Yeni Üyelik
17.
Bölüm

17. Bölüm

@buket9

****

Beril Mira Safir

 

Sabah kapının tıklatılmasına uyanmıştım. Bugün kına gecesi vardı. Karan beni sımsıkı sarmış kapıyı bile duymuyordu.

‘Karan kapı çalıyor. Kalk üzerinden! Karan diyorum seni burada bu halde görseler ne diyeceğiz ‘ Karan’ı üzerimden ittirmeye çalışıyor bir yandan da söyleniyordum.

‘Yavrum rahat dur beş dakika daha uyuyalım.’ Karan’ın sesi çok derinlerden geliyor gibiydi.

‘Çakır! Kalk hemen hazırlanmam lazım öğlen oldu. Eğer şimdi kalkmazsan düğünden vazgeçebilirim.’ Karan söylenerek üzerimden kalkmıştı.

Beni dudağımdan öpüp banyoya geçmişti. Odayı toparlayıp hemen kapıya koştum. Gelen Buse’ydi.

‘Abla nerdesin Allah aşkına! Ağaç oldum.’

‘Uyumuşum ya ondan. ‘

‘Banyoda biri mi var? ‘ Karan duş aldığı için Buse su sesini duymuştu.

‘Şey evet var. Karan geldi sabahın köründe!’ Aklıma gelen ilk yalanı söylüyordum.

‘Neden?’ Sorma be kardeşim sana ne!

‘Beni özlemiş tüm gece uyuyamamış şimdi de duşa girdi..’ Umarım Buse yalanıma inanırdı.

‘Hmm iyi hadi şuraları toplayalım savaş mı çıktı gece burada? Herkes gelecek hazırlanmamız lazım.’ Buse inanmıştı. Sıla olsa asla inanmazdı.

‘Tamam hadi hemen toplayalım. Karan çıksın bende duş alırım.’ Buse onaylamıştı.

Karan Allahtan banyoda giyinip çıkmıştı. İşlerini halletmek için gitmişti. Onun arkasına hemen duşa girdim.

**

Duştan çıktığımda Sıla ve Helen de gelmişti. Kuaför de birazdan burada olurdu. Önce kına elbisemi giyecektim. Daha sonra saç makyaj olacaktı..

**

‘Kırmızı tacı da taktık mı tamamdır Beril Hanım.’ Kuaför saç makyajı halletmiş şimdide tacımı takıyordu.

Annem, Karan’ın kuzenleri ve annesi de gelmişti. Buradan kına gecesi yapılacak salona gidecektik. Akşama çok az kalmıştı.

**

Kına gecesinin yapılacağı salona gelmiştik. Bu akşam burada kız arkadaşlarım ile birlikte çılgınlar gibi eğlenmek istiyordum. Yarın muhteşem gelinliğimi ve Karan’ın benim için yaptığı özel Safir tacı takacaktım..

Misafirler yavaş yavaş geliyorlardı. Herkes salonda yerini alıyordu. Gelin odasında Buse ve Sıla ile oturuyorduk. Kapının tıklatılma sesi ile hepimiz gelen kişiye baktık. Şık takım elbisesi ve tüm yakışıklılığı ile Karan gelmişti..

‘ Müsaade var mı hanımlar?’ demiş ve çoktan içeriye girmişti.

Buse ve Sıla odadan çıkmışlardı. Karan ile baş başa kalmıştık. Yavaş adımlarla bana doğru yaklaştı. Ellerimi tuttu ve öptü. Gözlerimin içine bakarken gözlerinin içi parlıyordu..

‘ Güzel gelinim.. Çok güzelsin.. Benimsin..’ demesiyle bana biraz daha yaklaşıp kuş tüyü hafifliğinde dudaklarımı öpüp geri çekti..

‘Beğendin mi yakışıklı kocacığım..’ gülümsemişti.

‘Kırmızı bir gülü andırıyorsun.. Mis gibi kokun ve bal gibi tadın ile.. Özledin mi bebeğim kocanı?’

‘ Karan utandırma zaten çok heyecanlıyım. Ayrıca bakma bana öyle’

‘ Nasıl bakıyormuşum?’

‘ Her an kına kıyafetimi sıyırıp içime girecekmiş gibi..’ Arsızca gözlerini, elbisemin göğüs dekoltesinde gezdirdi. Çarpık bir gülümseme ile göz kırptı.

‘Beni bu kadar iyi tanımana bayılıyorum.’ Kapının çalması ile dikkatimizi gelen kişiye yönelttik. Gelen Pars’tı.

‘ Keskin her şey hazır!’ Kafasını olumlu anlamda sallamıştı Karan.

Birbirimizin gözlerine baktık. Karan kolunu uzatmasıyla koluna girdim. Yavaş adımlarla salona doğru yürümeye başladık. Güzel bir müzik eşliğinde salona girdik. İlk dansımızı gerçekleştirmiştik. Heyecanım biraz olsun geçmişti.

**

‘ Ay Beril çok yoruldum vallahi ben.’

‘ Ama çok eğlendik kızlar kabul edin.’

‘Ayaklarım şişti oynamaktan.’

Kına gecesi yeni bitmişti. Saat gece yarısını çoktan geçmişti. Hepimiz oynamaktan çok yorulmuştuk. Bir an önce evime gidip üzerimdekilerden kurtulmak istiyordum. Karan gelmişti. Misafirrlerimiz dağılmıştı. Karan’ın ailesi çoktan otele geçmişti.

Karan, kız arkadaşlarıma bir araç ayarlamıştı. Karan ile birlikte araca binmiştik. Bu akşam evimde ailem ile kalacaktım. Son gecemi onlarla geçirmek istiyordum.

**

‘ Beril kızım hazır mısın? Karan gelecek şimdi..’ Aynada son kez kendime bakıyordum.

Gelinliğimi giymiştim. Karan ve ailesi birazdan gelecekti. Mardin’e gidecektik. Akşamına orada düğün başlayacaktı. 3 gün düğün olacaktı Mardin de..

‘ Hazırım Anne.’ Annem ve babam içeriye girmişti.

Gözlerimiz dolu doluydu. Annem geldi ve sarıldı. Gözlerinden yaşlar hemen akmaya başlamıştı. Bir yandan da gülmeye çalışıyordu. Beni üzmek istemiyordu. Daha sonra babam gelmiş sarılmıştı. Alnımdan öpmüş ve her zaman sana kapımız açık demişti..

Bu cümlesi beni çok etkilemişti. Gözyaşlarım istemsiz akıyordu. Sıla peçete vermiş silmiştim. Davul çalmaya başladığında Karan’ın geldiğini anlamıştım. Karan ve ailesi eve çıkmaya başlamıştı. Takım elbisesi ile karşımdaydı. Kapının orada bana bakıyordu. Odadan herkes çıkmış biz kalmıştık. Karan bana doğru adımlamıştı.

‘ Güzel karım, inci tanelerni dökmeye başlamış..’ ellerimi tutmuş ve avuç içlerimden öpmüştü.

‘ Karan, evleniyoruz..’ Heyecanım sesimden okunuyordu. Kalbimin gümbürtüsü duyuluyordu.

‘ Sonunda resmiyette de güzel karım oluyorsun.. Keskin’in Safir’i..’

‘ Soyadım artık Safir olmayacak..’ çarpık bir gülümseme ile bana daha çok yaklaştı.

‘Hiçbir şey benim Safir’im olduğunu değiştiremez.. Beril Mira Keskin!’ kulağa hoş geliyordu..

‘Tek Keskin sen değilsin artık ona göre. Karşında Bayan Keskin var!’

‘Ona boynum kıldan ince. Evimin, gönlümü sultanı.’ Karan beni alnımdan öpmüş duvağımı indirmişti.

‘ Hadi güzelim seni Keskin yapalım!’ demiş ve koluna girerek odadan çıkmıştık.

**

Mardin yolculuğumuz çoktan başlamıştı. Gelinlik ile araba yolculuğu yapamacağımız için uçak ile gitmiştik. Mardin topraklarına birazdan varacaktık. Akşama düğün olacak ve nikah kıyılacaktı.

Havaalanında ki araçlara binmiş Konağa doğru yola çıkmıştık. Konağa geldiğimiz de yemekler hazırdı. Şimdeden kendimi çok yorgun hissediyordum. Tek istediğim bu düğün telaşını atlatıp güzel bir tatile gitmekti..

Konak çok kalabalık ve hareketliydi. Neredeyse tüm Mardin halkı gelmişti. Herkes bu düğünü bekliyordu. Koskoca Karan Ağa İzmir’li biriyle evlenmişti. Birçok kişi için bu durum hayal kırıklığı olmuştu. Karan’ın Mardinden evlenmesini bekledikleri ortadaydı.

Karan’ın amcasının kızı olan Elfida’yı çok sevmiştim. Ancak halasının kızı Feride’ye bir türlü ısanamamıştım. Bakışları donuktu. Bana karşı alaycı laflarına birkaç kez şahit olmuştum. Bunu çok dikkate almayıp güzel geçen anlarıma odaklanmıştım ancak Mardin’e geldiğimizden beri Karan’ı ne zaman tek bulsa yanında bitiyordu. Bunu şimdilik tek ben farketmiştim. Karan onu kız kardeşi gibi gördüğüne inanıyordum.

Camdan konağın avlusunu izlemeye devam ederken Feride yine Karan’ın olduğu tarafa gidiyordu. Gözlerimi kısıp ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalıştım. Pencereyi açıp ne konuştuklarına odaklandım ancak tek duyduğum Feride’nin kahkahalarıydı.

Karan ne anlatıyorda bu kadar gülüyordu? Cebimden telefonu çıkarıp Karan’ı aradım. Cebinde ki telefonu çıkarmış aramamı cevaplamıştı.

‘ Güzelim.’ Feride benim aradığım anlamasıyla kahkahası solmuştu..

‘ Kocacığım, küçük kuzenin Feride’yi odama gönderir misin? Kıyafet verecektim. Ah umarım bu tatlı sohbetinizi bölmedim.’ Kıskandığımı belli etmek istemesem de sesimde ki gerginlik kendini belli ediyordu.

‘Tabi hayatım kuzenim Feride’yi hemen yolluyorum.’ Demesiyle cevap vermeden telefonu kapatmıştım.

Feride kafasını yukarı kaldırıp benimle göz göze gelmişti. Karan’ın yanından ayrılmış içeriye doğru girmişti.

Kapının tıklatılma sesi ile yüzümü kapıya doğru çevirip gel demiştim. Feride az önceki neşeli hallerinin tersi donuk ifadesiyle girmişti odaya.

‘Hoş geldin Feride. Nasılsın?’ Bu sorularımı beklemediği için yüzüme bakmaya devam etmişti.

‘İyiyim Gelin Hanım.’ Aramızda ki uçurum bariz belliydi

‘İyi olduğunu görüyorum Ferideciğim ama sadece Karan’ın yanında gülerken görüyorum seni. Bunun özel bir nedeni mi var?’ Donuk ifadesini ne kadar korumaya çalışsa da bu konuşmayı beklemiyordu.

‘O benim yakınım, normaldir.’ Bana resmen meydan okuyordu. Şüphlendiğim şeyler doğruydu.

‘Yakının tabi ki sen Karan’ın küçük kuzenisin, halasının kızısın normaldir.’ Sinirlenmeye başlamıştı.

‘Küçük derken gelin hanım? Biz Karan ile beraber büyüdük.’

‘Karan abi yada Karan Ağa diyecetin herhalde?’

‘Sadece Karan derim genelde.’ Sivri dilini göstermeye başlamıştı. Gülümseyerek ona doğru yaklaştım. Aramızda çok az bir mesafe vardı. Gelinliğin izin verdiği kadarı ile yaklaşmaya devam ettim.

‘Bak güzelim, lafı uzatıp hiç dallanıp budaklandırmayacağım. Karan’a olan bakışlarının, düşüncelerinin farkındayım. Ancak ne yazık ki sadece ben farkındayım ve böylede olmaya devam edecek! Eğer yine hoşuma gitmeyen görüntüler görürsem veya hissedersem seni bırak bu konağa, Mardin’e hasret bırakırım. O yüzüm ile tanışmak istemiyorsan edebinle oturup kalkacaksın! O donuk suratını tek bana değil Karan’a da göstereceksin! Şu saatten sonra radarımdasın haberin olsun! Çık şimdi.’dememle arkasına bile bakmadan odadan çıkmıştı.

Liseli muhabbetleri yapacak değildim. Ben en son söyleyeceğimi en başta söylerdim hep. Böyle tiplere genelde gevelemeden söylerdim. Feride de onlardan biriydi.

Kapının açılması ile kafamı tekrar çevirdiğimdegelen kişi Karandı.. Gülümseyerek gelmiş belime sarılmıştı.

‘ Güzel Karım hazır mısın? ‘

‘Hazırım yakışıklı kocam. Asıl Mardin hazır mı?’ kahkası odada yankılanmıştı.

‘Bu asi hallerini gece sakla yavrum. Uzun zaman oldu içine akmayalı. Beni kışkırtmaya devam edersen düğünü iptal etmek zorunda kalacağım.’ Haklıydı.

Onunla birlikte olmayalı uzun zaman olmuştu yada bize çok uzun bir zaman gibi gelmişti. Misafirler gelmişti. Karan’ın koluna girip aşağıya doğru inmeye başlamıştık..

**

‘ Sayın Beril Mira Safir, Sayın Karan Çakır Keskin’i eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?’

‘Evet..’

‘Sayın Karan Çakır Kekin, Sayın Beril Mira Safir’i eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?’

‘Sonsuza dek evet..’

İmzalar atılmıştı. Birbirimize eş olmuştuk. Kaderlerimiz, yazgımız artık birdi..

Keskin konağında ilk dansımızı yapmıştık. Karan ben çok istediğim için Zeybek oynamıştı. Hayranlıkla onu izlemiştim.

Gece sonu yaklaşıyordu. İlk gün bitmişti. Diğer günler erkekler için olacaktı. Misafirler gitmeye başlamıştı. Harika bir gece olmuştu. Karan yanıma gelmiş odaya çıkacağımızı söylemişti.

Merdivenlerden dikkatli çıkıyorduk. Kapının önüne geldiğimizde Karan bir anda beni kucağına almıştı. Odanın kapısını geri ayağı ile kapatmıştı. Beni kucağında yatağa oturtmuştu. Damatlığının ceketini çıkarıp koltuğa atmıştı. Kravatını çözmüştü. Gömleğinin düğmelerini çözerken gözlerini bir an bile benden çekmiyordu.

Gömleğinin düğmelerini tamamen çözmüş ve koltuğa atmıştı.Pantolonunun kemerini çıkartmıştı. Pantolonunu da çıkarttığında sadece iç çamaşırı ile karşımda dikiliyordu. Ellerimden tutup beni kaldırdı. Yavaşça başımda ki tacı ve duvağımı çıkartıp kenara koydu.

Beni döndürerek gelinliğimin iplerini çözmeye başladı. İkimizde hiç konuşmuyor gözlerimiz birbirini anlıyordu. Gelinliğimin iplerinin tümünü çözdükten sonra gelinlik ayaklarımın dibine düşmüştü. İçinden çıkıp gelinliği kenara kaldırmıştı.

‘Bu gece farklı güzelim. Bu gece her geceden farklı. Keskin olduğun ilk gece.. Güzel karım olduğun ilk gece.. Bu gece hafızamızdan hiç silinmesin. ‘ cümlesi bitmesiyle dudaklarımı öpmeye başlamıştı.

Alt dudağımı çoktan esareti altına almıştı. Elleri hiç boş durmuyor vücudumun her yerinde gezintiye çıkmıştı. Bu gece farklıydı. Keskin olduğum ilk geceydi. Karı koca olduğumuz ilk geceydi..

Saçlarımı omzunu bir tarafında topladı. Açıkta kalan boynumu öpmeye başlamıştı bu sefer. Dudaklarının arasında ki etimi ısırmıştı. Kendimi ona istemsiz bastırmıştım. Erkekliğini kadınlığıma bastırmıştı.

Dudaklarının yönü bu sefer göğüslerimdi. Sütyenimi çıkarıp atmıştı. Göğüslerim gözleri önüne serilmişti. Sol göğsümü emmeye başlamış diğer göğsümü ise elleriyle yoğurmaya başlamıştı.

Karan bugün diğer günlere göre daha sertti. Dokunuşu, sevmesi hatta öpüşü bile bunu hissettiriyordu. Göğsümü ısırması ile alt dudağımı dişlemiştim. Kafamı arkaya atıp inlememle diğer göğsümü öpmeye başladı.

Göğüslerimi sertçe emiyor beni kıvrandırıyordu. Kucağına almış yatağa yatırmıştı. Üzerimdeki yerini almış, külotumu da çıkartıp atmıştı.

‘ Üzerinde seni benden saklayan hiçbir şeye tahammülüm yok artık yavrum!’ kadınlığıma dilinin değmesiyle inledim.

Çarşafı sıkmaktan elim kasılmıştı. Öpmeye, yalamaya devam ediyordu.

‘Benim için nasıl ıslandın şimdiden, Siktir güzelim!’ dilini öyle güzel kullanıyordu ki altında kıvranıyordum.

Kadınlığımı boydan boya yalıyor dil darbeleri ile beni öldürüyordu.

‘ Karan, geleceğim!’ dememle bir anda bacaklarımı aralamış sertleşmiş dimdik olan erkekliğini kadınlığıma sürtmeye başladı.

‘Güzelim bu gece sert oynayacağım şimdiden özür dilerim..’ gözlerimin içine bakıp bir anda içimi doldurmasıyla benim acı çığlıklarım ve onun zevk dolu inlemeleri karışmıştı.

‘ Ahhh!’ kendimi kamamdan dolayı canım çok yanmıştı. Karan kendine seslice bir küfür savurdu.

‘Gevşe bebeğim beni nasıl sarıyorsun hissediyor musun? Çok darsın güzel karım.’ Elleri rahatlatmak için vücudumun her bir noktasında geziniyordu.

Bedenlerimiz birbirine o kadar hızlı çarpıyordu ki sesi tüm odada yankılanıyordu. Göğüslerim hızla sallanıyordu. Karan’ın iki eliyle göğüslerimi sıkıyor uçlarını çekiştiriyordu.

‘ Siktir yavrum bu gece asla son olmayacak! İçinden bir an bile çıkmayacağım!’dakikalarca içimde gelgitlerine devam etti.

İkimizde sona ulaşıyorduk. Onun içimde kasılması ile bir inleme koptu dudaklarımızdan. İçime boşaltmıştı tüm sıvılarını. Yorgunluktan üzerime yığılmıştı.

‘ Yoruldum Karan..’ diye mırıldanınca dudağının kenarı kıvrıldı.

İçimden çıkıp bir anda beni yüz üstü çevirdi. Kalçalarımı kaldırıp altına yastık koyup yükseltti. Ne yaptığını göremiyordum. Kalçalarımın üzerine minik öpücükler kondurmaya başlamıştı. Elleri ile kalçalarımı ayırmış öpmeye başlamıştı.

Dilini içime sokup çıkarıyordu. Çığlıklarım odayı dolduruyordu.

‘Hadi Safir’im benim için gel!’ durmayacaktı, durulmayacaktı.

Sekste Bambaşka bir Karan çıkıyordu. Doyumsuz, arsız ve oldukça edepsiz.. Bu hallerini yatakta çok seviyordum. Bizi bambaşka bir noktaya taşıyordu.

‘ Ahh Karan..’ dil darbelerine devam ediyordu.

Bu sefer içime iki parmağını sokmasıyla nefesim kesildi. İnlemem çarşafa karıştı. Parmakları içimde dakikallarca git gel yaptı. Yatakta dizlerinin üzerine çöktüğünü hissetmemle anlamıştım içimi erkekliği ile dolduracağını.

‘ Doyamıyorum bu bal gibi tadına. Mis kokuna.. Bağımlınım yavrum bir ömür..’

‘ Yapacakların bu kadar mı Çakır Ağa!’ Yangına körükle gitmek en sevdiğim huyumdu.

Onu kışkırtmayı seviyordum.

‘ Demek öyle ha? Yetemedik mi Keskin Hanım!’ bir anda içimi doldurmasıyla nefesim kesildi.

Çarşaf ellerim arasında buruş buruş olmuştu. Öyle bir hızla içimi dolduruyordu ki kasıklarımda ağrı vardı. Onu bu hale ben getirmiştim. Bu cezamı da seve seve çekiyordum.

Bedenlerimiz çok hızlı birbirine çarpıyor sesi duvarlara çarpıyordu. Dakikalarca içimde hükmetti. Büyük bir inleme kopmuştu dudaklarından. İçimde titreyerek boşalmıştı. Ben ise kadınlığma attığı dil darbelerinde çoktan boşalmış ve rahatlamıştım..

‘Sana olan sevdamda, doyumsuzluğumda hiçbir zaman son olmayacak güzel karım. Hayat bizim için yeni başlıyor.’

Karan sözünü tutmuştu. Bu gece defalarca kez birbirimizin olmuştuk. Bu gecenin diğer gecelerden farklı olduğunu bize kanıtlamıştı.

Yarın Mardin düğün’ün ikinci günü olacaktı. Olaysız,aksiyonsuz düğün telaşını bitirip İstanbul’a gitmek şu an için tek dileğimdi..

****

Bölüm Sonu

Yıldıza basmayı unutmayın

Yeni bölümde görüşmek üzere

:)

BARON kitabı ma da lütfen göz atın :)

Keskin o kitapta da geçiyor :)

Loading...
0%