Hala yazıya bakıyordum. Ellerimi yumruk yaparak derin nefesler almaya çalıştım. Tüm hayalim yok olmuştu. Lanetlenmiş hissediyordum. Mert arkama geçip konuştu.

''Mira Hanım hadi çıkalım, abi buraya geliyor.'' Sinirle yüzüne baktım.

'' Arabanın anahtarını ver.''

'' Ben götüreyim sizi istediğiniz yere tek başınıza gitmenize izin veremem.''

'' Sana arabanın anahtarını ver dedim Mert .'' O kadar sinirlendim ki, tüm hıncımı ondan alabilirdim.Yavaşça anahtarı uzattı hızla elinden alarak çıkışa yöneldim. Arkamdan geliyordu. Tekrar ona döndüm. Diğer adamlarda Mert'in arkasındaydı.

'' Eğer biriniz arkamdan gelirse, eceliniz olurum duydunuz beni. Kimse gelmeyecek Mert.'' Başını tamam anlamında salladı. Vakit kaybetmeden arabaya binerek yola çıktım. Hız sınırlarını aşıyordum. Nereye gideceğimi çok iyi biliyordum. Telefonum çalıyordu. Kimin aradığı belliydi.. Telefonun çipinden zaten nereye gittiğimi öğrenecekti. Şuan öğrenmesi bile artık umurumda değildi.

Şile'de olan villanın önünde ani frenle durdum. Başımı direksiyona dayadım. Bir süre sakinleşmeliydim. Gözyaşlarımı sildikten sonra arabadan indim. Beni gören korumalar baş selamı verip kapıyı açtılar. Buraya gelmeyeli uzun zaman olmuştu. Kapıda Tahir beni bekliyordu.

'' Hoşgeldiniz Mira Hanım, geleceğinizden haberim yoktu. ''

'' Hoşbulduk Tahir dedem nasıl.''

'' İyi yukarıda , Sizi görünce çok mutlu olacak. '' Başımı sallamakla yetindim.

'' Berk burada mı. Dedemi gördükten sonra onunla konuşacaklarım var. Gelsin.''

'' Peki efendim.'' Merdivenleri çıktım, ezberlediğim odanın önünde durdum. Kapıyı açarak tekerlekli sandalyesinde oturan adama baktım. Yanında Ayşe teyze vardı, kahvaltısını yaptırıyordu.

'' Dede.'' dedim yaşlı gözlerle. Yüzünü bana çevirdi. Masmavi gözlerinden tek bir damla düştü. Yanına yürüyüp önüne çömeldim.

'' Ben geldim Dede ben geldim.''

ATEŞ......

Elimde telefon hala cevap vermiyordu. Pastaneyi görünce ne durumda olduğunu düşünmek bile istemiyorum. Tom meselesini çözmek de geç kalmıştım.

''Sen nasıl tek başına gitmesine izin verirsin Mert nasıl. ''

'' Abi çok sinirliydi inan ne yapacağımızı bilemedik. Özür dilerim.''

'' Buldum nerede olduğunu buldum.'' Cenk yanıma geldi.

'' Nerede.'' Aval aval yüzüme bakıyordu.

'' Nerede Cenk söylesene .''

'' Şile'de bir evde olduğunu gösteriyor.''

'' Ne evi ne Şile'si.'' Elimi saçımdan geçirip, '' AAAAAA'' diye bağırdım ve arabama yürüdüm. Egemen'e burada kalmasını söyleyerek Şile'nin yolunu tuttuk. Aklımdan bir sürü senaryolar geçiyordu.

'' Buradan döneceksin, sonra sola bitiş yeri orası.''

Sola döndükten sonra arabayı gördüm. Tek bir villa olan yerde durdum. Hızla arabadan indik. Arabanın içi boştu koltuğun üzerinde telefonu duruyordu.

'' Burası neresi lan'' dedi Cenk.

Bir sürü koruma dışarı çıktı. Bir adam karşımızda durdu.

'' Hoşgeldiniz Ateş Bey; Mira Hanım içeride sizi bekliyor.'' dediği an afalladım. Kimdi bu adamlar. Mira nereye gelmişti. Ahmet yanıma gelip;

'' Dikkatli olmalıyız, tuzak olabilir.'' dedi sadece benim duyabileceğim şekilde.

'' Buyrun buradan lütfen.'' Korumalara dönüp burada beklemelerini söyledim. Ahmet ve Cenk ile içeri yürüdük. O kadar geniş araziye kurulmuş bir evdi ki her yerde çok fazla koruma vardı. Bu sefer orta yaşlı bir adam karşıladı bizi.

'' Hoşgeldiniz Ateş bey, Cenk Bey, Ahmet Bey.'' Cenk sinirle.

'' Kimsiniz Lan siz kardeşim nerede.'' Adam Cenk'e güldü.

'' Mira Hanım içerde Berk beyle kendisi size durumu anlatacak. Buradan lütfen'' İçeri doğru yöneldik. Salondan bağırtılar geliyordu.

'' Sana kaç kere dedim ki Ateş'in yanında kalma burası senin evin neden kabul etmiyorsun. Ulan adam pastaneni dağıtmış sen inatla kendi bildiğini okuyorsun. Seni bu şekilde nasıl korumamızı bekliyorsun. Yağız seni kaçırdığında Ahmet olmasaydı o pisliğin elinden nasıl kurtulmayı planlıyordun.'' Ahmet ile birbirimize baktık.

'' Biz bile seni bulamadık en başında o pisliği öldürmeliydim. Ona da müdahale ettin hasta dedin. Ulan iki yıl seninle beraber kabuslarınla savaşmadık mı. Bu zamana kadar karışma dedin karışmadım. Yağız'dan kurtuldum dedin hayatımı normal şekilde devam edeceğim dedin ona da tamam dedim. Ateş seni buldu hayatına dahil etti yaşamadığın şey kalmadı sen yinede onun yanında kalacağım dedin onada tamam dedim. Şimdi kalkmış yerimizi herkese açık edip haber vermeden buraya gelmişsin. Ama bitti yok artık seni dinlemeyeceğim''

Elinde sigara arkası dönük bahçeyi izliyordu. Bu adam kimdi ve benim karımı nasıl böyle iyi tanıyor, korumaya çalışıyordu. Üçümüz ve yanımızdaki adam ile onları dinliyorduk.

'' Mira susmandan nefret ediyorum. Konuşsana.'' dedi.

'' Yoruldum Berk, farkında değilmisin. Kendimi bir üçgenin içinde lanetlenmiş gibi görüyorum. Ne zaman iyi bir şey olsa sonrası felaket. Onunla mutluyum ve seviyorum ama geçmiş hep bir adım önümüzde. Neler yaşadığımı ve neden savunmasız olduğumu sen ve Tahir çok iyi biliyorsun. Onun için sakın bir daha kararlarımı sorgulama. Bir kez daha sevdiğim birinin benim yüzümden ölmesine izin vermeyeceğim. Şimdi misafirlerimizi daha fazla bekletmeyelim..''

Geldiğimi, burada olduğumu biliyordu. Kokumu duymuştu çünkü. Berk denilen adam bize döndü. Mira da sigarasını söndürüp yüzünü çevirdi.

'' Sağol Tahir sen çıkabilirsin.''

''Peki efendim.''

'' Hoşgeldiniz.'' Benden önce Cenk konuştu.

'' Neler oluyor Mira burası neresi kimin evine geldik. Aklım bok gibi lan.'' dedi.

'' Oturun öyle konuşalım.'' dedi Mira, gözlerindeki bakış sadece nefretti.

Berk denilen adam elini uzattı. '' Tanışmamız bugüne kısmetmiş. Berk ben hoşgeldiniz.'' Öylece eline bakıp Mira'nın karşısında durdum.

'' Anlatmanı bekliyorum neresi burası.'' Silik bir gülümseme sundu ilk kez onu bu kadar sakin ve yıkık görüyordum.

'' Oturun konuşacağız.'' Sırtını dönüp bir sigara daha yakışını izledim. Ahmet ve Cenk yan yana oturdular. Onlar da benim kadar şaşkındı. Berk de karşılarına ama benim oturmaya niyetim yoktu, bir an önce onu alıp gitmek istiyordum. Karşımda çok güçlü bir kadın duruyordu.

'' Dedemin evi '' dedi. Boşluğa düştüğümü hissettim , yaşıyormuydu. Sustum konuşmasını bekledim.

'' Yaşamıyor, ama bu gördüğün koskoca ev, korumalar hepsi bana ait. Sen hayatıma girmeden önce Okan ve Tahir amca beni buldu ve dedemin son isteğini yerine getirdiler. İki yıl onlarla bu evde yaşadım. Ama sonrasında kendime yeni bir hayat kurmak istediğim için bunların hiçbirini kabul etmedim ve yanlarından ayrıldım. Ancak ne Okan ne Tahir amca elini üstümden çekmedi. Hep yanımda oldular. Onlar yaşadığım her şeyi biliyordu. Yağız'ı, neler yaptığını, babamı,hayatımda olan en kötü şeyleri, seni ve yaptıklarını. Yağız bende öyle bir travma yaratmıştı ki kendi benliğimde yok olmuştum. Ancak sonra Okan ve Tahir amca bildikleri her şeyi bana öğretti. Kendimi savunmayı ama önümde öyle büyük bir engel vardı ki beni durduran tüm bu yaşadıklarıma susmamı sağladı. Fakat bugün o pastanenin yok olduğunu gördüğümde ne hissettim biliyor musun; lanetli olduğumu. Benim umutlarımın arasında yarattığım küçük bir hayaldi orasını kurmak , ben bunu da başardım diyordum. Peki ne oldu? Senin geçmişin geldi tuzla buza çevirdi. Günden güne tükeniyorum hiçbiriniz de bunu görmüyorsunuz. Senden ilk kez bizim için bir şey istedim o parayı ver ve bu kızı hayatımızdan çıkar. Neden yapmadın Ateş neden bir kez olsun beni dinlemedin.'' eli ile akan gözyaşlarını silmesi kemiklerimin tek tek çatladığını hissettirdi. Haklıydı her zaman olduğu gibi haklıydı. Bu konuşmaları ile onu kaybettiğimi düşünüyordum.

'' Mira '' dedim çatallaşan sesimle.

'' Özür mü dileyeceksin dileme Ateş artık benden özür dileme. Bana dedin ki koşulsuz güven ve ben sana koşulsuz güvendim. Fakat bugün kırılan umudum tüm güvenimi yok etti. Artık önümdeki engel bile önemli değil benim için bu lanet bitecek sonunda ya öleceğim ya da kazanacağım. Saklı olan her şey bugün itibari ile yeryüzüne yükseldi. Berk sana söylediğimi yap. Bu gece bu işi bitireceğiz Cihan da bizimle gelecek '' Ne işinden bahsediyordu. Berk karşı çıktı.

'' Mira yapma. Senin olmanı istemiyorum biz hallederiz. O adam çok tehlikeli sende çok iyi biliyorsun. Senin gelmene izin veremem'' dedi. O sıra içeri isminin Tahir olduğunu öğrendiğim adam girdi ve konuştu.

'' Berk o ne derse o sorgulama o kendini nasıl koruyacağını çok iyi biliyor.'' Berk bir kaç saniye sessiz kaldı ve sonra konuştu.

'' Peki, yerini bulduk sen ne zaman çıkalım dersen çıkarız. Onlar gelecek mi .'' bizi kastediyordu,Ahmet konuştu.

'' Abicim neler oluyor.''

'' Tom'un evini basıyoruz abi benim umudumu kıran adamın yaşayacağını düşünmüyordunuz değil mi. Bitti kartlar öne sürülsün av değilim artık avcı olmaya karar verdim. O duvarda sıradakinin benim olduğum yazıyordu bende ona istediğini veriyorum.'' Gözlerimin içine bakarak konuştu.

'' Vay anasını '' dedi Cenk. Bu kez ben konuştum.

'' Peki kendini korumayı madem biliyordun neden Yağız'dan korumadın ya da onca yaşadığın olaylarda kendini savunmadın. ''

'' Zamanı gelince öğreneceksin Ateş zamanı gelince. Neden sustuğumu ve savunmasız olduğumu.''

'' Mira '' dedim.

'' Ne Mira güvenme sırası sende Ateş bu gece o adam ölecek ve o kız hayatımızdan siktirip gidecek anladın mı.'' Tam cevap vereceğim Berk konuştu.

'' Mira yalnız bir sorun var.''

'' Ne sorunu Berk .'' hala karşımda duran kadına bakıyordum. Kafam allak bullak olmuştu. Düşünme yetimi kaybetmiştim.

'' Adam sayımız az ve buranın korunması gerek biliyorsun. '' Cenk konuştu.

'' Biz çoban korkuluğumuyuz burada, senin adamlarının on katını yığarız.'' Mira minnettar bir şekilde bakıyordu Cenk'e.

'' Tamam senin istediğin gibi olsun ama bu konu kapanmadı Mira.'' dedim

'' Teşekkür ederim.'' dedi taptığım gülüşü ile.

'' Tahir Cihan gelsin bilgisayarla ayrıca korumalardan birine söyle kızları koruyan adam geri çekilsin Cenk Egemen'i ara onları buraya getirsin daha güvenli.'' Cenk eline telefonu alıp Egemen'i aradı.

'' Sen '' dedim.

'' E bizimde kendimizce önlemlerimiz var kocacım.'' dedi gülerek. İçeri bir çocuk girdi elinde bilgisayarla uzun boylu sarışın , yeşil gözlü biriydi. Mira'ya doğru yürüyüp ona sarıldı.

'' OO Bebeğim gelmiş. Hoşgeldin.'' sonra bana döndü. '' Mira kocan neden beni öldürecekmiş gib bakıyor. ''dedi. Ahmet ve Cenk pis pis gülüyordu. Onlara dönüp '' Gülmeyin'' dedim. Sonra Cihan denen çocuğa bakıp konuştum.

'' Çek o ellerini karımın üzerinden.'' Kendimi birine vurmamak için zor tutuyordum.

'' Tamam dostum sakin.'' dedi elleri havada. Masaya oturup bir anda ciddileşti. İşinde bayağı iyi biri olmalıydı.

'' Evet patron ne yapıyoruz. ''dedi Mira'ya Hepimiz masanın başına gelip bilgisayara bakıyorduk. Mira konuştu.

'' Tom'un evini konumla istediğim resimler çekildi mi.?'' diye sorunca her şeyi planladığını anladım.

'' Adamın yeri burası dün Volkan evin her yönünden fotoğrafını çekti yolladı. Çok fazla koruma var bir anda giriş yaparsak polisler anında damlar. '' dedi.

'' Susturucu kullanırız .'' dedi Ahmet.

'' Adamın numarasını bul bana.'' dedi Mira.

'' Ne geçiyor aklından.'' dedim.

'' Sıradakinin ben olduğumu söyledi bende ona istediğini veriyorum.'' dedi.

'' Saçmalık, asla böyle bir şeye izin vermem asla. Beni sınama Mira bu dediğin olmaz.''

'' Sakin ol tek gitmeyeceğim. Ahmet abi ve Cenk ile içeri gireceğim. Cihan numara.'' dedi.

'' Beş saniye sadece ve tamam numara bu.''

'' Cenk telefonunu verir misin.'' Hiç düşünmeden telefonunu verdi.

'' Hoporlere al '' dedim. Başını tamam anlamında salladı. İkinci çalışta Tom'un sesi duyuldu.

'' Alo kimsiniz.''

'' Alo '' dedi Mira

'' Oooo Mira Hanım aramanız beni şaşırttı. Nasıl sürprizimi beğendiniz mi? Aslında sizin gibi bir hanımefendiye bunu yapmak istemiyordum ancak Ateş Bey hala istediğimi vermedi.''

'' Kes zırvalamayı ne kadar istiyorsun. '' dedi Mira.

'' 1 milyon dolar.'' dedi. Mira gözlerini Berk'e çevirdi. O da başını sallayıp çıktı.

'' Tamam akşam saat sekizde para elinde olacak. Kendim bizzat getireceğim. Bulunduğun yerin konumu bu numaraya mesaj at. Paranı aldıktan sonra bu ülkeyi terk edeceksin eğer ki bir daha buraya gelirsen ölümün benim elimden olur.'' Bir süre sessizlik oldu.

'' Onun torunu olduğun nasılda belli.'' Mira sinsice güldü.

'' Evet şimdi istediğim gibi konuşmaya başladın Tom. '' dedi. Neler oluyordu. Hepimiz şoktaydık.

'' Seni unutmak ne mümkün, Ateş'in yanında ilk gördüğüm gün sen olduğunu biliyordum.''

'' Kes, şimdi gelelim benim istediğime, güzel bir alışveriş olacak. Sende bana ait bir şey var ve bu akşam onu bana vereceksin. Yoksa inan Amerika'daki masa umurumda olmaz seni tek sözümle yeryüzünden silerim.Ayrıca bana bir can borcun olduğunu sakın aklından çıkarma bir gün onunda hesabını ödeyeceksin.''

'' Vazgeçmeyeceksin değil mi.''

'' Asla onu bana vereceksin Tom. Bir kez yaşamana izin verdim ama bu sefer vermem. ''

'' Tamam '' dedi.

'' Güzel, sekizde görüşmek üzere.'' diyerek telefonu kapadı. Cihan konuştu.

'' Eminmisin Mira.''

'' Hiç olmadığım kadar Cihan hem de.'' Araya girdim.

'' Neler oluyor Mira bak kafam allak bullak, sen çok başka birisin konuşmalarınızı çözemiyorum. Tom'u nereden tanıyorsun o seni nasıl taniyor sikeyim böyle işi.'' diyerek bahçeye bakıp sigara yaktım.

'' Çıkın '' dedi Mira. O da bir anda boşaldı. Yanıma gelerek o da bahçeyi izlemeye başladı.

'' Sen gerçekte kimsin'' dedim. Yavaşça gözlerini gözlerime sabitledi.

'' Aşık olduğun kadınım, sende aşık olduğum adamsın.'' dedi. Silik bir gülümseme sundum sonra devam etti.

'' Ailemi öldürenlerin ismi onda Ateş ve ben bugün bu isimleri almadan onu öldürmeyeceğim. Sadece yanımda olmana ihtiyacım var. Ayrıca benim için çok değerli birini benden aldı bu adam onun da hesabını vermesi gerek.'' Bir süre gözlerinin içine baktım.

'' Gel buraya '' diyerek kollarımı açtım. Hiç vakit kaybetmeden sarıldı. Burnumu saçlarına gömdüm. Bu kokuyu duyumsayamacak olmak tüm vücudumu tüketiyordu.

'' Sevdim ben bu yeni Mira'yı'' Gülerek baktı.

'' Seni seviyorum.'' dedi.

'' Bende seni seviyorum.'' dudaklarına yapıştım. Soluğunu kesene kadar öptüm. Sonra kapı açıldı.

'' Ups pardon dedi Cihan.'' arkasını dönüp tekrar konuştu. '' Mira bunu görmen lazım.'' dedi. İkimizde odadan çıktık. Mutfağa geçtik, masa da olan bilgisayara yönelip baktı.

'' Eski evim burası.'' dedi Mira

'' Evet ve etrafa iyi bak biri dolanıyor.'' dedi Cihan. Mira iyice bilgisayara yanaştı. Bir süre baktı ve dudaklarından duyduğum isim beynimde yankılandı.

'' Yağız.''

'' Orospu çocuğu Cenk hemen Mert'i oraya yolla ayrılmasın oradan.'' dedim

'' Tamam.'' Miraya baktığımda elini başına koymuş derin nefesler alıyordu.

'' İyi misin güzelim.'' evet anlamında başını salladı.

Kapı zili duyuldu Egemenler gelmiş olmalıydı. Mira yerinden doğrularak derin bir nefes aldı ve bana bakıp gülümsedi.

'' İyiyim merak etme.'' İyi olmadığını biliyordum Yağız ölmeden iyi olmayacaktı. Asya'nın sesi duyuldu.

'' Egemen nereye geldik biz neresi burası Mira nerede pastaneyi söylemeliyiz.'' diyordu. Sonra üçü birden mutfağa girdi. Buket ve Asya '' Mira '' diyerek ona yöneldiler. Üçü birden birbirine sarıldı.

'' İyi misin Mira neredeydin kaç kere Asya ile aradık ulaşamadık. '' dedi Buket.

'' İyiyim konuşacağız sadece bana güvenmenizi istiyorum. Bu akşam burada kalmalısınız. Anlaştık mı.'' İkiside şaşkın şaşkın bakıyordu Mira'ya. Sonra Asya konuştu.

'' Tamam bebek sen nasıl istersen yeter ki iyi ol.'' Minnet dolu bakışlarını sundu Mira.

'' Evet sen yeter ki iyi ol sana güvendiğimizi biliyorsun.'' dedi Buket. Mira sonra Egemen'e döndü.

'' Hoşgeldin. '' dedi.

'' Hoşbulduk da neler oluyor neresi burası.'' dedi. Araya girmem gerekiyordu.

'' Sonra konuşacağız dostum şimdi halletmemiz gereken bir mesele var.'' sorgulamadan başını salladı.

'' Yalnız bir sorun var Ateş.'' diye konuştu Egemen.

'' Bi bitmedi anasını satayım sorunlar . Ne oldu.'' dedim.

'' Eylül yok gitmiş parayı da alıp not bırakmış. Özür dilerim yazıyordu sadece.'' demesi ile başımı yukarı kaldırarak küfür ettim.

'' Bunu yapacağı belliydi zaten .'' dedi Mira başını iki yana sallayarak. O esnada Berk içeri girdi.

'' Hazır para Mira.'' dedi. Kızlar şaşkınlıkla gelene bakıyorlardı. Neler olduğunu çözemiyorlardı.

'' Cihan Tom'un evini konumla.''

'' Tamamdır patron. Hazır.'' Mira Cihan'ın arkasına geçip konuşmaya başladı.

'' Cihan yukarıdaki tepeyi görüyor musun sol taraftaki.''

'' Evet.'' dedi. '' Orada olacaksın dışarıdan sen koruyacaksın bizi. Berk sen bizi götüreceksin. Egemen ve Ateş şu sokağı görüyor musunuz evin arkası. Adamlarla siz orada olun. Seni görmemeli Ateş yoksa bir şey planladığımızı anlar. Yalnız buraya koruma gerek. Sayımız az burada. '' dedi

'' Tamam bir saate burada olur adamlar ama tek gitmen hoşuma gitmiyor.'' dedim. Cenk konuştu.

'' Hey biz neyiz burda Ahmet ile ben onunlayım koruruz.''

'' Hiçbir şey olmayacak merak etme.'' dedi Mira gözlerimin içine bakıp. Asya konuştu.

'' Nereye gidiyorsunuz ne planı bu Mira.'' dedi.

'' Tom'un evi bu gece bitecek.'' Histerik bir kahkaha attı Asya. '' Ne saçmalıyorsun sen Mira Tom'un evine mi gideceksin adam birkaç saat önce pastanemizi yerle bir etti. Sen onun evine gitmekten bahsediyorsun. Ya sen Ateş nasıl sessiz kalıyorsun bu duruma. '' dedi.

'' Asya konuşacağız herşeyi anlatacağım ama bu iş bitince lütfen sende böyle yaparsan sırtımdaki yük beni çökertecek.'' dedi Mira. Sessizce başını salladı Asya.

'' Tahir hazır mı istediklerim.''

'' Evet Mira Hanım.''

'' Güzel '' dedi. O esnada mutfağa bir kız girdi beline de silah yerleştiriyordu. Mira karşısına geçti.

'' Sen nereye .''dedi.

'' Seni yalnız göndereceğimi düşünmüyorsun herhalde bende içeri gireceğim.'' '' Hayır .'' dedi Mira yüksek sesle.

'' Mira '' dedi o aynı yüksek ses tonu ile.

'' Hayır dedim Yasemin bir kere o hatayı yaptım ve birini kaybettim, seni de kaybediyordum. Hayır son sözüm.'' dedi. Herkes onların tartışmasını sessizlikle dinliyordu. Bu kız kimdi.

'' Senin suçun değildi kaç kere söyledim aramızda hain vardı.'' Sinirle bağırdı Mira yanına yaklaşıp kolunu tuttum ama hızla çekti.

'' Benim suçumdu anlıyor musun benim suçum. O haini ben soktum içimize ben. O yüzden burada kalacaksın Cihanla kontak halinde olacaksın. Bilgisayardan gözleyerek bize bildireceksin. Gelmiyorsun Yasemin.''

'' Yeter anlıyor musun her şeyde kendini suçlamaktan vazgeç. Yaşadıklarımızın hiçbirinde sen suçlu değilsin. En masumumuz sensin ya neden kendine bunu yapıyorsun. O günde orada neler olacağını bilemezdin.. Tuzak kurmuştu. Abimin ölmesi senin suçun değildi bunu anla artık. Şimdi kalmış o adamın evine tek başına gidiyorsun Ve ben geliyorum buda benim son sözüm.'' Berk aralarına girdi.

'' İkinizde susun tartışmanın sırası değil. Ne diyorsa onu yap Yasemin. Babamla burada kalmalısın anladın mı burada ihtiyacımız var sana.''

'' Bana bir söz verdin Mira sen ne çabuk unuttun sözünü.'' Berk konuştu. '' YASEMİNNN sırası değil.'' Gözümü bir an olsun Mira'dan ayıramıyordum. İki elini yumruk yapmış gözünden akan yaşlara kitlenmiştim. Tahir içeri girdi ve bağırdı.

'' Yasemin karşındakinin kim olduğunu sakın unutma sakın kızım.'' dedi. Ne yani Tahir'in çocukları mıydı ikisi.

'' Tahir.'' dedi sinirle Mira. Bu kızı önemsiyordu hemde fazlasıyla. Gözyaşlarını silip ona döndü.

'' Ateş'in yanından ayrılmayacaksın. O sana ne derse onu yapacaksın anladın mı.'' Gülen gözlerle kafasını salladı.

'' Ve sen Ateş onu ne pahasına olursa olsun koruyacaksın. İkinizde.'' Egemen'e de bakarak konuştu.

'' Merak etme güzelim '' kolumu ona uzatıp göğsüme çektim. Saçlarına öpücük kondurdum. Narin kolları ile belime sarıldı. Seninle gurur duyuyorum dedim içimden.

'' Şimdi bu gördüğünüz kulaklıkları takalım özel kulaklık bunlar ne konuştuğumuzu hepiniz duyabileceksiniz. ve hazırlanıp çıkalım. Saat yaklaşıyor.'' dedi.

'' Silahın oda da '' dedi Berk.

'' Silah almayacağım.''

'' Nasıl'' diye karşı çıktı Berk. İyice sinir olmaya başlamıştım bu çocuğa.

'' Gerek yok Berk silahla girersem bi terslik olduğunu anlar. Cenk ve Ahmet abi yanımda olacak zaten.'' dedi Mira.

Bizi yalnız bırakır mısınız karımla konuşacaklarım var.'' Herkes teker teker mutfaktan çıktı.

'' Bu iş bittiğinde seninle uzun uzun konuşacağız. Bana neler bildiğini anlatacaksın herşeyi eksiksiz. Anlaştık mı güzelim. Dikkatli olacaksın sana zarar gelecek hiçbir adım atmanı ayrıca istiyorum ve seninle gurur duyuyorum.'' dedim. Kollarını boynuma dolayıp dudaklarını kulağıma yaklaştırarak fısıldadı '' İyi ki sen.'' daha sıkı sardım onu kokusunu iyice içime doldurdum.

Vakit kaybetmeden arabalara binip Tom'un kaldığı eve doğru yol aldık. Yaklaşık yarım saat sonra herkes yerindeydi. İçeri girmişlerdi. Konuşmaları duymaya başlamıştık.

'' Paran burada istediğimi ver ve buradan siktirip git. Cenk para.'' dedi Mira.

'' Yanlış yaptığını biliyorsun değil mi Mira bu olanlar, onların hoşlarına gitmeyecek.'' dedi Tom. Ne demekti bu.

'' Asıl senin hala yaşamana izin vermiş olmam en büyük sorun Tom. Uzatma da ismi ver.''

'' Bu ismi öğrendiğinde sen ve Ateş büyük yara alacaksın Mira ve belkide Ateş ile evli olduğuna onu sevdiğine büyük pişmanlık duyacaksın.'' dedi Tom.

'' Ne saçmalıyorsun sen Ateş'in konu ile ne ilgisi var. Sabrım tükeniyor Tom sabrım tükeniyor.''

'' Peki ; anneni, dedeni ve anneanneni öldüren .'' dedi Tom ama sonra bir ses duyuldu.

Tek bir kurşun sesi.....

Herkese merhaba yeni bölüm bekletmeden geldi. Benim çok içime sinen bir bölüm oldu. Biraz değişiklik yaptım. Umarım beğenirsiniz. Sizleri seviyorum. Lütfen bol bol oy ve yorum yapiniZ. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere...