*******
Bir bekleyiş vardı ,içimizde sonsuz bitmek bilmeyen bekleyiş .Karanlık günlerin yerini alacak bir bekleyiş. Hepimiz bir bekleyiş içindeyiz ,kimimiz sınavının başarılı olmasını bekliyor , kimi askerdeki sevdiğinin dönmesini, kimisi bayramdan bayrama gördüğü evladının bir gün bayram olmadan gelmesini, kimimiz kurduğumuz hayallerin gerçek olmasını ,kimi masallarda okuduğu prensin gelip onu kurtarmasını , bazıları vardı masum yere cezaevinde yatanlar; ilahi adaletin tecelli etmesini bekleyen ,bazıları ise sevdikleri hastane odasında can çekişirken bir umutla iyileşmesini.
Demir de severken acıyı iliklerine kadar hissedenlerdendi. İlk kez birini sevmişti . İlk kez bir kadına bu kadar yakın olmak istemişti. İlk defa canı ,cananı olmak istemişti ,belki nefes olmak, belki de can olmak istemişti .
Kaç gece geçmişti uykusuz geçen .Hastane odasının her kapısı açıldığında '' Melek uyandı '' diye beklemek .Bir insan yaşarken ölür mü ? Demir kaç kere nefessiz kalıp ölmüştü . Bayram günü cenaze günü olmasın diye kaç kere dua etmişti. Ciğerleri bir damla nefese muhtaç kalmıştı .
Meleğin öldüğünü düşündüğü an dünyası başına yıkılmıştı . Bir kadın töreye karşı gelmek için canına kıydı . Bir adam töreyi karşısına aldı sevdiğine nefes olamadı . Kurallar vardı , şeriatın önüne geçen . Kurallar vardı kadınların değersiz varlık gibi satılıp bir erkeğin elinde oyuncak olması gibi. Kurallar vardı kız çocuğunun değersiz görülüp ,erkek çocuğunun veliaht olması gibi...
Oysa Peygamber efendimizin dediği gibi '' Kız çocuğunun bulunduğu eve her gün rahmet yağar '' Peki neden rahmet olarak görülen kızlar bir mal gibi satılıyordu . En kötüsü kuma olmalarıydı . Kadın doğurmak için doğmadı , kadın bir erkeğin elinde oyuncak olmak için doğmadı , kadın kocasının ailesine hizmetçi olmak için evlenmedi. Kadın sizin kurbanınız olmak için seçilmedi. Şiddet gösteren erkekler de bir kadının evladı değil miydi? O zaman kadın kadının neden düşmanı oldu . Kadın olmak zordu , kadın olmak en zor olanıydı .
Melek belki şanslı olanıydı. Şimdi Baran ağanın elinde kim bilir ne durumda olurdu . Demir ağa onu kurtarıp nefes olmaya çalışan bir adamdı.
Melek kabul ederse kız kardeşlerinin kurtuluşu ,belki de bölgedeki kız çocukların umudu olacaktı . Melek gözlerini sonsuzluğa yumar pes ederse ondan sonraki kız kardeşi sıradaki kurban olacaktı.
Demir bekledi , günlerce saatlerce bekledi . Hastane odasına tam girecekken içerken hemşire çıktı . Yüzünde belli belirsiz bir heyecan vardı .
Demir tam ne oluyor diyecekken hemşire '' Melek hanım uyandı efendim , Melek hanım uyandı gözünüz aydın , Demir bey Melek hanım uyandı'' sözünü bitiremeden Demir odaya girdi.
Melek boğazında oluşan hasarla ara ara öksürüyordu . Demir baktı , sevdiği kadına uzun uzuuuun baktı .Bir an kendini kaybedip gidip sarıldı . Melek ne olduğunu anlamadı . Şimdi bu neyin nesiydi.
Demir sıkı sıkı sarılırken '' Çok şükür uyandın ,beni nefessiz bırakmadın Meleğim'' dedi. Onları kapıda izleyen dolu dolu iki gözden habersiz.
Melek ani hareketle Demir'i kendinden uzaklaştırdı . Demir bu sefer Meleğin ellerini tuttu. ''Şişşşt sakin ol ben yanındayım '' dedi.
Yanındaydı yanında olmasına da bu adam kimdi . Sonra aklına gelenle '' Yoksa sen Baran ağa mısın ? Uzak dur benden , ALLAH belanı versin git buradan '' diye avazı çıkana kadar bağırdı . Boğazı bu sefer daha kötü olmuştu. Derin derin nefes almaya çalışıyordu . Demir komidinin üzerinde duran sülahiden bardağa su doldurup Meleğe uzattı .
Demir: Melek öncelikle ben şerefsiz Baran değilim . Çarşıda gördüm seni , ilk defa birini sevdim akşam geldim seni istemeye ,telli duvaklı gelinim ol demek için geldim ,sonra yerdeki cansız bedeninle karşılaştım ,kaç gün oldu nefes dahi almayı unuttum , kaç gün oldu uykusuz geçen, ben seni çok sevdim Melek ,sana karşı ben içimde büyüttüğüm şeylerin bir adını dahi bulamamışken yalvarırım beni kendinden uzaklaştırma. Bu saatten sonra olmaz'' artık ağlıyordu koskoca ağa bir kadın onu kabul etsin diye ağlıyordu . Bir adam tüm aşirete tüm bölgeye korku salarken bir kadının yanında ağlıyordu .
Melek elindeki suya baktı ,sonra karşısında kendine olan hislerinden dolayı ağlayan adama. Kapıda dinleyen kişi dayanamadı . Artık o da ağlıyordu . Melek : sen kimsin '' dedi pürüzlü çıkan sesiyle .
Demir : Benim adım Demir , senin tek bir sözüne muhtaç Demir '' dedi.
Melek : Benden istediklerin çok fazla , ben seni tanımam , hem ( bir süre sessiz kalıp ) babam ne der '' dedi. Elin adamı gelmiş sevdiğini söylüyor ve ailesinden kimse yok muydu şimdi?
Demir ellerini Meleğin ellerine götürdü, tam Meleğin elini avcu içine alıp dudaklarına götürecekken Melek ani hareketle ellerini çekti. Demir bu hareketinden sonra Melekten bir süre uzak kalmaya karar verdi .Ne söylerse söylesin olmuyordu . Melek yataktan ayağa kalkmak için hamle yaptı , buradan gitmesi gerekiyordu ,dayesi ,kardeşleri kim bilir nasıllardı . Peki babası gelin diye Rozayı mı vermişti. En son fare zehrini içmişti .Peki nasıl hayatta kalmıştı . Aklında binlerce soru vardı. Cevabı olmayan bir sürü soru.
Demir Meleği durdurdu .Daha yeni uyanmıştı ,biraz daha kalmalıydı . Melek : Eve gitmem gerek babam beni öldürür '' dedi.
Demir , babam beni öldürür sözünden sonra dayanamayıp '' Cesareti varsa gelip öldürsün ,ben de onu tüm Mardin semalarında sallamıyor muyum? '' dedi.
Ölümden yeni dönmüştü ,ağzında ölüm kelimesi vardı . Demir delirdi ,öfkelendi .Melek korkup yatağın başlığına yaslanıp sindi.
Demir : Bana bak bir daha o adama baba demeyeceksin , bir kere gelmedi kızım ne haldedir diye. Dayen içerde perişan oldu yürüyemiyor , Bacılarını söyleyemiyorum ( ellerini saçlarına geçirip susmak için kendi canını yaktı olmuyordu , gerçekleri öğrenmesi lazımdı .Toz pembe hayaller içinde bir hayat sunmayacaktı , bir süre sessiz kaldı ve devam etti ) Bana bak Melek babandan da başkasından da korkmana gerek yok . Ben varım seni bir daha o eve göndermem anladın mı beni '' dedi.
Hangi ara Melek ile burun buruna gelmişti anlamadı . Melek korkuyordu , Demir nefesleri karışmasıyla aklı karışıyordu . Elini kaldırıp Meleğin gözlerinin önüne düşen saçlarını kulağının ardına koydu . Melek tepki vermiyordu . Bu adam kimdi , babası bir kere dahi gelmemiş miydi ? Peki dayesi nasıl yürümezdi .Neler oluyordu o sadece kendi canına kıymıştı. Bir avuç toprak olup kurtulmak istemişti. Peki bu adam neden bunları söylüyordu .Aklı allak bullak olmuştu.
Kapıda bekleyen Hanzade Hanım dayanamayıp yanlarına girdi .
Demir 'e çık işareti yaptıktan sonra gidip Meleğin karşısına oturdu . İkisi de yatakta karşı karşıya oturuyordu . Demir dışarı çıktı . O neler hayal etmişti oysa. Meleğin ona sarılmasını buradan el ele tutuşup gitmeyi . Bayram da düğününü yapıp Meleğin nefesi ile bir hayat .Şimdi içerideki kadın tek bir duygu besliyordu o da korku .
Gidip duvara yumruğuyla vurdu .Sonra bir kere daha , bir kere daha derken avucundan kan damlamaya başladı .Tahriş olmuş eli artık kanıyordu. Ciğeri yanıyordu . Nefes alamadı .Ellerini saçlarına geçirip duvarın kenarına çöktü. Onu böyle gören Esma ile Dildar kadın '' Meleeeek '' diye ağlamaya başladılar . '' Kızım öldü mü Esma , kardeşin öldü mü şimdi Meleeek ben nasıl bir anayım , Allah ' ım benim canımı neden almadın '' Demir, ağlayan Dildar kadını duyar duymaz kalkıp yanlarına gitti.
Esma ne yapacağını bilemez halde gelen ağaya baktı . Dayesi perişandı . Demir : Melek uyandı şimdi dayemle konuşuyor '' dedi. Başka ne denirdi ki. Dildar kadın boş boş gözlerle bakmaya başladı . '' Ağam sizin bu haliniz neden oldu ki '' dedi . Melek öldü diye düşünmüştü , bu adam kızına yardımcı oluyordu onun için bu hale gelemezdi.
Demir : Biraz bekleyin ,dayem çıkınca gider görürsünüz '' dedi ve oradan uzaklaştı. Gidip bahçeye nefes alması gerekiyordu .İkili giden ağanın ardından baka kaldı .Esma tekerlekli sandalyedeki dayesini köşedeki sandalyelerin olduğu kısma doğru sürdü . Sonra kendi dayesinin karşısına oturup Hanzade Hanımın çıkmasını beklediler. Şükür duaları dillerinden eksik olmuyordu .
Hanzade Hanım karşısında oturan kızın oğlunu sevdiğini düşünmüştü. Biraz önce bu sevdanın oğlunun kalbinde olduğunu görmüştü. Ana yüreği bu kızı ikna etmesi lazımdı .Oğlu perişan olurdu . Meleğin ellerini bir ana şefkatiyle elleri arasına alıp konuşmaya başladı .
Hanzade '' Kızım , Meleğim çok şükür uyandın , dayen perişan oldu . Kardeşlerin perişan oldu .Sana bunu neden yaptın demeye hakkım yok . Ben de kan davası uğruna gelin geldim bu kapıya. Ben her gün öldüm kızım . Sen cesaretli kızsın , ben cesaret edemedim . Ben ölmeyi dahi göze alamadım '' Sesi acı çeker gibi çıkıyordu . Her kelamı boğazına düğüm düğüm olmuştu .
Melek sessizce dinledi karşısındaki iyi giyimli olan kadını .
Hanzade : Ben evladım için nefes alırım kızım , oğlum senin için nefes alır '' Melek şaşırmış bir şekilde '' benim için mi ? '' dedi .
Hanzade : Seni görmüş geldi sevdiğim var daye dedi . Nefes alamam onsuz gidelim isteyelim dedi. Geldik kızım seni istemeye , telinle duvağınla gelin almak için geldik . Sonra Roza ablam canına kıymış diye yanımıza geldi . O gün bugündür benim oğlum nefes dahi alamaz . Her doktor bu odadan çıkınca yüreğimiz ağzımızda dinledik . Oğlum mezarlıları yeni yuvası bellemesinden korktum . Gel sen de benim oğluma nefes ol , can ol ,ömür ol '' dedi.
Melek şaşkın bir şekilde dinliyordu . '' Peki dayem o nasıl '' dedi .
Hanzade : Dayen şimdi daha iyi , seni o halde görünce geçirdiği travmadan sonra bir süre yürümeyecek .
Melek '' Benim yüzümden oldu '' diye ağlamaya başladı . Hanzade Hanım eliyle Meleğin göz yaşlarını sildi. '' Geçecek inan bana dayen de düzelecek '' dedi. Bir süre bekleyip '' Kızım kararın nedir , sende istersen Hıssıt Merene 'de düğün kuralım '' dedi beklemeye lüzum yoktu.
Melek '' Ben oğlunuzu tanımam '' dedi utanarak .
Hanzade : Mirhan aşiretinin ağası , onun sözünün üstüne kimse tek kelime laf edemez . Hem kızım bacılarını da kurtarırız . Baban olacak adam bir daha kumar oynamaz .Buna cesaret dahi edemez , hem kendini hem kardeşlerini düşün , Dayeni düşün kızım '' dedi. Nasıl yani koskoca ağa kala kala kız kurusu adamın kızını mı ister diye düşündü Melek.
Melek : Ben kız kurusu adamın kızıyım , nasıl bir ağaya eş olurum , hadi oldum diyelim ilk çocuk kız olunca demezler mi kuma gelecek diye .Kuma olmayım derken kumamın olmasına nasıl kabul ederim '' dedi kendinden emin bir şekilde.
Hanzade : Sen bir yıl sonra kucağıma kız yada erkek evlat ver , benden sana söz kuma gelmeyecek. Ben izin versem Demir izin vermez . Olurda engel olamazsam Demir ağalığı bırakır . Benim konağıma kuma giremez '' dedi. Kuma davası yüzünden kocası tarafından tecavüze uğramıştı , şimdi buna izin vermezdi. Yüz hattındaki damarlar öfkeyle belirginleşti. Melek yaşlı kadının halinden korktu .
Melek : Kabul , evlenirim oğlunuzla '' dedi. Başka çaresi yoktu .Madem sözünün üstüne söz söylenmiyordu Baran ağadan kurtulmuş olurdu ,kardeşleri de kurtulurdu .Hanzade Hanım olumlu yanıt alınca memnun olmuş bir şekilde dışarı çıktı .Oğlunu aradı gözleri, Demir etrafta görünmüyordu . Sonra perişan halde oturan ikiliye baktı . Esma ile Dildar kadın çaresizce bekliyorlardı .
Yanlarına gidip : Dildar kadın , gözün aydın kızın iyidir .Gidip gör kızını beklemeyin burada '' dedi ve Demir 'in odasına doğru gitmeye başladı .
Esma ayağa kalkıp Dayesinin sandalyesini sürerek Meleğin kaldığı odaya girdiler. Melek dayesinin halini görünce yataktan kalkıp yanlarına gitti. Ağlayarak : Dayem özür dilerim '' dedi.
Dildar Kadın : Ben özür dilerim kızım , sen neden özür dilersin ,ben sizi koruyamadım , şerefsiz babanız gözümün önünde sattı ,ses dahi edemedim. Ben özür dilerim kızlarım ,affedin bu yaşlı ananızı ''bun cümleleri ağlayarak söylüyordu .
Esma ile Melek birbirine baktı . Esma: Kardeşim sen sakın özür dileme ,ben sustum dedem yaşındaki adama karı oldum . Her gece ağlarım Melek , kurtulmak isterim olmaz '' Melek ellerini tutup '' Abla kurtaracağım seni '' dedi. İkili şaşkın bir şekilde baktı Meleğe.
Esma : Bacım keşke yapabilsen ,senin de elinden hiç bir şey gelmez '' dedi.
Melek : Biraz önce odadan çıkan kadın bana söz verdi . Oğlu ile evlenirsem kurtaracak hepinizi '' dedi.
Dildar Kadın : Kızım sen ne dersin ,koskoca Demir ağa seni mi alacak ,izin vermem bu sefer seni ateşe atmam '' dedi. Baran ağadan kurtulup kurtulmadıkları belli değilken bir de Demir ağa mı çıkmıştı .
Dildar Kadın : Bunca iyiliğin karşılığı sen olamazsın , borcumuz neyse ben ömrüm boyunca çalışır öderim '' dedi kendi durumuna bakarak .
Melek : Dayem ağlama , beni severmiş Demir ağa, hem kumada gelmeyecek üstüme , ben de onu severim ,babamı bilirsin bugün sussa yarın dünyayı dar eder bize. Beni kurban edemezse Rozayı kurban eder. Hee de ,izin ver ben onlarla gideyim . Düğün de yapacakmış hem ,telimle duvağımla gelin giderim ,belki mutlu da olurum '' dedi.
Esma ağladı ,onun ne teli , ne duvağı olmuştu . Ağladı sessiz sessiz göz yaşı döktü . Bir nikah ve beyaz bir elbise ile çıkmıştı baba evinden . Düğün gecesi olmuştu cenaze gecesi .O gün canlı canlı ölmüştü Esma. Bir daha dirilmemek üzerine toprak atılmıştı üzerine .
Dildar kadın Esma'ya gözü kaydı . Ağlıyordu gözünün nuru ,ilk ağrısı ,hiç bir şey yapamamıştı . Azat şerefsiz adamın önde gideniydi ,ana yüreği diğer kızını sırf rahat bir hayat için ateşe atamazdı . Ateş belki cennet bahçesi olacaktı ,aklı karıştı. Olur dese kızı kim bilir ne halde olurdu. Bu nasıl bir işti anlamadı.
Hanzade Hanım oğlunu odasında bulamayınca telefonla aradı . Açmayınca Demir bahçeye gitmiştir umuduyla oda bahçeye gitti. Belki bir umut orada bulurum diye düşündü . Oğlu bankta oturmuş ,daha doğrusu dizlerini kendine çekmiş küçücük kalmış bir şekilde ağlıyordu . Yanına gitti'' Oğlum kabul etti , Demir ağa düğün kurarız nedir bu halin '' yarı hüzünlü ,yarı dalga geçerek demişti .
Demir '' Kabul etti mi daye ,benimle dalga geçmiyorsun değil mi '' dedi .Emin olması gerekiyordu.
Hanzade : Etti oğlum etti , git dayesine niyetinin ciddi olduğu de hele '' dedi. Asıl Dildar Kadın ne diyecekti .Demir koşarak gitti hastane odasına .Merdivenleri nasıl çıktı bilemedi. Sevdiği kabul etmişti. Çifte bayram yaşayacaktı .Kapıdan içeri girdi . Melek annesine durumu anlatıyordu . Dayanamadı ,gidip sarıldı sevdiğine , kendi etrafında dönmeye başladılar. Melek ne olduğunu anlamadı . Bu adam gerçekten bu denli seviyor muydu ?
Dildar kadın '' öhö öhöö '' dedi. Onun varlığı dahi unutulmuştu .Esma kardeşi için sevindi. Demir yaşlı kadını bir an unutmuştu . Çok mutluydu .Kelimeler yetmezdi mutluluğunu anlatmaya . Meleği bıraktı ,Melek şaşkın şaşkın neler olduğunu anlamaya çalışıyordu .Hala boğazı ağrıyordu.
Demir : Dildar daye iznin olursa ben kızınızla evlenmek isterim .Onu gördüğüm andan itibaren nasıl yaşanır unuttum . Evinize istemeye geldim , yaşanan talihsizlikler bizi buralara getirdi. Ben Hıssıt Merene Etkinliğine düğün kurmak isterim '' dedi.
Dildar kadın :Ağam biz sizin ailenize uygun değiliz, olacak iş mi senin dediğin . Hem bizim ailemizden erkek evlat olmaz , sen ağasın ben nasıl he derim '' dedi . Davul bile dengi dengineydi.
Demir : Dengim olanlar ( sol tarafını göstererek ) buraya girmedikten sonra erkek evlat verse ne olur vermese ne olur . Kadın çocuğun cinsiyetini belirlemez ,erkek belirler .Azat efendinin kaderinde erkek evlat yok diye kızlarının, sizin ne günahınız var '' dedi.
Hanzade Hanımda gelmiş kapıda dinliyordu . Yanlarına gidip : Ben oğlumun sevdasına şahidim Dildar kadın. Sen ağana karşımı çıkarsın , dengimi gelin almak istesem sizin burada ne işiniz var . Ben oğlumun gönlünde yatanı alırım gelin diye '' dedi kendinden emin bir şekilde.
Melek kötü olunca gidip yatağın kenarına çöktü. Demir fark etti ,gidip sevdiğinin elinden tutup : İyi misin '' dedi korku içinde. Melek : Midem , boğazım '' dedi. Konuşmaya takati kalmamıştı. Diğerleri de korktu . Demir doktor çağırmak için odadaki düğmeye bastı. Doktor bir kaç dakika içinde geldi. Bu arada Esma su içiriyordu Meleğe.
Doktor hepsini dışarı aldı . Meleği muayene etmeye başladı. Bir süre sonra dışarı çıktı .
Doktor : Demir bey kendini fazla yormuş şimdi durumu gayet iyi , hastanede kalmanıza gerek kalmadı ( elindeki reçeteyi uzatıp ) ilaçları burada yazıyor ,üzerindeki talimatlara göre kullanmaya başlasın ,bu arada hastaneden çıkış yapabilirsiniz '' aklına bir şey gelmiş olacak ki tekrardan devam etti '' bu arada bir hafta sadece ılık tanesiz çorba ve hoşaf türü şeyler yesin. Taneli hiç bir şey yemesin ,püre haline getirilmiş sebze ve meyvelerde yiyebilir ,bir hafta sonra kontrole mutlaka gelin ,tekrardan geçmiş olsun '' dedi ve yanlarından ayrıldı.
Demir telefonla arayıp çıkış işlemlerini yapmalarını söyledi. Sonra diğerlerinin yanına gidip Meleği kucağına aldığı gibi çıkış kapısına ilerledi.
Melek '' indir beni '' dese de dinlemedi. Utanç içinde el mecbur arabaya Demir'in kucağında gitti. Dildar kadın bozulsa da bu duruma ses etmedi. Kızını seven bir adam vardı. Bir kızını kurtaramamıştı en azından diğeri mutlu olsun istedi. Şoför arabanın kapıyı açıp hepsinin binmesini bekledi.
Demir önce Dildar kadını ve Esmayı eve bıraktı .Kızlar ve kumalar koşarak geldi Meleğin yanına .Melek arabadan inmek isteyince Demir izin vermedi. Bu evde kalamazdı , gözünün önünde olmalı her an nefesini hissetmeliydi. Azat korkudan dışarı çıkamadı. Demir onlar hasret giderirken eve girip Azat' a iki çift laf söyledi.
Azat Demir ağayı karşısında görünce korktu . Demir : Bu saatten sonra kızların ,karıların benim himayem de , eğer bir daha kuma olayını duyuyum bak sana neler yapıyorum. Kumar dahi oynamana izin vermiyorum .Bayramdan sonra kızına allı şanlı düğün yapacağım , sen de bir baba gibi gelip kızının yanın da bulunacaksın duydun mu beni '' diye yüksek sesle konuştu.
Azat kafasını salladı . Demir sözüne devam etti: Düğünden sonra bizim şantiyelerden birine git sana uygun iş versinler. Damadım ağa diye oralar da artistlik yapayım deme ,gelir milletin içinde canına okurum '' dedi. Azat buna da kafayı salladı. Başına iş almıştı. Ses dahi çıkartamıyordu. Demir en son silah dayamıştı , dediğini yapmazsa kim bilir neler yapardı Azat'a .
Demir bu kadar korku yeter diye kadınların yanına gitti. Melek arabadan inmiş eve girmek için halsiz düşmüş bedenine destek olmaları için Esma ile Rozadan yardım alıyordu .Berfin ablasını iyileşmiş görünce çok mutlu olmuştu.
Demir gidip kucağına aldı . Melek '' indir '' dese de dinlemedi. Sonra tekrar arabaya bindirdi. Dildar kadın bu duruma karşı çıksa da '' Benimle gelecek '' dedi. Gözünün önünden ayıramazdı bu saatten sonra . En son Rozanın da Melekle gitmesine karar verdiler. Hanzade Hanım Esma ' yı kenara çekti bu arada.
Hanzade : Kızım Esma seni kurtaramadım . Mahmut' un gözünü korkuttum sana kötülüğü dokunmasın diye, bu da senin mutlu olmana yetmedi kızım , istersen seni kurtarırım ,bir daha o eve gitmezsin '' dedi.
Esma: Hanım ağam kızım vardır ,onu nasıl terk eder buraya gelirim '' dedi.
Hanzade : Sana kızından ayrıl diyen mi var '' dedi kendinden emin bir şekilde.
Esma kafasını yere eğdi ,dul kadın derlerdi sonu daha kötü olurdu .
Hanzade : Sizi buradan göndereceğim ,kızınla birlikte güzel bir hayatın olur . İstanbul buralar gibi değil kızım , orada dulumuş ,değilmiş kimsenin umurunda değil ''
Esma korku büyükşehir de nasıl yaşardı , bu toprakları bilir , bu toprakların çilesiyle ,derdiyle birlikte yaşardı . Hali nice olurdu kim bilir oralarda.
Hanzade Hanım sözünün eri kadındı .El mecbur kabul etti .Mahmut ölünce yine zor durumda kalırdı. Kızı için hayatına devam edecekti. ( Gelecekte yeğenine destek olacağından habersiz İstanbul'a gitmeye karar verdi). Bazen attığınız hamleler gelecekte karşınıza çıkar. Esma Mirhanlara bu yaptıklarının karşılığını fazlasıyla verecek tek insan olacaktı.
Bölüm sonu .....
Bölüm nasıldı yorumları alalım.
O narin parmaklarınızla yıldızları parlatmayı unutmayın.
Demirin aşkını nasıl buluyorsunuz ?
Esma nasıl yardımcı olacak?
Bir sonraki bölüme kadar Allah'a emanet olun❤️
Okur Yorumları | Yorum Ekle |