Genç kadının Bir gözü duvarda ki saatte bir gözü beşiğinde sakince uyuyan oğlundaydı.

Daha sekiz aylıktı ama güleç bir bebek olduğu için girdikleri her yerde kucaktan kucağa gezdirilirdi. Buda 19'una yeni basmış genç annenin yüreğini hoplatırdı.

Bu bebek onun uğuru ve şansıydı. Zaten ismide ondan uğurdu bu güzel bebeğin. Lale oğluna kendi istediği ismi koymak için kocasını zor ikna etmişti. Kocasına göre kaçtıkları için bebeğin ismine babaların ismini koymaları gerekiyordu.

Uğur, lalenin bebeğiydi. 7 ay Lale taşımış, 3 saat sancısını çekmişti. Babası yanında bile değildi. Neden babasının ve kayınpederinin ismini koyması gerekiyordu ki?0 İsim koymak en çok lalenin hakkıydı. Erken doğuma sebep olan kocası murat'ın bile hakkı yoktu.

Murat zaten aileler affetsin diye çocuk istemişti. Lale çok dil dökmüştü murat daha genciz tamam erken evlendik ama çocuk için bekleyelim demişti. Murattan gizli doğum kontrol hapı kullanmıştı. Ama nasıl olduysa hamile kalmıştı. Bir cana kıyamıyacağı için de heyecanla uğurunu beklemişti.

Lalenin ailesi baskıcı bir aileydi. Üniversite okuması için sadece lisenin son senesi çalışmasına ve sınava girmesine izin vermişlerdi. Çalışmak derken de işlerden kalan kısa zamanlarda sürekli ders üzerinden kaldıraraktı bu çalışma.

Lale bu kadar çalışma ile normal olarak bir şey kazanamamıştı. Ailesine sınavın kötü geçtiğini söylememişti. Eğer sınavda yaşadıkları şehri tutturacak bir puan alamazsa onu evlendireceklerini söyleyen ailesi yüzünden zaman kazanmak istemişti.

Bu arada tanışmıştı muratla. Murat onu hep desteklemiş, arkasında olduğunu söylemişti. Lalenin kalbide yavaş yavaş bu kibar ve iyi kalpli adama kaymıştı.

Murat, abisinin Karısı filizin, teyzesinin oğluydu. Yakışıklı da bir çocuktu.

Sınavlar açıklanmış Lale bir şey tutturamamıştı. Ailesi ise artık onu evlendirmeye karar vermişti.

Zaten görücüsü bol olan bir kızdı. Kara gözlü, kara saçlı, kara kaşlı beyaz tenli gamzeli bir kızdı.

Murat eğer evlenirlerse onu okutacağını söylemişti. Lalede sevmediği bir adamla evlenmektense onu okutacağını söyleyen bu adamın isteğini kabul etmişti.

Lalenin babası kamil bey Muratı istememiş. Düzgün bir adam olmadığını ve kızına bakamayacağını söyleyip istemeye gelmelerine bile izin vermemişti.

Gelini filiz ise teyzesinin düştüğü bu duruma sinirlenip kocasıyla sürekli kavga ediyordu.

Mehmet ise hırsını laleden çıkarmaya çalışıyordu.

Bunlara dayanamayan Lale, 18'ine bastığı gibi muratın kaçma fikrini kabul etmiş ve beraber kaçmışlardı.

Aileleri bu iki genci reddetmiş, gördükleri yerde kafalarını çevirmişlerdi.

Lale ve murat ailelerin ikisine de yakın bir konumda eve taşınmışlardı. Murat elektrik tamircisiydi güzel parada kazanıyordu. İlk iki ay güzel geçmiş düzen oturtma hevesine giren lale pek ders çalışamamıştı. Tam ders çalışmaya başlayacakken murat ailesiyle barışmak istemiş ama ailesi kattiyen kabul etmemişti.

Murat'ta laleye gelip çocuk istediğini eğer çocuk olursa ailesinin yumuşayıp onu affedeceğini söylemişti.

Lale kabul etmemiş ve evliliklerindeki ilk kavgalarını da bu konu sayesinde yaşamışlardı. Evlenmiş olabilirdi ama okuma gibi planları vardı. Düzen oturtturmadan bir çocuğu bu karmaşanın içine dahil etme gibi bir planı yoktu. Daha toydu hem kendi hayatını hemde bir çocuğun hayatını etkilemek istemiyordu.

Murat ne kadar sakinleşse de Lale Muratı iyi tanıyor ve rahat durmayacağını biliyordu. Etkili bir doğum kontrol hapı almış ve murat'tan saklayıp düzenli kullanmaya başlamıştı. Ne kadar düzenli içsede şubat'ta iki haftalık hamile olduğunu öğrenmişti. Asla isyan etmemişti Allah bu küçük canı ona hediye ettiyse Lale buna sadece sevinebilirdi. Fakat şaşırmadan da edememişti.

Lale evin kapısını açılma sesiyle düşüncelerinden sıyrılıp bir daha saate baktı. Gece bir olmuştu. Kocası eve yeni geliyordu. Mışıl mışıl uyuyan Uğuru uyandırmamaya çalışarak salondan çıktı.

Yatak odasına doğru giden kocasına baktı kapıdan. Bu durum bu hafta üçüncü kez olmuştu.

Hemen kocasının peşine takıldı. Murat üzerindeki ceketi çıkarıyordu. "Murat neden bu kadar geç kaldın? Açmısın? Geç kalacağını da Haber vermedin. Seni beklemeden yemek yedim ondan."

Murat gömleğinin düğmelerini açmayı bırakıp sinirle laleye döndü.

"Son dakika iş çıktı. Haber vermek gelmedi aklıma." Duyduklarıyla gittikçe sinirlenen Lale düğmelerine açma işine dönen kocasına bir kaç adım daha yaklaştı. " Ne demek aklıma gelmedi. Evlisin sen murat evde bekleyenlerin var. Seni merak edeceğimde mi aklına hiç gelmedi? Aramak o kadar da zor bir şey değil. Hadi aramayamadın bir mesajda mı atamadın. Bu saate kadar seni bekledim."

Sinirlenen murat karısının üstüne yürüyerek bağırmaya başladı. "Beklemeseydin Lale. Ben mi bekle dedim."

Lale kocasının üstüne yürümesiyle hem korkarak hemde şaşkınlıkla bir kaç adım geri attı.

Kısık bir sesle "Bağırma çocuk uyanacak." diye kocasını uyardı.

Murat tek elini sinirle havaya kaldırıp "bağırtma lan O zaman." Diye bağırdı. Lale daha fazla ne kadar şaşırabilirdi aklı almıyordu. Şaşkınlıkla kocasının hareketlerini izliyordu.

"Abartma murat sadece endişlenip,merak ettim. Neden bu kadar tepki gösteriyorsun ki?" Murat karısına arkasını dönüp sinirle burun kemerini sıktı.

Erken gelince çocukla uğraşıyor, gece gelince bu kadınla uğraşıyordu. Nasıl bir kafayla evlenmişti aklı almıyordu. Güzelliği olmasa çekilecek kadın değildi. Artık güzelliği de fayda etmiyordu hevesini almıştı bir kere.

"Lale gerçekten kafam kaldırmıyor işim uzadı işte. Bir daha ki sefer haber vereceğim. Lütfen uyuyabilir miyim artık?"

Lale ağrıyan kalbi, düğümlenen boğazı yüzünden konuşamadı. Kafasını usulca sallayarak kocasına istediği cevabı verdi.

Murat karısından aldığı onayla ellerini açıp gökyüzüne bakarak "Çok şükür" dedi. Arkasında ki karısını ne kadar kırdığını bilmeden. Bilsede bir şey fark etmezdi ama.

Genç kadın ağlamamak için nefesini tutarak beşiği odaya getirmek için odanın kapısına yöneldi. Adımını daha yeni atmıştı ki arkadan kocasının sesini duydu.

"Lale beşiği bu gece bu odaya getirmesen olur mu? Çok yorgunum bugün." Lale Gözlerini kapatarak hazırda bekleyen gözyaşlarının akmasına izin verdi. Kendine bir kaç saniye sesini toparlayabilmek için izin verdi.

Sesini bulmak ve boğazını rahatlatmakiçin bir iki kere öksürüp arkasını dönmeden kocasının sorusunu cevapladı. " uğur daha 8 aylık nasıl yalnız bırakayım?"

Yorganı kaldırıp altına giren murat hızla cevap verdi. Artık uyumak istiyordu. "O zaman sende uğurla beraber yat." Şaşkınlıktan ağzı açılan kadın tam arkasını dönüp kocasına cevap verecekken. Murat konuşmasına devam etti "Lale Gitmeden ışığı ve kapıyı da kapat."

Lalenin boğazında ki yumru artık canını acıtıyor, yutkunmasına izin vermiyordu. Bu durumda muratla konuşmanın hiç sağlıklı olmayacağını düşünerek ışığı kapatıp, kapıyı çekerek oğlunun yanına gitti.

Koltuğa oturmadan önce oğlunun tatlı yanağından bir öpücük aldı. Oturmasıyla daha fazla kendini tutamayarak hıçkırarak ağlamaya başladı.

Murat bu zamana kadar ona hiç böyle davranmamıştı. Bu durumu ne kadar artan gece mesailerine bağlayıp anlayış göstersede. Kırılmadan edemiyordu.

Murat gittikçe değişmeye başlıyordu. Bu durum bir güvencesi olmayan laleyi fazlasıyla korkutuyordu.

Uğurun hareketlenmesiyle gözyaşlarını silip beşiğe yaklaştı. Tatlı bebek gözünü açar açmaz öndeki iki dişiyle annesine kocaman gülümsedi.

Bu gülümsemeyle içeride yatan Muratı unutup bebeği ile ilgilenen kadın yarın muratla konuşup ne sıkıntısı varsa onu halletmeye aklına koymuştu.

Tabi başına geleceklerden bir haber sıkıntıyı çözeceğini emin bir şekilde.

******************

Uğurun ilk bölümüyle sizlerleyim.

Bölüm hakkında ki fikirlerinizi çok merak ediyorum.

Yorum yapar ve oy verirseniz çok mutlu olurum.

Kitabımı okuyup bana yoldaş olduğunuz için teşekkür ederim.