@buket9
|
** Beril Mira Keskin Karan üzerini değiştirip yanıma gelmişti. Hıçkıra hıçkıra ağlıyor olduğum yerden kalkamıyordum.. Karan elimi tutup beni kaldırdı. ‘ Güzel karım toparla kendini kızımızın bize ihtiyacı var hemen gitmemiz gerekiyor hadi bebeğim!’ Karan beni kaldırmıştı. Hemen arabaya binip hastaneye gittik. Yol boyunca konuşmamış sadece ağlamıştım. Karan çok hızlı sürmüştü arabayı. Korkumdan kızıma ne olduğunu bile soramadım. Hiçbir şey bilmek istemiyor sadece kızımı kucağıma almak istiyordum. Hastanenin önünde durmuştuk. Şoför Ömer hemen yanımıza gelmişti. ‘ Abi Pars bey yukarıda, doktor ile görüşüyorlar!’ Karan elimi tutmuş beni de peşinden sürüklüyordu. Asansör kızımın olduğu katta durmuştu. Pars doktorlarla konuşuyor Sıla ise ağlıyordu. Ayaklarım gitmiyor olduğum yerde donmuştum.. Karan benim durduğumu görünce yanıma geldi ve belimden tuttu. ‘Güzel karım doktorlar ile konuşacağım sen geç otur hadi.. Üzülme ne olur kızımızın bize ihtiyacı var!’ Karan beni koltuğa oturtup doktorların yanına gitti. Sıla koşarak yanıma gelmişti. İkimiz de susuyor ağlıyorduk. Karan doktorun yanından gelmişti. Ellerimi tutup öptüğünde beklentiyle ona baktım. ‘ Karan kızımız..’ ‘ Bebeğim Pars’ın bizi aradığı sırada kalbi durmuş.. Daha sonra müdahale etmişler. Nefes almakta zorluk çektiği için makinelere bağlamaya bir süre daha devam edeceklermiş.. Şu an iyi lütfen ağlama artık..’ Kalbi durmuştu.. Ben anne olarak yanında yoktum kalbi durmuştu bebeğimin.. En ihtiyacı olduğu zamanda yoktum. Öfkeyle kalkıp Karan’ın göğsüne vurmamla herkes şok olmuştu. ‘ Kalbi durmuş benim kızımın, biz evdeyken yanında yokken! Sen beni eve götürdün ben burada kalacaktım!’ Hem göğsüne vuruyor hem de hıçkıra hıçkırıka ağlıyordum. Sıla ve Pars beni tutup oturtmaya çalışsa da sinir krizi geçiriyordum. Elim ayağım titriyordu. Karan tepkisiz bana bakıyor, düşmeyeyim diye tutuyordu. Bir kez daha vuracağım sırada ayaklarım tutmadı. Düşeceğim zaman Karan belimden tutup kucaklamıştı. Hastanede ki odamıza geçmiş doktoru çağırmıştı. Sesleri duyuyor ancak konuşamıyordum. Karan öfkeyle etrafa bağırıyor elimi bırakmıyordu. ‘ Nerede lan bu doktor! Karım kriz geçiriyor Pars!’ Doktor ve hemşireler gelmişti. Serum takmış ve ağzıma hava vermişlerdi. Artık gücüm tükeniyordu. Bir aydan fazladır kızımız hastanelerde yaşam mücadelesi veriyordu. Bebek heyecanımı bile yaşayamamıştım. Lohusa zamanlarım da sinir krizleri geçiriyordum. Gözlerimi yavaşça açmaya başladığımda hava kararmıştı. Kaç saat uyudum bilmiyorum ancak Karan yanımdan hiç ayrılmamıştı. Pencereden dışarıyı izliyordu. Henüz beni fark etmemişti. ‘ Karan..’ diye seslenmemle bana döndü hemen yanıma geldi. ‘ Güzelim..’ elimi tutup öpmüştü. Saçlarımı sevmeye başlamasıyla gözlerim yine dolmuştu. Sürekli ağlıyordum. ‘ Bebeğim neden ağlıyorsun?’ ‘ Karan ben sana bağırdım.. Vurdum defalarca..’ bir hıçkırık kaçmıştı ağzımdan.. Karan gözyaşlarımı silmiş ve sildiği yerleri öpmüştü.. ‘ Bebeğim sen annesin, evladı yaşam mücadelesi veren bir annesin. Bana bağırmayacaksın da kime bağıracaksın? Sen bunları düşünüp üzme kendini!’ Karan harika bir eş ve harika bir babaydı. Ona minnet dolu gözlerle baktığımda alnımdan öpmüştü. ‘ Seni çok seviyorum Kocam.. İyi ki sen..’ ‘ İyi ki siz güzel karım.. ‘ ** Sabah odaya hemşirenin girmesi ile uyanmıştık. Gece kaç defa süt sağıp verdim bilmiyorum. Sabah erkenden hemşire gelmiş yine sağıp vermiştim. ‘ Beril Hanım, Mavi’yi öğleden sonra emzirebilirsiniz dedi doktor Bey.’ Bebeğimi kendim emzirecektim. Özlemiştim kokusunu.. Öğleden sonra bebeğimin olduğu alana girmiştim. Önlük bone eldiven takmıştım. Mikrop kapmaması için hijyene dikkat ediliyordu. Kızım Mavi’yi kucağıma almıştım. Onu emzirmeye başladığımda Karan bizi camdan izliyordu. Parmağımı sımsıkı tutmuş bırakmamıştı. Karan’a bakıp gülümsediğim de o da bize bakıp gülmüştü. Gözlerimden yaşlar yine süzüldüğünde Karan yalandan kızar gibi yapmıştı. Kızımı emzirmem bitmiş hemşire artık çıkmam gerektiğini söylemişti. Kucağımdan indirmeye çalıştığımda kızım ağlıyordu. Benim kokuma alışmış bırakmak istemiyordu. Onunla birlikte bende ağlamış zorda olsa bırakmıştım. Çıktığımda üzerimdekileri çöpe atıp Karan’ın yanına gittim. Ağladığımı görünce gelmiş gözyaşlarımı silmişti . ‘ Güzel karım ağlama ne olur.’ ‘ Karan Mavi beni bırakmak istemedi, doktorla tekrar konuş anlat bunları elimi sımsıkı tuttu iyileşiyor o çok güçlü bir kız çocuğu..’ dememle Karan alnımdan öpmüştü. ‘ Merak etme yavrum bugün profesör gelecek, canlı canlı bakmak istediğini söyledi. Bize net bilgi verecek. Çok az kaldı güzel karım sen üzülme dayan.. Gerekirse evin bir odasını hastaneye çeviririm orada bakarız kızımıza. Harap oldun hastane köşelerinde!’ Karan’ a sımsıkı sarılmıştım. İçimde bir umut ışığı vardı. Sanki kızımızı verecekler ve eve gidecektik.. Akşam üzeri Karan’ın dediği profesör doktor Robert Ray Nassif gelmişti. Orta yaşlarda kır saçlı beyaz tenli bir adamdı. Yanında iki tane de uzman doktor vardı. Hepsi birlikte toplanıp Mavi’nin yanına girdiler. İçeride bir şeyler konuşuyorlardı. Profesör Robert Mavi’yi kucağına alıp sevmişti. Elindeki aletler ile sırtını nefesini dinliyordu. Boyu kilosu tekrar ölçüldü. Tüm testlere tekrar sokulacaktı. Yaklaşık yarım saat sonra Bizi odasına çağırmıştı. Tüm doktorlar da yanındaydı. ‘ Karan Bey merhaba! Telefonda sizinle hep iletişim halindeydik, kızınızı yakından görmek çok hoş.. İlk zamanlara göre raporları da temiz çıkmaya başladı. Tekrar testlere soktuk. Birazdan sonuçlar gelecek..’ adam Türkçe konuşuyordu. Diğer doktorlar son durumu hakkında konuşurken içeriye hemşire girdi ve elindeki dosyaları Robert Bey’e verdi. Gözlüğünü takıp inceledi.. Diğer doktorlara da bir şeyler söyledi ve bize döndü. ‘ Haberler iyi Karan Bey, kızınız kuvözdeki gelişim sürecini tamamlamış. Normal doğum olsaydı bugün doğardı büyük ihtimalle!’ İçime su serpilmişti. Karan elimi tutup öpmüştü. Artık onunda yüzü gülüyordu. ‘ Kalbi durmuş geçenlerde makine ve hava desteği ile toparlanmış, dediğim gibi gelişim sürecini tamamladığı için öyle bir sorunla karşılaşmış olabilir. Artık hava desteğini keseceğiz. Normal odaya alacağız, birkaç gün daha İstanbul’dayım, hastanemizde sizi misafir edelim.. Büyük ihtimalle artık bir sorun teşkil etmiyor sizlerde bebeğinize tam anlamıyla kavuşacaksınız..’ Gözyaşlarım artık mutluluktan akıyordu. Bebeğimiz oradan çıkacak olması bile bana yeterdi. Birkaç gün daha hastanede kalmak sorun değildi. Yeterki koynumda olsun güzel kızım.. Doktorun yanından çıkalı bir saat olmuştu. Mavi’yi duş aldırıp getireceklerdi. Karan hastane odasını ev gibi ayarlamıştı. Bebeğimizin her şeyi gelmişti. Karan ailelerimize çoktan haber vermişti. Eve çıktığımız zaman torunlarını görmeye geleceklerdi. Sıla ile birlikte odayı düzenlemiştik. Kızım Mavi birazdan gelecekti. Çok heyecanlıydım. Sanki onu uzun zaman sonra ilk defa görecektim.. Kapı açılmış Karan kucağında Mavi’yi tutuyordu. Onları öyle görünce gözyaşlarım akmaya başladı. Karan benim görünce kaşlarını çattı. ‘ Beril, artık ağladığını görürsem kızımı senin kucağına vermem haberin olsun!’ Demesiyle gülmüştüm. ‘ Yok tamam ağlamayacağım, mutluluk gözyaşları bunlar sevgilim..’ demiş ve Mavi’yi kucağıma almıştım. Doyasıya kokladım, öptüm minik ellerini. Her şeyi minicikti. Gülümsedikçe bende gülüyordum. Pars ve Sıla akşam olunca gitmişlerdi. Odada Karan ve Mavi vardı. Mavi ağlayarak uyanmıştı. Beşikten kucağıma alıp emzirmeye başladım. Karan yanıma oturmuş bizi izliyordu. ‘ Şu manzarayı ne kadar çok zaman hayal ettim bir bilsen güzelim.’ Demesiyle Mavi’nin küçük kafasını öpmüştü. ‘ Bende öyle sevgilim. Artık hep bu manzarayı göreceksin Karan efendi baba olmak kolay değil hele kız babası olmak hiç kolay değil!’ Karan dediğime gülmüştü. Eğilip dudağımdan öptü. ‘ Şu dünyada herkesi yendim de iki mavi gözlü hatuna yenildim be güzelim!’ Karan’ın iltifatı ile dudaklarımızı birleştirdim. Kucağımda Mavi beni emerken Karan ve ben de öpüşüyorduk. Mavi elini yumruk şeklinde yapıp bize doğru vurunca ayrıldık kızımızın bu haline gülmüştük. ‘ Küçük hanım aramıza yeni gelmiş olabilirsin ama hala benim kurallarım geçerli, anne benim sadece karnını doyurmak için izin veririm o kadar aramıza girmek yok tamam mı babacığım!’ Karan’ın Mavi ile sohbetine güldüğümde Mavi emmeyi bırakmış babasına gülümsemişti. ‘ Bak birde gülüyor.’ Demiş ve kucağımdan almıştı. Karan, Mavi ile ilgileniyordu. Karan’ın Üzerinde hiçbir şey yoktu. Mavi’yi çıplak göğsüne yatırdı. Minik kızım kıvrılınca daha da ufacık oldu. Babasının göğsünde uyuyordu. Karan’ın yanına sokulup yatmıştım. En huzurlu gecemiz bu geceydi. İlk defa kızımız ile uyuyorduk. Mavi babasının kokusuna alışmıştı. ** Sabah Karan’ın ve Mavi’ ile konuşmasına uyandım. Karan uyanmış Mavi ile sohbet ediyordu. Mavi babasına gülüyordu. ‘ Güzel kızım, sen uyandın mı? Babayı çok mu özledin? Miniğim benim..’ Karan’ın cümlesi ile gülmemi tutamamıştım. Güldüğümde Karan bana dönmüştü.. ‘ Mavi’m anne bizi izliyormuş, önce bi öpücük alalım anneden sonra seni doyuralım.’ Demesiyle bana doğru yaklaşmıştı. ‘ Karan hadi ver Mavi’yi doyuracağım.’ ‘ Güzel karım önce beni mi doyursan acaba ?’ ‘ Karan.. Olmaz..’ ‘ Olur yavrum bal gibi olur..’ demiş ve dudaklarımızı birleştirmişti. Alt dudağım dudaklarının arasındaydı. Isırıyor öpüyordu. Mavi’nin ağlaması ile ayrılmıştık. ‘ Kızım sen kıskandın mı yoksa?’ ‘ Gel güzel Mavi’m göğüslerim acıyor kızım acıkmış demek bu, sütler birikti..’ ‘ Yavrum acıdıysa bana söylemen yeterli, acısını alırdım hemen..’ demesiyle elini göğsüme koymuş okşuyordu. ‘ Karan sakın sıkma zaten hassas bir de süt akmasın bebeğim emecek!’ ‘ Yavrum boşa gitmez senin bebeğin bir tane değil ki!’ ‘ sen benim koca bebeğimsin..’ demiş tekrar öpüşmüştük. Mavi kucağımda emmeye başlamıştı. ** 2 gün sonra.. Bugün Profesör doktor Robert Bey Mavi ile ilgili son durumu söyleyecekti. İnşallah bugün hastaneden evimize gidecektik. Öğleden sonra Karan doktor ile konuşmaya gitmişti. Mavi ile birlikte odada oturuyorken Sıla gelmişti. Mavi’yi sevmişti teyzesi.. Karan odaya Pars ile birlikte gelmişti. İkisinin de yüzü gülüyordu. ‘ Keskin ailesi hadi hazırlanın evimize gidiyoruz!’ Demesiyle Karan gelip sarılmıştı. Çok şükür evimize gidecektik artık. Karan eşyaları şoför Ömer ile yollayacaktı. Mavi’yi pusetine koyup arabaya geçtik.. ** Akşam olmuştu. Nebahat hanım benim için vitaminli doğal şeyler hazırlamıştı. Korumalar Mavi’yi çok sevmiş hepsi sırayla ilgilenmişti. Ömer, sürekli bir şey bahane edip eve geliyor Mavi’yi görmeden gitmiyordu. Karan hepsine yalandan kızıyor gibi yapıyordu ancak onunda hoşuna gidiyordu. Yarın kızımın kırkı çıkacaktı. Tüm aile gelecek Dua ve Kuran okunacaktı. Karan kızımızın adına kurban kestirecekti. Mavi ile bahçeye çıkmıştım. Karan henüz şirketten gelmemişti. Mavi’ye kırmızı elbise giydirmiş kırmızı da bandana takmıştım. Çok tatlı olmuştu. Bahçeye çıktığımı gören korumalar başta Ömer olmak üzere yanımıza gelmiş Mavi’yi sevmişlerdi. ‘ Aman yeğenim gelmiş, yengelerin en güzel annesi bir şeye mi ihtiyacın var hemen alalım.’ Ömer’in bu cümlesine Mavi de bende gülmüştük. ‘ Yok Ömer dışarıya çıktık şöyle bir hava alalım dedim.’ ‘ İyi yapmışsın yengem abim gelir şimdi şirketten çıkmış.’ Bahçede ki koltuklara oturmuştuk. Dış kapı gürültüyle açılmıştı. Kafamı çevirdiğimde Karan’ın arabası girmişti. Karan arabadan inmiş bizi görünce gülümsemişti. ‘ Benim güzellerim bahçe keyfi mi yapıyor, işe giderken sizi de götürsem bari çok özlüyorum..’ demiş sırayla bizi öpmüştü. ‘ Bizde seni çok özledik babası..’ Karan Mavi’yi kucağına almıştı. ‘ Yemeği burada yiyelim güzelim.’ Kafamı olumlu anlamda sallamıştım. Mavi normal odaya alındığından beri çok güzel zamanlar geçiriyorduk. Yarın kırk gün olacaktı. Zorlu bir kırk gün geçirmiştik.. Akşam yemeğini artık bahçede yiyorduk. Mavi’yi bahçeye sık sık çıkarıyordum. Sıla ve Pars sık sık geliyor Mavi’yi seviyorlardı.. Güzel günler artık bizimle olacaktı buna kalpten inanıyordum.. ** Sabahın dördünde Mavi’nin ağlama sesi ile uyanmıştım. Karan da benimle birlikte uyandı. Beşiğinden almam ile susmuştu. ‘ Oyuncu kızım benim bizi uyurken gördü ya hemen ağlıyor!’ Karan’ın cümlesi ile gülmüştüm. ‘ Babası öyle deme benim kızıma!’ Karan yatakta uzanıp ikimizi de öpmüştü. Mavi’yi emzirirken uyumuştu. Yavaşça beşiğine yatırdım. Kalkacağım sırada Karan beni kendine doğru çekip sarılmıştı. ‘ Gitme madem uyandık biraz hasret giderelim..’ ‘ Karan sabahın dördü! Uyu hadi bende uyuyacağım!’ ‘ yavrum benim uykum kaçtı eminim ki senin de kaçtı. Biraz hasret gidereyim kokunla.. Kızımız olunca bana olan ilgin azaldı biraz..’ ‘ Karan..’ inler gibi söylemiştim adını. ‘ Safir’im..’ kendini bana bastırmıştı. Karan hızlıca üzerimizdekilerden kurtulmuştu. Dudakları önce göğüslerimde oyalandı. Okşadı, öptü, sevdi.. Dudakları kadınlığımı bulunca kendimi ona doğru kaldırıp inledim. ‘ Yavrum ön sevişme yapmayacağım dedim ama tadını almak için can atıyorum.’ Demesiyle kadınlığımı yalamaya başladı. Karan dilini tepe noktama dokundurmasıyla inledim. Kendimi ona doğru kaldırıp görsel şölen sunmuştum adeta.. ‘ Ahh Karan..’ ‘ Yavrum doyamıyorum sana..’ Karan dilini ustalıkla kullanıyor, altında beni kıvrandırmayı başarıyordu. Mavi uyanmasın diye inlememeye dikkat ediyordum. Elimi ağzıma kapatmış inlememi bastıyordum. Karan benim bu halimden oldukça zevk alıyor, beni daha çok kışkırtıyordu.. ‘ Karan lütfen..’ ‘ Ne lütfen sevgilim..’ ‘ Gir artık içime lütfen dayanamıyorum..’ dememle Karan içime kendini itmişti. Eliyle ağzını kapattığı için inlemelerim elleri arasında kaybolmuştu. İçimde ki hükmüne hızla devam ediyordu. Karan’ın erkekliği kadınlığıma oldukça hızlı çarpıyor sesleri odada yankılanıyordu. Göz ucuyla Mavi’nin beşiğine baktığımda hala uyuyordu.. Karan nefesini boynuma üflüyor kısık kısık inliyordu. İçimde ki gelgitleri hızla devam ederken ben çoktan boşalmıştım. Karan içimde daha çok sertleşmiş ve seğirmeye başlamıştı. Boynuma doğru inlemesiyle boşaldığını anlamıştım. ‘ Güzelim çok özlemişim bu hissi.’ ‘ Bende çok özlemişim bebeğim.’
** Devam edecek Yıldıza basmayı unutmayın :) |
0% |