer korkudan titremeye başladı. Yatakta oturan adam kalktı ve bana doğru geldi. Duvar dibine iyice sindim. Mert adam ben gidiyorum artık size iyi eğlenceler dedi. Artık deli gibi ağlıyordum. Adam ise para hesabında dediğinde beni sattığını anladım. Çığlık atıp kaçmaya çalıştım. Adam saçlarımdan tutup sürükledi, vurdu. Yatağa fırlatıp üzerime çıktığında tüm gücümle bağırmaya ve kaçmaya çalıştım. Bana tecavüz edecekti…

Boynuma yönelip elbisemi yrtmasıyla kapı gürültüyle açıldı. Üzerimde ki adam bir anda yere yığıldı. Volkan gelmişti. Adamı deli gibi dövüyordu. Aren’de geldiğinde ikisi de bana bakmaya başladı. Sonra Aren adama, benim mekanımda kadın satmak ve tecavüz etmek suçtur ve canıyla öder demişti. Anladım ki Volkan ve Aren’in otellerinden birine gelmiştik. Sonra o adamı ve Mert’i bir daha hiç görmedim. Volkan bana çok yardımcı oldu o zamanlar.

Ev iş ayarladı ve samimi olduk. Evlendik…”

Cümlesi bittiğinde dolu gözlerle birbirimize bakıyorduk. Yasmin’e biraz daha yaklaşıp sarıldım. Yaşadıkları çok ağırdı ama hayatının aşkı ile bu şekilde tanışmıştı.

“ Yasmin, ben ne diyeceğimi bilemiyorum. Çok zor şeyler yaşamışsın ama karşılığında doğru insanı bulmuşsun. Üzülme geçti gitti her şey kapatalım konuyu.” Dediğimde gülümseyerek başını sallamıştı.

Konuyu değiştirmek isteyerek başka soru sordum.

“ Aren tek çocuk mu?”

“ Evet, olmamış başka çocukları.” Dediğinde kafamı salladım.

“ Sen Konyalısın sanırım, kardeşin var mı?”

“ Evet bir abim var. Babamı tanıyorsun zaten. Annemi iki yıl önce kalp krizinden kaybettik.” Dememle gözlerim dolmuştu. Eğilip elimi tutmuştu.

“ Aylin süreki bu ay şeklinde ki tokayı takıyorsun. Annenin mi yoksa?”

“ Annemin bana son doğum günümde aldığı toka. Adımın anlamı da Ay ışığı. Geceyi çok severdi annem…”

“ Konuyu kapatalım üzülmeyelim artık. Yukarı locaya eğlenmeye gitmeyelim mi?” dediğinde gülüyordu. Deli dolu bir kızdı.

“ Hadi gidelim.” Dememle bunu bekliyor gibi kalktık.

Merdivenlerden çıkıp yukarıya gittik. Barmenlerden birini tanıyordu sanırım Yasmin çünkü direkt onun yanına gittik.

“ Yusuf naber ablasının gülü?” Yusuf yirmili yaşlarda kıvırcık bonus saçlara sahipti.

“ Oo Yasmin Abla hoş geldin Volkan abim yok mu?”

“ Yok canım kız kıza çıktık bugün çantalarımı sana verceğim dolaba koyuver.” Dediğinde çantalarımı vermiştik. Kısaca baş selamı verip piste doğru gitmiştik.

Yasmin her çalan şarkıya bu benim en sevdiğim şarkı mutlaka oynamalıyız deyip beni de peşinden sürüklüyordu. Yasmin o kadar güzel kıvırıyordu ki vücut hatları ile görsel şölen yaratıyordu sanki. Aurası yüksek kadın deyince artık aklıma Yasmin gelecekti. Dişil enerjisi tüm gözleri üzerine çekiyordu.

“ Yasmin, içeçek bir şeyler almaya gideceğim ister misin?” oynamaktan beni duyduğuna emin bile değildim.

“ Git sen bu şarkı bitsin geleceğim.” Dediğinde kafamı sallayıp yusuf’un olduğu yere gittim.

Yusuf arkası dönük bir adam ile konuşuyordu. Gürültüden anlamasamda gidip Yusuf’a seslendim.

“ Yusuf bana soğuk bir soda verir misin?” dediğimde Yusuf kafasını sallayıp gitti.

“ Oynamak hararet yaptı sanırım.” Diyn kişiye baktığımda Arendi…

“ Aren?” soru sorar gibi çıkan sesim ve şaşırmış yüz ifademe gülen Aren yanıma oturmuştu.

“ Aylin.” Dediğinde Yusuf sodamı getirmişti.

“ Aylin abla buyur afiyet olsun.” Demesiyle sodamdan bir yudum aldım. Aren ise beni izliyordu.

“ Anladık madem takip ediyorsun bari bu kadar belli etme be adam!” dememle sesten dolayı anlamadığını düşünüp biraz daha yaklaşmıştı.

“ Huyum kurusun ilgilendiğim bir şeyi belli etmeden duramam ki başkası ilgilenmesin!” dememle gözlerim dudaklarına kaymıştı. Dikkatimi ondan başka yöne çekmeye çalışmıştım.

“ Benimde huyum kurusun her ilgileneni Allahtan ciddiye almam!” dediğimde gözleri dudaklarımda takılı kalmıştı.

Hiçbir şey dememiş baştan aşağıya süzmüştü. Biraz daha yaklaşıp kulağıma fısıldadı. Nefesi boynumu delip geçti.

“ Çok güzel olmuşsun yine!” kızardığıma emindim.

“ Teşekkür ederim.” Deyip sodamdan bir yudum daha aldım.

Yasmin’e baktığımda Volkan gelmiş ve Yasmin’i pissten indimeye çalışıyordu. Bu hallerine güldüğümde Aren de neye güldüğümü anlamak için arkasını dönüp baktı.

Volkan Yasmin’i tutup yanımıza getirmişti.

“ Yasmin bu hal ne sen beni katil mi edeceksin? Bu elbise evden çıkarken böyle değildi. Yolda köpek saldırısına mı uğradın sevgilim?” demesiyle ben gülerken Yasmin oflamıştı.

“ Aylin görüyorsun değil mi? Kırk yılın başı kız arkadaşımla eğlenmeye çıktım hemen peşimden gelmişler! Volkan sen bana çip mi taktın?” dediğinde Volkan elini alnına vurup sakin olmaya çalışıyordu.

“ Yasmin birde üste çıkma! Kızım sen bizim düğünümüzde bu kadar oynamadın hayırdır?” dediğinde arttık gülmemi tutmamış kahkaha atmıştım.

Aren’in bana bakışları ile yavaş yavaş gülüşüm soldu. Bakışlarında sanki bir hayranlık vardı.

“ Yürü Yasmin, gidiyoruz çok oynamak istiyorsan evde oyna hadi!” deyip zorla kolundan tutup çıkmışlardı.

“ Kızı götürdü şaka gibi kaldım burada!” dememle Aren ayağa kalkmıştı. Önümde durmaya başladığında kafamı biraz kaldırıp yüzüne baktım.

“ Sana da kendimizi bir beğendiremedik Aylin hanım.” Demişti.

Gözlerimi kısıp ona doğru bakmaya başlayıp bende ayağa kalktım.

“ Dedim ya kolay kolay beğenmem huyum kurusun!” dediğimde bana iyice yaklaşmıştı.

“ Bizde gidelim mi? Yoksa Volkandan önce katil ben olacağım!” onun bu sözlerine tav olmamak için omzumu indirip kaldırdım.

“ Sen gidebilirsin.” Dememle gözlerini kısıp bana bakmaya başladı. Ne yapmaya çalıştığımı anlamaya çalışıyordu.

“ Barı kapat ben dans etmeye devam edeceğim mi demek istiyorsun?” dediğinde bana yaklaşmış göğsüm onun göğsüne temas ediyordu.

“ Aren ben öyle bir şey demek istemiyorum!” dediğimde cebinden telefonu çıkardı.

“ Söz ver!” dediğinde anlamamıştım.

“ Neye?”

“ Barı kapatırsam, dans etmeye devam edeceksin!” Manyak herif resmen karşısında dans etmemiş istiyordu!

“ Direk dansı yapacak başkasını bul, barıda ona kapattır!” dememle yanından geçip gideceğim sırada kolumu tuttu. Burunlarımız değiyordu artık.

“ Direk dansı sevmem, sen seç tek başına mı dans etmek istersin yoksa benimle tango mu?”

“ Hiç birisi dersem?”

“ Benim gibi aciz bir kula bir dansı çok görme Ay parçası!” dediğinden gözlerimi kapatıp açtığımda Aren dudaklarıma birde gözlerime bakıyordu. Cevabımı çoktan anlamış olacak ki telefonunundan birini aramaya başladı.

“ Barı boşalt!” dediğinde telefonu kaptmıştı. Ne gözlerini gözümden çekti ne de kolumu bıraktı.

İnsanlar yavaş yavaş barı boşaltıyordu. Etrafımızda hareketlilik oluyor ama bu ikimizinde umrunda değildi. Herkesin gittiğinde emin olduğunda kolum yavaşça bıraktı. İçeride ki bir alana gittiğinde bende tabureye oturdum. Ayakta kalmaya şimdilik mecalim yoktu. Bir kelimesi ile bu şekilde olmaktan nefret ediyordum.

Aren’e alışmak istemiyordum belki de en çok üzülmekten korkuyordum. Annem olsaydı akıl alır üzülüncede omzunda ağlardım ve yüküm hafiflerdi ancak şimdi durmu tam tersiydi. Ben bu düşünceler ile boğulurken tango müziği çalmaya başladı. Aren karanlık bir yerden bana doğru gelmeye başladı. Işık sadece dans pistini aydınlatıyordu.

Elini uzatmasıyla gözlerimiz yeniden birleşti.

“ Bu dansı bana lütfeder misin Ay parçası?” dediğinde gülümseyip elimi büyük avcuna koymamla tuttu. Yavaşça piste doğru gitmeye başladık.

“ Aren ben tango bilmiyorum ki.” Dememle göz kırptı.

“ Kendini bana bırakman yeterli.” Demesiyle bir anda belimden tutup kendine çekti.

Sol bacağımı kaldırıp bacaklarından aşağı sürttüm. Dizi filmlerde hep böyle yapıyorlardı. Bu hareketime Aren’in gülmesiyle bende güldüm. Belimden sıkı tutmuş ve beni iyice geriye yatırmasıyla saçlarım belimden aşağı döküldü.

Bir sağa bir sola adımlamış ve beni etrafımda döndürmüştü. Tekrar birleşen sağ elimiz ile bu sefer aynı hareketi tekrar yapmamızla sırtımı ona yasladım. Başını boyun girintime koymasıyla boynumu kokladı.

Tekrar ona doğru dönmemle ellerimiz birleşti. Bacağımı yine kaldırdım ancak bu sefer bacağımı tuttu. Kendimi geriye atmamla başı göğüs oluğuma değdi. Bir süre kaldırmadı. Kalkmak isteyince burunlarımız çarptı. Nefeslerimiz hızlanmıştı.

“ Ay parçası, ben şu an seni öpsem ne yaparsın?” sorusuyla kalbimin atışını duyacak diye çok korktum. Bir tarafım deli gibi öpsün istiyor diğer tarafım ise tam tersini diyordu.

“ Aren.. Eğer öpersen, sana tokat atarım ve giderim birdaha da beni göremezsin.” Dediğimde güldü.

“ Seni birdaha görmemek diye bir şey… Üzgünüm ama imkansız Ay parçası!” dediğinde dudaklarımız buluştu.

Gözlerimi kapattım. Öpmüyor sadece dudağımın üzerinde bekliyordu. Diğer adımı benden bekliyordu. Öylece durdum. Bu raddede iradem beni çok zorluyordu.

Dudağımı çok az hareket ettirmem ile tüm yönetimi ele alıp öpmeye başladı. Hislerimle hareket etmiş ve karşılık verirken bulmuştum kendimi.Aren belimden tutup kendine çekmesiyle sanki kendime gelmiş gibi onu ittim. Israr etmedi ve ayrıldı dudaklarımız.

“ Aren.. Bunu bir daha yapma lütfen!” deyip kollarının arasından çıkacağım sırada izin vermedi.

“ Sende istedin kabul et Aylin!” demesiyle cevap vermedim çünkü haklıydı. Tekrar çıkmaya çalışıp gideceğim sırada tuttu.

“ Tokat atmayak mısın? Göze aldım bunu!” demesiyle şansını çok zorluyordu. Gözlerimi açıp kapattığım da nefes verip konuşmaya devam ettim.

“ Eğer tokat atarsam benim yüzümü gerçekten göremezsin Aren beni zorlama!” demesiyle gülmüştü. Hala bırakmayınca bağırdım.

“ Aren bıraksana beni!” dediğimde daha çok gülmüştü.

“ Ne gülüyorsun be!”

“ Hayallerimden bile güzeldi...” dediğinde bir anlık gözlerine dalsamda kendime geldim.

“ Bırak lütfen!”

“ Öfken bana mı kendine mi Ay parçası?” dediğinde haklıydı. Ona alışıyor olmak mı beni öfkelendiriyordu?

“ Seni ilgilendirmez!” deyip onu ittim. Çantamı da alıp çıkışa doğru gittim.

Devam edecek…

BENDEN YENİ BÖLÜM İSTİYORSUNUZ ANCAK OY VE YORUM SAYILARI OLDUKÇA DÜŞÜK.

BU YÜZDEN YENİ BÖLÜM ATASIM GELMİYOR.

SİZLERDEN İSTEĞİM, LÜTFEN HER İKİ KİTABI DA ARKADAŞLARINIZLA PAYLAŞMAK..

SİZERİN DESTEĞİNE İHTİYACIM VAR :(

Loading...
0%