@bulutlarsu
|
Sanırım dünyanın en garip çifti bizdik. birlikteydik evlenememiştik ayrılmıştık ve benden ayrılan beni terk eden kartal iken ben yine ondan kaçıyor beni bulmaması için her yolu deniyordum kartal beni terk etse bırakmıyor onun olmaya devam etmemi istiyordu. kendisi benden vazgeçerken benim ondan vazgeçmemi istemiyordu...
Uzun süren saatlerin sonucunda her şey kararlaştırılmıştı. 2 saat sonra uçağım vardı kartal yarın gidiyorum diye bilicekti. gitmemem için bütün hazırlıklarını yaparken ben çoktan bu ülkeden ayrılmış ve yeni hayatıma ilk adımımı atmış olucaktım. ama asıl olay gidişim değil gittikden sonraydı. Gittiğimi duyan kartal delirecekti. Ve anında bütün adamlarına beni bulması için emir vericekti. işte bizim en büyük sorunumuz buydu kartal beni bulmamalıydı eğer kartal beni bulursa herşey çok kötü olurdu. kartalın hiç bir türlü benden haberi olmaması lazımdı en ufak açığımızı yakalar beni bulursa benimle birlikte bebeğimde ortaya çıkardı. o zaman hiç bir güç kartalı tutamazdı. Sanki beni terk eden kendisi değilmişçesine beni kendine mahkum eder bırakmazdı.
Ben derin düşüncelerle birlikte odam da küçük bir valiz hazırlıyordum hiç bir türlü dikkat çekmemek için her şey olağan ve minimal olmalıydı.
Sinan baba kartal bu evden çıktığı andan itibaren senin gitme ihtimaline karşı 10 mahalle ötesine kadar adamlarını yerleştirmiştir en ufak hareketlilikte kartalın kulağına gider o yüzden sen en az eşyayla hatta hiç eşya almadan sadece ihtiyacın olan para cüzdan kimlik pasaport'unu taşıyacak bir çanta hazırlamalı 1 saat sonra benim göndereceğim arabaya binip havalimanına gelmelisin. seninle orda buluştuğumuzda kendi kimliğin ve pasaportunla değil benim ayarladığım evraklarla gidiceksin kendi adını kullanarak planı riske atamayız demişti bizde kabul etmiştik her şey sinan babanın kontrolü altındaydı beni bu ülkeden kaçıracak olan oydu hepimiz ona güvenmiştik.
Açılan kapının sesiyle arkamı döndüm ve odama gelen annemle babama baktım, eminimki aşağıda yarım kalan cümlemin devamını dinlemek için gelmişlerdi. babam bir şeyler sakladığımdan emindi annem ise hamile olduğumu sakladığıma emindi. Benim ise gitmeden önce bunu onlara açıklamam lazımdı en azından birileri bebeğimi bilmeli bizi korumalıydı. Bu kadar büyük bçr sorumluluğun altından tek başıma kalkamazdım. Babam hiç vakit kaybetmeden söze girdi.
B- lalin güzel kızım bize söylemek istediğin bir şey var mı? aşağıda konuşman için ısrar etmedim ama bir şeyler sakladığın belli, bir kız babası olarak bunu söylemek biraz üzücü ama benim kızım sevdiği adamdan her ne yaşanırsa yaşansın kaçacak biri değil. Ne oldu lalin seni bu kadar korkutan kartaldan bile vazgeçmene sebeb olan şey ne kızım?
L-baba ben... Yine cümlemin devamını getirememiştim. Ailem de olsalar onu istememe ihtimallerinden bana kızmalarından ondan vazgeçmemi istemelerinden korkmuştum. Korktuğumu anlayan annem girdi bu sefer söze ;
A- annecim benim canım sen bizim herşeyimizsin. Korkma güneş her ne söylersen söyle biz senin hep arkanda bir adım ötendeyiz düşersen tutar kaldırırız kimsenin seni düşürmesine izin vermeyiz güzel kızım hadi söyle bize.
Sırtımı sıvazlayıp beni cesaretlendirmek için yüzüme gülümsemeye çalışan annemle tüm cesaretimi topladım ve aylardır ilk babasına söylemek için sakladığım bu büyük sırrı babama söyledim.
L-baba ben hamileyim diyerek ağlamaya başladım. -korkuyorum baba kartal ya onu öğrenip benden alırsa. Beni hayatında istemeyen adam ya bebeğimide istemezse ya onu öldürmemi isterse.
-ben çok korkuyorum baba ne olur yardım et ben kartalsızda yaşarım belki yarım kalırım ama yaşarım.
- Ama bebeğim olmadan yaşıyamam ölürüm lütfen bir şeyler yap baba kartalın onu benden almasına izin verme diyerek bacaklarına sarılıp sarsılarak ağlamaya devam ettim.
Babam da ağlamaya başlamıştı hayatımda ilk kez onunda ağladığını görmüştüm. beni sevmediğini düşündüğüm babam benimle birlikte benim bebeğim için ağlamıştı. Kartalın gidişi benim için bir çok dönüm noktasını beraberinde getirmişdi. ilk bebeğimi sonrasında gidişimi en sonuncusu ise babamı. Annem ise bu sırada yaşlı gözlerine tezat buruk gülümsemesiyle bize katılmıştı. bu sefer annemin konuşmasıyla onu dinlemeye başladım. A-duydun mu reşat bebeğimin bebeği oluyormuş. Benim minik bebeğim anne olmuş. -Ah reşat bey bu genç yaşımda anneannede olmak varmış kaderimde.
ortamdaki mutsuzluğu dağıtmak isteyen anneme babam da eşlik etmişti
B- lalin'im benim küçük kızılım dede mi oldum şimdi ben.
A- ben anneanne olduğuma göre senin enişte olucak halin yok ya reşat çık şu şoktan artık hayatım. dediğinde kahkahalar attım. Annem yine babama bulaşmadan duramamış bu halimizle bile güldürmüştü bizi
B- ben ne dediğimi mi biliyorum selin bir kere de beni tersleme be kadın hem ben artık bir dedeyim küçücük çocuğun önünde azarlama beni kadın dedeyim ben dede duydun mu selin hanım dede oldum ben
A-tamam reşat. - sen dede oldun evet reşat. - en çok sen dedesin reşat.
Annem babamın bu komik halleriyle bilerek uğraşmaya devam edip, benim gülmemi korkan ve gergin hallerimden kurtulmamı istiyordu.
Babam ise yaşadığı şoktan çıkıp yaşlı ve gülen suratıyla bana sıkı sıkıya sarılıp uzunca öpüp kokladı ve en sonunda benden ayrılarak ellerimi iki avcunun içine alarak sıkı sıkıya tuttu.
B- Ben senin tam arkanda bir dağım bunu sakın unutma senin bu hayatta korkman gereken hiç bir şey olmamalı güneş baban herşeyi senin için yoluna koyar. Yavrumuda yavrusunu da korurum. sen artık sadece bebeğini düşün ben bir dede olarak herşeyi hallederim diye konuştuğunda tekrardan babama sarıldım.
L-özür dilerim baba belki seni hayal kırıklığına uğrattım belki de utandırdım ama ne olursa olsun ben ona sahip olduğum için hiç pişman değilim.
-Baba çok özür dilerim bunca yıl beni sevmediğini düşündüğüm için.
B-her şey geçti bitti. hadi saat yaklaşmak üzere bu kadar ağlamak yeter diğer mafya babaları benim bu halimi görse ne derler hiç düşündünüz mü? siz iki kızıl benim bütün itibarımı imajımı yerle bir ettiniz hadi bakayım ayrıca sinan geldiğinde hiç bir şey anlamamalı duydunuzmu beni eğer öğrenirse bu sefer o gitmene engel olur sen isteyene kadar bu üçümüzün arasında bir sır anlaştık mı dediğinde
Annemle birlikte yerden kalktık annem beni toparlanmam ve üstümü değiştirmem için içeriye gönderirken kendiside küçük el valizimde bir eksik varmı kontrol etmeye başladı.
Yarım saat sonunda hazırdım ve araba dışarıda beni bekliyordu ve ben artık gidiyordum.
Annemle ve babamla son kez vedalaştım ikiside dikkatli olmamı kendime ve bebeğime dikkat etmemi ortalık duruldukdan sonra yanıma geleceklerini söylemişlerdi. bol bol öpüp sarıldıktan sonra gözleri yaşlı bir şekilde uğurlamışlardı.
1 saatin sonunda havalimanında sinan babayla buluşmuş onun ile de vedalaşmıştım gül anne dikkat çekmemek için gelememişti oğlu gibi onunlada vedalaşamamıştım. sinan babayla ona selam gönderip üzülmemesini söylemiştim. Bütün işlemler bittip hazır olduğunda son kez sarılıp arkama bile bakmadan bana ayarlanan uçakta koltuğuma oturmuştum.
İşte bu kadardı. Herşey bitmişti ne zaman geri dönerdim bilmiyorum tek bildiğim gittiğim yerde sonsuza dek saklanamazdım. Ben bugün bir anne olarak bebeğini bütün bu olan bitenlerden korumak istemiştim. Kartalın hala beni sevdiğini düşünücek kadar gurursuzdum belki de ya da bir aptal ama kartalın bana olan sevgisine kalbim inanmıştı. Benim kalbim beni kandırmazdı. Ben ne bir gurursuzdum nede bir aptal ben kalbimin sesine kulak vermiştim. Ben aşık olduğum adama inanmayı şeçmiştim. Belki de geri dönülmez bir yola girmiştik biz bu hayatta artık asla bir arada olamazdık. Herşeyi kendi ellerimizle mahvetmiştik. Bizi birbirimizden sakladıklarımız ayırmıştı.
Geriye artık sadece bu bebek kalmıştı.
İki yarım aşık bir bebek etmişti. Bizim toplamımız artık karnımda olan bu küçük candı..
|
0% |