Yeni Üyelik
2.
Bölüm

TERKEDİŞ

@bulutlarsu

1 HAFTA ÖNCE

 

bügün bu evde tam tamına son 1 haftamın kaldığı farkındalığı ile açmıştım güne gözlerimi

 

Biraz buruk biraz hüzünlü en çokda mutlu gözlerle baktım 26 yıllımın geçtiği odaya her karışını izledim. Çalan kapıyla gözlerimi odamdan ayırdım, gelen büyük ihtimalle evimizin emektarı ayşe teyzeydi beni uyandırmak ve kahvaltıya çağırmak için gelmişti çünkü çok sevgili babamın Reşat yılmazoğlunun en kadim ve yıkılmaz kuralı her ne olursa olsun yemek saatlerin de sofra da olmamızdı bu düşüncelerle birlikte saate baktığımda saatin 8'e yaklaştığını görmemle beraber kapıdaki ayşe teyzeye gelmesini söyleyerek yatağımdan çıktım.

'' günaydın güneşiim''diyerek

 

odamın camlarını açan ayşe sultana gülümseyerek odamda ki banyoma elimi yüzümü yıkamak için ilerlerken bağırdım.

 

'' Günaydın ayşe sultaan''

 

A - "kıkırdayarak" hadi deli kız saat 8 olmak üzere aşağıya in de bir güzel kahvaltını yap hem senin bugün bütün gün işin yokmuydu aç açına çıkma evden.

 

L-doğru diyorsun sen in aşağıya bende hemen hazırlanıyorum gelip dedim.

 

5 dakika içinde hazırlanarak koşarak kahvaltıya yetişmek için merdivenlerden inmeye başladım, kahvaltı sofrasına ulaştığımda babam her zaman ki yerinde en baş köşede annemse hemen solunda oturmuşlar başlamak için beni bekliyorlardı masaya yaklaşarak günaydın diyerek yerime oturdum

 

Annem gülümseyerek

 

-günaydın bebeğim diyerek

 

Babam ise her zamanki gibi

- afiyet olsun diyerek kendince günaydın demiş bulundu.

 

Kahvaltı her zaman ki gibi sessizlik içinde sürerken annem bana dönerek bugün kartalla son kez düğün'ün yapılacağı yeri kontrole gideceksiniz değil mi? kızım diye sordu. Ben de annemi hiç bekletmeden kafamla onaylarken

 

-evet annecim ilk önce düğün yerini kontrol edicek sonra da gelinliğimin son provasını yapıp en son ise ev istediğimiz gibi olmuşmu ona bakmaya gidicez dedim gülümseyerek ardından kahvaltıyla çol fazla vakit kaybetmek istemeyip izin isteyerek hazırlanmak için odama çıktım bugün herşeyin son günü olduğu için işim bir hayli çoktu ve benim rahat olmam lazım dı o yüzden hemen giyinme odama gidip dün geceden hazırladığım kıyafetlerimi giyinmeye başladım.

Yarım saat içerisinde hazırlanarak hızlı bir şekilde evden çıkmaya başladım bir yandan ise telefonum da kartalın numarasını bularak onu aradım eğer ki hala evden çıkmadıysa dünyanın en heyecansız damadı olarak tarihe geçerdi ben kendi düşüncelerime kıkırdarken telefonda alo diyen kartalın sesini duydum

 

L- günaydın damat bey sakın hala bana evde olduğunu söyleme

 

K- günaydın güneş

diyen kartalla duraksadım çünkü o tanışdığımız günden bu yana şans eseri olarak bile güneş dememişti kartal sinirlenmiş bile olsa kavga ettiğimiz esnalarda bile bana hep lalin demiş kendisinden başka kimsenin de lalin demesine izin vermemişti.

 

L-bir sorunmu var kartal?

 

K- bir sorunmu olması lazımdı?

Dışarıdan bakıldığında bu bir soru cümlesi olarak gelebilirdi kulağa ama hayır bu kartalca bir emir kipiydi sorun bir sorun varsa bu sorunu çözmeden karşıma çıkma yoksa yakarım demenin kibarcasıydı bu kartal için bundan emindim kartal için bir sorun vardı ve kartal yine ve yine kendince çözmüştü bu sorunu ama benimle alakası neydi anlayamamıştım

 

L-bana güneş diye seslendin sen bana hiç böyle seslenmezdin bir sorun mu var yolyordamım. dedim titrek sesimle

 

K- bir sorun yok varsada çözülmüştür zaten diyerek derin nefes alan kartal cümlesine devam etti.

Selim dışarda arabanın başında seni bana getiricek dedi sert sesiyle

 

L- hani bugün son kontrolleri yapıcaktık?

 

K- NE DİYORSAM ONU YAP GÜNEŞ LALİN BİR KEREDE SORGULAMA dedi bağırarak

 

L- Tamam KARTAL ŞAHMARAN GELİYORUM diye bağırıp kızdığımda suratıma kapanan telefonla bahçenin ortasında kalakaldım çünkü bunlar hiç bana kartalın bana sergilediği davranışlar değildi.

Kartal ne olursa olsun her zaman sakinleşip özür dilemeden kapatmazdı telefonu suratıma bu hali tavrı kartalın sevmediklerine karşı düşmanlarına karşı takındığı bir tavırdı üzülerek ve kafamdaki düşüncelerle selimin yanına vardım.

- Günaydın güneş yenge diye seslenen selime kafamla cevap vererek arabaya bindim.

 

-gidelim selim abini daha fazla bekletmeyelim dedim soğuk sesimle.

 

adım gibi eminimdim ki selim de biliyordu sorunun ne olduğunu suratından ve saklamaya çalıştığı tavrından belliydi o şenşakrak benimle uğraşan selim yoktu bugün

45 dakikalık bir yolculuktan sonra kartalın evinin bahçesine girdik araba bahçeye girer girmez kartalın adamları hareketlenmiş ortamı birden gerginlik kaplamıştı ki bu kavurucu yaz günü üşümüş gibi bir titreme sarmıştı beni bugün burada gerginlik hatsafadaydı bir şeyler döndüğüne emindim ama sorsalar kanıtlayamazdım. Eve ağır adımlarla ilerleyerek etrafımda olan biteni anlamaya çalıştım ama ne kadar bakarsam bakayım neler döndüğünü kavrayamadım çünkü bana karşı gösterilen bu tavrın yabancısıydım evet kartalın tehlikeli işlerini farkındaydım buna rağmen sevmiştim onu sonuç olarak babam da o tehlike diye bahsettikleri adamlardan bir tanesiydi hatta çoğu şeyde kartalın babasıyla ve kendisiyle ortaklardı bu yüzden kartaldan korkmak ve kaçmak için bir sebebim olamazdı sonuç olarak bende bir mafya babasının kızıydım.

 

Bu düşüncelerle birlikte kapıdan içeriye girdiğimde kartala bakındım gözlerim hemen onu buldu ilk tanıştığımız zamanlardaki yerinde ve gözlerinde ki soğukluğu ile bana bakan kartalla afalladım.

 

O beni sevdiğini fark ettiği günden beri hiç böyle bakmamıştı evet kartal soğuk ve korkulan bir mafya idi çünkü o tüm mafya babası diye bahsettiğimiz adamların başıydı ama kartal bana hiç onlara bakar gibi bakmamıştı bir şeylerin döndüğüne kötü bir şey olduğuna emin olarak bende bakışlarımı ona dikerek konuştum sordum.

çünkü kartalın benimle konuşma gibi bir niyeti varmış gibi durmuyordu öylece bana bakıyor ve hala daha bir şeylerden emin olmaya çalışır gibi bir hali vardı.

 

L-söyle hadi emin olamadığın her neyse söyle sorununu çöz kartal diye konuştum.

 

benden konuya böyle bir giriş cümlesi beklemeyen kartalın kaşları olduğundan iki kat fazla çatıldı mümkünmüş gibi

 

K-canının yanmasına bu kadar heveslisin yani dedi alaylı sesiyle bu sefer kaş çatma sırası bendeydi sanırım.

 

L-bugün burda bir şeyler döndüğü kesin ama neler döndüğü hakkında bir fikrim yok kartal. Büyük bir nefes çekerek içime devam ettim cümleme

 

L- o yüzden seni bu kadar tereddüte düşüren yapmamak için cebelleştiğin her neyse yap yada söyle beni de kendinide bu belirsizlikten bir an önce kurtar Herşeyim. diye sustuğumda.

kartalın gözlerinde kısa sürelide olsa bir acı gördüm evet gördüğüme emindim ama kısa sürede eski soğuk haline geri döndü bakışları ve beni belkide 40 bin parçaya bölen cümlerini sıraladı.

 

K-bir şeyler döndüğünü nerden çıkardın bilmiyorum güneş ama tereddüt ettiğim bir şeyler olduğu doğruydu şu anda o tereddüttlerimden kurtuluyorum zaten diğer konuysa yapmamak için değil bir an önce yapıp kurtulmak için cebelleşiyorum dedi.

 

Elindeki daha önce görmediğim viskiden yudum alan kartalla şaşkına döndüm sabahtan beri anlamak için beynimi patlatdığım ama anlam veremediğim sorun bendim eğer ki hala daha yanlış anlamıyorsam kartal şu an benden ayrılmaya çalışıyordu çünkü cümlelerindeki o gizli özneler bendim o tereddüt diye bahsettiği bir an önce söyleyip kurtulmak için cebelleştiği bendim dolan gözlerimde kartala cevap verdim.

 

L-Her neyden bahsediyorsan bir an önce söyle o zaman kartal çünkü şu an aklıma gelenler gerçekleşmesini hiç bir zaman istemeyeceğim kadar çirkin şeyler dedim dişerimi sıkarak

 

K-Aklına her ne geldiyse daha fazlası GÜNEŞ LALİN YILMAZOĞLU diyip bağırarak devam etti sözlerine,

 

K- HER NE DÜŞÜNÜYORSAN DAHA FAZLASI DÜN GECE İTİBAREN BÜTÜN DÜĞÜN HAZIRLIKLARI İPTAL YILMAZOĞLU BİTTİ EVLENMEYE KARAR VERDİĞİM GİBİ ŞİMDİDE EVLENMEKTEN VAZGEÇTİM bağırmaktan kıpkırmızı olan kartalın cümlesini keserek bu sefer ben ona bağırmaya başladım

 

L- NE ŞAÇMALIYORSUN SEN NE DEMEK VAZGEÇTİM KARTAL ağlamaya başlayarak ve bağırarak devam ettim sözlerime

 

L- SÖYLE NEYDEN VAZGEÇTİN KARTAL EVLENMEKTEN Mİ? SEVMEKTEN Mİ? SÖYLESENE NEDEN BÖYLE DÜŞMANINA BAKAR GİBİ BAKIYORSUN

 

K-APTALA ANLATIR GİBİ ANLATMAM MI LAZIM BU KADAR MI SALAKSIN KIZIM SEN SEVİLMEDİĞİ GÖREMİYCEK KADAR MUHTAÇ MISIN BİRİNİN SEVGİSİNE

Diye konuştuğunda göz yaşlarım hızlanmıştı histeri krizine girmiştim sanırım bu kadar çok ağlamaya başlamışken gülmemin başka bir açıklaması olamazdı

 

L-SEN BANA DÜĞÜMÜZE 1 HAFTA KALA NELER SÖYLEDİĞİNİ FARKINDA MISIN KARTAL. ASIL APTAL OLAN SENSİN BANA NASIL AŞIK OLDUĞUNA İNANDIRDIKDAN SONRA BENİ SEVMEDİĞİNE İKNA ETMEYE ÇALIŞARAK SALAK OLAN DA SENSİN.

 

Suratımı sıvazlıyarak arkama döndüm şu an ne suratımdaki göz yaşlarından dolayı akan makyajım umurumdaydı ne de sıvazlayarak daha çirkinleştirdiğim suratım şayet şu an duyduklarım suratımın son halinden bile çirkindi.

 

K- SÖYLESENE LALİN HİÇ Mİ SEVEN OLMADI SENİ BU HAYATTA NASIL BİR YOKSUNLUKTUR Kİ BU BENİM GİBİ BİR ADAMIN BİRİNİ SEVEBİLECEĞİNE İNANDIN YOKSA BABAN BİLE SEVMEDİ Mİ SENİ YILMAZOĞLU diye cümlesini bitirdiğinde.

Hızla arkamı dönerek gerçekten bana bunları söylediğine inanamayarak gözlerinin içine baktım şu ana kadar söylediği bütün cümlelerle bir şekilde ayakta durmayı başarmış ben kartalın bu son cümlesiyle yıkılmıştım. kartal beni bugün bu odada hayattaki en büyük yaramla vurarak ayrılmaya kalkmıştı benden bu saatden sonra yapabilecek hiç bir şeyim yoktu. Beni sevdiğine inandığım ve hala daha buna emin olduğum adamın bugün benden nasıl vazgeçtiğini görmüştüm.

Nasıl ne için olduğunun hiç bir önemi yoktu, o bugün babası tarafından hiç sevilmeyen küçük bir kız çocuğunun kalbini avuçlarının içine alarak hiç düşünmeden yok etmişti.

Bakışlarıma dayanamayan kartal hızla arkasını dönüp pencereden dışarıyı izleyerek bu ayrılığa kendince son noktasını koymuştu ve son sözlerini sakince söylemişti.

 

K-ansızın girdiğim hayatından ansızın çıkıyorum bu saatden sonra hiç bir şekilde yoluma çıkma beni görme ve duyma çünkü ben artık öyle yapıcam.

 

 

 

KARTAL'ın AĞZINDAN

 

Son söylediğim laflarla yıkılan lalini görmemek için hızla arkamı döndüm eğer ne kadar üzüldüğünü görürsem hiç bir şeyi umursamaz ona giderdim yine sarılır öper, koklardım ama yapmamalıydım lalin artık o cennetteki yasak elmaydı bana onu sevemezdim sevsemde gösteremezdim benim sevgim ona ölümü getirirdi bizim gibi eli kanlı adamların böylesine güzel kadınlara verebileceği tek şey bir mezar taşıydı o yüzden yapamaz onu sevemez o mezarlardan birine ellerimle koyamazdım içime kadar girmiş her yaptığımızdan haberi olan düşmanımın kim olduğunu bilmezken onun canıyla tehtit edilirken evlenip lalinin olmadığı bir dünyada bu hayatı onsuz yaşamaya cesaret edemezdim.

 

Konuşmaya başlayan lalin'le sırtım ona dönük olsa bile cama yansıyan görüntüsünden onu izleyip dinlemeye başladım her ne söyliycekse söylemeli ve gitmeliydi bu ızdırabı ikimizede artık yaşatmamalıydı ona bu kadar ağır konuşmak zaten zorken bunu devam ettirebilme gücünü her geçen dakika kaybediyordum.

 

O yüzden onun son sözlerini dinlemek yerine yukarı çıkmaya ve daha fazla bu oyunu sürdürmeme kararı almıştım ki bana seslenmesiyle adımlarım istemsizce durmuştu.

 

LALİN'İN AĞZINDAN DEVAM..

 

Kartal diye seslendigimde durmuştu adımları ama arkasını dönememişti.

Derin bir enfes alarak gözlerim yaşlı bir şekilde konuştum

 

L-Kartal ben senin sevginden sana gelen yollarda bir çok kez öldüm. hıçkırarak devam ettim sözlerime,

-Ama sen bana gelen yollara sapma bile. derken

 

kartal yüzünü bana dönmüştü bu sefer ama artık çok geç kalmıştı. Artık ben dönmüştüm sırtımı ona arkamı dönerek yürümeye başladım ağlayarak kartal'in adamı bana doğru gelmek istediğinde elimle durdurdum onu selim kartala bakarak onay beklediğinde kaşlarımı çatarak baktım ona

 

L-sen ondan izin almadan nefes bile alamiyor olabilirsin selim ama benimle ilgili şeylerde artık abiden izin almana gereken bir durum yok.

içimdeki öfke patlamasıyla birlikte bağırarak.

 

L-ABİN ARTIK BENİM HİÇ BİR ŞEYİM DEĞİL. ABİN ARTIK BU HAYATTA BENİM DÜŞMANIM BİLE DEĞİL. ABİN ARTIK BENİM İÇİN SADECE ACI BİR TECRÜBE HAYAL KIRIKLIĞI DEDİM.

 

kartala dönerek son sözlerimi bağırmak yerine fısıldadım artık hiç bir şekilde bağıracak gücüm kalmamıştı zaten bağırsamda sözlerim kartala ulaşmıyordu bağırmam da fısıldamam kadar anlamsızdı benim artık konuşmam bile anlamsızdı belki de ama yine de içimdekileri söylemeden gitmek istemedim onun hayatından eminim ki bu birbirimizi son görüşümüz ve konuşmamızdı o çoktan gitmişti benden benim de kalmam anlamsızdı artık. Düşüncelerimi kenara bırakarak son sözlerimi söylemek için konuşmaya başladım.

 

L-benim için bu hayatta artık sadece tek bir konuda iyikimsin ama onu da sen hiç bir zaman bilemeyeceksin tüm her şey için seni allah affetsin.

 

diyerek yürümeye başladım ve koşarak uzaklaştım o cehennem gibi gelen yerden. Ben artık koskocaman şehirde kimsesiz kalmıştım. 22 yaşımda tanımış, 23 yaşımda aşık olmuş, 24 yaşımda ona ait olmuş 25'ime varamadan karnımda ikimize ait olan bir bebekle terk edilmiştim. ağlayarak nereye gittiğimi bilmeden bütün gün dolaştım naptığımı asla bilmiyordum tek bildiğim içimdeki bu acının giderek katlanarak daha da büyümesiydi ve ben bununla baş edemiyordum...

 

 

 

 

 

Loading...
0%