Kartalın ağzından -

Şu anda sahil kenarında küçük bir meyhaneydim. Burası peşimde korumaların bile olmadan geldiğim tek yerdi onca yıldır yanımdan ayrılmayan selim bile bilmezdi taki Lalin hayatıma girene kadar onu sevdiğimi anladığım gün yine tek başıma buraya gelmiştim. Herkes her yerde beni ararken 1 saatin sonunda o beni bulmuş karşıma geçip oturup tüm gün tüm gece konuşmadan bana eşlik etmişti. O günden beri herkesin bildiği bir yer olmuştu ama yine de buraya her gelişim de yalnız olurdum ve 1 saatin sonunda Lalin yine beni bulur otururdu sessizce ve beni beklerdi her ne kadar küs ve kavgalı olursak olalım hep gelirdi gecenin sonunda ise biz dertlerimizi atlatmış sorunlarımızı bitirmiş şekilde giderdik buradan bekliyordum bu gece de buraya gelmiştim ve her ne olursa olsun ne yaşanırsa yaşansın ben yine yüzsüzce bu gece onun buraya gelmesini bekliyordum gelirmiydi ki onu bu kadar üzmüşken o yine bana gelirmiydi

İçimdeki ses gelmiycek her defasında koşa koşa gelen kadın bu sefer sürünerek bile olsa gelmiycek sen onu terk ettin çünkü dediğinde haklılığı karşısında yüzümü buruşturdum.

1 saate yaklaşmıştım son 5 dakika kala hala umut içinde olduğumu fark ettim çok hakkım varmış gibi gözlerimi manzara dikerek kısa bir süre orayı izledim tam o sırada çekilen sandalye sesiyle bir umut karşıma baktım gelen selimdi.

S- Hayırlı akşamlar abi.

K- buyur selim buraya geldiğine göre söyleceğin bir şey var haksızmıyım?

S- abii şey nasıl söylesem bilmiyorum ama sakin ol olur mu?

K- Hayırdır selim görüşmeyeli son 1 saat cinsiyet değiştirdin de haberimmi yok ne kıvranıp duruyorsun söylesene yoksa Lalin'e bir şey mi oldu?

S- estağfurullah abi kusura bakma

K-Geç şimdi kusuru söyle selim ne oldu hata bende ben senin neden konuşmanı bekliyorsam en iyisi gidip görmek. Diyerek kalkıp arkamı tam dönmüştüm ki selimin dedikleriyle yerime çakıldım.

S- Göremezsin abi o gitmiş. sen onlardan ayrıldıkdan 1 saat sonra oda ülkeyi terk etmiş. Yenge gitmiş abi.

Bana uzun gelen bir süre boyunca olduğum yerde selimin sözlerini idrak etmeye çalıştım ve sonrasında duyduklarının gerçek olup olmadığını sorguladım ve bu işin böyle gitmeyeceğini anladığımda arkamı dönmeden yürümeye başladım ve selime yapması gerekenleri söyledim. "hesabı öde ve hemen arabaya gel selim kesilecek bir hesabımız var."

AYNI SAATLERDE LALİN'İN AĞZINDAN

Uçaktan indikten sonra şöyle bir etrafıma bakındım Romadaydım. Hayallerimin ülkesinde balayı yapmak için kartala yalvarıp durduğum ve en sonunda ikna ettiğim ondan kaçarken bile onunla olan anılarımıza sığınmıştım.

Buraya ilk yine Kartalla gelmiş ve çok beğenmiştim. O mafyatik ve şirket işleri için toplantılarını yaparken ben bütün romanın altını üstüne getirmiştim. İşleri bittiğindr ise fazladan bir kaç gün daha kalmış bir de onunla koca ülkeyi gezmiş her bir köşesinde mutlu anılar biriktirmiştim. Bu ülke kartalla gerçek bir çift olduğumuzu anladığım hissettiğim bir yerdi o yüzden benim için yeri her zaman farklıydı evlendiğimizde ise karı koca olarak gelmek istemiş o günleri bu seferde evliyken yaşamak istemiştim ama olmamıştı. Uzunca bir vakitten sonra hızlaca havalimanından çıkmış bana ayarlanan artık yaşayacağım eve gitmek için yola çıkmıştım.

İlahi bakış açısı-

İki aşık farklı ülkelerde aynı acıyı paylaşıyorlardı. İkiside terk etmenin, edilmenin ne olduğunu görmüşler ve yıkılmışlardı.

Genç kız bundan sonra yaşayacağı evine sorunsuz ulaşmış hemen annelerini aramıştı ama telefon görüşmesini kısa tutmak zorunda kalmıştı çünkü ülkeyi terk etmiş olsada ortada hala kartal faktörü mevcuttu.

Genç adam ise afallamıştı. Evet kendisi bir oyun kurmuştu kendince onu sevdiği kadının canıyla tehtit edenleri yakalamak için dostunu düşmanını daha iyi görebilsin diye ayrılmıştı ama Lalin'in onu terk ediceğini ülkeden ayrılacağını hesaba katmamıştı eğer bilseydi hiç böyle bir şeye kalkışmazdı Kartal.

Bu işi kısa tutmak için çabalamıştı Kartal adamın niyeti hiç bir zaman sonsuza kadar ondan ayrı kalmak değildi Kartal Lalin'den ayrılarak vakit kazanmak istemişti sorunu ortadan kaldırdığı an koşarak Laline gidecek ve kendini affettirip ona bütün dünyanın en güzel düğününü hazırlayacaktı ve evleneceklerdi. Kadının ülkeyi ondan gizlice terk ettiği an ona yardım eden kim varsa hesap sormuştu kendi babasına bile ama hiç kimseden bir cevap alamamıştı kadın onu terk etmişti gitmişti.

Hayat bu ya herşey ikisi tarafın düşündüğü hayal ettiği gibi olmamıştı. İkiside terk edilmişliğin acısıyla yarım kalmışlardı.

Aşk neydi? Harlı bir ateşin için de daha da çok yanmaya çalışmak mıydı? yoksa sönmeye mi?

Aşk'ta mantık aranmazdı aşk deli işi de değildi. Aşk bir insanı severken delirmek, o sevginin uğruna akıldan yoksun kalkmaktı.

Bakalım bu saatden sonra bu iki aşık için hayat nasıl bir kader çizecek bu iki gençte nasıl gayret gösterecekti..

KADER DENEN MERETTE GAYRETİNE AŞIK DEĞİLMİYDİ ZATEN?