@buket9
|
Yıldıza basmayı unutmayın lütfen:) **** Beril Mira Keskin Hamile bir kadına neden ağladığını sormayın çünkü o da bilmiyordur muhtemelen, sadece ağlıyordur diye boşuna dememişler. Şu son zamanlarda yaşadıklarım tam olarak öyleydi. Hamilelik sürecim sıkıntılı başladığı için tüm olumsuzluk yaşama kotamı çoktan doldurmuştum. Stresten, heyecandan uzak duracağım için işe gitmiyordum. Karan Hastane başhekimi ile konuşup halletmişti. Doğumdan sonra gidecektim. Çoğu vaktimi evde anne bebek kitapları okuyarak, havuzda yüzerek veya yemek yapmaya yardım ederek geçiriyordum. Hamileliğimin dördüncü ayına girecektim. Cinsiyetini balayından sonra öğrenecektik. Karan son zamanlarda yoğun çalışıyordu. Ertelenmiş bir balayımız vardı. Karan iki gün sonra uçağın hazır olacağını söylemişti ancak planlanmayan işlerinden dolayı bunu da şimdilik ertelemiştik. Benim için sorun değildi ama Karan çok gitmek istiyordu. Onunla olduğum her gün benim için balayı gibiydi zaten.. Mide bulantılarım aynı hızla devam ediyordu. Herhangi bir azalma olmamıştı. Bulantı ilacı kullanmaya devam etmemi söylemişti doktorum. Karan doktora, bu dönemde ilişkiye girmenin bebeğe zararı olup olmayacağını sormuştu. O sorusunu sorarken benim yüzüm kızarmıştı. Doktor ise son dört haftaya kadar nomal olabileceğini, yüz üstü yatmamam ve çok aşırı zorlamamam gerektiğini söylemişti.. Karnım artık daha belirgindi. Bugün evde durmak istememiş Karan’ın şirketine gidecektim sürpriz yapmak istiyordum. Giyinme odasına geçip çiçekli beyaz uzun askılı bir elbise aldım. Bu tarz elbiseleri yeni almıştık. Hamileyken elbise giyip karnımı tutmayı seviyordum. Alttına hafif topuklu beyaz terliklerimi giydim. Yazın makyaj yapmayı pek sevmediğim için güneş krem, allık ve ruj sürdüm. Beyaz küçük el çantamı da alıp aşağıya indim. Ömer beni geldiğimi görmüş hemen yanıma gelmişti. ‘ Ömer hadi şirkete gidelim.’ ‘ Tamam yenge abimin haberi var mı?’ ‘Ömerciğim abinin neden haberi olsun ki?’ ‘ Yenge şimdi sen dışarı çıkıyorsun ya, adam seni evde sanıyor e beni de buraya yalı kazığı gibi dikmesinin sebebi bu ya.’ Derin bir nefes verip Ömer’in ne demek istediğini anlamaya çalıştım. ‘ Neymiş sebebi Ömer?’ ‘ Yengemin attığı her adımı bildirmek!’ ‘ Niye sen benim velim misin?’ ‘ Yok yenge estağfurullah..’ ‘ Tamam Ömercim sen merak etme, beni de başkaları ile karıştırma abine haber vermek zorunda değilsin ha olurda sevgili abin bir laf ederse bana yönlendir ben hallederim..’ dememle açtığı kapıdan arabaya binmiştim. ‘ Heyt be aslan yengem, yengelerin bir tanesi bir!’ demesiyle kapımı kapatıp şoför koltuğuna geçmişti. Ömer iyi çocuktu. Onunla takılmak şakalaşmak hoşuma gidiyordu. O da bu huyumu bilirdi. ** ‘ Hoş geldiniz Beril Hanım, Karan Bey’in toplantısı şimdi bitti. Odasına kadar size eşlik edeyim..’ ‘ Teşekkür ederim, hiç rahatsız olmayın ben giderim iyi çalışmalar..’ Kapıda ki güvenlik ve sekretere selam verip Karan’ın odasının önüne gelmiştim. Kapıyı bir kere çalıp cevap vermesini beklemeden girmiştim. Karan benim geldiğimi duymamış pencerenin önünde dikiliyordu. Elinde iççki bardağı vardı. Sanırım içmeye tekrar başlamıştı. Uzun bir süredir içmiyordu. Bu davranışı ile biraz gerilmiştim. Yavaş yavaş arkasına doğru yürüdüm. Masasının kenarına oturdum. Onunla birlikte bende manzarayı izlemeye başladım. ‘ İyi geliyor mu?’ Daldığı düşüncelerden sesim ile kendine gelmişti. Arkasına dönmes ile göz göze geldik. Bardağı arkasına saklamaya çalıştı. ‘ Güzelim ne zaman geldin?’ Yanıma gelip yanağımı öpmüş bardağı arkama koymuştu. ‘ Eskiden daha odana gelmeden kokumdan anlardın geldiğimi..’ dememle onunla arama mesafe koyup ayağa kalkmamla anlamıştı. ‘ Bebeğim uzaklaşma benden.’ Yüzümü ona doğru dönüp birde kendini savunması beni sinirlendirmişti. ‘ Ben canım istedi diye mi uzaklaşıyorum sence Çakır?’ içinden kendine küfür etmişti. ‘ Yine Çakır olduğumuza göre kızdın bana değil mi yavrum?’ ‘ Bir de şu umursamaz konuyu dağıtma çaban beni deli ediyor! Ne zamandır içiyorsun? Var mı daha sakladığın bir şeyler?’ sinirlenmiş sesim yükselmişti. ‘Güzelim haklısın ama şu sıralar iyi değilim..’ ‘ Neden?’ ‘ Tehdit alıyorum. Asılsızdır elbette sen kafana takma sakın üzülme..’ sözünü kesmiştim. ‘ Çakır, tehditi yeni almıyorsun herhalde? Sen bana ne dedin ben Keskin’im, bugüne kadar her şey planladığım gibi oldu, kolay kolay kimse canımı bile sıkamaz.. Bana bu lafları etmedin mi? Şimdi ne değişti? Ben gelince güçsüz biri mi oldun?’ ‘ Elbette hayır yavrum. Sadece seni ve bebeğimiz.. Sen zorlu bir dönemden geçiyorsun ben koruyamamaktan ilk defa korkuyorum..’ ‘ İçince koruyor musun? Bu ne saçmalık ya! Sen bizi böyle mi düşünüyorsun? Böyle koruyacaksan hiç koruma! Ben bebeğimi de kendimi korurum hemde cesurca!’ masada ki çantamı alıp hızla kapıya doğru gitmeye çalışmamla Karan kolumu tutmuştu. ‘ Bırak dokunma bize!’ ‘ Dokunma deme çek vur daha iyi!’ ‘ Çok istiyorsan git kendini vurdurt o zaman! Benim tanıdığım Keskin korkak değildi. Çaresizce içkiye sarılmazdı! Ya kendine gelirsin ya da ben seni kendine getiririm!’ ‘ Dur yavrum sen niye bu kadar hırçın bir kadın oldun? Anladık minik Keskin’i taşıyorsun ama beni niye süründürüyorsun? Gel bakayım sen şöyle otur özledim biraz hasret giderelim güzel karım..’ Karan boynumu öpmeye başlamıştı. Elimden tutup toplantı masasının üzerine oturttu. Dudaklarımı öpmeye başlamasıyla elbisemi sıyırdı. Elleri bacaklarımdan kalçalarıma doğru okşamaya başladı. Eli kadınlığıma gelince anladı. ‘ Siktir yavrum külot giymedin mi?’ ‘ Çok sıcak değil mi Karan, benim ateşim de olabilir gerçi..’ cilveyle söylediğim kelimeler onu daha çok kışkırtmıştı. ‘ Ateşli güzel karım..’ demesiyle parmağını kadınlığımda ki en tepe noktamı okşamaya başladı. ‘ Ahh Karan..’ ‘ İnle yavrum.. Adımı inle.. Ohh..’ Karan boynumu ve elbisemin açıkta bıraktığı göğüslerimi öpmeye başladı. Elini kdınlığımdan çekmesiyle beklenti içinde ona baktım. ‘ Karan neden çektin?’ sesim ağlamaklı çıkmıştı. ‘ Büzme o toptığım dudaklarını hemen bebeğim.. Tadını özledim..’ Beni masaya biraz daha yerleştirip bacaklarımı iyice açmıştı.kendisi yerde dizleri üzerine çökmüş kadınlığımı yalamaya başladı. ‘ Benim için ıslanmışsın..’ ‘ Ahhh..’ Dilini yine ustaca kullanmaya başlamıştı. Eli ile iyice kadınlığımı ayırmış dilinin değmediği tek bir alan bırakmıyordu. ‘ Ahh. Karan sesimiz..’ ‘ Ses geçirmez yavrum.. istediğin kadar adımı inle.. Çığlık çığlığa…’ Karan dilini içime ittirmeye başlamasıyla kafamı geriye atıp çığlık attım. Ayak uçlarımdan saç diplerime kadar her yerimi sıcak basıyordu sanki. ‘ Karan istiyorum hadi..’ ‘ Söyle ne istiyorsun?’ ‘ Ahh.. Seni..’ ‘ Nerede istiyorsun? ‘ Beni süründürüyordu. ‘ Karan bunun acısını çıkaracağımdan emin olabilirsin.. Ahhh gir artık içime be adam..’ Karan’ın kahkası ile öfkem iyice artmıştı. Karan kemerini çözmeye başlamış pantolonunu yarıya kadar indirmişti. Masanın ucuna kadar çekmişti beni. Erkekliğini kadınlığıma sürtmüştü. ‘ Hazır mısın güzel karım..’ ‘ Hiç olmadığım kadar hem de..’ Karan kendini sıvazlayıp ıslaklığını erkekliğine yaymıştı. Girişime hizalamış ve kendini içime itmişti. İkimizde aynı anda inlemiştik. ‘ Immm Karan..’ ‘O dudaklarını rahat bırak yoksa ben ısıracağım şimdi..’ ‘ Çakır’ım.. Imm ‘ ‘ Yavrum içindeyim hala cilvelisin. Ne istiyorsun bu küçük deliği parçalamamı mı ?’ Karan’ın içimde ki hızı artmıştı. İnlemelerim onu daha çok kışkırtmıştı. Tükenmeden daha çok istiyorduk birbirimizi. Her defasında daha çok.. ‘ Ahh Karan ya..’ ‘Söyle kurban olduğum..’ ‘ Yoruldum hadi bırak artık kendini..’ ben boşalmışt rahatlamıştım ancak Karan’ın bu sefer daha uzun sürmüştü. Belki de hamilelikten hemen yorulur olmuştum. Karan içimde hızla gidip gelmeye devam ediyor bi taraftan inlemesi daha da artıyordu. İçimde kasılmaya başlıyordu. ‘ Geliyorum ömrüm..’ ‘ Ahh akıt içime tüm sıvıları Keskin’im..’ ‘ Ohhh…’ Karan içime boşalmıştı.. ‘ Manzaram öyle güzel ki.. Evde kimse olmasa hiç kıyafet giydirmem sana..’ ‘ İstersen evde çıplak dolaşayım, bahçede, havuzda, mutfakta..’ Karan dayanamamış sözümü kesmişti. ‘ Güzelim, biraz daha konuşmaya devam edersen dağ evinde yaşama kararı alacağım. Korumasız! Sadece ikimiz..’ ‘Karan dağ evi nerede?’ ‘ Tekirdağ’da güzelim. Dağın başında değil çiftlik evi gibi de denilebilir.’ ‘ Anladım biri var mı?’ ‘ Şu an yok. Gitmeden haber veriyoruz yaşlı bir karı koca her şeyi ile ilgileniyor.’ Kafamı olumlu anlamda sallamıştım. ‘Toparlanayım gideyim ben artık. Alışvriş yapacağım. Sana akşam sürprizim var.’ Dememle göz kırpıp toparlanmaya başlamıştım. ‘ Akşam bir türlü olmaz şimdi.’ ‘ Sabret aşkım.’ İkimizde toparlanmıştık. Son kez Karan’ı öpüp şirketten çıkmıştım. Karan’a unutamayacağı bir sürpriz planım vardı.. ** ‘ Pars, konuşmamız gerekiyor.’ ‘ Tabi buyur Beril bir sorun mu var?’ ‘Bak sende bir şey isteyeceğim ama Karan’ın kesinlikle haberi olmayacak. O ne halde olursa olsun söylemeyeceksin. Sana güvenebilir miyim? Pars gözlerini kısarak bana bakıyor anlamaya çalışıyordu. Pars genelde Karan’dan gizli iş yapmazdı. Onun için bu zor bir durumdu ama buna mecburdum.. ‘ Konu nedir?’ ‘ Karan son zamanlarda iyi değil. Yaşadığımız durumlardan dolayı biraz korkmaya başladı. Onu bu şekilde güçsüz görmeye alışkın değilim Pars. Hata yapıyor, onu sevmeyenlere fırsat veriyor.. Ben istiyorum ki bir ders alsın. Eskisinden de güçlü olsun.. Bunun için yardımına ihtiyacım var..’ Tüm planımı Pars’a anlatmıştım. İlk başta kabul etmeyecek gibi olsa da her şey onun kontolünde olacağı için kabul etmişti. Onun için tek sorun bu durumu bir süre Karan’dan saklayacak olmasıydı.. ** Devam edecek.. Bölüm Sonu Yıldıza basmayı unutmayın lütfen :) |
0% |