Yeni Üyelik
28.
Bölüm

28. Bölüm

@buket9

Yıldıza basmayı unutmayalım..

Yıldızımız hep parlasın..

Yorumlarda buluşalım..

 

**

Beril Mira Keskin

 

Bir annenin yüreği yalnızca evladına yanar, bir annenin aklı yalnızca evladında kalır.. Bir annenin gözleri sadece evladı için ağlar. Bir anne ömrünü evladı için feda eder.. Bir anne her acıya dayanır..

Bebeğimi kaybetmenin korkusunu yaşıyordum. Erken doğum olacaktı. Suyum çoktan gelmişti ancak kan görmemle korkum gün yüzüne çıkmıştı. Evladımı kaybetme korkusu sarmıştı dört bir yanımı..

Sancım ve ağrıma gözyaşlarım da eşlik ediyordu. Tüm ailem sevdiklerim başımda toplanmış ne yapacaklarını bilemez halde bakıyorlardı.

Karan en az benim kadar endişeli ve korkuyordu. Çığlıklarım ve gözyaşlarım onu da bozguna uğratmıştı..

Dudaklarımdan acı dolu bir inleme kaçtı..

‘ Ahhhh Karan!’ Diye tuvalette çığlık atmamla Karan öyle bir bağırmıştı ki tüm korumalar da gelmişti.

‘ Bebeğim, Beril!’ Yanıma gelmiş beni hemen belimden tutmuştu.

Tuvalet bir anda dolmuştu. Herkes buraya toplanmıştı.

‘ Ahhh Karan bebeğimize bir şey olursa Ahhhh!!’

‘ Pars arabaları hazırla, doktoru ara gelsin karım doğuruyor!’ Karan öfkeyle bağırıyordu.

Pars ve diğer korumalar hemen araçları hazırlatmışlardı.

‘ Karan oğlum kucağına al dikkat et arabaya götürelim!’ Meryem annenin komutuyla Karan beni yavaşça kucağına almıştı.

Ailem ve sevdiklerim en az bizim kadar telaşlıydı. Karan beni arabaya bindirmiş hastaneye doğru hızla gidiyorduk.

On dakika içinde hastaneye gelmiştik. Karan sedye istiyor, tüm doğum doktorlarını topluyordu. Elbisem ve bacaklarım kan olmuştu. Soğuk soğuk terliyor ellerim titriyordu.

‘ Karan korkuyorum, bebeğimize bir şey…’ Karan elimi öpüp sözümü kesmişti.

‘ şşşt bebeğim korkma bir şey olmayacak bu hastaneden üç kişi çıkacağız. Hem cinsiyetini de erkenden öğrenme şansımız olacak. Bebeğimizi bizi çok özlemiş anlaşılan durmak istememiş daha fazla..’ Karan güzel cümleleri ile beni teselli ediyor bu halde bile yüzümü gülümsetiyordu.

Doğumhaneye girmiştim. Karan beni yalnız bırakmamıştı. Doğum başlamıştı. Kan kaybettiğim için uygun kan da bir taraftan aranıyordu.

‘ Beril hanım erken doğum riskiniz hep vardı. Korkmayın normal doğumu deneyeceğiz yeterince açık var o yüzden sezeryana geçmedik ama isterseniz yapabiliriz.’

‘ Açık varsa lütfen bir an önce doğurmak istiyorum!’ Dememle doktor beni onaylamıştı.

Karan elimi bir an olsun bırakmıyordu. Sürekli ıkınıyordum. Soğuk soğuk terliyor ve titriyordum. Ikınmaktan gücüm tükenmişti.

‘ Ahhhh olmuyor doğmuyor yapamıyorum!’

‘ Yavrum güzelim lütfen, az kaldı geliyor miniğimiz!’ Karan’ın cümlesi ile tekrar güçlü bir inleme koptu dudaklarımdan..

‘ Ahhh! Allahım yardım et! Ahhhhhh!’ Bir yandan ağlıyor bir yandan ıkınıyordum..

‘ Çok yoruldum.. Gözlerim kapanıyor Karan ben doğuramıyorum!’ Gözlerim kapanıyordu.

Karan alnımı öpüp bana destek oldu.

‘ Güzel karım dayan az kaldı bebeğim son kez ıkın hadi bebeğim!’ Karan’ın cümlesi ile son gücümle güçlü bir inleme koptu ağzımdan..

‘ Ahhhh!’ Tükendiğim anda miniğimin ağlama sesi doldu kulaklarıma..

‘ Doğdu güneşim.. Miniğimiz doğdu yavrum..’ Doktor bebeğimizi Karan’ın kucağına vermişti.

‘ Güzel karım aynı senin gibi bir kız çocuğu.. Masmavi gözleri var.. Minik Safir’im.. ‘ Karan kızımızı bana doğru getirmişti. Öpüp koklamıştım..

‘ Güzel kızım… Karan ismi ne olsun?’

‘ Güzel karım minik Safir gibi aynı.. Gözleri de masmavi.. Senin gibi.. İsmi Mavi olsun mu?’ Karan güzel kızımızı bana benzetmişti. Mavi gibi uçsuz bucaksız.. Bir renkten daha fazlası..

‘ Mavi Keskin! ‘ dememle doktor Karan’ın kucağından almıştı minik kızımı..

‘ Karan Bey, erken doğum olduğu için gününü tamamlayasıya kadar kuvözde kalması gerekiyor.’ içime yine o korku saplanmıştı.

‘ Karan bebeğimiz..’

‘ Güzel karım sakin ol. İyileşecek biz hep yanınızdayız merak etme..’

Hemşireler bebeğimizi alıp götürmüştü. Gücüm tükenmeye başlamıştı. Kavuşamadan yine ayrı kalmıştık. Birazdan normal odaya alınacaktım. Gözümün yaşı hiç durmuyordu..

**

Gözlerimi açtığımda normal odaya alınmıştım. Karan ve ailem yanıma gelmişlerdi. Elim istemsizce karnıma gitmişti. Gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı.

‘ Bebeğim..’

‘ Güzel karım lütfen ağlama bebeğimiz iyileşecek..’

‘ Gelinim akmasın gözümün yaşı torunum iyileşecek sizin gibi güçlüdür o!’ Çakır Ağa gelmiş elini Karan’ın omzuna koymuştu.

Karan’ın gözleri dolmuştu. Ağlamamak için kendini zor tuttuğu belliydi..

‘ Ne olursun üzme kendini annem bebeğine doktorlar çok iyi bakıyor.’

Herkes teselli veriyordu. Karan bana yemek getirtmişti. Biraz çorba içmiştim. İlaç vermiyorlardı. Sütümü sağıp bebeğime içiriyorlardı.

Ne zaman bebeğimizi kucağımıza alacağımı henüz söylemiyorlardı. Onu almadan hastaneden gitmeyecektim..

‘ Güzel karım biraz uyu dinlen istersen.’

‘ Karan uyumak istemiyorum bebeğimi istiyorum..’ dememle gözyaşlarım akmaya başlamıştı..

‘ Güzelim üzme kendini ne olursun.. Mavi’m senin gibi inatçı.. Onu izlediğimde hemşirenin parmağını sıkı sıkı tutu bırakmadı. İnatçı olduğu belli.. O bizi bırakmaz..’ Karan’ın anlattıkları ile gülümsemiştim. Hüzünlü buruk bir gülümsemeydi..

**

Saatler geçmiş ama bana yıllar gibi gelmişti. Bebeğimi izlemeye her saniye o camın önündeydim. Makinelere bağlı gördüğümde aklımı kaybedecek gibi olmuştum..

‘Karan o makinelere neden bağladılar bebeğimi o daha çok küçük nasıl dayanacak?’ Karan’a sarılmış ağlıyordum.

Gözyaşlarım dinmiyor güzel kızım çıkana kadar da dinmeyecekti..

‘ Her şey güzel kızım iyileşsin diye, kızımıza en iyi doktorlar bakıyor yavrum merak etme iyileşecek. Buradan onu alıp gideceğiz evimize..’ Karan her gün aynı teselli cümlelerini kuruyordu.

Anne baba olarak çok zor zamanlardan geçiyorduk..

‘ Gel bebeğim uyudu kızımız sen de uyu dinlen..’

‘ Karan sen uyuyor musun hiç ?’

‘ Sen uyuyunca bende yanına yatıyorum bebeğim.’ Karan’ın uyuduğunu çok nadir görmüştüm.

Bana belli etmese de yıkılmış yine de baba olarak sağlam durmaya çalışıyordu. Güzel kızımız Mavi’ye kavuşacağım günü dört gözle bekliyorduk..

 

**

4 Hafta sonra..

Günlerim hastane odasında geçmeye devam ediyordu. Tüm ısrarlara rağmen eve gitmeyi kabul etmemiştim. Kızımı almadan eve gitmeyecektim.

Günlük yarım saat yanına girme hakkım vardı. Yanına giriyor ve kendim emzirebiliyordum. Geri kalan zamanlarda ise sütümü sağıp hemşirelere veriyordum.

Bebeğim bir aydır kuvözdeydi. Doktorlar iyiye gittiğini söylüyor ama henüz net bir şey söylemiyorlardı. Karan şirkete bile gitmiyor yanımda hallediyordu işlerini.

Ailem izmire dönmüştü. Karan’ın ailesi de Mardin’e gitmişti. Pars ve Sıla sık sık ziyarete gelmişti. Karan’ın ortağı Çetin sürekli yemem için bir şeyler gönderiyordu..

Duş almak için eve gidiyor geri hemen geliyordum. Doğru düzgün uyku uyumuyordum. Camın önüne geçip bebeğimizi izliyordum.

Bebeğim banyo yapmıştı. Sürekli yıkıyorlardı. Daha rahat uyuması için olduğunu söylemişti doktor. Yeni uyumuştu güzel kızım Mavi..

Düşüncelerimi bölen Karan’ın sesiydi..

‘ Güzel karım Mavi uyudu hadi sende uyu artık. Evimize gidelim mi?’

‘ Karan gidemem.. Kızımı burada bırakamam..’

‘ Yavrum o burada güvenli, istersen seni göndereyim ben durayım burada.’

‘ Çakır ısrar etme!’ Sinirlenmiştim.

Doğumdan sonra tahammülüm kalmamıştı hiçbir şeye! Karan’a sürekli bağırıyordum. O beni sabırla dinliyor susuyordu..

‘ Tamam yavrum gitmeyelim gözümün önünde kal hem özlerim ben seni..’

‘ Doktorlar neden bir şey demiyor Karan! Sen neden hiç gidip konuşmuyorsun! Yarın o doktorla görüşeceksin bana net tarih söylesin bir şey desinler artık yeter! Eğer demiyorlarsa da ben kızımı başka hastaneye götüreceğim!’

‘ Yavrum tamam sen sinirlenme ben halledeceğim kızımızı elbette düşünüyorum..’

‘ Hani nerede! Keskin merede!’ Ağzımdan çıkanı kulağım duymuyordu artık.. Karan’a bile suçsuz yere bağırıyordum..

‘ Güzel karım bağırma tamam halledeceğim diyorum! Tek senin değil benimde kızım o! Onu benden daha iyi kim düşünecek!’

‘ Ben düşünmüyorum öyle mi?’

‘ Yavrum ben onu mu dedim şimdi..’ demesiyle belimden tutmak istemişti.

‘ Dokunma Çakır!’

‘ Ne demek dokunma kadın! Sana dokunmadan durabilir miyim güzelim ben?’

‘ Ya kızın içeride ölüm kalım savaşı veriyor sen burada neyle uğraşıyorsun?’

‘ Beril beni çıldırtma susuyorum sabrediyorum ama yeter! Kızımız ölüm kalım savaşı vermiyor, o dönemleri atlattık! Biz sadece biraz daha iyi olması için bekliyoruz! Ulan ben onun için Amerika’lardan İtalya’dan en iyi doktorları getirttim!’ Karan doktor mu getirtmişti? Benim neden haberim yoktu..

‘ Doktor mu getirttin? Bana neden söylemedin?’

‘ Ben onun babasıyım! Ben kız babasıyım! O benim evimin prensesi.. Keskin’in kızı o! Elbette dünyanın en iyi doktorlarını onun için getirteceğim.. Yeter ki gönlümün sultanı üzülmesin artık inci tanelerini dökmesin..’

‘ Karan ben..’ ne diyeceğimi bilememiştim..

‘ Gözümün önünde eriyorsun güzelim, doğru düzgün yemiyorsun, uyumuyorsun… Sürekli sinirlisin.. Kızımız iyileşiyor ama sen inanmıyorsun.. kurban olduğum artık yapma böyle.. ‘ Karan’ın cümleleri beni sanki kendime getirmiş gibiydi.

‘ Ben farkında olarak yapmıyorum Karan.. Seni üzdüysem özür dilerim..’

‘ Seni böyle görmek bırak beni üzmeyi kahrediyor.. Sevdiğim kadın, kızımın annesi gözümün önünde acı çekiyor ve ben bir şey yapamıyorum.. ‘ Karan bir anda beni tutup sarılmıştı.

‘ Özledim seni!’

‘ Bende seni özledim..’

‘ Bugün evimize gidelim mi?’

‘ Karan kızımızı bırakamam burada..’

‘Güzelim biraz daha sana dokunamazsam aklımı oynatacağım..’

‘ Ama Karan kızımız bu haldeyken..’ karan sözümü kesmişti..

‘ Kızımız iyileşiyor bebeğim.. Daha da iyi olacak!’ Olumlu anlamda kafamı sallamıştım.

‘ Pars ve Sıla’yı aradım gelecekler birkaç saat duracaklar tamam mı yavrum?’

‘ Karan onların en güzel gününü mahvettik zaten..’

‘ Güzelim bunları konuştuk. Zaten düğün bitmişti ayrıca onlar bunu sorun edecek biri değiller. Doğum senin elinde olan bir durum değil ki.’ Karan haklıydı.

‘ Peki madem onlar gelsin gidelim eve..’

**

Karan ile eve gelmiştik. Duş almak için banyoya girip üzerimdekileri çıkarmıştım. Suyu ayarladım ve lif ile vücudumu köpüklemeye başladım. Aklım kızımdaydı. Gözüm dalmış kendimi gelişi güzel köpüklerken duşa kabinin kapısı açıldı.

Arkamı dönmemle Karan ile göz göze geldim. Üzerini çıkarıp yanıma gelmişti. Elimde ki lifi alıp beni köpüklemeye başladı.

İkimizde hiç konuşmadan birbirimize bakıyorduk. Karan her yerimi sürtüyordu. Önce omuzlarımdan başladı daha sonra göğüslerimde oyalandı.

Göbeğimi yavaşça sürtmüştü. Lifi biraz daha aşağıya indirip kadınlığımı köpürtmeye başladı. Yavaşça aşağı yukarı sürtüyordu.

Omuzlarından destek almak için tutundum. Başını bana biraz daha yaklaştırıp dudaklarımı öpmeye başladı..

Yavaşça öpüşüyorduk. İlk defa aceleci değildik. Büyük bir hasretlikle öpüyorduk birbirimizi..

Alt dudağımı dudakları arasına almıştı. Emiyor ısırıyordu. Dudaklarımdan ayrılıp yönünü boynuma çevirdi. Boynumun her yerini öpüp emmişti. Moraracağı kesindi..

‘ Karan yapma.. Morarmasın..’

‘ Güzel karım o izlere baktıkça mutlu oluyorum.. Bu anlar aklımdan hiç silinmesin istiyorum..’

‘ Karan lütfen…’ Karan anlayışla karşılamış boynumdan göğüslerime inmişti. Su tepemizden akıyor köpükleri çoktan temizlemişti..

Karan lifi kenara bırakmış göğüslerimi okşamaya başlamıştı. Başımı geriye atıp sessizce inledim.

Karan göğüs ucumu ağzına almış dili ile etrafını yalıyordu..

‘ Immm Karan devam et!’

‘ Öyle hasretim ki sana…’ Karan göğüslerimden ayrılıp göbeğimi öpmeye başladı.

Göbeğimin etrafını öpmüş kasıklarıma doğru yol almıştı.

İç bacaklarımı öpüyor önüme diz çöküp kadınlığımı okşuyordu..

Kadınlığıma değen dudakları ile inledim ve kendimi ona daha çok bastırdım.

‘ Ahh Devam et Karan!’ Karan kadınlığımı eli ile iyice ayırıp dil darbeleri bırakmaya başladı.

Dilini en tepe noktamın üzerine getirmiş yalıyordu. Kadınlığımın içini yalamaya başladığında inleme kaçtı dudaklarımdan ..

‘ Ahhh Karan! ‘

‘ Yavrum aç bacaklarını uğruna öldüğüm tadını bir alayım..’

Karan bacaklarımı ayırmış kadınlığımın her noktasını emiyordu. Ellerimle saçlarını çekiştiriyor, sırtını tırnaklarımla çiziyordum.

‘ Güzel karım ağzıma gel.. Tadını özledi kocan..’

Karan’ın diline ve sözcüklerine daha fazla karşı koyamadan boşalmıştım. Akan sıvılarım Karan’ın dili ile buluşuyordu.

‘ Ohh bebeğim bu tadı almak için günlerdir bekledim..’

‘ Karan gir artık içimde olmanı özledim..’

Karan ayağa kalkma erkekliğini sıvazlamaya başladı. Islak olan girişime erkekliğini yasladı.

Üzerimizden su akıyordu. Karan beni duşa kabinin kapısına yasladı. Arkamda Kendini bana itmesiyle ikimizde inledik.

Sallanan Göğüslerimi sıkıyor içimde hükmediyordu. Aceleci davranmıyor tadını çıkarta çıkarta sevişiyordu benimle..

‘ Ahh hızlan erkeğim..’

‘ Canını yakmak istemiyorum güzel karım kışkırtma beni!’

‘ Doymuyorum Karan içimdesin hızlan artık!’

Karan içimde hızla gelgitlerine devam etti. Göğüslerimi sıkıyor arada kalçalarıma vuruyordu. İnlemelerimiz banyodan dışarıya taşıyordu. Onunla sevişmeyi çok özlemiştim..

‘ Kadınım beni nasıl sarıyorsun! Hala daracıksın bebeğim! Kim der çocuk bir ay önce çocuk doğurmuş diye..’ Karan’ın iltifatları yüzümü güldürmüştü.

‘ Güzel kızım Mavi iyileşsin hemen bir çocuk daha istiyorum yavrum!’

‘ Karan hayır!’ Kendini bana hızlıca itmişti.

‘ Evet kadınım, bir bebeğimiz daha olacak.. Sana söz bu sefer zorlu bir hamilelik geçirmeyeceksin! Gerekirse İtalya’da kalacağız..’ Karan kafasına koymuştu..

‘ Mavi en az dört yaşına girmeden olmaz Çakır!’

‘ Çakır ismi artık sinirimi bozmuyor yavrum, sayende dedemle barıştık. Karnına bir bebek daha koyacağım güzel karım kaçışın yok!’

Karan hızla içimde hareket ediyordu. Bir bebek daha düşüncesi bile çok zordu benim için.. Tek istediğim kızıma kavuşmaktı..

‘ Göreceğiz bakalım.. Ahhh Karan acıttın!’

‘ Bende Keskin isem Mavi kendini toparlar toparlamaz bir çocuk daha yapacağız! ‘

‘ Ahhh Hayır!’ İnatlaşmam Karan’ın hoşuna gidiyor onu daha çok tahrik ediyordu.

‘ Bebeğim korunmazsak şu an bile olur!’

‘ Korunurum ben merak etme!’

‘ Geliyorum yavrum.. Akıyorum içine, hisset bebeğim beni..’ Karan’ın cümlesi bitmeden içime sıcak sıvıları dolmuştu.

‘ Ohh bebeğim.. İçine boşalmayı çok seviyorum güzelim, seni doldurmayı çok seviyorum..’

‘ Karan bende içimde olmanı çok seviyorum..’

Karan içimden çıkmış son kez duş almıştık. Önce ben daha sonra o da arkamdan gelmişti.

Odaya girip siyah iç çamaşırlarımı giymiştim. Karan arkamdan gelip sarılmıştı.

‘ Bebeğim özlemişim seni böyle görmeyi..’

‘ İyi bak sevgilim uzun bir süre göremeyecek gibisin..’

‘ Nedenmiş o!’

‘ Kızım gelene kadar gelmeyi düşünmüyorum Karan içim hiç rahat değil.’

‘ Yavrum kızımız iyileşiyor ve ben seni böyle daha çok görmek istiyorum! Hadi gel koynumda uyu biraz dinlen.’

Üzerime rahat bir şeyler giymiştim. Saçlarımı Karan taramıştı. İkimizde yatağa uzanmış biraz uyuyacaktık..

**

Karan’ın boynuna sokulmuş nefeslerini dinliyordum. Bir saat kadar uyumuş uyanmıştım. Karan doğru düzgün uyumadığı için yatıyordum.

Odada nefes sesinden başka telefon sesi de duyuldu. Karan’ın telefonu çalıyordu. Kalkıp onun telefonuna uzandığımda Pars’ın aradığını gördüm.

Kalbime bir ok saplanmıştı sanki. Kızımıza onlar bakıyordu. Hemen telefonu alıp açtım. Karan’da uyanmış kalkmıştı.

‘ Alo Pars, Mavi iyi mi?’ Pars benim açmamı beklendiği için önce sustu. Arkada Sıla’nın ağlama sesini duymamla elim ayağım titremeye başlamıştı. Gözyaşlarım hemen akmaya başlamıştı. Karan elimden telefonu aldı.

‘ Pars koçum ne oldu? Kızım iyi mi?’ Pars ve Karan konuşuyor ancak ben anlamıyordum..

Dünya durmuş her ses uğultu gibi geliyordu bana..

Karan hemen kalkmış giyinmeye başlamıştı. Korkumdan kızıma ne olduğunu bile soramamıştım..

‘ Karan kızımız.. Mavi’m…’ dememle hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştım..

**

Devam edecek

Yıldıza basmayı unutmayın

Yıldızımız hep parlasın..

:)

Loading...
0%