Yeni Üyelik
25.
Bölüm

25. Bölüm ☽ Son Akşam Yemeği ☽ " Sezon Finali "

@buket9

 

25. Bölüm Son Akşam Yemeği

 

( Sezon Finali)

YILDIZA BASMAYI LÜTFEN UNUTMAYALIM ❤️

Karan ve Beril’in evinden hepimiz dağılmıştık. Çok keyifli bir kahvaltı yapmış ve valiz hazırlamak için hepimiz evlerimize gelmiştik. Akşama Mardin için yola çıkacaktık.

Aren eve gelir gelmez kendini duşa atmıştı. Beni de çağırsa da gitmemiştim çünkü akşama kadar ancak çıkardık.

Aren duştayken bende valizleri depodan Korkut’a getirtmiştim. İkimize de birer valiz yapacaktım çünkü çok kalmayacaktık. Mardin sonrası Aren’in sürpriz balayı organizasyonunu gerçekleştirecektik.

Önce Aren’in dolabını açıp onun için kıyafetler hazırlamaya başladım. Tüm gerekli olabilecek her şeyi koymuştum. Eksik bir şey çıkarsa zaten oradan alırdık. Tam valizi kapatacağım sırada dolap ve kapı arasında ki boşluğa bir şeyler düşmüştü. Gülümseyip elimi araya attım ve bir siyah deri eldiven gördüm.

Aren kışlıkları ve yazlıkları karıştırmış sanırım diye düşünürken eldivenin diğerinde desen dikkatimi çekti. Yarım Ay- Hilal deseni vardı. Çok güzel işlenmişti eldivene…

Eldivenlerin arka tarafında birde fötr şapka vardı. Şapkanın köşesinde de aynı desen vardı. Her iki ürünü de beğenip kışlıkların olduğu yere kaldırdım. Belki de annesi almıştı. Ay işaretini seviyordu Aren. Tıpkı benim ismimi ve beni sevdiği gibi…

Kendi valiz işlerimi de hallettiğimde Aren banyodan belinde havlusu ile çıkmıştı. Gülümseyerek yanıma gelmesiyle sarıldım.

“ Ohh mis gibi kokmuş benim kocam.” Dediğimde gülüp dudaklarımı öpmeye başlamıştı. Kısa ama tutkulu öpücükten sonra burnumun ucunu öpüp gülmüştü.

“ Hazır mı valizlerimiz Ay parçası?”

“ Evet sevgilim ikimizede birer valiz yaptım. Alışveriş yaparım ve iki üç valizle geri dönerim diye düşündüm.” Dememle gülmüştü.

“ Hmm başka ne düşündün anlat bakalım?” deyip beni kucağın almak istemesiyle onu itip banyoya kaçmamla belimden tutup yatağa atmıştı.

“ Nereye güzelim daha yeni başlıyoruz!” üzerime gelmesi ile yatağın diğer tarafına geçtim.

“ Aren hayır ben duşa gireceğim sende hazırlan zaten saat kaç oldu!”

“ Beni hiç alakadar etmiyor! Kendi isteğinle mi yanıma gelirsin yoksa ben mi seni zorla koynuma alayım güzelim seçim senin!” dediği anda çoktan beni yakalamıştı.

Yatağa yatırması ile üzerimdeki yerini almış ve her zaman ki gibi çok güzel dakikalar yaşatmıştı. Onunla birlikte olduğum her an çok özeldi. Aramızda ki tutku günden güne büyüyordu sanki. Ona olan sevgim de aşkım da bağlılıkla artıyordu.

Günün geri kalanını uzun bir duş macerası ile geçirmiştik. Akşam olmak üzereydi. Valizlerimizi Aren arabaya yerleştirmiş ve benim hazırlanmamı bekliyordu.

“ Güzelim vazgeçtin heralde!”

“ Ay çatlama Aren!”

“ Ulan kaç saattir dikiliyorum burada!”

“Geldim ne var?” beni baştan aşağı süzmesiyle az önce ki siniri uçup gitmişti.

“ Elbisenin fermuarını nasıl kapattın yavrum? Seslenseydin ben yardımcı olurdum.” Deyip boynumu öpmesiyle gülümsemiştim.

“ Senin kapatma işleri uzun sürüyor diye Yadigar abladan rica ettim.” Dememle gözlerini kısıp gülmüştü.

“ Öyle olsun, bir dahakine affetmem bilirsin!” göz kırpıp arabaya geçmesiyle bende peşinden gitmiştim.

“ Hoş geldiniz Mardin’imize!”

“ Hoş geldiniz Ağam!”

“ Hoş bulduk, araçlar hazır mı koçum?”

“ Hazır Ağam. Tüm konak misafirlerimizi bekliyor!” Karan kafasını sallamasıyla adam yanımızdan uzaklaşmıştı.

Mardin’e ayak basmıştık. Birazdan arabalara binip konağa gidecektik. Arabaların sırayla gelmesi ile Aren elimi tutup ilerledi. Arabaya geçtiğimizde Sadi ve Korkut’ta bizimle gelmişti.

Yarım saatlik yolculuk ardından konağa giriş yapmıştık. Kapılar açılmış ve avlusuna girmiştik. Aren arabadan inmiş ve elimden tutup bana da yardımcı olmuştu. Bizi ilk karşılayan Karan’ın kız kardeşi Helen’di. Çok güzel bir kızdı. Beril’ i çok sevdiği her halinden belli oluyordu.

Karan’ın annesi ve babası da gelmişti. Kafamı terasa doğru kaldırdığımda yaşlı bir adam bizlere gülümseyerek bakıyordu. Karan’ın dedesi Çakır Ağaydı…

“ Kızım sende hoş geldin buyur yemekler hazır soğutmayalım!” deyip merdivenlerden çıkmaya başladık.

Uzun bir masa kurulmuştu. Oldukça kalabalık geldiğimiz için çok fazla yemek yapılmıştı. Hepimiz yerlerimize oturduktan sonra başlamıştık yemeğe.

“ Gerçekten yemekler harika, on kilo alıp gideceğim sanırım!” Yasmin’in cümlesi ile hepimiz gülmüştük.

“ Ye aşkım sen çocuk bakıyorsun güç toplaman lazım!”

“ Kılıbık!” Pars’ın Volkan’a böyle demesiyle Karan olaya müdahale etmişti.

“ Dinime küfreden müslüman olsa!” dediğinde hepimiz gülmüştük.

“ Aylin kızım, sen nasılsın evlilik nasıl gidiyor?” Karan’ın annesinin sorusu ile biraz heyecanlanmıştım. Aren’in elimi tutmasıyla gülümsedim.

“ İyi gidiyor Meryem Hanım idare ediyoruz!”

“ İdare mi ediyorsun? Aren’in bir paspas olup serilmediği kaldı valla!” Yasmin’in cümlesiyle hepimiz gülmüş Beril’de destek olmuştu.

“ Yasmin karımla uğraşma!” Aren’in yalancı kızması ile Yasmin bana bakıp göz kırpmıştı.

Yemeğin geri kalanı eğlenceli geçmişti. Mardin’de yapacaklarımızdan konuşmuştuk. Tatlıların gelmesiyle resmen gözüm dönmüştü. Kendi tabağımı hızla bitirip Aren’in tabağını da almıştım. İlk defa bu kadar çok tatlı yiyordum. Aren’in kulağıma yaklaşması ile tatlı yememe ara vermiştim.

“ Güzelim, bu kadar çok tatlı yediğini ilk defa görüyorum!”

“ Bilmiyorum Aren çok güzel olmuş hoşuma gitti, ayrıca lokmalarımı mı sayıyorsun al yemiyorum!” diye sertçe tabağı masaya bırakmamla gözler bir anda bizi bulmuştu.

“ Aylin bir şey mi oldu?” Beril’in sorusu sandalyede arkama yaslandım.

“ Yok, birileri lokmalarımı sayıyor galiba!” dememle herkes Aren’e bakmıştı.

“ Olur mu kızım asıl yemezsen kızarım!” Meryem hanımın cümlesi ile gülümsemiştim.

“ Aren bir şey mi dedin?” Yasmin’in sorusu ile Aren’ e dönüp bakmıştım. Oldukça şaşkın ve neye kızdığımı bile anlamamıştı.

“ Yok ben ne diyeceğim, sadece ilk defa bu kadar fazla yemesi dikkatimi çekmişti..” bir anda midemin bulanması ile ayağa kalktım.

“ Beril… lavabo..” cümlem bitmeden ne olduğunu anlayıp Beril beni banyoya götürmüştü.

“ Aylin ne oldu iyi misin?” Aren’in bağırışları ile tüm konak daha da meraklanmıştı.

Arkamdan gelip saçlarımı tutan Aren’i itmeye çalışssam da gitmedi.

“ Aren git!” deyip tekrar kusmuştum. Aren peçete getirip ağzımı sildiğinde kendimi zorda olsa dışarı attım.

“ İyiyim fazla yedim sanırım dokundu.”

“ Doktora gidelim mi?”

“ Yok iyiyim şimdi geçti!” dememle terasa çıkmıştık.

Terasta koltuklara otururken Yasmin’e kaş göz işareti yaptım ancak anlamadı.

“ Aylin bir şey mi oldu?” diye seslenmesi ile tüm dikkatler üzerime çekilmişti. Gülümseyerek yerimde kıpırdadım.

“ Beril bize atları göstercekti oraya mı gitsek?”

“ Bu saatte?” Aren’in sorusu ile saçmaladığımı anlamıştım.

“ Ay evet ben şey anladım Aylin’i, ışık var zaten hemen geliriz hadi gidelim kızlar!” demesiyle Beril imdadıma yetişmişti.

Erkekler iş sohbeti yaparken bizde terastan inip bahçeye doğru gitmiştik.

“ Aylin ne atı gece gece?”

“ Ya Yasmin kaş göz yaptım kalkalım diye bir türlü anlamadın!”

“ Kesin önemli bir durum var ne oldu Aylin anlat!” Beril’in sorusu ile nasıl diyeceğimi bilemedim.

“ Kız çatlatma meraktan!”

“ Kızlar bana test lazım!”

“ Ne testi?” Yasmin’in sorusu ile hepimizi göz devirmiştik.

“ Türkçe testi Yasmin! Kpss’ye hazırlanayım diyorum belki atanırım!” Yasmin’in suratıma alık bir ifadeyle bakmasına Beril daha fazla dayanamamış açıklama yapmıştı.

“ Kızım manyak mısın anlamadın mı ? hamilelik testi demek istiyor!”

“ Ne !” Yasmin’in bir anda bağırması ile Sıla hemen ağzını kapatmıştı.

“ Tüm Mardin duydu sayende!”

“ Aylin ben hallederim o işi merak etme! Beni takip edin!” demesiyle Beril’i takip etmeye başlamıştık.

Terasa gittiğinde hepimiz birbirimize bakıyor ve Beril’in ne yapmak istediğini anlamaya çalışıyorduk.

“ Karan, sevgilim biz kız kıza dışarı çıkacağız haberin olsun!” dediğinde herkes gerilmiş bize bakıyordu.

Aren ile göz göze gelmemle gülümsemiştim.

“ Nereden çıktı şimdi bu?”

“ Karan, misafirlerimi eğlendirmek istiyorum!”

“ Tamam bizde eğlenelim!” diyerek çoktan ayağa kalkmıştı Aren.

“ Korkut ile gideceğiz!” Beril’in restine karşılık Karan’dan ses çıkmıyordu.

“ Peki, Sadi de gelecek. Gideceğin yeri biliiyorsun Safir’im.”

“ Biliyorum hayatım size iyi eğlenceler!” deyip kızlarla terastan çıkmıştık.

“ Sadi olmasa hayatta kabul etmezdi Aren!”

“ Ay sorma ödüm koptu kabul etmeyecek diye, amma sert ve soğuk bakışları var Aylin bu kocanın!” demesiyle gülmüştüm.

“Ee eczaneye girersek bunlar hemen Aren’e söyler.”

“ Ben giderim merak etme.”

Hepimiz arabaya binmiştik. Arkamızdan Sadi ve Korkut gelecekti. Önce bir eczanede Beril durup inmişti. Sadi yanına geldiğinde kısaca bir şeyler demiş ve Sadi arabaya geri binmişti.

Beril eczaneden çıkıp geldiğinde çantasını bana uzattı.

“ Al canım beş altı tane aldım garanti olsun diye!” dediğinde gülmüştük.

On dakika içerisinde ise Karan’ın mekanlarından birine gelmiştik. Beril beni önce lavaboya götürmüştü.

“ Sen gir ben buradayım!” dediğinde kafamı sallayıp içeriye girip işlerimi halletim.

“ Aylin ne zaman bakacağız? On dakikayı geçti!”

“ Beril çok heyecanlıyım kesin sonuç için biraz daha mı beklesek?”

“ Saçmalama bak hadi, yarın kan tahlili yaptırırız!” demesiyle kafamı sallayıp lavabo tezganında duran teste doğru ilerledim.

Elim kalbimde çok hızlı atıyordu. Teste yaklaştığımda kafamı eğip teste baktım.

Kalbimin atışı hızlanmış gözyaşlarım istemsiz akmaya başlamıştı. Elimi karnıma götürmemle Beril’de anlamıştı.

“ Aylin.. Hamilesin!” diye ikimizde sarılmıştık.

Gözyaşlarım iyice hızlanmıştı.

“ Beril, hamileyim.. Anne olacağım!” deyip hem ağlıyor hem gülüyordum.

“ En güzel anne! Aren sevinçten havalara uçacak!”

“ Beril, İstanbul’a gidince mi söylesem?”

“ Neden ki?”

“ Daha kendim alışmadım. Birde emin olurum İstanbul’da doktora giderim.. Şimdilik kızlarla aramızda kalsın.” Dediğimde kafasını sallamıştı.

Beril ile birlikte kızların yanına gitmiş ve onlarada bu mutlu haberi vermiştim. Hepsi çok sevinmişti. Şimdilik bu haber sadece aramızda kalacaktı. Aren’e çok özel bir anda söylemek isiyordum. Vereceği tepkiyi çok merak ediyordum..

Gece boyu eğlenmiştik. Ben hamile olduğum için içmemiştim. Yasmin sarhoş olmuştu bile.

Eve gideceğimiz vakit Aren ve diğerleri gelmişti. Yanıma gelip sarıldığında bende boynundan öpmüştüm.

“ Özledim karımı! Balayı diye geldik anasını satayım ayrı kaldık daha beter!” demesiyle gülmüştüm.

“ Çok mu özledin?” diyerek iyice sokulmamla gözleri dudaklarıma kaymıştı…

“ Yapma uslu dur!”

“ Ben durmak istemiyorsam peki?”

“ Ateşimle ikimizi de yakarım güzelim.” Deyip dudağıma öpücük kondurmuştu.

 

1 Hafta sonra…

Mardin’de iki gün kalmış ve daha sonra balayımız için Aren başbaşa kalmak istemişti. Diğerleri Mardin’de kalırken biz Sicilya’ya gitmiştik. Orada ise beş gün başbaşa rüya gibi bir balayı geçirmiştik.

Dün sabah evimize dönmüştük. Savcı Önder Bey’in ısrarı ile bu akşam hep beraber yemeğe çıkacaktık. Sabah ise Aren şirkete gider gitmez Doktor Dinçer Bey’e gitmiştim. Kan tahlili verdiğimde hamile olduğumu söylemişti.

Bebek dört haftalık ve gayet sağlıklıydı. Elim sürekli karnıma gidiyor, kendi kendime gülüyor hatta bebeğimle konuşuyordum. Aren’e söylemek için sabırsızlanıyordum…

Hastaneden eve geldiğimde ise bir saat vaktim vardı. Aren şirketten beni almaya gelecekti. Son zamanlarda Aren ile aramız çok iyiydi. Beraber Mardin dönüşü Sicilya’ya tatile gitmek ve yeni yerler keşfetmek ikimize de çok iyi gelmişti.. Hamile olduğumu Aren’e henüz söylemediğim için çok huzursuzdum. Daha fazla ondan saklamak istemiyordum. Bu gece eve geldiğimizde kesin olarak söyleyecektim…

Aren işinden dolayı birçok ülkeye gitmişti bu yüzden artık beni de her yere götürüyordu. Bu durumdan hiç şikayetçi değildim. Her yeni yerler keşfetme ilişkimize de güzel yansıyordu. Daha fazla oyalanmadan giyinmeye başladım.

Dolaptan kolye detaylı taşlı siyah bir elbise çıkardım. Mini bir elbiseydi. Gideceğimiz mekana uygun bir elbiseydi. Altına yine siyah topuklu ayakkabılarımı giydim. Saçlarımı maşalayıp at kuyruğu yaptım. Gümüş küpelerimi de taktım. Makyaj için hazırdım.

Aynanın önünde ki pufu da çektiğimde makyaj malzemelerimi çıkardım. Makyaj yapmaya başlamıştım. On dakika sonra tüm işlerimi halledip odadan çıktım.

“ Valla Aren bey oğlum sana aşık olmasın da kime aşık olsun. Maşallah sana güzel kuzum.” Yadigar ablanın iltifat ile kahkaha atmıştım.

“ Benim gibi çıtır bir kadın buldu daha ne ister değil mi Yadigar ablam!” Dediğimde gülmüştü.

“ Hakkını yemem oda çok yakışıklı valla kim der 33 yaşında diye! Gençlere taş çıkartır maşallah!” Dediğinde göz devirip dil çıkarmamla gülmüştü.

“ Aman hiç laf ettirmez Aren Bey Oğluna!” Demiş ve mutfağa su içmeye gitmiştim.

Çantamdan çalan telefon ile Aren’in geldiğini anladım. Su bardağını bırakıp çantamdan telefonumu çıkardım ve doğru tahmin!

“ Efendim Sevgilim?”

“ Güzelim geldim ben hazırsındır umarım!” Dediğine göz devirip evden çıktım.

“ Gördüğün gibi Aren Bey!” Dememle telefonu hala kapatmamış ve arabadan inmişti.

“ Gördüğüm manzara karşısında keyfim hayli yerinde yavrum bunu sen bile bozamazsın!” Dediğinde telefonu yüzüne kapatıp yanına gittim.

Elimi tutup öptüğünde gözlerini bir an olsun çekmemişti. Ona yaklaşıp dudaklarına tüy kadar hafiflikte bir öpücük bıraktım.

“ Güzelim bunun beni keseceğini düşünüyorsan yanılıyorsun! İstersen yemeğe kadar odamıza geçelim ha ne dersin?” Dediğinde gülmüştüm. Ona biraz daha yaklaşıp burunlarımız değince durdum.

“ Çok beklersin Aren Boratay!” Deyip yanından geçip gittim. Arabanın kapısını açacağım sırada dönüp bana baktı.

“ Çok beklemem bunu sende iyi biliyorsun Ay parçası!” Demesiyle omuz silkmiştim.

Arabaya binip gideceğimiz restaurantta doğru yola çıktık.

Arabada sevdiğim hareketli müzikleri açıyor bende oturduğum yerden oynuyordum. Aren bu hallerimi çok seviyor sürekli her fırsatta çekip beni öpüyordu.

Bol cilveleşmeli bir araba yolculuğundan sonra nihayet gelmiştik. Aren inip yanıma geldiğinde ben de çoktan arabadan inmiştim. Elimi tutup içeriye doğru gitmiştik.

İçeriye geçtiğimizde Aren ismini söylemesi ile bizi masamıza götürmüşlerdi. Volkan ve Yasmin çoktan gelmiş oturuyorlardı. Savcı bey henüz gelmemişti.

Yasmin ile göz göze gelmem ile kalkıp sarıldı. Kısa bir sarılma faslının ardından yerlerimize oturduk.

“ Aylin çok şıksın bayıldım sana!” Demesiyle gülümsedim.

“ Sende çok güzel olmuşsun canım.” Demiştim.

“ Ya bu savcı yemek işini nereden çıkardı? Daha geçen beraber oturduk biz zaten!” Volkan’ın söylenmesi ile Yasmin ve ben gülmüştük.

“ Kokusu çıkar bakalım!” Dediğinde savcı Önder kapıdan girmişti.

Hepimiz ayağa kalkıp tokalaştık.

“ Önder Bey eşinizi de getirseydiniz.” Yasmin’in imalı cümlesi ile Önder gülümsemeye çalışsa da bir tuhaflık olduğu belli oluyordu.

“ Küçük kızımız biraz rahatsız onun yanında kalmak istedi.” Dediğinde tokalaşıp masaya oturduk.

Masa da genelde iş sohbeti dönerken biraz sıkılmaya başlamıştım. Çok anladığım şeyler değildi.

“ Aylin Hanım siz neler yapıyorsunuz? “ Önder Bey’in sorusu ile içtiğim sudan bir yudum alıp masaya bırakmıştım.

“ Çalışıyorum Önder Bey, işler bu ara yoğun.” Dediğinde gülmüştü. Neden güldüğünü anlamamıştım.

“ Kocanız Patron değil mi isterseniz çalışmazsınız Aylin Hanım yormayın kendinizi bu kadar!” Deyip daha çok gülmesiyle Aren’in bacağımın üzerinde ki eli yumruk olmuştu.

“ O şirket Aylin ve ailesinin Önder Bey, işinde başarılı bir yazılımcı ayrıca kendisi Yönetim kurulu üyesi. Benim olan ne varsa eşimindir. Patronu değilim yani!” Dediğinde Önder bozulmuştu.

Volkan’ın araya girmesi ile başka konular açılmıştı. Yaklaşık yarım saat sonra Önder beyin telefonu çaldı.

“ Çok Pardon bunu açmam lazım önemli!” Dediğinde telefona cevap vermişti.

“ Yeni bir ipucu var mı?” Önder Bey, kaşlarını çatıp karşıda ki adamı dinliyordu.

“ Kaç hastane olduğu belli mi? Bilgi alın hemen!” Deyip telefonu kapattı. Volkan’ın sorusu ile hepimiz Önder beye odaklandık.

“ Bir sorun mu var?” Önder bey sıkıntıyla nefes verdi.

“ Dün gece Sicilya’da birçok illegal işler yapan hastaneler yakılmış. Uzun zamandır aradığımız Cerrah lakaplı organ mafyası öldürülmüş. Yine alnında aynı mühür. Hastanelerin olduğu sokakta sallandırılmış ceseti! Cerrah lakaplı adamın kimliği tespit edilecek birazdan. Baron durmayacak anlaşılan!” Dediğinde hepimiz Savcıya bakarken Aren’in telefonu çaldı. Müsaade isteyip masadan kalkması ile Volkan savcıya sorular soruyordu.

“ Baron ile ilgili gelişme var mı peki?” Dediğinde yeniden savcıya dönmüştü tüm gözler.

“ Aslında var, fötür şapkası ve siyah deri eldiveni giydiğini biliyoruz artık. Deri eldivenin üzerinde ay işareti var. Çetenin adı Kamer yani anlamı Ay demek. Ailesinde yada yakınlarında Ay ile alakalı bir bilgi olmalı ki her şeyde bu deseni kullanıyor. Araştırmaya devam ediyoruz buradan yürüyeceğiz artık!” Savcı Önder’in söyledikleri kaşlarım çatılmış çatalım havada kalmıştı. Tüm dedikleri film şeridi gibi gözümün önünden geçiyordu.

Ay anlamı… Deri eldivende Ay detayı… Kamer çetesi… Sicilya.. tüm bunlar beynimde şimşek etkisi yaratıyordu. Sesleri artık duymuyor kulaklarım uğulduyordu. Yer ayaklarımın altından kayıyordu sanki

Hayır olamazdı.. Böyle bir şey imkansızdı.. Aren aslında Baron olamazdı.. Onun şefkatli ellerinde başkalarının kanı olamazdı…

Nefes almakta zorlanıyordum. Yasmin ile göz göze geldiğimde bana doğru eğildi.

“ Aylin iyi misin yüzün kireç gibi oldu?” Dediğinde gitmek istedim.

Arkama bile bakmadan kaçıp gitmek istedim. Hepsi biliyordu. Bana yalan söylemişlerdi. Şu an burada hesap soramazdım.. Kendimi toparlayıp gülümseye çalıştım.

“ Üşüdüm biraz midem de bulanıyor.” Dediğimde Aren gelmişti. Bana dikkatli baktığında korkmuştum. Anlamış olabilir miydi?

“ Güzelim iyi misin tenin bembeyaz olmuş.”

“ Midem bulandı biraz eve gitsem iyi olacak!” Dediğimde masadan kalkmış ve hepimiz gitme kararı almıştık.

“ Çok güzel bir akşamdı teşekkür ederim hepinize.” Önder bey arabasına binip gitmişti.

Yasmin ve Volkan da sarılıp gitmişti. Aren’in arabasının gelmesini bekliyorduk.

“ Güzelim doktora gidelim mi kötü gözüküyorsun.” Dediğinde ne kadar bağırıp çağırmak istesemde yapamadım.

Aren’e bildiğimi belli etmemeliydim. Eğer öğrenirse benim gitmeme asla izin vermez kaçırırdı. Susmalı ve plan yapmalıydım.

“ Yok uyusam geçer üşüttüm sanırım.” Dediğimde kafasını salladı.

Araba geldiğinde önce beni bindirdi daha sonra da kendi bindi.

Yol boyu camdan dışarıya bakıp düşündüm. Bir şeyler yapacak ve ondan kurtulacaktım. Aren bende bir tuhaflık olduğunu anlıyordu sanki.

“ Güzelim ne düşünüyorsun?” Dediğinde ona baktım.

Tüm güzel anılarımızı düşündüm. Beni sevmesini, sahip çıkmasını.. Nasıl olabilirdi? Bu adam nasıl katil olabilirdi?

“ Hiç güzel anılarımızı düşündüm Aren.. Sicilya’da ne güzel vakit geçirdik değil mi?” Dediğimde gülümsedi.

“ Sıradaki yerimiz neresi olsun?” Dediğinde istemeden de olsa tiksintiyle bakacakken kendimi toparladım.

“ Bilmem sen bilirsin orasını, sırada ki iş neresiyse orasıdır!” Deyip önüme dönmemle eve gelmiştik.

Çantamı alıp indiğimde o da peşimden inmiş geliyordu. Hızla odaya çıkmıştım. Aren mutfağa girmiş henüz gelmemişti. Aynanın karşısında kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum. Önce emin olmalıydım. Aren’in benden bir şeyler sakladığının farkındaydım ancak bu olamazdı, bu çok büyük bir sırdı…

Tüm yaşadıklarımızı düşündüm. Gözden kaçırdığım ne varsa düşündüm… Belki yanılıyordumdur, aynı eldivenden Aren’de de olmaz mı ?

Aptal Aylin! Hala onu içimde haklı çıkarmaya çalışıyorum… Elim istemsizce karnıma gitmişti. Mardin’de hamile olduğumu öğrenmiştim… Bu gece söyleyecektim…

“ Allah’ım ne yapacağım ben? Aren öğrenmemeli bu bebeği!” kendi kendime aynadaki yansımamla konuşuyor gerginliğim ise gittikçe artıyordu.

Kızlara söylemiştim hamile olduğumu. Ancak Aren’in öğrenmemesi gerek… Öğrenmeden benim buradan defolup gitmem gerek…

Kapının açılması ile hızla banyoya yöneldim. Aren bende bir tuhaflık olduğunu anlıyordu. Sakin olmalı ve her şey normal gibi davranmalıydım…

Banyoda işlerimi halledip içeriye geçtiğimde Aren sadece şortu ile yatakta oturmuş beni bekliyordu. Benim geldiğimi görünce ayağa kalkıp yanıma geldi. Beni aynanın önüne çekti ve kendisi de arkama geçip boynumu öpmeye başladı.

İlk defa kalbim mutluluktan değil gerginlikten atıyordu. Bu çirkin oyunu daha fazla devam ettiremezdim. Bir an önce plan yapmalıydım.

Ona doğru dönerek yanağına tüy gibi bir öpücük bıraktım. Aren bu durumu beğenmeyip beni belimden tutup kendine çekmesi ile dudaklarımızı birleştirdi.

İstemeden de olsa ona karşılık verirken buldum kendimi. Öpüşlerimiz daha da derinleşmiş beni bırakmaya niyeti yoktu. Yavaşça itmemle durmuş alnını alnıma yasladı.

“ Yetmiyor ay parçası doyamıyorum sana!” Demesiyle zoraki bir gülümseme yerleşti dudaklarıma.

“ Aren halsiz hissediyorum, uyusak olur mu?” dememle hiçbir şey söylemeden gözlerime bakıyordu. Elimden tutup yatağa çekmişti.

“ Peki güzelim gel yatalım.” Demesiyle biraz da olsa içim rahatlamıştı.

Yatağa geçip arkamı dönmemle gelip kendine doğru çekmişti. Ellini göğsümün üzerine koymasıyla gerilmiştim. Elini çekip ona doğru döndüğümde bana biraz daha yaklaştı. Eliyle dudaklarıma dokunuyordu.

“ Aren..” dediğimde bana biraz daha yaklaşıp dudağımı öpeceği sırada onu ittim.

Bu hareketimi beklemiyor olacak ki kaşlarını çatıp bana bakmaya başladı. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

“ Bilmeden seni üzdüm mü? Niye bu kadar soğuk ve uzaksın?” dediğinde gülümsemeye çalıştım.

“Yok bir sorun sadece.. Yorgunum ve halsizim.. Uyumak istiyorum!” dememle beni göğsüne çekip sarılmıştı.

Daha fazla ikimizde konuşmadık. Belkide son kez sevdiğim adamın koynunda yatıyordum. Son kez ailecek uyuyorduk. Yarınların ne getireceğini bilmeden öpüşüyorduk…

 

Devam edecek...

 

KISA BİR ARA...

 

YAKINDA YENİ BÖLÜMLER İLE GÖRÜŞMEK ÜZERE !

 

Yıldıza basmayı unutmayın..

 

yıldızımız parlasın...

Loading...
0%