Yeni Üyelik
12.
Bölüm

KORKU

@burcu29

ATEŞ...

 

Cenk ile uçurumdaki ofisteydik. Asya ile ilgili hala bir şey bulamamıştık. Masa da bulunan herkesi tek tek sorguya çekmeme rağmen kimsenin bu iş ile alakası yoktu.

 

Cüneyt Üzer ise hala masa da yerini almamıştı. Aklı sıra bana meydan okuyordu. Elime içkimi alıp, aşağıda içenleri izlemeye başladım.

 

''Biz bu orospu çocuğunu nasıl bulamıyoruz aklım almıyor, Mira'ya sordum. Ne bir mesaj ne bir arama yapmış. Çıldırmak üzereyim.''

 

Cenk'e cevap vereceğim esnada masada duran telefonum çalmaya başladı. O an nefes alamadım ve dudaklarımdan Mira'nın ismi döküldü. Cenk de benim gibi telaşla ayağa kalktı. Arayan amcamdı. Vakit kaybetmeden telefonu cevapladım.

 

'' Amca.'' Duyduklarım nefesimi kesmişti. Bir elimi masanın üzerine koydum. Ayakta zor duruyordum. Bunu yapmış olamazdı. Kendini feda etmemişti. Yanlış duymuştum.

 

Telefonun kapanan sesini duyduğum an duvara fırlattım. Tüm odayı dağıttım elime ne geçiyorsa fırlatıyordum. Cenk hiç müdahale etmeden izliyordu.

 

'' MİRAAAAAAAA.'' diye bağırdım. Geçmiyordu bu his geçmiyordu.

 

'' Ne oldu amcan ne dedi. Konuşsana Ateş.''

 

'' Kendini feda etmiş Asya'yı onun elinden almak için kendini feda etmiş."

 

Hızla ona doğru yürüyüp iki kolundan sarsarak konuştum.

 

''Ve benim amcam bana söylemeden, anlatmadan Mira'yı Yağıza'a götürmüş. Olan bu anladın mı olan bu. ''

 

Arkamı döndüğüm gibi elimi duvara geçirdim. Beynim durmuştu. Düşünemiyordum. Cenk arkamda bir şeyler söylüyordu. Kafamı duvara dayadım. Kulaklarımda ki çınlama tüm bedenime etki ediyordu. Elimin acısı bu içimdeki yangının yanında ne olabilirdi ki.. Yıllar sonra ilk kez gözümden bir yaş düştü. Onu kaybetmiştim. Derin bir nefes alarak Cenk'e baktım.

 

'' Topla tüm adamları İstanbul çıkışında olan bir ormana getirmişler Asya'yı oradan almış amcam. Umarım geç kalmayız.'' Cenk de benim gibi şoktaydı.

 

Hızla arabalara binip yola çıktık. Direksiyonu o kadar çok sıkıyordum ki ellerim beyazlaşmıştı. Hız sınırlarını zaten aşmıştım. Yaklaştıkça onu kaybettiğimi daha çok hissediyordum. Bunu yapmasının bedeli ağır olacaktı.

 

Amcamın söylediği yere geldiğimizde hava kararıyordu. Geç kalmıştım geç. Ona da çok kızgındım, bulduğum zaman evden çıkmasına asla izin vermeyecektim. Aklımın bir oyunuydu sanki tüm bu yaşananlar. İlk kez korkuyor ve ne yapacağımı bilmiyordum.

 

Tüm adamlar karşımdaydı.

 

'' Her yeri didik didik arayacaksınız ev, depo, ahır ne bulunursa bakılacak. Bir iz bulmadan buradan gitmek yok. Anlaşılmayan bir şey. ''

 

Hepsi aynı anda evet anlamında başını salladı. '' Dağılın şimdi.''

 

Yaklaşık üç saat sonra bir eve geldik ama boştu. Çoktan gitmişlerdi. Bulamayacağımı kabullendiğime göre artık hesaplaşma zamanıydı.

 

Amcamın evine geldiğimizde Asya'nın bağırtıları dışarıdan duyuluyordu. Hızla içeri salona geçtim.

 

'' Bunu nasıl yaparsın baba nasıl hala aklım almıyor. Sen ne zaman bu kadar gaddar oldun. Bu nefretin kime. Ya onun başına neler gelebileceğini biliyor musun.'' diyordu.

 

Çıldırmış gibiydi Asya amcamın göğsüne vurarak hem ağlıyor hem konuşuyordu. Yengemde perişandı kızı gelmişti ancak Mira yoktu. Yengem Mira'yı kızı gibi kabullenmişti. Amcamın gözleri bana kayınca Asya arkasını döndü. Beni görmesi ile boynuma atladı.

 

'' Özür dilerim yemin ederim bilmiyordum. Beni zorla gönderdi. Gideceksin dedi. Beni merak etme dedi. İzin vermedim Ateş yemin ederim izin vermedim. Ama yetmedi. Onunla kaldı. O saplantılı Ateş, Mira'ya çok zarar verir.''

 

Konuşamıyordum sadece amcamın gözlerinin içine bakıyordum. Asya'yı kendimden uzaklaştırıp karşısına dikildim.

 

''Şuan karşımdaki sen olmasaydın ölü biriydin. Sana Mira'nın kim olduğunu söylediğimde demiştim ki kararlarıma ve yaptıklarıma asla müdahale etmeyeceksin. Peki sen ne yaptın. Benim karımı azılı düşmanıma teslim ettin hem de kendi ellerinle. Sana kızını getireceğimi söylemiştim ne pahasına olursa olsun onu bulacağımı söylemiştim. Benim sözüm ne zamandan beridir çiğnenir oldu AMCAA.'' diye bağırdım.

 

Elleri cebinde gözlerime bakıyordu. Adeta meydan okuyordu bana.

 

'' Doğru olanı yaptım. Kızımın bir sapığın elinde daha fazla kalmasına müsaade edemezdim. Kendi istedi bunu bende kabul ettim. Çünkü kızım ellerindeydi. Ayrıca, o benim kardeşimin katilinin kızı sen daha ilk onu bulduğun zaman biliyordum o olduğunu. Beni hafife alma yeğenim seni o masanın başına neden oturttuğumu da unutma. O kızla evlenmeni istemediğimi söyledim. Başka bir yol bulmanı söyledim. Babası hala neden yaşıyor Ateş. Ailenin katilinin kızını neden bu kadar önemsiyorsun. Sakın bana hesap sorma sakın. İsteseydim seni aramaz nerede olduğunu söylemezdim. ''

 

Silik bir gülümseme ile başımı iki yana salladım. Arkamı dönüp Cenk'e baş işareti yaparak dış kapıya yöneldim. Asya da peşimizden geliyordu. Amcam ona sesleniyordu ancak o duymuyordu bile. Bu sefer amcama bağıran yengem olmuştu. Daha fazla duymak istemiyordum. Hızla evden çıkarak arabama yöneldim. Arkamdan Cenk ve Asya bindi. Ne yapacağıma dair en ufak bir fikrim yoktu. Düşündüğüm tek şey kokusuna ihtiyaç duymuş olmamdı. Eve doğru yol alırken aklımdaki soruyu Cenk'e yönelttim.

 

'' Murat Kaya'nın peşindeki korumaya neden ulaşamıyoruz hala Cenk. Mira'ya bizi götürecek tek adam o.''

 

'' Telefonu çalıyor ancak cevap vermiyor. Bulunduğu yeri tespit ettik Mert oraya doğru yola çıktı. Benzin istasyonundan sinyalin geldiğini söyledi. Acaba adamı etkisiz hale mi getirdiler. '' dedi. Buda bir ihtimaldi.

 

Eve vardığımızda direk odamıza geçtim. Sanki buradaydı banyodan çıkacakmış gibi. Hayatıma öyle işlemişti ki. Etrafımda dolanması, bu evin içinde olduğunu bilmek, inatlaşması, benimle olan kavgalarını, susmalarını en çok da kokusunu ve gözlerindeki masumluğu özledim. Ya hiç bulamazsam, ya o kafesten bir daha çıkartamazsam. Yastığını elime alıp sinen kokusunu soludum. Farkında olmadan Mira benim yaşama sebebim olmuş.

 

Kapının tıklatılması ile yastığı yerine bırakıp gelen kişiye baktım.

 

''Girebilir miyim.'' diyen Asya'yı başımla onaylayıp, yanıma oturmasını bekledim. Onun suçu değildi. Neden ona karşı soğuktum ki, o kaybettiğim kız kardeşimdi. Konuşmasına izin vermeden ben konuşmaya başladım.

 

'' Seni suçlamıyorum sadece onu tamamen kaybettim. Daha dikkatli olmalıydım. Şimdi anlıyorum dün geceki halini gideceği içindi. Biliyor musun Asya ilk kez hayatımda biri beni gerçek anlamda anlattı. Ben şimdi ne yapacağımı nereden başlayıp Mira'yı bulabileceğimi bilmiyorum. İlk kez Ateş Soykıran yenildi. Hepsi benim suçum hayatıma dahil etmeseydim belki de o orospu çocuğu onu bulamayacaktı. ''

 

'' Böyle olacağını bilemezdin o adam her şeyi planlamıştı Ateş. Kim bilir Mira'yı nasıl tehdit etti de sana söylemedi. Bana dedi ki Ateş'e iyi bak ve avcının avını bir oyunla kaybettiğini söyle dedi. Karşımda çok başka bir Mira vardı Ateş. Onu bulacaksın sen asla vazgeçmezsin. Sen Ateş Soykıransın. Kalk ayağa ve karını bul getir.''

 

Gözlerimin içine o kadar derin bakıyordu ki bitmiş beni görmüyordu bile.

 

'' Nereden başlayacağımı bulamıyorum Asya, Şuan kimin düşman kimin dost olduğunu bile bilmiyorum. .''

 

'' Bana yemek getiren adamlardan biri yanındaki ile konuşurken duydum. Baygın rolü yapıyordum. Patron sağlam birini bulmuş. Kadında çok güzel nasıl ikna etti acaba Ateş Soykıranı karşısına alması için, dediğini duydum. Benim aklıma biri geliyor ama emin olamıyorum. ''

 

'' Kim Asya şuan herkes şüpheli benim için en ufak bir ipucuna ihtiyacım var.''

 

'' Sude seni kaybettiği için her şeyi yapar. Malum Mira'ya olan nefretini de biliyoruz. Ondan başlamalıyız ve bir şey daha söyleyeceğim ama lütfen sinirlenip karşı gelme şu durumda herkesin yardımına ihtiyacımız var.''

 

'' Egemen diyeceğini biliyorum. Mira ona güveniyormuş. Bu adama bu kadar kısa sürede nasıl güvenebilir.''

 

'' Egemen sana ihanet etmedi Ateş hepsi Eylül'ün oyunuydu bence çünkü Eylül ona aşıktı. Neyse sorunumuz bu değil. Ondan da destek almalısın en azından Mira'yı buluncaya dek. ''

 

Sadece başımı sallamakla yetindim. Sude kendi çıkarları için bunu yapacak biri. Telefonumun çalması ile aniden fırladım Asya da hemen yanıma geldi. Bilmediğim bir numaraydı. Kesin o pislik herif.

 

'' Alo''

 

'' Sevgilimi sana bırakmayacağım demiştim. Nasıl oyunumu beğendin mi Ateş. ''

 

'' Orospu çocuğu nerede karım telefonu ona ver.''

 

'' Karın mı Mira hep benimdi ve öyle de kalacak. Onu hiçbir zaman bulamayacaksın. '' dedi telefonu kapadı.

 

'' AAAAAAAAAAAA Öldüreceğim seni öldüreceğim pislik herif. ''

 

Cenk hızla içeri girdi. Bir şey sormasını beklemeden numarayı verip hemen sorgulatmasını söyledim. Vakit kaybetmeden Egemeni de arayıp Uçurum'a gelmesini istedim.

 

Uçuruma geldiğimizde aşağıdaki özel oda da toplandık. Masada bulunan insanların bilmediği bir yerdi. Burayı sadece güvendiğim insanlar girebiliyordu. Asya, Cenk ve Egemen karşımda oturuyordu. Egemen' e olanları anlatıp, Sude'nin peşine adam göndermesini söyledim.

 

Yaklaşık yarım saat sonra Mert geldi. Cenk'in tahmin ettiği gibi benzin istasyonundaki adamımızı tuvalette öldürmüşlerdi. Yağız zeki bir adamdı. Hamlelerini çok iyi yapmıştı. Emin olduğum diğer konu peşine taktığım adamı da temizlemişti.

 

Mira'nın gidişinin üstünden bir hafta geçmişti. Ona yaklaştığımız her anda geri başa savrulduk. Neredeyse her şehre baktık ama hiç bir iz yoktu. Artık ümitlerim tamamen tükenmişti. Sude cephesinden de bir şey elde edememiştik. Başka bir yol olmalıydı.

 

Yine aynı oda da toplanmış yol bulmaya çalışıyorduk.

 

'' Bence Sude'ye yanaşıp Mira'yı tamamen bıraktığını göstererek ilerlemeliyiz.'' dedi Egemen.

 

'' Saçma sence bunun bir oyun olduğunu anlamaz mı?'' Cenk konuştu. Ardından Asya konuşmaya başladı.

 

'' Egemen haklı tüm kilit Sude'de; Yağız'ın buraya girmesini bile Sude'nin yaptığını öğrendik. Şuan söyleyeceklerime sakin kalmanı istiyorum Ateş. İlk o eve götürüldüğümde, bir odaya bıraktılar beni ve gördüklerim çok korkunçtu. Tüm duvarlarda Mira'nın fotoğrafı vardı. Senin yanında çekilmiş fotoğraflar bile. Sonra Yağız ve Murat Kaya geldi. Murat Kaya bile ondan korkuyor, kızına saplantılı olduğunu da biliyor. Bana dedi ki;

 

'' Bu fotoğraflara iyi bak, bir daha onu asla göremeyeceksiniz. Çünkü Mira benim. O istediği kadar hayır desin elbet bir gün beni kabul edecek ve o gün tam da bugün.'' diyerek çıktı odadan.

 

''Söylediklerinden ertesi gün sonra Mira geldi. Odadan akşamına çıkartılar ve ahıra sandalyenin üzerine bağladılar. Sonrasını biliyorsunuz zaten.''

 

Asya'nın anlatıklarını duydukça çıldırıyordum. Kimseye belli etmeden konuştum.

 

'' Sude'yi çok iyi tanıyorum, attığım adımdan ne düşündüğümü anlar. Başka bir yol bulmalıyız. Egemen senin adamın takibi bırakmasın. Elbet bir yerden açık verecek.''

 

'' Peki dediğin gibi olsun.'' dedi Egemen.

 

'' Şimdi beni biraz yalnız bırakır mısınız'' dedim.

 

Hepsi teker teker çıktı odadan. İçki dolabından kendime bir kadeh doldurdum. Ne uyku uyuyabiliyordum ne de yemek yiyordum. Bir haftadır içki ile ayakta duruyordum. Bu hayat bize geç kaldı. Günlerdir ne halde olduğunu düşünmekten başka bir şey yapmıyordum. Küçük bir ipucuna ihtiyacım vardı. Geçmişte yaşadığı acılar aklıma geldikçe ve Asya'nın anlattıklarını duyunca daha da öfkeleniyor, kendime kızıyordum. Onu bu duruma düşüren bendim.

 

Yaklaşık yarım saat sonra kapı çaldı, gelen Cenk di.

 

'' Yukarı gelsen iyi olacak.''

 

'' Neler oluyor.''

 

'' Yukarıda konuşuruz'' Hızla yukarı çıktık. Kimse yoktu mekanda daha açılış saati gelmemişti. Bar kısmına yöneldiğimde görmeyi beklediğim kişi değildi. Mira'yı kaçıran yüzü yaralı adam vardı. Kimdi bu adam.

 

'' Kimsin sen''

 

'' Mira'yı bu şekilde bulamazsın Soykıran, Yağız çok zeki bir adam her zaman bir adım önde olmalısın. ''

 

Direk yumruğu geçirdim yüzüne birinden hıncımı almam gerekiyordu. Egemen ve Cenk kollarımdan tuttu. Ayağa kalkarken patlayan dudağındaki kanı sildi.

 

'' Küçükken de böyle hırçındın.'' Bu adam beni nereden tanıyordu.

 

Hepimiz şok içinde ona bakıyorduk.

 

'' Ne saçmalıyorsun sen benim küçüklüğümü nasıl bilebilirsin ki.''

 

'' Konumuz senin küçüklüğünü bilmem değil zamanı gelince konuşuruz. Önemli olan Mira'yı bulmak.''

 

Kafayı yiyecektim her yerden biri çıkıyor karımı sahipleniyor, geçmiş ile ilgili bilmediğim başka konular öğreniyordum.

 

''Uzatmada nasıl yardımın olacak onu söyle'' dedi Egemen.

 

'' Bana beş gün ver beş gün içinde nerede olduklarını bulup ondan sonra nasıl onu oradan alacağımızı planlarız.''

 

'' Neden bu yardımı yapıyorsun. '' dedim.

 

'' Çünkü Mira bana annesinin emaneti. . Kaçırdığımızda ilk olarak kim olduğunu bilmiyordum. Ama Ayla hanıma çok benziyordu. Bende araştırdım. Egemen'i Sude'nin peşine taktığını öğrendiğim an mesajı yolladım.''

 

Derince bir nefes aldım. Şuan kimse ile tartışacak durumda değildim. Ona güvenmekten başka şansım yoktu. Yanına yürüyüp tam karşısında durdum.

 

'' Eğer ki bunun altından başka bir şey çıkar ve ben tekrar ona ulaşma şansımı kaybedersem seni öldürürüm.'' Silik bir gülümseme ile konuştu.

 

'' Beş gün sonra görüşürüz Ateş. ''

 

'' İsmin ne bize nasıl ulaşacaksın bari numaranı bırak.'' dedi Asya

 

'' Ahmet ve merak etme nasıl ulaşmam gerektiğini biliyorum.'' diyerek arkasını dönüp gitti.

 

'' Neydi şimdi bu gerçekten de söyledikleri doğru mu? Ya Yağız'ın bir oyunu ise yine. Sude'nin adamıymış baksana, ona güvenmemeliyiz. ''

 

'' Bilmiyorum Cenk inan artık düşünemiyorum. Şuan ona güvenmekten başka şansım yok. Eğer beş gün içinde ulaşmaz ise bizde o zaman düşünürüz. '' dedim ve Uçurumdaki odama geri döndüm.

 

Cenk ile tartışacak gücüm yoktu. Biliyorum şuan bana çok kızgın. Bu kadar sakin olup kabullendiğim için. Başımın ağrısı geçmiyor. Kokusu yoktu artık. Yastık da kıyafetlerinde de kalmamıştı.

 

''Çok özledim seni güzelim çok. Sesini duymaya o kadar çok ihtiyacım var ki. ''

 

Ahmet'in gidişinden tam üç gün geçmişti. Hala bir haber yoktu. Bu süreç de yengem bir an olsun bizi yalnız bırakmadı. Amcama karşı o da tavırlıydı. Cenk, Egemen ve Asya ile eve geçiyorduk. Egemen'e olan öfkem yok olmuştu.

 

Eve geldiğimizde yengem sofraya geçmemi istemişti, ama onsuz o masaya oturmak istemiyordum. İzin isteyerek odamıza geçtim. Duşa girdim. Sonrasında ailemin fotoğrafları olan odaya geçtim. Gece yarısına kadar oturup içtim. Uykusuzluktan artık göz kapaklarım kendiliğinden kapanıyordu. Direncim kalmamıştı. Başımı koltuğa yaslayıp gözlerimi kapadım. Her gözlerim kapandığında gülüşü yansıyordu.

 

Telefonumun sesi geliyordu ancak ben gözlerimi açmak istemiyorum, Mira'nın yansımasına daha çok bakmak istiyorum. Israrla çalmaya devam ediyordu. Ahmet olabilir düşüncesi ile kendime kızıp hemen cevapladım.

 

'' Alo.''

 

'' Ateş '' sesini duyduğum an sendeledim.

 

'' Mira........''

 

 

 

 

Herkese merhaba bu bölümü Ateş de

n okuyacağız. Mira bulunabilecek mi gizemli gelen adam kim. Egemen ve Ateş arası nasıl. Çoğu bu bölümde. Şimdiden keyifli okumalar. Lütfen vote ve yorum yapmayı unutmayınız. Sizleri seviyorum.

 

Loading...
0%