@burcu29
|
AAAAAA… diye çığlım evin içinde yankılandı.
‘’ Seni öldüreceğim seni kendi ellerime öldüreceğim, duydun beni onu saçının teline bir zarar gelsin kaçacak delik ara Cengiz.’’ Dedim.
Yerimde duramıyordum. Onu o şekilde görünce tüm benliğim tükendi. Berk sinirden evde kırılmadık bir şey bırakmıyordu. Hiçbiri onu durduramıyordu.
‘’ Kes ve beni dinle vereceğim adrese tek başına geleceksin. Eğer onun yaşamasını istiyorsan tabi. Yoksa önce tadına ben bakarım sonra da adamlarım, işim bitince leşini sana postalarım merak etme. Şimdilik bu kadar benden haber bekle.’’ Diyerek telefonu kapadı.
Tüm vücudum kitlenmişti. Boş boş ekrana bakıyordum. Biri beni sarsıyordu ama kulaklarımdaki çınlamadan görmüyor, duymuyordum. Sonra yanağımda bir acı hissettim. Büşra kendime gelmem için bana tokat atmıştı. Başımı ona çevirerek yaşlı gözlerle baktım. Ellerini yanaklarıma koyarak konuştu.
‘’ Bana bak kendine gel sana ihtiyacımız var. Ona bir şey olmayacak anladın mı Mira. Bir şey olmayacak. ‘’ Kendi de biliyordu söylediğinin garantisi olmadığını. O an bir anlık sinirle Berk’e doğru yürüyüp yüzüne yumruğu geçirdim. Cihan hemen önüme geçip ‘’ Sakin ol.’’ Dedi. Yana kayan başını bana doğru çevirdiğinde dudağının kenarı kanıyordu.
İşaret parmağımı kaldırıp konuştum. ‘’ Sana dedim ki biz gitmeden onun için tüm önlemlerini al, bir yere çıksa bile koruma sayısını fazla tut. Çıldıracağım lanet olsun çıldıracağım .’’ ellerimle saçlarımı çekiyor, ileri geri adımlıyordum.
Ateş, Cenk ve Ahmet abi sadece izliyordu. Yasemin’in benim için önemini şimdi daha iyi anlıyorlardı.
Tekrar Berk’e döndüm. ‘’ O babana söyle döndüğümde kaçacak yer arasın.’’
‘’ Yeter diye bağırdı. Bir tek senin mi canın acıyor. Sen bilmiyor musun benim onun için canımı vereceğimi o benim sevdiğim kız senin kardeşin benim sevdiğim kız duydun mu beni.’’ Diye tüm nefesini tüketerek bağırdı. ‘’ Kardeşi mi? ’’ Diye Cenk sordu. Cenk’i duymamazlıktan geldim.
‘’ Cihan aşağı deponun anahtarını ver.’’ Elimi ona uzattım. Boş boş gözüme bakıyordu.
‘’ Sana anahtarı ver dedim.’’ Bağırarak.
‘’ Yanlış yapıyorsun Mira lütfen sakinleş bu şekilde onu kurtaramazsın.’’ Dedi.
‘’ Anahtar Cihan.’’ Daha da sinirlenmeye başlamıştım. Sabrım tükeniyordu. Cihan Büşra’ya baktı. O da kafasını salladı.
Ne yapacağımı çok iyi biliyorlardı. Elime anahtarı alıp aşağı depoya indim. Arkamdan biri geliyordu ama dönüp bakmadım. Işıkları yaktım. Her yer cephane doluydu. Alacağım silahlara ve patlayıcılara doğru yürüdüm.
‘’ Bende geleceğim.’’ Dedi. Gelen Ateş di.
‘’ Kimse gelmeyecek .’’dedim. Gözlerimdeki yaşlar durmadan akıyordu. ‘’ Mira; yüzüme bak taptığım kadın.’’ İşte bu cümle tüm benliğimi yok etti. Ellerimi masanın üzerine koyarak hıçkıra hıçkıra ağladım. Adımlarını duyuyordum. Nefesini saçlarımda hissettiğimde daha çok ağladım.
‘’ Söz veriyorum onu sağ salim oradan alacağız sana söz. Ama bu şekilde olmaz. Sakinleşmelisin. ‘’ Tüm gardım kırıldı ve ona dönüp alnımı kalbinin üstüne dayadım.
‘’ Ona bir şey olursa bende yaşamam. O benim çocukluğum, büyüme sebebim.’’ Dedim.
‘’ Hiçbir şey olmayacak bana güven.’’ Dedi. Birkaç dakika öylece durup kokusunu soluyarak sakinleşmeye çalıştım. Ağlayışlarım iç çekişlere dönünce yarım bıraktığım işe geri döndüm. Hazırlığımı yaparken de planımı düşünmeye başlamıştım. O aramadan zaman kazanacak bir koz bulmalıydım. Cengiz için para her şeydi. Parasını sakladığı yeri bulmalıydım önce.
Silahları bir çantaya koyarak önümü dönerek Ateş’in yanından geçtim. Yukarı merdivenden çıktım. Salona geçtiğimde Cihan bilgisayar başındaydı. Ahmet abi ve Cenk de telefondaydı. Onlarda bağlantı bulmaya çalışıyordu eminim. Berk bahçede sigara içiyordu. Kimse ile konuşmadan yanına çıktım. Kapıyı açık bıraktım.. Bir sigara yaktım. Tüm gözler bizdeydi eminim. Özellikle Ateş tepkimden korkuyordu.
‘’ Acıyor mu.’’ Dedim. Bu bizim özür dileme şeklimizdi.
‘’ Kalbim acıyor. ‘’ dedi.
‘’ Onu bulacağız ve getireceğiz. ‘’ dedim.
‘’ Biliyorum. ‘’ dedi. Sigaramdan son nefes çekip elimi koluna koydum. ‘’ İçeri gel.’’ Dedim. Kendini operasyona hazırlaması için zaman verdim. İçeri geçtiğimde Ateşlere bakarak konuştum.
‘’ Yardım için kalacaksanız kalın ama yok ayak bağı olacaksanız şimdi çıkın gidin.’’ Dedim. Gerçek Mira ile tanışma zamanıydı.
‘’ Seninleyiz her zaman.’’ Dedi Ahmet abi.
‘’ Evet ‘’ dedi Cenk onu doğrularcasına gözlerim Ateş’e döndü ve gözleri cevabı vermişti. Cihan’a döndüm. Berk de içeri geçti.
‘’ Cengiz’in parasının yerini tespit et.‘’ dedim. Berk’e baktım bu sefer. Talimatımı bekliyordu.
‘’ John’u ara Cengiz’in sağ kolu Kurt’u takibe alsın. Yasemin’in kaçırıldığını söyleme. Bize yanlış yaptığını belirt sadece. Masaya bilgi vermesin. Yapmayacağından emin ol.’’ Başını sallayarak telefonuna sarıldı. Büşra’ya döndüm.
‘’ Toplantıyı iptal etmenin bir yolunu bul. Zamanını bizim belirleyeceğimiz gün olduğunu söylersin. Sevkiyatların yapılacağını belirtirsin. Ahmet abi ve Cenk’e sevkiyatların nasıl yapıldığını anlat ona göre yol alsınlar.’’
‘’ Buldum. Mekanın altındaki depodan yol var orayı gösteriyor.’’ dedi.
‘’ Güzel. ‘’ Berk konuşmasını bitirip oda ya geçtiğinde ona döndüm ‘’Kapalı ve zırhlı araçlarımızdan birini getirt.’’ dedim. Sonra Cihan’a döndüm. ‘’Parayı çıkartabileceğim güvenli bir yer bul bana.’’
‘’ Anlamadım ne dedin.’’ Dedi.
‘’ Ben çıkartacağım Cihan buradakiler dışında kimseye güvenemem şuan.’’ Dedim.
‘’ Ben onunla olacağım merak etme.’’ Ters ters Ateş’e baktım.
‘’ O gözlerini dikme tartışmaya kapalı bu konu seninle geliyorum.’’ Dedi. Başımı iki yana sallayarak Cihan’a dönüp konuştum. ‘’ En güvenli yeri bul Cihan. Aşağı indiğimde bulmuş ol’’. Cihan’ın konuşmasına izin vermeden arkamı dönüp yukarı çıktım. Biliyordum bu yaptığımın çok tehlikeli olduğunu söyleyecekti.
Ama umurumda bile değildi. Bir süre yalnız kalmalıydım. Diğerleri neden çıktığımı biliyordu ama Ateş bilmiyordu.
ATEŞ…
Büşra; Ahmet ve Cenk ile mutfak da sevkiyatların nasıl olacağını konuşuyordu.
Cihan bilgisayardaydı. Berk karşımdaki koltukta oturmuş sağ ayağını sallıyordu hiç durmadan.‘’ Ayağını sallamaktan vazgeç’’ dedim sinirle. Oda sinirle bana baktı.
‘’ Berk bu şekilde olmaz. Başka bir yol bulmalıyız..’’ dedi Cihan.
‘‘ Çık yukarı söyle o zaman kendisine; sence durur mu? O planlarını kurdu fikrinin değişmeyeceğini hepimiz çok iyi biliyoruz.’’ Dedi Berk.
Bir anda ayağa kalktı Cihan. ‘’ Lanet olsun bunun ne kadar tehlikeli olduğunun farkında mısınız siz. Bile bile ölüme gidiyor. Cengiz’in istediği bu anlamıyor musunuz? ‘’ İçeri Büşra ve bizimkiler girdi. Ne olduğunu çözmeye çalışıyorlardı.
‘’ Neler oluyor.’’ Dedi Büşra.
Cihan Büşra’ya yalvarır gibi bakarak konuştu. ‘’ Konuş Mira ile başka bir yol bulsun. Seni dinler çok tehlikeli Büşra çok.’’ dedi. Araya girerek konuştum.
‘’ Yanında ben olacağım, O parayı kolaylıkla oradan çıkaracağız. ‘’ Büşra silik bir gülümseme sundu.
Sinirlenmiştim bu gülümsemesine.
‘‘ Mira’yı gerçekten tanıdığına emin misin? Çünkü parayı almak ile yetinmeyecek. Eminim orayı patlatacak. Bu da Cengiz’i delirtecek ve daha çok bilenecek. Cengiz için para her şey demek. Korkma Cihan, Mira kontrollü olacak. O ne yaptığını çok iyi biliyor. Bize sadece yanında olmak düşer. Kararlarını sorgulamak değil. Tek düşüncesi Yasemin’i onun elinden ne kadar az hasarla alabilirim. Çünkü başına neler geleceğini kendi de kestiremiyor. Şuan neden yukarıda olduğunu üçümüz çok iyi biliyoruz değil mi?’’ Cihan başını sallamakla yetindi sadece.
‘’ Bu nedenle hata yapmaz.’’ Dedi Büşra. Yukarıda ne yaptığını çok merak ediyordum. Her geçen gün çok başka bir Mira ile tanışıyordum.
‘’ Ne zamandan beri onunlasınız.’’ Diye bir soru sordu Ahmet tam istediğim soru idi. Merakla cevabı bekliyordum.
‘’6 yıldır. Ama Yasemin ve Mira çocukluklarından beri beraberlerdi. ‘’ dedi. Kafam karışmıştı bize bundan bahsetmemişti. Sakladığı bir şeyler vardı. Tıpkı benim gibi.
‘’ Mira’yı Okan ve Tahir baba yetiştirdi. Mira ölüm makinesi ve biri onun sevdiklerine zarar vermeye kalkarsa kimse onu durduramaz. İyi dinleyin; hepimiz aynı hedef için savaşıyoruz yıllardır. Ailesini kimin öldürdüğünü bulmak. Çünkü biz bir aileyiz. İnan bana bu saatten sonra gördüğünüz tanıdığınız Mira olmayacak. Biri oyun oynuyor hepimizle bu durum onu daha çok zorluyor. Geçmişteki travmasını gayet hepimiz biliyoruz ; o çok yaralı hem de çok ve Yağız ölmeden, ailesinin katilini bulmadan yarasının kanaması bitmeyecek. Bu sefer gözleri bana döndü; Onu sende yaralıyorsun. Farkında mısın bilmiyorum son yaptığın onda büyük yara açtı. Hepiniz amcan yüzünden yargısız infaz yaptınız. Bugün buradaysanız size verdiği değer, sana olan aşkı. Yalnız bir kere sabrı taşarsa kimseyi görmez. Volkan’ı nasıl ailemizden çıkardıysa sizi de düşünmeden çıkarır. Aklında ki tek soru ki hepinizin kafasında şuan bu soru var. Yukarıda ne yaptığı.’’
Bir süre gözlerimize baktı teker teker. Önce cevap vermeyeceğini düşündüm ama beni yanılttı.
‘’ Şuan yukarıda tüm acısını, nefretini, hırsını söküp atıyor. Yasemin ‘i kurtarabileceği en büyük planı kuruyor. Bunu nasıl yapıyor biliyor musunuz banyoya geçip kaynar suyun altında ağlayarak. Ama karşımıza geldiğinde yüzünde bunların hiçbirini göremezsiniz. Şimdi yapacağımız ona zaman vermek. Mutfağa geçip bir şeyler atıştırsak iyi olacak. Uzun bir gece bizi bekliyor.’’
Berk ve Cihan’a dönüp ‘’ Mira gelince gerekli talimatları verir. ‘’ diyerek mutfağa yöneldi.
Cenk ve Ahmet ile göz göze geldik. Üçümüzün de aklından geçen Mira’yı yeni tanıyor olduğumuzdu. Bir kez daha ona aşık olmuştum. Şuan yanında olup ona sarılıp , taptığım kokusunu solumak ve ben burada yanındayım demek için ölüyordum ama ayaklarım adım atmıyordu.
Belki de Büşra’nın anlattıklarından dı ya da onu yaraladığım içindi. İçimden söz vererek bir daha bu şekilde ona davranmayacaktım. Amcam yine beni kandırmıştı. Aslında biliyordum bir şeyler çevirdiğini; bu sefer bir yanım ona inanmak istedi.
Hepimiz mutfakta masada oturmuş Büşra’nın hazırladığı sandviçlerden yiyorduk. Masa da herkes sessizdi. Mira hala gelmemişti. Saat gece yarısı olmak üzereydi. Birkaç dakika sonra Mira içeri girdi, hepimizin gözü ondaydı. Ama o hiçbirimize bakmadan kendine kahve yapmaya koyuldu. Büşra’nın anlattıkları doğruydu, saçları ıslak bir şekilde toplanmış üzerine yapışan siyah bir tayt ve siyah bir crop giymişti.
Karşımda ölüm meleği gibi duruyordu. Eline kahvesini alıp bizden tarafa dönüp derince gözlerimin içine bakmaya başladı.. Acısını anlatıyordu bana o gözler. Mavi ve gri göz birbirinin yarasını sarıyordu adeta.
Göz temasını keserek Berk’e bakıp konuştu. ‘‘ Araba hazır mı? ’’
‘’ Evet getirdiler kapıda.’’ Dedi. Başını sallayarak kahvesinden bir yudum aldı. Solgun görünüyordu.
‘’ Ahmet abi , Cenk ; sevkiyatları yaptıktan sonra Büşra ile beraber konseye giderek sevkiyatların yapıldığı raporunu verirsiniz. Sevkiyatların parası bizim kasaya koyulacak. Para sorulursa masanın başının onayı olmadan verilmeyeceğini söyleyeceksiniz. Cengiz orada olmayacak inindedir şuan. Buda bize zaman kazandıracak. Bir şeyler olduğunu anlayacaklardır. Örtbas etmeyin bırakın öyle düşünsünler.’’ Planını kurmuştu.
‘’ Güvenli çıkış buldun mu Cihan? ‘’
‘’ Evet senin için telefonuna konumladım.’’ Dedi
‘’Bilgisayar başından ayrılmıyorsun parayı çıkarana kadar irtibatta olacağız para çıktığı an hangi düğmeye basacağını biliyorsun. Böylelikle Cengiz arayacak ve bana bağlayacaksın.’’ Dedi. Büşra’nın dediği gibi orayı patlatacaktı.
‘’ Çatışma çıkacak Mira eminim paranın olduğu yeraltındaki depoda çok adam vardır. Ve biri mutlaka Cengiz’e haber verir. Bile bile ölüme gidiyorsunuz. Başka bir plan kur lütfen.’’ Dedi.
Cihan’ın gözlerine bir süre baktı. ‘’ Ne zamandır benim kararlarım sorgulanır oldu Cihan. ‘’ buz gibi sesle.
‘’ Lanet olsun Mira.’’ Diyerek mutfaktan çıktı. Büşra da Cihan’ın arkasından gitmek için ayağa kalkarken Mira konuştu. ‘’ Otur yerine .’’ dedi.
‘’ Mira ‘’ dedi Büşra.
‘’ Otur Büşra siniri geçsin bırak. Şimdi kaldığımız yerden devam edelim.’’ Büşra geri yerine oturdu.
‘’ Berk John dan haber var mı.?’’ Dedi.
‘’ Kurt hala mekanda Cengiz’in yanına gitmemiş hiç. ‘’ dedi.
‘’ Oraya geleceğimizi düşünüyordur o yüzden çıkmamıştır. Takibe devam etsin ta ki biz parayı çıkarıp güvence altına alana kadar. Sen arabada bekleyeceksin. Arka taraftaki zeminden parayı yükleyeceğiz. Yükleme biter bitmez parayı nereye götüreceğini biliyorsun. Biz Ateş ile arkadan geleceğiz.’’
‘’ Anlaşılmayan bir şey var mı?’’ diye sordu. Diğerleri başını hayır anlamında salladı.
Bana dönerek ‘’ Çıkalım.’’ Dedi.
Arabaya bindiğimizde ikimizde derin bir sessizliğin içindeydik. Yaklaşık yarım saat sonra mekanın arka tarafında arabayı kapıyı net görebileceğimiz tarafa park ettim. Tam arabadan inecekti kolundan tuttum. Başını bana çevirdiğinde ‘’ Dikkatli olmanı istiyorum ve seni seviyorum.’’ Dedim ama o boş gözlerler baktı.
‘’ İşimize bakalım hadi .’’ diyerek arabadan inip bagaja yöneldi. Cephane çantasını alıp giriş yapacağımız yere yöneldi.
‘’ Giriş yapıyoruz Cihan bizi yönlendir. ‘’ dedi.
‘’ Aşağı indiğinizde 100 metre yürüyeceksiniz karşınıza sağ ve sol yol çıkacak, sola dönüş yapacaksınız. Dikkatli olun oradan sonra adamlar çıkacak. Oraya geçince yine sol, kasa orada kapıda da birileri var.’’ Dedi. Aşağı indiğimizde sağ sol ayrımın gelince yüzünü bana döndü. O ayrıma gelene kadar her duvara iki taraflı patlayıcılar koydu.
Birbirimizin gözlerine baktık. Kendi sağ duvara be sol duvara yaslandım. Başı ile işaret verdiği an içerideki adamlara birer kurşun sıktık. İkimizde susturucu kullanıyorduk. Diğer patlayıcıları da yerleştirdikten sonra kasanın o tarafa yönelmiştik. Mira arkamdan geliyordu. Gözlerim sürekli onu kontrol halindeydi. Bir anda önümde birinin yığılması ile hızla arkamı döndüm. Elinde silahı gözlerimin içine bakıyordu. Geleni nasıl fark etmişti. Kasanın bulunduğu yere geldiğimizde duvardan kafamı uzatmam ile kurşun sıyırdı. Anlamışlardı bundan sonrası biraz zor olacaktı.
‘’ Siktir.’’ Dedim.
‘’ Kaç kişiler Cihan.’’ Dedi Mira.
‘’ 5 kişi ‘’ dedi Cihan.
‘’ Lanet olsun.’’ Dedi Mira. Sonra bana dönerek ‘’ Koru beni ‘’ diyerek görüş alanlarına girip ateş etmeye başladı karşı duvara geçene kadar. ‘’ Cihan kaç kişi ‘’ dedi.
‘’ 1 kişi kasa kapısının önünde .’’ Sinsi bir gülümseme sundu Mira o tarafa dönerek tek bir kurşun sıkarak adamı indirdi.
‘’ Ben patlayıcıları yerleştiriyorum. Sende parayı çıkaracağımız yeri patlat, Cihan şifreyi imha et tam beş dakikamız var.
Berk tam saatinde yerindeydi. Hızla parayı yerleştirip Mira ile geri döndük. Tam arabaya bindiğimizde büyük bir gümbürtü koptu. İkimizin de yüzünde bir gülümseme vardı.
‘’ 1-2-3 ve telefonum çalar.’’ Dedi Mira keyifle. Gelen görüntülü aramaydı. Kahkaha atarak açtı Mira telefonu. Cengiz’in bir adım önüne geçtiği için keyif duyuyordu.
‘’ Biliyor musun Cengiz beni çok hafife aldın sen çok. Şimdi paranı istiyorsan benim kurallarıma uyacaksın yoksa inan bana hiç düşünmem gözünün önünde paranı yakarım. İki saat sonra nerede olacağını biliyorsun. ‘’ diyerek yüzüne kapadı telefonu. Gözleri bana döndü. Ancak o gözlerde korku hala vardı. İstemsizce elim eline tutundu. O da gözlerini kapayarak cevap verdi. Kokusunu çok özlemiştim.
Dayanamayarak; ‘’ Gel buraya ‘’ diyerek sarıldım. Oda kollarını boynuma doladı. Hiç bıkmadan saatlerce kokusunu soluyabilirdim.
‘’ İyi ki sen taptığım kadın.’’ Dedim saçlarına öpücük kondurarak.
‘’ İyi ki sen taptığım adam.’’ Dedi.
İki saat sonra Washington çıkışında bir araziye gelmiştik. Sabah olmak üzereydi. Bilerek bu saati seçtiğine emindim. Kafasından nasıl bir plan kurduğunu çözümleyememiştim. Cihan az ilerde ki tepede konumlamıştı. Berk yanımızdaydı. Ahmet ve Cenk ise diğer adamlarla paranın olduğu yerdeydi. Biraz sonra üç araba karşımızda durmuştu. İçinden Cengiz ve birkaç adamı çıkmıştı. Mira gözleri ile etrafı tarıyordu. Cengiz’in bir planı olduğunu biliyordu.
‘’ Param nerede çabuk söyle.’’ Dedi tıslarcasına.
‘’ Önce kardeşim Cengiz ‘’dedi. Cengiz başı ile adamına işaret yaptı. Zırhlı aracın kapısı açıldı. Gözlerim Mira’ya kaydığında ellerinin titrediğini görmek beni bozguna uğratmıştı. Gözleri bağlı şekilde Yasemin çıktı ama arkasında ise hiç beklemediğimiz biri çıkmıştı……..
Geçmişin prangası tekrar yeryüzüne yükselmişti…….
Herkese merhaba yeni bölümle sizlerleyim. Bu bölümde çok başka bir Mira göreceğiz. Umarim beğenirsiniz. lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayınız. Sizleri seviyorum...
|
0% |