Alzahimer olsada unutmasın beni...

Gerçekler Acıtır

Bugün matematik yazılısı vardı ve ben hiçbirşey bilmiyordum.Neyse bizimkilerden kopya çekerdim.Tabi ben onlardan yüksek almazsam.Bu arada ben Ayça Keskin,lise son sınıf öğrencisiyim,18 yaşındayım ve ben benim.Ben olduğum için güzelim.

Üzerime okul formamı giydim.Annem çağıyordu.Beni ne kadar sevmese de yemekleri hep birlikte yerdik.Eşşek ölüsü olan çantamı da alıp aşağı indim.Yemekte menemen vardı.Hemen gömüldüm."Menmen bir kültürdür sen seversin sevmezsin beni ilgilendirmez." diyen Memo'ya hak verdim.Doyunca hemen kalktım.Okula yürüyerek gidiyordum zaten yakındı.

Okula gelince hemen bizimkilerle herzaman oturduğumuz banka ilerledim.Herkez burdaydı.Evi en yakın ben olmama rağmen hep en son ben gelirdim çünkü assolist olmak bunu gerektirirdi.Size bizimkileri tanıyayım.Ekim;orta boylu,siyah kıvırcık saçlı,kahve gözlü güzel ve enerjik bir kızdı.Eren;bizim çalışkan,yakışıklı,uzun boylu erko kankamızdı.Aras;bizim sessiz oğlanımızdı.Biz bu kadardık ve birbirimize yeterde atardık.

"Hoş geldin kelebek.Nerde kaldın lan zaten yazılı var.Dertliyim hoca da gitti yerine başkası geldi yazılı zamanı hoca mı değişir ya."diye söylendi Aras."Bi motorun soğusun oğlum"Eren kaşları çatmış bakıyordu Arasa kesin yine bir haltlar yemişti Aras."Tamam kavga yok gene ne halt yedin de sinirlendi Eren."Arasa doğru konuşmuştum."Şey sadece kitabına kahve döktüm."Bunda ne vardı ki ben kitaplar tarihe karışmıştı."Beş yüz liralık test kitabıma döktün."Bu biraz sıkıntı çıkarırdı ama iki dakika sonra geri barışırdı bunlar.Ekim"Tamam lan ben alcam sana kitap kızma çocuğa"o Ekim hanıma bak sen.

Zil çaldı sıra olacaktık,ne gerek vardı aynı şeyleri hergün tekrarlamaya gerizekalı olmayan anlardı yani.Sabah sabah donuyorduk.Hocanın forma giyin uyarısı,telefon verin uyarısı ve makyaj yapmayın uyarısından sonra çok şükür içeri girdik.

Ben Erenle oturacaktım Arasla Ekimde arkamıza oturacaktı ben Erenden kopya çekip onlara da verecektim.Hocayla daha hiç tanışmamıştık geldiği gibi yazılımıza giriyordu yani.Sıralara geçtik.Zaten hoca hemen gelmişti.Yakışıklı uzun boyluydu ben kel matematikçilere alışmıştım.

"Merhaba arkadaşlar ben Karan Kandemir,sizinle yeni tanışıyoruz.Yazılılarınız güzel geçer umarım.Başarılar."dedi.Hemen Ereni dürttüm."Lan bu hoca kel değil yakışıklı da başımıza taş yağıcak herhalde." Eren de benim gibi şaşkındı."Valla bence de can güvenliğimiz tehlikede."bence de tehlikedeydi."Şışst sesiz olun."dedi Karan kağıtları dağıttı.Vallaha garip gurip şekiller vardı burda.Harfler vardı ben nasıl yapacaktım.Hocaya bakıp hemen Erenden bakmaya başladım.Ara ara hocayı kontrol etmek için kafamı kaldırıyordum.Kaldırmaz olaydım hoca gözümün içine içine bakıyordu.Galiba hapı yutmuştum...