****

Beril Mira Safir

Sevgi, insanın kalbinde tomurcuklanan nadide bir çiçektir. Mühim olan onu yara alamadan yaşatabilmektedir demiş adını hatırlayamadığım bir yazar.. Son dönemlerde yaşadığım tam olarak böyle bir şeydi.. Karan’ın kalbinde tomurcuklanan nadide bir çiçektim. Karan çok güzel seviyordu. Çoğu zaman kendinden bile önce beni düşünüyordu.

İkimizin arasında ki bu bağ günden güne güçleniyordu. İkimizde bunun farkındaydık. Hatta benim için Sıla’yı İtalya’da ki evine göndermişti. Tek başına yardıma ihtiyacı olacağını düşünüp koruması, dostu Pars’ıda yanında yollamıştı..

Sıla gideli beş gün olmuştu. O sürede Karan beni eve yollamamış onunla beraber kalmıştım. Sabahları işe beraber gidiyor, gün içerisinde elli kere telefonla beni arıyor ve iş çıkışı eve yine beraber gidiyorduk. Yemekleri Nebahat Hanımdan çok biz yapıyorduk. Bir düzen oturtmuştuk aslında. Sıla geldiğinde Karan’dan ayrı kalmak sanıırm bana biraz zor gelecekti..

Karan ile o yakınlaştığımız geceden beri hiç birdaha o kadar ileri gitmemiştik. Karan benim sınırlarımın farkında olduğu için ileri gitmiyor, beni ve kendisini bu duruma hazırlama fırsatı veriyordu. Ancak bu durum onu ne kadar çok özlediğim gerçeğini değiştirmiyordu.

İnsan yanındayken bile özler miydi? Özlüyormuş bunu anladım.. Karan beni güzel seviyor, mutlu ediyor ve bunu fazlasıyla hissettiriyordu. Ben de aynı şekilde ona bunu çok daha fazla hissettirmek istiyordum. Kendisini bu kadar fazla tutmasını istemediğim için bu durumu bir oyuna çevirmek istedim.

Tenim onu fazlasıyla özlemişti ve onunda beni özlediğini biliyordum. Bu yüzden işe gitmeden arabasına ufak bir hediye bırakacaktım. Karan uyurken hemen aşağıya inip bahçede bulunan arabasına gittim. Korumalar ortalıkta görünmüyordu. Arabayı açıp küçük hediyemi vites topuna bıraktım.

Karan uyanmadan eve girmem gerektiği için hemen mutfağa doğru yol aldım. Mutfak kapısından Karan’ın çıktığını görmemle duraksadım.

‘ Güzelim nerden geliyorsun?’

‘ Günaydın sevgilim. Kedi vardı da süt verdim ona.’

‘ Beni neden uyandırmadın?’

‘ Geliyordum bende. Hadi kahvaltı hazır gel.’ Dememle Karan yalanıma inanmıştı.

Güzel bir kahvaltıdan sonra Karan üzerini değiştirip yanıma geldi. Hala üzerimi giyinmediğimi görünce sorgular şekilde bakmaya başlamıştı.

‘ Yavrum sen işe gitmiyor musun?’

‘ Yok bugün işim. Alışverişe çıkacağım.’

‘ Bende gitmeyeyim o zaman beraber gidelim.’

‘ Olmaz!’

‘ Neden?’

‘ Sen işe git, arabana hem ufak bir sürpriz bıraktım.’

‘ Ne sürprizi?’ yavaşça Karan’a yaklaştım. Dudaklarına milim kala durdum.

‘ Çok seveceğin bir hediye bıraktım sevgilim. Tüm gün aklını meşgul edeceğim hazır mısın?’

‘ Aklımı zaten hep meşgul ediyorsun bebeğim. Hatta başka yerlerimi de meşgul ediyorsun..’

‘ Karan lütfen git hadi.’ Cümlem biter bitmez Karan belimden tutup beni kendisine çekti. Dudaklarımı esir almıştı bile..

‘ Gidiyorum güzelim.’

Karan arabaya doğru gitmişti. Kapıyı açıp bindi ancak arabayı hala çalıştırmadı. Mutfaktan telefonumun sesini duymamla anlamıştım beni aradığını..

‘ Yavrum, bu ne?’

‘ Beğenmedin mi? ‘

‘ Mira’m ben zaten kendimi zor tutuyorken sen birde arabamın vites topuna pudra külotunu mu astın?’

‘Çakır’ım özledim seni..’

‘ Geliyorum odaya geç!’

‘ Karan hayır!’

‘ Ne demek Hayır! Beni azdırıp işe mi yollayacaksın!’

‘ Akşamı bekle sana süprizlerim bitmedi.’

‘ Öldüreceksin beni yemin ederim ölümüm senin elinden olacak!’

‘ Karan lütfen..’

‘ Güzelim elimde pudra külotun varken hele birde kokun varken.. İşe gitmemi düşünmüyorsun herhalde?’

‘ Tam da öyle düşünüyorum.’

‘ Yavrum beni hala tanıyamamış olman çok üzücü ama sorun değil yatak odamıza geç ve beni bekle..!’

‘ Karan bir adım atarsan tenime uzun bir süre dokunamazsın! Bugün o işe gidecek ve akşam benimle çatı katında buluşacaksın!’

‘Öğlen buluşsak?’

‘ Akşam!’

‘ Tamam ulan buna da tamam! ‘

‘ Öpüyorum hayatım akşam çatı katında buluşuruz..’ deyip Karan’ın konuşmasına fırsat vermeden kapatmıştım.

Akşam için alışverişe gitmem gerekiyordu. Hemen üzerimi değiştirip koruma ile birlikte alışveriş merkezine gittim. Karan’a bu akşam ufak bir defile hazırlayacaktım. Çeşitli değişik model iç çamaşırı takımları alacaktım. Ondan önce ise terasa güzel bir masa kuracaktım..

**

Yaklaşık iki saattir alışveriş merkezinde dolanmış ancak istediğim aklımda olan modelleri bulamamştım. Son mağaza olan fantezi giyim’e girmiştim. İçeride değişik malzemeler vardı. Çoğunun ne işe yaradığını bile bilmiyordum. Mağazanın içerisini gezerken karşımda mankenin üzerinde ki modeli görür görmez durdum.

Her yeri ışıl ışıl, parlak bir mayoydu. Jartiyer çorabı ve eldivenleri de vardı. Kedili tacı bile vardı. Onu alacaktım. Hemen görevliye bedenimi iletip onu hazırlamasını söyledim.

Onunla birlikte beğendiğim taşlı, parlak etek, şort, sütyen ve külotlar da almıştım. Ücretini ödeyip hemen eve doğru yola çıktım. Nebahat Hanım ile birlikte yemekleri hazırlamaya başlamam gerekiyordu.

**

Arabaya bindiğimde telefonumun sesi ile gülümsedim. Arayan tabi ki Karan’dı..

‘ Efendim sevgilim?’

‘ Yavrum, işlerini bitirmiş eve gidiyorsun sanırım?’

‘ Her şeyden anında haberinin olması artık sinirlerimi bozuyor!’

‘Konu sen olunca hızlıyım güzelim. Hatta buluşma işini de öne mi alsak ? Tenim seni özledi. Bu mis kokulu külotunda yetmiyor yavrum bana..’

‘ Az kaldı birazcık daha dayanabilir misin benim için Çakır..’

‘ Dayanırım yavrum, dayanırım. Akşama çatı katında bekliyor olacağım.’ Deyip teefonu kapatmıştık.

**

‘ Nebahat abla her şey tamam değil mi? Mutfakta bir şey kaldı mı ?’

‘Tamam Beril Hanım, her şey hazır.’

‘ Nebahat abla hanım demesen bana? Ben kendimi rahat hissetmiyorum öyle.’

‘Peki güzel kızım.’

‘ Hah şöyle’ deyip Nebahat ablanın yanklarnı öpmüştüm.

Nebahat abla tüm işlerini halledip evden çıkmıştı. Karan yarım saate gelirdi. Onu çok özlemiştim. Bir yandan da çok heyecanlıydım. Sanki evlenmiş ve bu bizim ilk gecemizdi.. Onunla birlikte olmaya henüz hazır değildim. Onu mutlu etmek istiyordum tıpkı onun beni mutlu ettiği gibi..

Karan gelmeden hemen üzerimi değiştirmek için odaya gittim. Aldığım mayoyu içime giyecek üzerine de tül plaj beyaz elbisemi giyecektim. Hemen mayoyu dolaptan çıkarıp üzerime geçirdim. Çoraplarımı da giymiştim. Beyaz elbisemi de giydim. Saçlarımı maşalamış kırmızı rujumu da sürmüştüm. İşte hazırdım.

Kapının sesi ile hemen aşağıya inip kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda Karan bir eli kapı pervazına yaslamıştı. Gözlerini kısarak baştan aşağı beni süzdü. Islık çalıp bana doğru gelmeye başladığında bende geri geri gitmeye başladım. Sırtım soğuk duvara değdiğinde durdum. Karan elini belime götürmüş oradan da bacağımı kaldırmıştı.

‘ Yavrum bu ne güzellik?’

‘ Karan beğendin mi? Senin için hazırlandım.’

‘ Çok güzelsin Safir’im.. Çok özelsin.. Ve benimsin..’

‘ Seninim Çakır..’ cümlem biter bitmez Karan dudalarımı öpmeye başlamıştı.

Alt dudağımı emiyordu. Dili çoktan ağzımın içinde her zaman ki yerini almıştı. Nefeslenmek için ayrıldığımda kafasını alnıma yasladı. Gözlerini kapatıp elimi öptü.

‘ Hadi gel sevgilim. Yemeği terasta yiyeceğiz.’

‘Güzelim çatı katına gidelim sonra yeriz.’

‘ Karan yemek hazırladım o kadar’

‘Tamam yavrum yiyeceğiz zaten ama önce benim tüm gün hayallerimi süsleyen tatlımdan biraz tadına bakmam gerek hadi gel.’

‘ Çakır! Hemen terasa gidiyoruz ve yemeğimizi yiyoruz.’

‘Yine Çakır olduk! Gidelim bakalım terasa. Önden buyurun Kraliçem!’ diyerk elini tutmuş onu da peşimden terasa götürmüştüm.

Terasa geldiğimizde hazırladığım masaya şaşkına bakmış daha sonra arkamdan sarılıp omuzlarımdan öpmüştü. En sevdiği yemekleri hazırlamış en evdiğimiz şaraptan koymuştum. Kırmızı güller ve mumları da eklemiş güzel bir görüntü oluşturmuştum.

‘ Bebeğim neden zahmet ettin? ‘

‘ Senin için Karan.. Mutlu etmek istedim. Güzel vakit geçirelim istedim.’

‘ Varlığın tüm bu dediklerini yapıyor zaten yavrum. Yanımda olman en büyük hediye bana.’

‘ Hadi soğutmadan masaya geçelim.’ Demiş ve masaya oturmuştuk.

**

‘ Sıla ve Pars çok iyi anlaşıyorlarmış haberleri aldın mı? ‘

‘ Hayret, Pars’ın benden sonra iyi anlaştığı kimse olmazdı.’

‘ Bence kesin sevgili oldular.’

‘ Daha ilerisi bile olmuş olabilir’

‘ Karan.. Sıla yapmaz hemen öyle bir şey.’

‘ Neyse yavrum bu güzel anda seninle oturup Pars’ın yatağını konuşacak değilim!’

‘ O zaman ben gidiyorum. Beş dakika sonra çatı katında buluş benimle sevgilim.’

‘ Beş çok. İki dakikaya koynundayım yavrum haberin olsun.’ Karan’ın dudaklarına kısa bir öpücük bırakıp çatı katına doğru çıkmıştım.

Çatı katına geldiğimde tül elbiseden hızlıca kurtuldum. Mayoyu öncedn içime giydiğim için avantajlıydım. Rujumu tazeledim ve banyoya yöneldim. Küvetin içini suyla doldurmaya başladım. İçin güzel kokularımdan koyup odaya geri geçtim. Karan birazdan gelirdi.

**

Pencer kenarında Karan’ı beklemeye başlamıştım. Dışarıyı izliyorken Karan gelmişti. Ona doğru döndüğümde bu şekilde beni beklemediği için şaşırmıştı. Topuklu ayakkabılarımla ona doğru yürümeye başlamıştım. Tam karşısında durduğumda gömleğinin düğmelerini yavaşça açmaya başlamıştım.

Pür dikkat beni izliyordu. Kollarımı okşamaya başladığında gömleğini çıkarmıştım. İkimizde sessizdik. Gözlerimiz ve tenlerimiz konuşacaktı bu gece ancak Karan’ın edepsiz cümlelerini de duymayı çok özlemiştim…

Pantolonunun kemerine dokunmamla tenlerimiz değmişti. Gözlerini kısa bir an kapatıp açmıştı. Kemeri çözüp kenara fırlatmıştım. Pantolonunu da açıp çıkartmıştım. Karşımda sadece iç çamaşırı ile duruyordu. Yavaşça baksırının kenarlarından tutup indimeye başladığımda kalbim çok hızlı atıyordu.

Gözlerinin içine bakıp baksırından da kurtulmuştum. Gözlerimi gözlerinden ayırmıyordum. Erkekliğine bakmaya cesaretim yoktu. Sahi nerdeydi o az önce ki ateşli kadın?

Omuzlarından tutunup onu öpmeye başlamamla tüm kontrolü yine ele almıştı. Öpüşü hızlandığında beni yatağa doğru götüreceğini anlamıştım. Onu durdurup dudaklarımızı ayırdım. Neden böyle yaptığımı anlamadığı belliydi.. Onu her anlamda mutlu etmeyi istiyordum.

Yavaşça dizlerimin üzerine çökmüştüm. Ne yapmak istediğim anlamıştı Karan. Gözlerinden gözlerimi çekmiştim görüş alanımda bu sefer erkekliği vardı.. Beklediğim gibi büyük ve biraz iri gibiydi..

‘ Güzelim hazır değilsin yapma!’

‘ Karan yapmak istiyorum.’

‘ Yavrum, benden uzaklaşmanı istemiyorum.’

Onu dinlememiş erkekliğine dokunmuştum. Ellimi üzerinde gezdirmeye başladığımda Karan kafasını arkaya atıp gözlerini kapatmıştı. Karşımda böyle çaresiz olması, onun üzerinde ki etkimi görmek o kadar çok hoşum gidiyordu ki..

Parmaklarımla etrafını sarmıştım. Resmen avcumda atıyordu. Yavaş yavaş yukarı aşağı elimi gezdirdiğimde sertleşmişti. Ellerimin arasında sert ve dikti. Karan karşımda inler gibi sesler çıkarmaya başladığında utanç duygumda gidiyordu..

‘ Ahh.. Bebeğim harikasın..’ Daha hiçbir şey yapmamıştım ki..

Ellerimi bir süre daha ileri geri yaptıktan sonra bir anda bıraktım. Karan beklentiyle bana bakıyordu.

‘ Yavrum.. tamam yapmak zorunda değilsin hadi gel.. Ahh…. ‘ Erkekliğini öpmemle bile bu hale gelmişti..

Erkekliği artık ağzımın içinde atmaya başlamıştı. Az daha zorlarsam Karan ağzımın içine boşalabilirdi ve ben buna henüz gerçekten hazır değildim.

Ağzımın içinde ileri geri yapmaya başladığımda Karan inliyordu.

‘ Bebeğim.. Çok güzelsin.. ‘ biraz daha hızlanmıştım.

‘ Yavrum hızlan.. Ahh sikeyim.. Çekil geliyorum…’ Bir anda beni kendinden uzaklaştırmıştı.

Beyaz sıvıları akmaya başladığında derin bir nefes bıraktı.

‘ Ohh.. Yavrum böyle bile beni boşalttın.. Tüm gün hasretinle nasıl yandığımı gör.. Seni nasıl istediğimi gör… Ergenler benzettin beni Safir’im..’

‘ Karan daha hiçbir şey yapmamıştım ki.’

‘ O güzel kırmızı dudakların yeterince şey yaptı bebeğim..’

‘ Hadi gel küveti doldurdum.’ Elinden tutup banyoya götürmüştüm.

O çıplak olduğu için küvetin içine girmişti. Ancak benim henüz girmeye niyetim yoktu. Öncelikle mayodan kurtulmam gerekiyordu.

Karan küvete uzanmış benim gelmemi bekliyorken ben karşısında soyunmaya başlamıştım. Önce çorapları çıkarmıştım daha sonra tacı.. Karşısında aynanın önüne oturmuştum. Bacaklarımı iki yana açtığımda nefesini tuttuğunu ve dikleştiğini hissediyordum. Mayou çıkarmadan önce ufak bir oyun fena olmazdı.

Yavaşça bacaklarımı açıp kendime dokunmaya başlamıştım. Karan karşımda nefessiz beni izliyordu. Kendime dokunuyor ve inliyordum. Kadınlığım gözleri önünde dokunuyor ismini inliyordum.

‘ Ahh.. Çakır’ım..’

‘ Yavrum.. Ne yapıyorsun? Gel kollarıma rahatlatayım seni..’

‘ Karan ahh…’

‘ Güzelim.. ‘ Bana doğru gelmek istediğinde hemen toparlanıp elimle durmasını sağladım.

Mayoyu üzerimden çıkarmıştım. Karşısında çıplak olmak beni utandırmıyordu.. Onun bana olan bakışları içimden bir şeylerin koptuğunu hissettiriyordu.. Diğer aldığım kombinlerimi denemek istiyordum ancak bu Karan’a da bana da işkenceden başka bir şey yapmayacaktı. Onları deneme işini şimdilik askıya alıp ona doğru yürümeye başladım.

Küvete girdiğimde beni kollarının arasına almıştı. Öpüşmeye başladığımızda elleri saçlarıma gitti. Kafamı kendisine iyice yaklaştırıp üzerine oturmamı sağladı. Onu hissediyordum. Altımda atışını, hareketlenmesini ve sertleşmesini…

Altımdaydı.. Savunmasızdı.. Öpüşşlerimizin hızlanaması ile elleri kadınlığımı buldu. Beni rahatlatmadan bırakmayacaktı. Kadınlığımı okşamaya başladığında ağzının içine inledim. Parmakları bile boşaltmaya yeterdi..

Parmakları hızlandığında inlemelerim artmıştı. Dudaklarımı esir almış bırakmıyordu. Yarına şişeceği kesindi.

‘ Karan.. Ahh..’ diye ağzının içine inledim.

‘ Yavrum.. Bu gece benimsin.. Bırakmam..’

‘ Bırakma beni Karan’ım.. Ahh..’ Kadınlığımda ki parmakları hızlandığında nefes alışlarımda hızlanmıştı.

Sona yaklaştığımı hissediyordum. Birazdan parmaklarına boşalacaktım..

‘ Karan.. Ahhh.. Dur lütfen..’

‘ Durmam..’

‘Çakır’ım.. ‘

‘ Yavrum.. Rahatladın mı ?’ diye sorduğunda konuşmaya halim yoktu.

Onaylar şekilde kafamı sallamıştım.

‘ Hadi gel yıkayayım seni kurulan hemen güzelim.’

‘ Tamam sevgilim.’ Kısa bir duş aldırmıştı Karan beni. Köpüklerden arınmış bornozumu giyip odaya geçmiştim.

Arkamdan beş dakika sonra gelmişti. Sadece alt havlusu vardı. Yatakta uzanıyordum. Yanım gelmiş kısa bir öpüşmeden sonra havluyu atıp yanıma yattı. Bende bornızumu çıkarıp attığımda ikimizde çıplak yatakta uzanıyorduk.

‘ Karan..’

‘ Söyle yavrum.’

‘ Ben aslında bugün kendimi şey yaparız diye düşünmüştüm.’

‘ Ne yaparız diye?’

‘ Anladın işte..’

‘ Güzelim az önce ki seksi kadınım nereye kaçtı hemen?’

‘ Karan ya!’

‘ Şaka yapıyorum bebeğim. Utanmanı isteniyorum. Bana alışmanı istiyorum. Utangaç halini de çok seviyorum ama bu seksi kadınımı daha çok sevdim..’

‘Bende senin edepsiz hallerini çok seviyorum..’

‘ Söz hep edepsiz halimi göreceksin bu yatakta.. Ama önce alışman gerekiyor. Çıplak hallerimize bile alışmamız gerekiyor.. Szö verdim ben sana unuttun mu?’

‘ Ne sözü?’

‘ Evlenmeden birlikte olmayacağız.. Senin de hayalin bu değil mi? Özel olmasını istiyorsun.’

‘ Evet..’

‘ O yüzden az daha sabredeceğiz. Alışacağız birbirimize her anlamda..’

‘ Seni çok seviyorum. Çok şanslı bir kadınım..’

‘ Asıl şanslı benim yavrum. Daha çok gecemiz olacak. Gün doğana kadar içinden çıkmadığım o günler yakın..’

‘ Karan..’ diyerek koluna vurmuştum.

‘ Yalan mı bebeğim. Daha şu utanma hallerini aşacağız.’

‘Abartma!’

‘ Gel bakalım kollarıma bebeğim. Bu gece koynumdasın hemde çıplak. Ver bi alt dudak uyuyalım sonra.’ Ona doğru dönüp öptüğümde alt dudağımı hapsetmişti..

Karan ile alışma süreci bizi bekliyordu. Haklıydı. Önce birbirimize her anlamda alışmamız gerekiyordu. Bunu bile benden daha çok düşünmüştü. Bu hallere onun için ne kadar zor olsada benim için sabrediyordu..

Karan güzel seviyordu. Kendimi çok sanslı hissdiyordum. Onun gibi bir adam tarafından sevilmek çok başka bir duyguydu..

Onun kollarında, koynunda huzurla uyuduğum günler artıyordu.. Biliyorum ki her geceyi koynunda kapatacaktım..

*****

Bölüm sonu

Yıldıza basmayı unutmayın lütfen

:)