**

Beril Mira Keskin

Hayat bu; Zaman gelir her şey bir anda son olur. Hayat bu ; son dediğin an her şey yeniden can bulur demiş bir yazar..

Hayat benim için önce Karan ile anlam kazanmış sonra bebeğimiz ile de can bulmuştu. Hamileliğimin 7. Ayına girmiştim.

Yarın Sıla ve Pars’ın düğünü olacaktı. Sıla sade bir düğün yapmak istemişti. İzmir’e gitmişti iki gündür de oradaydı. Bizde bu akşam gidecektik. Sıla’nın düğünü İstanbul’da olacaktı.

İzmir’de gelinlik ile baba evinden çıkmak istemiş kına gecesi yapmak istemediğini söylemişti. Kimse onu zorlamadan saygı duymuştu.

Karan ile alışveriş merkezine gitmiş düğün için bir şeyler almıştık. Bebek odası için yatak ve birkaç parça kıyafet seçmiştik. Bebeğimizin odasını yavaş yavaş hazırlıyorduk.

Yatak odasının yanından bulunan oda krem rengine boyanmıştı. Seçtiğimiz eşyalar eve gönderilmişti. Karan bana süprizi olduğunu söylediği için İzmir’e akşama gidecektik.

Ne kadar uğraşsam da asla bir ipucu vermemişti. Arabaya yerleşmiş süprizin olduğu yere doğru gidiyorduk.

İstanbul’un biraz dışına çıkmıştık. Nereye gittiğimizi çok merak ediyordum.

‘ Karan zaten gidiyoruz söylemeyecek misin?’

‘ Bebeğim, küçükken hayalin olan bir şey demiştin bana onu gerçekleştirmeye gidiyoruz.’ Demiş ve göz kırpmıştı.

Yol boyu küçükken hayalim olan şeyleri tek tek Karan’a söylemiştim ama bulamamıştım.

Yaklaşık iki saatlik yolculuğun ardından bir sahil kenarına gelmiştik. Kenarda sadece beyaz bir karavan vardı. Karan arabayı park etti ve aşağıya indik.

Etrafa meraklı gözlerle bakıyor ama hala süprizi çözemiyordum.

‘Gel yavrum tut elimi.’ Karan elimi tutmuş karavana doğru götürmüştü.

İçeriden üç tane genç kız ve bir adam çıktı. Set karavanı gibiydi. İçerisi genişti. Koltuklar ve bir oda vardı. Esmer Kadının boynunda fotoğraf makinesi vardı.

‘ Karan bey hoş geldiniz. Siz de hoş geldiniz Beril Hanım.’ Tokaşlamamız ile Karan’a doğru baktım.

Ortada bir şey dönüyor ancak ben anlamıyordum.

‘ Güzelim seni bu birbirinden başarılı hanımlar ile tanıştırayım. Bu hanımefendi Hande, kendisi fotoğrafçı. Bu hanımefendi saç makyaj uzmanı Gamze, bu hanımefendi ise organizasyondan sorumlu ismi Esma..’ karavanın içinde ki kızlar ile tek tek tanışmıştım.

Hepsi güler yüzlü kızlardı. Üç kız liseden beri arkadaş olduklarını ve bu işi beraber kurduklarını anlatmışlardı.

Karan ile üniversite de şirketin burs vermesi ile tanışmışlardı. Sarışın kıvırıcık saçlı olan Gamzeydi. Saç ve makyaj sanatçısıydı.

Fotoğrafçı olan esmer ince uzun kadın ise Handeydi. Esma ise kızıl saçlı beyaz tenli bir kadındı. Kendisi evliydi. Kocası karavanın şoför koltuğundaydı.

‘ Tanıştığıma memnun oldum kızlar ancak ben hala neden burada olduğumu anlayamadım Karan?’ Dememle Karan gülümseyip elimi tutmuştu.

‘ Buraya daha önce geldiğimizde bana küçükken denizkızı olmak istediğini, denizkızı kıyafeti giymek istediğini söylemiştin hatırlıyor musun?’ Kafamı olumlu anlamda sallamıştım. Hatırlamıştım bu dediklerimi..

‘ Bende bu güzel hayalinden bu birbirinden değerli hanımlara anlattım sağ olsunlar güzel bir organizasyon yaptılar bizim için.. ‘ gülümseyerek etrafa bakıyordum. Karan’ın süprizini çok merak etmiştim.

‘ Bugün burada hamile çekimi yapacağız, Güzel denizkızı’m.. Bebeğimin bebeği olacak.. Sen dünyanın en güzel annesi olacaksın.. Benim ise hamile denizkızı’m..’

Büyülenmiş gibi Karan’a bakıyordum. Gözlerim hemen dolmuş gözyaşlarım istemsiz akıyordu. Karan eliyle gözyaşlarımı silmişti..

‘ Aktı yine inci tanelerin..’ Gülümseyip sarıldım.

Karan çok düşünceli bir adamdı. Hamile olduktan sonra bu durum daha da artmıştı. Gözünden sakınıyordu bizi.. Öyle güzel seviyor ve hissettiriyordu ki..

‘ Karan Bey kıyafetleri giydirelim çekime başlayalım mı?’ Esma hanım’ın sözüyle Karan karavandan çıkmıştı.

Karavan’ın içerisinde çeşit çeşit kıyafetler vardı. Hepsi birbirinden güzel denizkızı kıyafetleriydi.

İlk önce parlak, renkli yansımaları olan açık krem rengi bir denizkızı kuyruğunu giydim. Üzerine yine aynı renk pul detaylı bir straplez giydim.

Saçlarım kıvırcık ve hafif kabarık yapılmıştı. Makyajım da bittiğinde hazırdım.

Karan karavana geldiğinde bana büyülenmiş gibi bakmaya başlamıştı. Yanıma gelip dudağıma küçük bir Buse kondurdu.

‘ İşte şimdi tam anlamıyla bir denizkızı olmuşsun.. Hadi seni ait olduğun yere koyalım.’ Demiş ve beni kucağına almıştı.

Sahile yakın bir kayaya koymuş yanıma ise deniz kabukları gibi deniz ürünleri koymuşlardı. İlk çekim sadece ben olacaktım.

Birkaç poz verip çektiler. Daha sonra Karan beni kucağına alıp karavan götürmüştü.

Daha sonra pembe pullu bir kıyafet giymiştim. Başıma ise bir taç takmışlardı. Sütyen ise deniz kabuğu şeklinde oluşuyordu.Kayaya tutunarak ayakta durarak bir poz vermiştim.

Bebe mavisi kıyafeti ise Karan istemişti. Yine parlak balık kuyruğu şeklindeydi. Üzerime sütyen giymemiş saçımla ve elimi kapatarak poz vermiştim.

Kimse olmadığı için Karan pek sorun etmiyor çıkan pozların karşısında büyüleniyordu.

Son olarak Su Yeşili bir kıyafet daha giymiştim. Bu kıyafetle Karan ile pozlar vermiştik. Su altında, sahilde, Karan’ın kucağında birçok poz vermiştik.

Karan’ın son olarak bana bir süprizi daha vardı. Beni denizkızı olarak en çok bir deniz kabuğunun içerisinde inci olarak hayal ettiğini söylemişti. Esma Hanım büyük bir deniz kabuğu getirtmişti.

Sahilin kenarına deniz kabuğu kurulmuştu. Etrafına büyük inci topları yerleştirildi. Toz pembe bir denizkızı kuyruğu giymiştim. Üzerime ise bir şey giymememi söylemişti Esma Hanım.

Toz pembe gül buketi ile göğüslerimi kapatacaktım. Saçlarım kıvırcıktı. Karan’ın yardımı ile deniz kabuğunun içerisine oturdum. Gül buketi ile göğüslerimi kapatıp kıyafet görüntüsü oluşturduk.

Birkaç poz vermiştim. Göz ucuyla Karan’a baktığımda ise bana gülümseyerek bakmış öpücük atmıştı.

Tüm günüm çekim ile geçmişti. Karan hayallerimin bile çok ötesinde anlar yaşatmıştı bana.. Bir hayalim daha gerçek olmuştu.. Ben hayal ediyordum Karan ise gerçekleştiriyordu..

**

Uçağımızın kalkmasına yarım saat vardı. Karan ile çekimi bitirmiş havaalanına gelmiştik. Uçak birazdan gelecekti. Hala yüzümde ki gülümseme geçmemişti..

‘Karan bugün için sana ne kadar çok teşekkür etsem az. İyi ki varsın seni çok seviyoruz..’ Karan beni kendine biraz daha çekmiş ve alnıma öpücük kondurmuştu.

‘ Güzel bebeğim, sen mutlu ol yeter.. Yüzün hep gülsün, asıl ben teşekkür ederim benim hayatımda olduğun için ve bana bir evlat vereceğin için..’ minnetle birbirimize bakmıştık.

Karan’ çok başka seviyordum. Kelimeler ile tarif edemedim kadar başkaydı.. Bir tek sevgimi hissettirebiliyordum Karan da bunu biliyordu…

**

‘ Karan içeriye geçip uzansam çok yoğundu bugün dinlenmek istiyorum.’

‘ Gel bebeğim gidelim.’

Karan ile uçaktaydık. Yeni binmiş olmamıza rağmen oturmak değil uzanıp yatmak istiyordum. Ayaklarım biraz şişmişti. Yoğun geçen günün ardından vücudum böyle tepki vermeye başlamıştı.

Karan ile uçağın içinde bulanan odaya geçmiştik. Ayakkabılarımı Karan çıkartmış yatağa uzanmama yardımcı olmuştu.

Karan ile birlikteliklerimiz azalmıştı. Hamileliğin son zamanlarına girmiştik. Aslında doktor hala birliktelik olabilir son haftalar olmaması konusunda uyarsa da Karan kendini tutuyordu. Bebeğimize bir şey olacak korkusu her şeyden önce geliyordu.

Bu durum ikimiz içinde zor oluyordu. O yanımdayken bile onu özlüyordum. Kendisini tutmakta zorlandığını görüyordum..

‘ Karan..’ kısık sesle kulağına doğru inler gibi konuşmamla durmuş nefesimi tutmuştu sanki..

‘ Yavrum…’ aynı ses tonunda cevap vermişti.

‘ Özlemedin mi sevgilim?’ Bu bir soru değil istekti ve Karan bunun farkındaydı..

‘ Ne haddime yavrum.. Kurudum hasretinle, yanımdasın dokunamıyorum..’ Karan elini göğüslerime koymuştu.

‘ Doktor hala birlikte olunabilir dedi neden ikimize de eziyet ediyorsun?’

‘ Güzelim bir şey olacak diye aklım çıkıyor. Sert bir adama dönüşüyorum canın acır diye kendimi tutuyorum..’

‘ Tutma acırsa ben dur derim.’ Karan kararsız bir şekilde bana bakıyordu.

‘ Emin misin güzelim?’ Kafamı olumlu anlamda sallamış dudaklarımı dudaklarına bastırmıştım.

Karan bu davetimi geri çevirmemiş beni öpmeye başlamıştı. Elleri yavaşça göğüslerimi okşuyor, hassas davranıyordu..

Dudaklarımdan ayrılıp boynuma yöneldi. Elbisemin askılarını indirmiş öpmeye devam etmişti.

Elbisemi göbeğime kadar sıyırmıştı. Bacaklarımın arasına girdiği için elbisem yukarıya doğru açılmıştı.

Karan inleyerek kendini baka bastırdı. Üzerime çok yük vermiyor ellerinden destek alıyordu.

‘ Güzel bebeğim.. Öyle özledim ki söz dikkatli olacağım canını yakmayacağım..’

‘ Karan yeter ki içimde hissedeyim seni..’

Karan hızlıca pantolonunu çıkarmıştı. Üzerimde ki yerini tekrar almış göğüslerimi öpmeye başlamıştı.

Külotumu kenara sıyırmış eliyle kadınlığımı okşuyordu.. İnleyerek kendimi daha çok ona bastırmamla parmağını içime itti.

Parmağı içimde gelgitlerine devam ederken dudaklarımı öpmeye başladı. Hoyratça öpüyor nazik davranmıyordu..

Parmağını içimden çıkarmış yerini dudakları almıştı.. Dudakları kadınlığımın her noktasını yalıyordu.

‘ Ahh Karan sabrım kalmadı..’

‘ Dur bebeğim tadını özledim, birazdan içindeyim..’ demesiyle dilini içime itti.

En tepe noktama gelmiş dil darbeleri atıyordu.

‘ Bu tadın… Öyle güzel ki..’

‘ Immm Karan… Kocam…’

Karan daha fazla dayanamamış iç çamaşırını indirip kendini içime itti.

‘ Ahhh!’

‘ Yavrum ben kendimi zaten zor tutuyorum bir de sen böyle ateşli ateşli konuşuyorsun aklım gidiyor..’

Karan içimde hızla hükmediyordu. Günlerin acısını ve hasretini çıkarmak ister gibiydi..

Odada inlemelerimiz ve nefes seslerimiz birbirine çarpıyordu..

Vücutlarımız hızla hareket ediyordu.

‘ Ahh Karan geliyorum sanırım..’

‘ Gel bebeğim ak kocana gel kadınım..’

Karan’ın azdırıcı cümlelerinden sonra titreyerek boşalmıştım. Karan içimde ki hızına devam ediyordu.

İçimde seğirmesi ile ağzından bir inleme kaçmış ve sıcak sıvısı içime akmıştı..

‘ Ohh Bebeğim!’ Demiş ve dudaklarıma sulu bir öpücük kondurmuştu..

‘ Uçakta da yapmadık demeyiz artık!’ Dememle gülmüştü.

‘ Söz verdim kendime yavrum, seninle her yerde her zaman sevişeceğim.. Her fırsatta içine akacağım..’

‘ eve gider gitmez duş almalıyız Karan!’

‘ Yavrum bir otel ayarladım oraya gidelim önce akşam yemeğine sizinkilerin yanına gideriz ertesi gün düğün zaten..’

‘ Çok iyi olur sevgilim..’

‘ hem otel de de bir tur yapmaz mıyız? ‘

‘ Karan! Sen çok arsız oldun beni de kendine benzettin!’

‘ Benze yavrum, arsızsam sana arsızım ve bu hiç geçmeyecek!’ Demesiyle beni tekrar öpmeye başlamıştı..

**

Devam edecek..

Yıldıza basmayı unutmayın..

Yıldızımız hep parlasın..

:)