Yeni Üyelik
17.
Bölüm

17. Bölüm ☽Reste Rest☽

@buket9

Reste Rest

Sabah Aren’in kolları arasında uyanmaya gün geçtikçe daha çok alışıyordum. Aren çok güzel seviyordu. Dünyada tek kadın benmişim gibi hissettiriyordu. Onu daha fazla izlemeden yataktan sessizce kalktım. Kıpırdanıp diğer tarafa dönmesi ile rahat bir nefes verdim. Uyanmasını istemiyordum çünkü kahvaltı hazırlayacaktım. Aren’in gömleğini üzerime geçirdim.

Komodinin üzerinden telefonumu da alıp odadan çıktım. Telefonumu açıp baktğımda Sofia’dan bir mesaj ve arama geldiğini gördüm. Mesaja tıkladığımda ‘ müsait olunca ara acil’ yazmıştı.

Salona geçip Sofia’yı aradım. Çalıyordu ancak açan yoktu. Tam kapatacağım esnada sesini işittim.

“ Alo Aylin.” Sesi uykulu geliyordu.

“ Sofia uyandırdım mı? Ara deyince merak ettim. Ne oldu?”

“ Aylin, Rocky Arlin olayını çözdü.”

“ Gerçekten mi neymiş?” dediğimde sesimde ki heyecan bari belliydi.

“ Aren ve Aylin’in birleşimi..” dediğinde kaşlarımı çattım. Aren ve Aylin birleşimi mi?

“ Aren neden böyle bir hesap açıp birde para yatırıyor sürekli?”

“ Bilmiyorum, şirketi devraldığı için mahcup hissetmiş olabilir. O paralar ilerde sana gelecektir büyük ihtimalle.” Sofia’nın cümlesi bana da manıklı gelmişti. Yoksa neden adımıza hesap açıp para yatırsın ki?

“ Bu arada Aylin, dün Mardin hasılatı diye de bir yüklü para gelmiş hesabına!”

“ Mardin mi? Ne alaka?” Aren ne işler çeviriyorsun…

“ O kadarını bilmiyorum. Neyse uyuyacağım kapat öpüyorum!” diyerek telefonu kapatmıştı.

Kafamda bir sürü soru işareti vardı anca Aren’e henüz bir şey açıklayamazdım. Sevgili olmuş olabiliriz ama bana önce kendisi tüm bunların açıklamasını yapmalıydı…

Düşünceler ile boğuşurken mutfakta kahvaltı hazırlamaya başladım. Önce sigara böreği pişirdim daha sonra pankek ve krep yaptım. Masaya tüm kahvaltılıkları yerleştirdim.

Bardaklara uzandığım esnada Belime sarılmış kolllar ile yerimde sıçradım. Aren gelmiş ve boynumu öpmeye başlamıştı.

“ Beni neden uyandırmadın güzelim?”

“ Kahvaltı hazırlamak istedim sana” dediğimde önüme döndüm.

Tezgah ile arasında beni iyice sıkıştırmıştı.

“ Yatağıma çok yakıştığın gibi mutfağıma da çok yakıştın bebeğim.” Deyip boynuma yöneldi.

“ Aren o kadar hazırladım soğuyacak!” dediğimde onu itip masaya ilerledim.

“ Bir kere öpseydin o benim kahvaltım olurdu güzelim zahmet etmişsin!”

“ Bir dahaki sefere öyle yaparım canım!” deyip saçımı savurmamla gülmüştü.

“ Yarın Boratay Holding de yönetim kurulu toplantısı olacak. Sana ilk günden sunduğum teklif hala geçerli. “ dediğinde çayımdan bir yudum aldım.

“ Aren insanlar sırf sevgilin olduğum için o konuma yükseldm zannedecekler!” dediğimde elimi tuttu.

“ Bırak insanları, onları ben hallederim. Patron çalışan ilişkisi zannedecekler eğer kabul etmezsen gerçi hiçbiri benim umrumda değil istersen hiç çalışma!” dediğinde gayet ciddi olduğunu anladım.

“ Peki, kabul ediyorum ama ilişkimiz bir süre daha gizli kalacak!” dediğimde bir süre düşündü.

“ Sen ne dersen o güzelim!”

Aren ile kahvaltımızı yapmıştık. Bugün onun vahşi kızı ile tanışacaktım.

“ Güzelim hazır mısın bahçeye çıkalım.” Aren’in seslenmesi ile odadan çıktım.

“ Aren bence hiç tanışmaya gerek yok! Rahatsız etmeyelim kızını!” Aren gülmüş ve elimi tutup dışarıya çıkarmıştı.

“ Tarık, koçum Lunar nerede?” ismi Lunar’dı sanırım.

“ Diğer kulübede yemek yiyor abi!” dediğinde Aren kafasını salladı. Elimden tutup diğer kulübelerin olduğu yere götürdü.

“ Lunar gel kızım!” diye seslenmesi ile gerilimim artmıştı.

Aren’in bir kez seslenmesi ile kulübeden yavaş adımlarla çıkmıştı. Açık mavı gözleri vardı. Yürüyüşü bile ürkütücüydü. Leopar bize doğru yaklaştıkça Aren’in kolunu daha sıkı tuttum.

Aren’in tam önünde durmuştu. Aren eğilip kafasını sevdikçe hırıltılı sesler çıkardı. Aren elimi tutup kafasını sevmem için ısrar edince yavaşça elimi kafasına koydum. Okşamaya başlamam ile kendini bana daha çok sevdirdi.

“ Aren yetmez mi gidelim ne olur!” diye kısık sesle konuştum sanki beni duyup saldıracak gibi!

Aren eğilip dizleri üzerine çöktü. Kafasını burnunun ucuna koymuştu. Gözlerim kocaman olmuş onları izliyordum.

“ Gel güzelim!” dediğinde Aren’e şok olmuş gözlerle bakmaya devam ediyordum.

“ Aren saçmalama!” dememle Aren elimden tutup kendine çekmesiyle çığlık attım. Kaplan’ın hırlaması ile hemen Aren’in arkasına saklandım.

“ Aren lütfen..” dediğimde beni arkasından çıkarıp kendisi gibi kafamı yaklaştırdı.

“ Aren kafamı koparmaz değil mi?” dediğimde gülmüştü.

“ Bilmem beni kıskanıp koparabilir!” dediğinde gözlerimi açıp baktığımda kalkmaya çalıştım. Aren daha çok gülüp beni kendisine çekti.

“ Şaka yaptım, hem ne demiştim sana ben varken hiçbir şeyden korkma!” dediğinde eğilip dudaklarımı öptü.

Kucağına çekmesi ile bacaklarımı iki yana açıp Aren’in kucağına iyice yerleştim. Lunar’ın yanımızda ki varlığını unutmuş gibi öpüşmeye başladık. Aren yere oturmuştu. Ağaca sırtını yaslaması ile onun kucağına daha çok yerleştim.

Elleri hiç rahat durmuyordu. Göğüslerimi sıkmasıyla inledim. Dudaklarımdan ayrılıp sağ göğsümü elbisemden çıkarması ile öpmeye başladı. Lunar’a baktığımda yatmış bize bakıyordu.

“ Aren bu bize bakıyor!” dememle göğüs ucum ısırmıştı.

“ Ahhh! Aren yavaş!”

“ Özür dilerim bebeğim.”

“ Aren durmalıyız. Bahçede olmaz!”

“ Odaya gitsek olur mu demek bu?” bir anda kucağından kalkıp üzerimi düzelttim.

“ Hayır canım, daha şirkete gideceğim. Beni eve bırakır mısın?” Aren yerden kalkmış karşıma dikilmişti. Bir anda belimden tutup ağaca yasladı.

“ Aren, ne yapıyorsun?” desemde boynumu öpmeye başladı.

“ Şirketin yönetim kurulu toplantısından sonra Almanya’ya iş için gideceğim. Orada evlen benimle! Nikah kıyalım!” dediğinde gözlerimi kısıp bakmaya başladım.

Ciddi olup olmadığından emin olmaya çalışıyordum.

“ Nasıl yani? Anlamadım.” Saçlarımı kulağımın arkasına aldıktan sonra dudaklarıma dokundu.

“ Evlenelim Aylin!” gözleri dudaklarımdaydı.

“ Aren, böyle aniden.. Sanki başka sebepten evleniyor gibi.. olmaz böyle!”

“ Babandan isterim seni, Ulan onu bile yaparım yeter ki kabul et! Kaç yaşında adamım Aylin, sevgilicilik oyunlarına gelemem ben.”

“ Aren hızlı gidiyoruz olm..” sinilenip sözümü kesmişti. Bahçede birbirimize bağırmaya başladık.

“ Duygularından mı emin değilsin Aylin? Oyalıyor musun beni?”

“ Ya sen ne biçim konuşuyorsun benimle? Neden öyle bir şey yapayım?”

“ Ne o zaman lan! Sürekli beni durdurmanın nedeni ne!”

“ Bana bak düzgün konuş benimle!” bir anda tekrar ağaç ile arasında sıkıştırmıştı beni.

“ 1 hafta… sana bir hafta düşünmek için mühlet Aylin, Erteliyorum işlerimi de! Bir hafta içinde karar ver ve seni isteyeyim babandan, yoksa nikahtan sonra açıklamak zorunda kalırız!”

“ Aren olmaz, bir hafta içinde ben açıklayamam, kendim bile hazır değilim!”

“ Peki nikahtan sonra açıklarız evlendiğimizi o zaman!”

“ Öyle bir şey olmayacak!”

“ Görürsün güzelim!”

“ Ben evet demeden imza atmadan nasıl nikah kıyacaksın çok merak ediyorum!” dememle gülmüştü. Tehlikeli gülüşü beni ürkütmüştü.

“ Sen beni hiç tanımadın yavrum!” deyip dudaklarıma kapandı. Onu ne kadar itmeye çalışşsam da kımıldamadı. Dudağını ısırmam ile ayrıldı.

“ Ahh Aylin, bunun acısını senden çıkaracağım!” dediğinde kaplan ayağa kalkmıştı. Aren’e doğru gitmemle Lunar’ın başını okşadı.

“ Kızım bir şey yok! Babanı kızdırdı sadece o kadar!” deyip bana göz kırpmıştı.

Aren’in evinden ayrılalı ve kendi evime geleli iki aat olmuştu. Eve gelir gelmez kendimi duşa attım. Yadigar abla Konya’ya abimin yanına gitmişti. Bir süre de orada kalacaktı.

Duştan çıkıp bornozumla dolabın önünde ne giyeceğimi düşünürken masada duran telefonum çaldı. Arayana baktığımda Babam olduğunu gördüm.

“ Alo baba.”

“ Kızım neredesin? İşe gelmemişsin?”

“ Öğleden sonra Boratay Holding’e gideceğim baba o yüzden gelmedim.”

“ Neden gideceksin?”

“ Aren Bey bana yönetim kurulu üyeliği teklif etmişti ve bende kabul ettim. Bugün ilk toplantısı var!” dediğimde babamdan ses gelmedi.

“ Baba?”

“ Aylin nereden çıktı bu? O heriften uzak dur demiyor muyum?”

“ Baba gayet iyi bir teklif, kabul etmemek için hiçbir sebebim yok! Neden Aren’e bu kadar takıldın anlamadım?”

“ Aren mi oldu şimdi Aylin!”

“ Baba abartıyorsun!”

“ Ben istemiyorum o kadar!”

“ Bende buralara gelmek istemedim ama geldim baba, amcamla iş yapmanı istemedim ama sen bizi dinlemedin ve abimle küstün baba!”

“ Aylin haddini aşma!”

“ Gerçekleri söylüyorum!”

“ Yeter!” deyip yüzüme kapatmıştı.

Çok takılmamaya çalışıp üzerimi giyinmeye başladım. Bugün herkes Aren ile sevgili olduğumu görecekti. Benim ne hissettiğimi sormayan babam beni düşünmüyorsa ben şu saatten sonra kimseyi düşünmeyecektim! Reste restti o kadar!

Boratay holding’in önünde araç durmuştu. Arabadan inip Aren’in odasına doğru gitmek için asansöre bindim. Aren’in olduğu kata gelmiştim. Odaya doğru gittim ve kapıyı çalmadan açtıım. Aren, Sadi denen adamla oturuyordu. Geldiğimi görünce ikisi de gerildi. Sadi ayağa kalkıp müsaade isteyip odadan çıktı.

Aren yanıma doğru gelmiş ve sarılmıştı.

“ Güzelim hoş geldin.”

“ Aren, toplantı bugün olsun! “ Aren dediklerimden bir şey anlamamış bana bakıyordu.

“ Ne toplantısı?”

“ Yönetim kurulu toplantısı. Toplantıdan sonra babama gidelim iste beni! Büyük ihtimalle kabul etmeyecek!” dediğinde kaşları çatılmıştı.

“ Neler oluyor kavga mı ettin?”

“ Seni istemiyor, bu işi kabul ettiğime kızdı!” dediğimde gerilmişti. Ama bana belli etmemeye çalıştı.

“ Sen üzülme ay parçam. Eninde sonunda kabul eder kıyamaz sana.”

“ Aren evlenme teklifin hala geçerli mi?” dediğimde bu dediğimi de hiç beklemiyordu.

“ Evet?” sesi sorgular gibi çıkmıştı.

“ Kabul ediyorum. Kalbimin sesini dinliyorum!” dediğimde gülmüş ve dudaklarımı öpmüştü.

“ Bir hafta işi iptal, Akşam Almanya yolcusuyuz!”

Aren’in şirkette ayarladığı toplantı bitmişti. Herkes Yönetim kurulunda olduğumu öğrenmişti. Şirketten Aren ile birlikte çıktığımızda ise arkamızdan dönen dedikoduları tahmin ediyordum. İlk defa milletin ne dediğini umursamayacak ve kalbimin sesini dinleyecektim.

Aren ile mutluydum. Onunla olmak aile kurmak istiyordum. O hep benim arkamda oldukça herkese meydan okuyabilirdim.

“ Güzelim daldın gittin ne düşünüyorsun?” Aren ile şirkete gelmiştik. Birazdan babam ve amcam ile görüşecektik.

“ Hiç, hadi gidelim bir an önce söyleyelim.” Dediğinde beni onaylamış ve inmiştik.

Arabadan indiğimizde Aren yanıma gelip elimi tutmuştu. Son kez birbirimize bakıp şirketten içeri girdik.

Asansöre bindiğimizde koridorda bize dönen bakışları umursamadım. Elbet öğreneceklerdi. Asansör durunca amcamın odasına doğru yürümeye başladık. Babam büyük ihtimalle içerideydi. Kapıyı çaldığımda içeriden amcamın gel sesini işitmemle kapıyı açıp içeri girdik.

Tahmin ettiğim gibi babam buradaydı. Bakışlar önce bize sonra ellerimize dönmüştü. Amcamın ağzı açık bize bakıyordu.

“ Merhabalar!” Aren’in cümlesi ile babam şaşkın yüz ifadesiyle ayağa kalktı. Gözlerini kısıp bana bakmaya başladı.

“ Aren Bey, hoş geldiniz.” Amcam da ayağa kalkmıştı.

“ Hoşbulduk. Size güzel haberler ile geldik.” Dediğinde babam artık Aren’e bakıyordu.

“ Bu akşam Almanya’ya gidiyoruz. Yarın nikahımız var. Davetlisiniz. Adettendir diye kızınızı istemeye geldim Mehmet Bey!” Aren’in cümlesi ile amcam kahkaha atmıştı. Babam amcam dönüp baktığın amcamın gülmesi solmuştu.

“ Benim sana verecek kızım yok! Bu nikah olmayacak!” babamın cümlesi aile Aren gerilmişti.

“ Baba lütfen, kararlarıma saygı duy bir kerede olsa!”

“ Aylin yürü gidiyoruz bu saçmalığı duymak istemiyorum!” deyip babam bana doğru gelmesiyle Aren beni arkasına almıştı.

“ Mehmet Bey, Aylin benimle, ister kabul edin ister etmeyin bu böyle olacak! Onu yanımdan kimse alamaz!” Babam ve Aren’in arasında savaş çanları çalarken amcamın gereksiz cümlesi hepimizi daha çok germişti.

“ Aren Bey, bu durumda şirketi bize geri mi devretceksiniz?” dediğinde Babam öfkeyle amcama döndü.

“ Benim kızımın hayatı söz konusu abi sen ne diyorsun! İstifa ediyorum daha fazla böyle bir rezilliği kabul edemem!” deyip odadan çıkıp gitmişti.

Ne zamandır tuttuğum gözyaşlarım akmaya başladı. Aren bana dönüp gözyaşımı sildi.

“ Mehmet’in öfkesi geçince gelecektir, affeder Aylin’e kıyamaz!” amcamın samimiyetsiz tesellisini daha fazla inlemek istemediğim için odadan çıktım.

Babamın odasına doğru koşmaya başladım. Aren arkamdan geliyordu. Babamın odasına girmemle eşyalarını topladığını gördüm.

“ Baba bu kadar mı diyeceklerin? Neden mutlu olmamı istemiyorsun?”

“ Bu adam mı mutlu edecek seni Aylin! Tehdit mi ediyor kızım söyle bana kurtarayım seni!”

“ Seviyorum baba neden anlamak istemiyorsun!” ikimizde bağırıyorduk artık.

“ Yazık sana, annen şu halini görüp kahroluyordur!” deyip odadan çıkmıştı.

Annem gerçekten üzülüyor mudur?

Gözyaşlarım yanaklarımı ıslatmaya devam ediyordu. Yer ayaklarımın altından kayıyordu sanki. Tüm yaşadıklarım film şeridi gibi gözümün önünden geçti.

Ağlayarak çığlık atıp elime ne geçerse fırlattım. Öfkem dinmiyordu. Snir krizi geçiriyordum sanki.

“ Lanet olsun bu hayata!” masadaki dosyaları fırlattım.

“ Neden, neden…” bardağı duvara çarptım. Cam kırıkları her yere dağıldı. Ağlamam daha da şiddetlenmişti sanki. Hiç kimseyi duymuyordum.

“ Aylin, güzelim dur bir yerini keseceksin!” Aren gelmiş bana engel olmak istiyordu.

“ Bırak beni! “ masada ki bilgisayarın kasasını devirdim.

“ Annem kahroluyordur öyle mi!” deyip bilgisayarı da tutup yere fırlattım.

“ Yavrum yapma böyle ne olur!” Aren artık kollarımı tutup kendine çekmişti. Nefes almakta zorluk çekiyordum.

“ Aren.. Annem..” hıçkırıklarım konuşmama engel oluyordu.

“ şşşt yorma kendini sakinleş güzelim.” Aren beni kucağına alıp koltuğa oturdu. Saçlarımı seviyordu.

“ Keşke annem yanımda olsaydı..” ağlamalarım arrtık iç çekişe dönmüştü…

“ Keşke güzelim.”

Aren beni kucağına alıp şirketten çıkardı. Arabaya bindiğimizde Aren’in evine gittiğimizi anladım. Ağlamaktan gözlerim kapanıyordu. Aren’in kucağında uyumuştum.

Uyandığımda Aren’in yatağında yatıyordum. Aşağıdan sesler geliyordu. Yavaşça kalkıp merdivenlerin başına gittim. Seslerden anladığım kadarıyla Yasmin ve Volkan gelmişti.

“ Aren bulduğun çözüm bu mu gerçekten?” Yasmin neyden bahsediyordu?

“ Yasmin daha iyi bir fikrin varsa söyle yoksa sus!”

“ Ailesi zaten sırt dönmüş birde bunu öğrenince neler yaşayacağını düşünebiliyor musun?” Ne demek istiyorlardı bunlar? Benden mi bahsediyorlardı…

“ Yasmin ben onun ailesi olurum, olacağım da! Gerçekleri şu an bile öğrenebilir korkum yok! Onu seviyorum ve bu değişmeyecek!” Gerçek neydi?

“ Sevdiğin belli, kusura bakma ama Aşk seni aptallaştırdı!”

“ Yasmin bazen karşında kimin olduğunu unutuyorsun!”

“ Doğru ya o yokken sen Aren olmaktan çıkıyorsun ve asıl kimliğine dönüşüyorsun!” Asıl kimlik derken ne demek istiyordu?

“ Tamam kesin artık! Duyacak!” Volkan’ın cümlesi ile artık aşağıya inme zamanımın geldiğini hissettim.

Merdivenlerden inerken gözler bana dönmüştü. Aren yanıma doğru gelip alnımdan öpmüştü.

“ İyi uyudun mu güzelim?” başımı sallayıp koltuğa oturdum.

“ Aylin nasılsın?” Yasmin’in sorusu ile gülümsedim.

“ İyiyim canım.”

“ Yarın için nikah şahidinizi düşündünüz mü bakalım?” Volkan ortamın havasını değiştirmeye çalışmıştı.

“ Siz burada ki işleri halledeceksiniz Volkan!” Aren onu uyarması ile Volkan’ın gülümsemesi söndü.

“ Neyse düğüne kısmet artık!”

“ Benim şahidim Sadi olacak, Aylin’in ise Sofia!” dediğinde şaşırıp Aren’e baktım.

“ Sofia’yı mı araştırdın Aren?”

“ Konu sensen her şey bekle benden demiştim sana!” dediğinde gülümsedim.

“ Bir saate kalkacak uçak, eşya alma orada hazır her şey. Çıkalım artık!” dediğinde hepimiz kalkmıştık.

Yasmin ve Volkan bizi uçağa bindireceklerdi. Evden çıkıp araçlara binmiştik. Bakalım Almanya’da bizi neler karşılayacaktı.

Devam edecek…

Lütfen Yıldıza basmayı unutmayalım.

Desteklerinize ihtiyacım var...

Yıldızımız hep parlasın :)

Loading...
0%