Yeni Üyelik
30.
Bölüm

30. Bölüm

@buket9

Yıldıza basmayı unutmayın arkadaşlar!

Oy sayısı düşük. Bu kitabı daha çok kişiye tavsiye edip, beraber büyütelim.

# Diğer Bölüm final olacak ! #

# Diğer kurgum BARON’da burada geçen karakterleri sık sık göreceğiz!

# Final olduktan sonra 3 tane daha Özel Bölüm atacağım

ve

# Özel bölümler +18 ağırlık olacak!!

 

Keyifli okumalar diliyorum yorumlarda buluşmak dileğiyle..

**

Sıla Önder

Evlendikten sonra anladığım tek şey biz birbirimize eş değil bir dünya seçiyorduk. Pars benim dünyam olmuştu. Onunla evleneli bir aydan fazla olmasına rağmen onun ne kadar iyi bir eş olduğunu anlamıştım.

Küçük Mavi’nin erken doğumu ile hayatımıza hareketlilik de gelmişti. Beril ve Karan çok zorlu bir dönem geçirmişlerdi.

Mavi hastanede yaşam mücadelesi verirken onunla birlikte bizde burada mücadele vermiştik.

Mavi toparlandıkça hepimiz mutlu oluyorduk. Beril’in küçüklüğü gibiydi. Annesine çok benziyordu.

Dün Mavi’nin kırkı için tüm aile toplanmış, evde Kuran okunmuştu. Karan ve Pars kurban kestirmişlerdi.

Bu sabah Pars ile birlikte geç kalınmış balayımızı yapmak için yola çıkmıştık. Antalya’ya gidecektik. Bir hafta kalacak oradan da İzmir’e ailemin yanına uğrayıp gelecektik.

Sabah çok erken saatte yola çıktığımız için arabada biraz uyumuştum. Birkaç saat sonra uyanmış ve mola vermiştik.

‘ Pars gidecek çok yolumuz var mı daha?’

‘ Ne oldu güzel gözlüm yoruldun mu?’ Pars uzanıp elimi tutmuş ve öpmüştü.

‘ Evet yoruldum biraz..’ dememle Pars arabayı yol kenarında bir alana çekmişti.

Karşısında uçurum vardı. Yanımızda birkaç araba vardı ancak boştu. Neden durduğumuzu anlamıştım.

‘ Sevgilim neden durduk?’

‘ Yorgunum dedin ya bebeğim bende yorgunluğunu alacağım..’ Pars’ın ne demek istediğini hala anlamayamamıştım.

‘ Pars nasıl alcaksın merak ediyorum.’ Dememle Pars, beni kucağına çekmişti.

Kucağına almasıyla çığlık atmıştım. Pars dudaklarıma yapışmış çığlıklarım kesilmişti.

‘ Seni hissetmeme izin ver güzel gözlüm..’ Pars eteğimi sıyırmış külotumu indirmişti.

‘ Sen beni hisset bende kokunu hissedeyim Uygar!’ Dememle Pars pantolonunu sıyırmış erkekliğinin ucunu sıvazlamıştı.

Bir anda kendisini içime itmesiyle inlemiştim. İçimde hızla hareket ediyordu. Sırtım direksiyona çarpıyordu. Pars beni kendine daha çok çekmişti..

‘ Sıla’m seni hazırlamadan içine girmek istemezdim ama dayanamadım, arabada yapacak kadar gözümü kararttım!’ Demesiyle göğüslerimi de sıkıyordu..

‘ Sorun değil Kocacığım ben zaten sana hep hazırım!’

Pars içimde ki gelgitlerine devam ediyordu. Erkekliği dimdik içimdeydi..

‘ Ohh boşalıyorum içine hatunum..’

‘ Imm Uygar boşal içime…. İstiyorum…’ dememle Pars içime titreyerek boşalmıştı.

‘ Ergenler gibi arabada birlikte olmak istemezdim ama tutamadım kendimi nefesim..’

‘ Bende istedim tutamadım kendimi Pars…’

Üzerimizi toparlayıp yola devam etmiştik. Balayımız geç kalsa da biz çoktan başlamıştık.. Pars ile olduğum her an kendimi daha da şanslı hissediyordum..

**

Karan Çakır Keskin

Küçükken dedem baba olmak kolay ancak babalık yapmak zordur, Bir baba çocuklarına hayatı boyunca rehber olur derdi..

O yaşlarda bunu pek anlamazdım ancak Mavi’yi kucağımdan aldıkları ilk saniyede baba olduğunu hissetmiştim.

O yaşam mücadelesi verirken omuzlarıma çöken yük, benim baba olduğum gerçeğini hatırlatmıştı..

Güzel karım ile birlikte bebeğimiz için savaştık. Güzel kızım aynı annesi gibiydi. İnatçı bir kız çocuğu..

Hayata tutundu elimiz hiç bırakmadı.. Hep kız babası olmak istedim.. Babasına aşık bir kızım olsun istedim..

Mavi annesine düşkün olduğu kadar bana da düşkündü. Benim kucağımda hemen uykuya dalar, kucağıma geldiği an ağlaması biterdi.

Küçük Safir’im büyüyordu. Kötü günler geride kalmıştı.. Beril ile uzun zamandır baş başa kalmadığımızı fark ettim. Onun için bugün bir süprizim vardı.

Şirketten çıkıp eve geçtim. Kapıda Ömer beni karşıladı.

‘ Koçum nasılsın? Var mı bir sıkıntı?’ Dememle Ömer kapıyı kapatmıştı.

‘ Yok abi hiçbir sıkıntı. Herkesin keyfi yerinde.’

‘ Yengen hiç bahçeye falan çıktı mı?’

‘ Mavi’yi havuza soktu sonra hemen çıktı. Uyku saati gelmiş..’ kafamı okundu anlamda sallayıp eve geçmiştim.

Salona girdiğimde annem ve kız kardeşim oturmuş kahve içiyorlardı. Çakır Ağa ve babam ise bahçede ağaçları suluyorlardı.

‘ Hoş geldin oğlum erkencisin.’

‘ Hoş buldum Anne, işlerimi erken bitirdim. Karım nerede?’ Annem elindeki fincanı sehpaya koydu.

‘ Mavi’nin uyku saati geldi uyutmaya gitti oğlum gelir şimdi.’

‘ Anne ben Beril’i alıp biraz dışarıya çıkaracağım. Bayadır evde. Mavi size emanet, süt sağıp dolaba koyarız durmazsa Ömer ile birlikte yollarsın tamam mı? Bir şey olursa ara saat falan farketmez!’

‘ Tamam oğlum ben hallederim merak etme siz çıkın..’ merdivenlerden çıkmaya başladım.

Odanın önüne geldiğimde kapıyı yavaşça açtım. Mavi uyanır diye dikkat ediyordum.

Kapıyı açtığımda Beril, beşiğe yatırmıştı. Benim geldiğim görmesiyle gülümsedi. Sessizce yanıma geldi.

‘ Hayatım hoş geldin, yeni uyuttum bende.’

‘ Güzelim hadi hazırlan gidiyoruz.’

‘ Karan nereye, Mavi uyuyor uyansın öyle gideriz.’

‘ Yavrum annem bakar ona hadi biz gidelim sana süprizim var.’

‘ Ama Mavi..’ Beril’in konuşmasına müsade etmeden açıklama yaptım.

‘ Güzel karım, biraz süt sağ dolaba koy annem içirir ona, durmazsa Ömer getirecek yanımıza.. Bu akşam bir kaçamak yapalım istiyorum.. Özledim karımı sen özlemedin mi yavrum kocanı?’ Beril’in gülümsemesi ile daha çok sokuldum ona..

‘ Bende özledim kocamı ama kızımız huysuz ne yapalım..’

‘ Kızım babasını üzmez bugünlük sorun çıkarmaz merak etme sen hadi süt sağ biraz sonra giyin güzelim..’

‘ Tamam canım sen aşağıda bekle beni.’ Demesiyle aşağıya inmiştim.

Bahçeye babamların yanına gitmiş, şirketle alakalı sohbet etmiştim.

Yaklaşık yarım saat sonra Beril’in seslenmesiyle içeriye geçtim.

Beril, beyaz mini bir balon kol elbise giymişti. Altında gümüş parlak topuklu ayakkabısı vardı. Uzun kıvırcık sarı saçları beline kadar uzamıştı.

‘ Güzel karım, her an vazgeçebilirim!’ Dememle Beril yanıma gelmişti.

Nefesini bana yaklaştırıp usulca fısıldadı.

‘ Eğer vazgeçersen benim diğer yüzümle tanışırsın yakışıklı kocam, şimdi karar ver gidiyor muyuz yoksa kalıyor muyuz?’ Demesiyle gözlerimi dudaklarından bir an bile çekmedim.

Erkekliğinim onun bir lafı ile hareketlenmeye başlamasıyla içimden kendime küfür savurdum.

‘ Ben varken zaten sana kim bakmaya cüret edebilir ki? Buyurun Bayan Keskin gidelim!’ Dememle koluma girmiş ve evden çıkmıştık.

**

Beril Mira Keskin

Evden çıkalı yaklaşık yarım saat oluyordu ancak kızımı şimdiden çok özlemiştim. Zamanında çok ayrı kaldığım için şimdilerde hiç yanımdan ayrılsın istemiyordum.

‘ Güzel karım aklını ne meşgul ediyor söyle bana!’ Karan sıkıntılı halimden anlamıştı.

‘ Karan Mavi’yi çok özledim..’ dememle alt dudağımı büzmüştüm. Karan bu halime gülüp elimi öpmüştü.

‘ Bebeğim az önce konuştuk hala uyuyor, ayrıca sorun olursa gelecek kızımız bize.. Aklında bu gecelik sadece ben olsam yavrum olmaz mı?’

‘ Sen zaten aklımdasın hep..’ Karan bana bakıp göz kırpmıştı.

On dakika içinde büyük üç katlı bir yatın önünde durmuştuk. Karan aşağıya indiğinde bende kapını açıp indim. Karan çoktan yanıma gelmişti.

Etrafa meraklı gözlerle bakarken Karan gelip elimi tutmuştu..

‘ Hadi bebeğim gel.’ Karan elimi tutup beni yatın içine götürdü.

‘ Karan bu yat çok güzel..’ etrafı incelerken Karan belimden sarılmış boynumu öpmüştü.

‘ Doğum hediyen..’ Karan dönüp şaşkınca bakmaya başladığımda gülerek burnumun ucunu öpmüştü.

‘ Nasıl yani? Benim mi?’

‘ Sen ve güzel kızımın.. Bak gel..’ demesiyle Yat’ın dış tarafındaki yazıyı göstermişti Karan..

Dışında girişin yanında el yazısı ile Mavi yazıyordu..

‘ Karan çok güzel.. Teşekkür ederim..’

‘ Bebeklerime ilk hediyem.. Hayatımın neşe kaynağısınız siz iki güzel mavi gözlüler..’ gülerek Karan’a sarılmıştım.

‘ Ama sen böyle şımartırsan kızım da bende alışırız söyleyeyim baştan!’

‘ Alışın yavrum, ben şımartmayacağım da kim şımartacak sizi?’

‘ Damadın!’ Karan kaşlarını çatıp bakmaya başladığında anlamamıştı.

‘ Damadım kim?’

‘ İlerde olacak hayatım, Mavi’nin kocası..’ Karan sözümü kesip bir anda yükselmişti.

‘ Yok efendim kocası falan! Beril bak böyle konular açıp germe beni! Ben şımartırım kızımı koca falan istemez!’ Karan’ın bu kadar tepki vereceğini beklemiyordum ancak yüz ifadesi ve sinirlenmesi çok komikti.

‘ Tamam kocam sen düşünme bunları.. Sen bizi hep şımart..’ deyip gülerek boynunu öpmüştüm.

Anında sakinleşen Karan elimden tutarak yatı gezdirmeye başladı.

İlk katta misafir odası, banyo ve tuvalet vardı. Girişinde ise masa ve sandalyeler vardı.

Beraber yukarıya çıktığımızda ise salon, banyo, mutfak ve çocuk odası vardı.. oldukça şık döşenmişti. Krem beyaz ağırlıktaydı..

Üst kata çıktığımızda ise sadece büyük bir yatak odası vardı. Yatak odasından ise terasına çıkılıyordu. Deniz ayaklarımızın altındaydı.

Yatak odası çok şıktı.. İçerisinde banyo vardı. Yatağın biraz ilerisinde ise bir küvet vardı.. Etrafı led ışıklar ile döşenmişti..

‘ Karan bayıldım buraya! Burası ev gibi yaşanır burada..’

‘ Sen iste burada yaşayalım bebeğim.. Senin olduğun her yer bana ev zaten..’ Karan eğilip dudaklarımı öpmeye başlamıştı.

Beni yatağa ittiğinde sırtüstü düşmüştüm. Karan üzerime çıkmış sıyrılan elbisemden dolayı açıkta kalan bacaklarımı okşuyordu.

‘ Güzel karımı çok özledim.. Seni hissetmeyi, inlemelerini çok özledim yavrum..’ demesiyle Karan alt dudağımı dudakları arasına almış emmeye başlamıştı.

Altında kıvranıyor, kendimi ona daha çok bastıyordum. Elbisemin kollarını iyice sıyırmıştı. Omuzlarımı öpmeye başlamasıyla huylandım.

‘ Karan kemerin batıyor! Acıdı..’ dememle Karan üzerinden ayrılıp soyunmaya başladı..

‘ Özür dilerim güzelim, ilk dakkadan soyunmam gerekiyordu! O elbiseyi parçalamak istiyorum zaten!’ Demesiyle Karan soyunmuş elbiseme yaklaştığında bir anda altından kalktım.

‘ Hayır Karan yırtmana izin veremem bunu bana Helen aldı! Kardeşin sana çok kızar!’ Dememle küvetin diğer tarafına geçmiştim.

Karan odanın içinde çıplak halde beni yakalamaya çalışıyordu. Erkekliğine ne kadar gözüm kaysa da bakmamaya çalışıyordum. Şu an önemli olan ondan kaçmaktı..

‘ Güzel karım Helen’e söylemezsek nereden bilecek ki? Sana bunu giyme demiştim, ayrıca Helen’e ayrı soracağım böyle kısacık şeyler almasın bir daha sana!’

‘ Karan karışma ben koskoca kadınım, bir tane evladım var, hala mı bana karışacaksın?’ Dememle Karan bana doğru gelmeye başladığında köşeye sıkışmıştım.

Yatak ile kendi arasına almıştı beni.

‘ Yavrum sen elli yaşına da gelsen, on torunun da olsa, ben seni kıskanmaya devam edeceğim! Giydirmem Ulan böyle şeyler, deliriyorum böyle görünce seni!’ Ellerimi uzatmam ile durmuştu.

‘ Karan gelme üzerime! Ben kendim çıkartırım tamam! Eğer bunu yırtarsan bunun daha beterlerini giymezsem seni pişman etmezsem Bana da Beril Mira Keskin demesinler!’ Karan kahkaha atmaya başlayınca şaşkınca ona bakmaya başladım.

‘ Ne gülüyorsun be!’

‘ Yavrum ben bunu yırtmadan durmayacağımı ikimizde biliyoruz! Sen eğer daha beterlerini giyersen onları da yırtacağımı biliyorsun, o yüzden gel inat etme daha normal boyutta elbiseler alalım sana çeşit çeşit onları giy güzelim ha ne dersin?’

‘ Yırt Karan işime gelir seni delirtmek, benim için hava hoş!’ Bir anlık dalgınlık ile Karan beni kucaklayıp yatağa yatırmıştı. Kendisi de üzerimde ki yerini almıştı.

‘ Demek beni delirtmek hoşuna gider öyle mi Beril Hanım? Tamam benim de delirmek hoşuma gider.. Her delirmenin sonucu yatakta biter haberin olsun! Ne demişler aşık adamın kavgası çetin olur, nefes nefese başlar ten tene biter tıpkı şimdi olacağı gibi!’ Demesiyle elbisemin yaka kısmından tutup ikiye ayırmıştı.

Elbisem yırtılmasıyla Karan hiç konuşmama bile fırsat vermeden dudaklarımı öpmeye başlamıştı. Ona olan özlemim öfkemden ağrı bastığı için öpmesine karşılık vermiştim.

Elbisenin kalan parçalarını da alıp atmıştı. Beyaz dantelli iç çamaşırım ile kalmıştım. Karan dudaklarımdan ayrılıp sütyenimden taşan göğüslerimi öpmeye başladı. Öpüyor ve ısırıyordu.

Elbisenin hıncını almak ister gibi kendini baka bastırıyordu. İnlememle saçlarını çekmiştim. Karan bir anda sütyenimi çıkarıp atmıştı. Göğüslerimi sıkıyor ucunu ağzına alıyordu.

Emzirdiğim için göğüslerim hassastı. Çığlıklarım artmıştı.

‘ Ahh Karan acıyorlar lütfen..’ dememle Karan nazikçe etrafını öpmeye başladı.

Göbeğime doğru yol almasıyla kendimi ona doğru kaldırıp daha çok öpmesini istiyordum.

Külotumun kenarlarından tutup indirdi. İşte şimdi ikimizde çıplaktık..

Karan kadınlığıma dudağını bastırmasıyla inledim. Bacaklarımı kapatmak istesem de Karan izin vermedi..

‘ Ruhuma, bana çok iyi geliyorsun be kadın!

Sabahın ışığında da, gecenin kör karanlığında da.. ‘

Karan kadınlığımın her yerini öpmüştü. Elleri ile kadınlığımı iyice ayırmış yalamaya başladı. Altında inlemelerim artmıştı. Kadınlığım şimdiden ıpıslaktı..

‘ Islak kadınlığına bayılıyorum güzel karım.. Beni ne kadar çok istediğinin kanıtı..’ demesiyle dilinin ucunu içime itmeye başladı.

‘ Ahhh Karan’ım..’

‘ Söyle Mira’m, Söyle Mavi’ min güzel annesi..’

‘ Karan dayanamıyorum..’

‘ Ne istiyorsun söyle bana kadınım..’

‘ Seni.. Seni istiyorum Kocam..’ dememle Karan dizleri üzerinde kalkmıştı.

Kadınlığımdaki parmağı ile en tepe noktamı okşamaya başladı. Bir eliyle beni okşuyor diğer eli ile erkekliğini sıvazlıyordu.

‘ Mabedine gireceğim kadınım, içine akacağım ve gün ağarana kadar çıkmayacağım..’

Karan erkekliğini kadınlığımın girişine yaslayıp sürttü. Ucunu içime sokup çıkarıyor beni kıvrandırıyordu.

‘ Hadi artık!’

‘ Söz ver..’

‘ Neye?’

‘ Bir daha o kadar kısa açık şeyler giymeyeceğine, beni dedirtmeyeceğine!’ Karın ağrısı şimdi belli olmuştu.

‘ Şimdi beni doldurmazsan bir daha hiç dolduramazsın Karan! ‘ dememle onu tehdit etmiştim.

Şu an konuşmak yerine deli gibi sevişmek istiyordum..

‘ Beni kendinle tehdit etme güzelim ikimizde de bu ateş yandığı sürece asla birbirimize karşı koyamayız! Şimdi bana söz ver, ulan o bez parçalarını yakmazsam Bana da Karan Keskin demesinler !

‘ Çakır desinler o zaman!’ Dalga geçip hala söz vermememe Karan oldukça sinirlenmişti.

Söz vermemi bile beklemeden içime bir anda girmesiyle çığlık attım. Uzun zaman sonra Çok sert davranmıştı. Beklemediğim için canım yanmıştı.

‘ Ahh Çakır! Ahh… Sevgili kocacığım beni öyle bir gaza getirdin ki seni her saniye delirtmek için and içtim!’

‘ Sevgili güzel karım beni öyle bir azdırdın ki O aldığın bez parçalarını üzerinde parçalamaya and içtim! seni tekrar hamile bırakmaya and içtim!’

Karan içimde hızlı ve sert hareket ediyordu. İnlemelerimiz yatın dışından duyulduğuna emindim. Yatak odasında inleme ve vücutlarımızın birbirine çarpma sesinden başka ses yoktu..

‘ Ahh Karan, içimi doldurmanı çok seviyorum!’

‘ Her zaman her yerde seni doldurmaya hazırım güzelim!

Bacaklarımı Karan’ın beline sarmıştım. İçimdeki hızı artmış, erkekliğinde ki toplar kalçama çarpıyordu.

‘ Ohh Kadınım..’

‘ Immm Karan, geliyorum sevgilim.’ Dememle boşalmam bir olmuştu.

Ben rahatlamıştım ancak Karan henüz boşalmamıştı. Göğüslerimi sıkmaya başlamasıyla inledim. Bazen emziren bir anne olduğumu unutuyordu.

‘ Özür dilerim yavrum!’ Demesiyle içimde ki hızı azalmış, erkekliğin titreyerek içime sıcak sıvıları akmıştı.

Son anda içimden çıktığı için bir kısmı içime bir kısmı kadınlığıma akmıştı.

‘ Güzelim korunalım, son anda çıktım tutamadım kendimi!’

‘ Böyle giderse gerçekten karnıma bir bebek daha koyacaksın Karan!’ Kahkaha atıp dudağımı sesli bir şekilde öpmüştü.

‘ Yalan yok çok isterim olmasını!’

‘ Karan daha Mavi küçük.. Biraz büyüsün kardeşi olmasını bende çok istiyorum..’

‘ Haklısın güzelim, sen ne zaman hazır olursan o zaman olsun..’

Karan ile birlikte küvete girip biraz keyif yapmıştık. Kısa bir duşun ardından Meryem anneyi arayıp Mavi’yi görmüştük.

Sütümü içirmişler ve uyutmuşlardı. Yanına benim kokumun sindiği bir peluş uyku oyuncağını koymalarıyla ağlaması kesilmişti. Güzel kızım hiç huysuzlanmamıştı.

Karan’ın koynunda bu geceyi de huzurla kapatmıştım…

**

Devam edecek..

Yıldıza basmayı unutmayın!

Yıldızımız hep parlasın!

:)

Loading...
0%