Yeni Üyelik
25.
Bölüm

25. Bölüm

@buket9

Oy vermeyi unutmayın :)

Yorumlarda buluşalım :)

Diğer kitabım BARON'a mutlaka göz atınn :)

**

Beril Mira Keskin

Bugün Dubai de son günümüzde. Yaklaşık on gündür buradaydık. Gitmediğimiz yemediğimiz kalmamamıştı. Altıncı ayıma girmiştim. Bulantılarım azalmıştı.

Karan ile birlikte otelin bahçesinde kahvaltı yapacaktık. Beraber aşağıya inmiştik ancak Karan odada telefonunu unuttuğu için geri dönmüştü.

Masada oturmuş Karan’ı beklerken Arap giyinimli bir adam yanıma geldi. Arapça konuştuğu için anlamadım.

‘Turkey ‘ dediğimde aksanlı Türkçe konuşmaya başladı.

‘ merhaba! Sizin gibi güzel bir kadının adı nedir acaba?’ Demesiyle biraz gerilmiştim.

Adamın bakışları tuhaftı. Karan görürse hiç iyi şeyler olmayabilirdi.

‘ Mira ismim.’ Dememle elime odaklanmıştı.

Karan’ın benim için yaptığı yüzüğü görmesiyle elimi tuttu. İncelemeye başladı.

‘ Benim adım Zeyd en-Nehyan. Böyle güzel bir yüzük görmedi ben hiç. Sizin zafer parmaklarınıza çok yakışmış.’ Demesiyle elimi öpeceği sırada Karan’ın bağırma sesi ile elimi hemen çektim.

‘ Ne oluyor lan burada! Sen kimsin karımın elini tutuyorsun!’ Demesiyle yakasından tutmuş yumruk atmıştı.

Hemen ayağa kalkıp Karan’ın kolunu tutmaya çalışmama rağmen adamı yumruklamaya devam ediyordu.

‘Karan dur lütfen yüzüğümü çok beğendi o yüzden!’

‘Güzelim git otur sen karışma!’

Karan’ın durmaya niyeti yoktu. Güvenlikler gelmişti. Zorla adamı alıp götürmüşlerdir.

‘Karan neden beni anlamadan dinlemeden saldırdın? Rezil olduk yani!’

‘Yavrum ben gavat mıyım? Elin Arap’ı senin elini tutmuş götürüyor! Senin yanında elini öpmeye çalışınca kan beynime sıçradı! Dua etsin öldürmedim!’

‘ Tamam hayatım haklısın, hadi gel kahvaltımızı edelim.’ Dememle Karan sakinleşmiş kahvaltımızı yapmıştık.

**

1 Ay Sonra..

Sıla & Pars

Sıla Önder…

Pars ile birlikte düğünümüz yarın olacaktı. Düğün alışverişini ve eksikliklerini halletmiştik. Bugün beraber vakit geçirecektik.

Pars hayatıma girdiğinden beri birçok şey düzelmişti sanki. Bana ilaç gibi gelmişti. Onunla kalbim tekrar atmaya başlamıştı.

Pars’ın ailesi olmadığı için beni istemeye Çakır Ağa ve Karan’ın ailesi gelmişti. Ailem sorun çıkaran insanlar değildi. Pars’ın iki ailesi vardı artık..

‘ Sevdiğim nereye daldın?’ Pars’ın sorusu ile kendime geldim.

‘Hiç canım dalmışım. ‘

‘ Bizi mi düşünüyorsun?’

‘Her zaman.’

‘Yoksa ilk gecemiz nasıl olur onu mu düşünüyorsun ?’ Pars’ın imasıyla yüzüm kızarmıştı.

‘Pars hayır tabiki!’

‘Heyecanlıysan hemen şimdi birlikte olalım sevdiğim? Böylece gerilmen de geçer ne dersin?’ Pars’ın söyledikleri bir anlığına mantıklı gelmişti.

‘Okey birlikte olalım!’ Pars benden böyle bir cümle beklemediği için yeni içtiği soğuk kahveyi püskürtmüştü.

‘Ne! Bir tanem sen ciddi misin?’

‘Hemde hiç olmadığım kadar Pars ancak bir şartım var!’

‘ Söyle ne dersen yaparım kara gözlüm!’

‘Pars bana gerçek adını söyleceksin!’

‘ Elbette söyleyecektim canım sadece hazır değildim. Madem öyle artık bilmen gerekiyor… Hikayesini de..’ heyecanla Pars’ı dinlemeye başladım.

‘ Gerçek ismim Uygar Han. Annem koymuş ismimi.. Annem ve babam evlenmeden birlikte olmuşlar. Ben doğmuşum ve babam beni istememiş. Babama aşık olduğu için annem beni aldırmamış bir umut geri döner ister diye büyütmüş. Ancak babam’ı peşinde oldukları adamlar öldürmüş. Annem de delirdi. Tedavi gördü ilaç kullandı. Beni hiç sevmedi. Zaten beni de babam sever diye elinin altında tutardı oda olmadı. O yüzden kendime yeni kimlik oluşturdum. Ben oradan oraya bir hayat sürerken yolum Karan ile kesişti. O gün bugündür onunlayım.’

Pars anlattıkça gözyaşlarım istemsiz akıyordu. Pars oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi ve sarıldı.

‘ Sevdiğim ağlama.. Geçti gitti benim ailem sensin artık..’ demiş ve başımın üzerinden öpmüştü.

‘Pars sen çok iyi bir baba olacaksın.. Sana söz veriyorum o unuttuğun, sevmediğin ismini sana sevdireceğim yeniden…’

**

Pars ile birlikte eve gelmiştik. Pars bir süredir benim evimde kalıyordu. Kendi evini yeniden dizayn edecektik. Evlendikten sonra buradan taşınacaktım.

‘Kara gözlüm eline sağlık çok güzel olmuş yemekler.’ Pars benim yemeklerimi çok severdi.

‘Afiyet olsun canım.’

Beraber sofrayı toplamıştık. Pars yemekten sonra Türk kahvesi içerdi. Hemen iki tane sade Türk kahvesi hazırladım.

‘ Ben kahve bağımlısıyım ya hele senin kahvene ayrı bağımlıyım be kara gözlüm.’

‘ Bende kahve bağımlısı o adamın bağımlısıyım sevdiğim..’

‘Ağzını yerim senin.’

Pars kahvesini bitirmişti. Ayaklarımı onun dizine uzatmıştım. Bana masaj yapıyordu. Elleri hiç uslu durmuyordu.

‘Pars..’

‘Efendim nur yüzlüm..’

‘Ellerin hiç rahat durmuyor sanki.’

‘ Onlara kız bebeğim bana kızma.. Seni görünce istemsiz dokunmak istiyorlar..’

‘Hmmm demek öyle ahh..’ elini kadınlığıma bastırmasıyla inlemiştim.

‘Temas bağımlısıyım nefesim söylemedim mi sana?’ Demesiyle kıyafetimin üzerinden elini kadınlığıma daha çok bastırdı.

‘Pars.. İstiyorum..’

‘ Ne istiyorsun?’ Gerçekten anlamadı mı yoksa bilerek mi süründürüyor emin değildim.

‘Pars seni istiyorum!’ Dememle Pars kalkıp beni kucağına aldı.

Odama götürüp yatağa yatırdı.

‘Sevdiğim geri dönüşü olmaz bunun emin misin?’

‘ Eminim Pars şimdi istiyorum!’

Pars üzerini soymuştu. Ardından beni de soyduğunda ikimizde çıplak kalmıştık. Utanmıştım. Çarşafı üzerime örtmüştüm.

‘ Nefesim utanma, saklama artık benden kendini.’

‘ Alışkın değilim Pars ne yapayım?’

Pars üzerime eğilip dudaklarımızı birleştirdi. Dudaklarımdan ayrılıp boynumu öptü. Elleri göğüslerimi okşuyor uçlarını çekiştiriyordu.

Boynumdan aşağıya inip göğüs ucumu dişleri arasında ezdi.. Isırdı..

Uzun uzun sevdi beni.. Eli kalçamdan kadınlığıma doğru yol aldı. Eli kadınlığımın en tepe noktasında durdu. Okşamaya başladı.

Parmakları kadınlığımı okşuyordu. İnleyip kendimi havaya kaldırdığımda parmağını daha çok hissediyordum.

‘Pars ımmm hadi..’

‘Gireceğim bebeğim!’

Pars kendi erkekliğini sıvazlayıp gözlerimin içine baktı.

‘Hazır mısın güzel gözlüm bak geri dönüşü yok son kez diyorum!’

‘Bir kere daha sorarsan vazgeçeceğim Pars!’ Dememle Pars gülmüştü.

Erkekliğini girişime yasladı. Birkaç kez sürttü daha sonra kendini itmesi ile acısını hissettim. Zaman geçtikçe acı yerine zevke bırakmıştı.

İçimde ki hareketleri hızlanmıştı. Üzerime uzanmış aynı zamanda göğüslerimi öpüyordu.

‘Pars ahhh ımm!’

‘ Geliyorum bebeğim karar ver içine boşalacağım yoksa!’

‘ Boşal içimde istiyorum Uygar!’ Dememle Pars şaşırmıştı.

Ona ismiyle hitap etmemeli beklemiyordu.

O anda içimde akan sıcak sıvısını hissettim. Boşalmıştı..

‘ Sıla’m hani demiştin ya ismini sevdireceğim, ben ismimi senin dudaklarında inlerken sevdim güzel gözlüm.’

‘ Senin her halini seviyorum iyi ki varsın iyi ki benimsin Uygar!’

‘Uygar seni yesin!’

O gece sabah’a kadar Pars ile birbirimize ait olduğumuzu bedenlerimize kazımıştık sanki..

**

Kısa bir bölüm olduğu için diğer bölümü de hemen atacağım..

Adım adım FİNAL'e gidiyoruz :)

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum :)

Loading...
0%