Yeni Üyelik
4.
Bölüm

3.Ɓölüm🌵

@busradm00

Selamlarrrrrrrrrr naber canlarımmmmm nasılsınızzzzzzz

 

Evet yeni bölüm ve yeni olaylarla karşınızdayım

 

Oy ve yorumları unutmayınnnn seviliyorsunuzzzzzzzzzz ❤️

 

Türk’e dünya yetmeyecektir. Dört yön ile yedi kıta asla yetme Aya çıksak bile ay da gitmez. Güneşi yakacağız biz!

🌵🌵🌵

 

Gözlerimi açma isteğim vardı ama baş ağrım buna izin vermiyodu zor olsa da gözlerimi birkaç kez kırpıştırakak açmaya çalıştım ve bu sefer başardım gözlerimi tavana diktiğimde tekrar neler olduğunu hartıladım kalkmaya yeltendiğimde az da olsa canımın yanmasıyla yüzümü buruşturdum yatakta oturma pozizyonunu aldım saat kaçtı herkes nerdeydi diye sorugularken kapının aniden açılmasıyla irkildim içeri Akın yüzbaşı girmişti tam yerimde dikleşiyordum ki eliyle

 

"Dur dur ne yapıyorsun" demesi ile durdum

 

"Şey komutanım kendimi düzelticektim" diye açıkladım kendimi

 

"Yaralı olduğunu hatırlatmama gerek yok demi" diye yanıtladı beni göz devirsem nolur neyse ya iş almıyim başıma

 

"Komutanım yaralı olduğumu farkındayım zaten ama gayat iyim yani kendimi iyi hisediyorum hatta mümkünse doktoru çağrın çıkarsınlar beni boşu boşuna tutmasılar" diye yanıtladım ayy ne konuştum beğğ bana ters ters bakrak

 

"Aklından bile geçirme üstteğmenim çıkış yok "demesiyle bu sefer göz devirdim

 

"Babam nerde" diye soru yöneltim

 

"Eve gitti baya kötü oldu zaten hem dinlensin hemde kıyafetlerini falan değiştirsin diye zorla da olsa gönderdim" demesiyle şaşırdım babamda aynı benim gibi keçi inadı var nasıl gitti ki

 

"Otursanıza " dedim yanımdaki boş sandelyeyi gösterek yazık adam ayakta kaldı kafa salayıp boş sandalyeye oturdu

 

"Timle aranda ne geçti" diye sormasıyla bi an dondum ona bakıp

 

"Hiç "dedim geçiştirerek

 

"Direk anlatmak istemiyorum de geç üstteğmen Hiç diyerek geçiştirmen çok saçma" demesiyle baya şaşırdım bu neyin tribi abi bu nasıl tavır ya sırf üstüm diye susuyorum yoksa ağzının ortasına bi tane geçirirdim derin bi nefes alıp

 

"Evet haklısınız komutanım daha adı dışında hiçbir şey bilmediğim tanımadığım birine hayatımı anlatmam" dedim

 

Nedense sinir olmuştum bana garip garip baktı sonra cebinden ki telefonu çıkarıp telefonuyla ilgilenmeye başladı onu takmıyarak kafamı önüme çevirdim niye tanımadığım birini takayım ki kafamı yastığa koyup yatma pozizyonuna geçmeye çalıştım çalıştım diyorum çünkü aniden karınma giren ağrıyla durdum yaramı acıtmış olmalıyım ki şu an canım çok yanıyor istemeden dudağımdan çıkan küçük iniltiyi durdurmadım Yüzbaşı ise kafasını hızla kaldırıp bana baktı ona bakmadan yarama bakmaya çalıştım ki çoktan yanımda belirmişti

 

"Ne diye yardım istemedin kızım dur şöyle " diyerek yatağa düz bir şekilde uzanmamı sağladı

 

"Doktoru çağrıp geliyorum" demesiyle

 

"Gerek yok yüzbaşı iyim ben "dedim

 

"Eminmisin bak "

 

"Eminim" dedim kafasını salayıp kalktığı yere oturdu

 

Kapının açılmasıyla oraya doğru döndüm barışı görmemle timin geldiğini anladım tahmin ettiğim gibi tek tek içeri girdiler

 

"Kaktüs nasılsın "diyen barışa baktım bana kaktüs diye lakap takmıştı niye kaktüs dediğini sorduğumda beni kaktüse benzetiyomuş ; kaktüs dikanlerle kaplı kimse elliyemiyor ama çok ihtiycan olabilir düşün su'suz kalsan o sana su verbilir sende aynı öylesin dışın dikenlerele kaplı sana dokunanın canı yanıyor kimse dokunmak istemiyor ama içindeki o saf suya ulaşmak çok da zor değil sen çok temiz kalpli bi kadısın kaktüs çok çook ,duygulanmıştım bunu bana açıkladığında gerçekten de öyleydim dışarda çok sert bir görüntüm vardı kabul ediyorum

 

"İyim" dedim yanıt olarak

 

Kafasını salayıp

 

"Hep iyi ol kaktüs "dedi ve gelip yavaşça sarıldı karşılık verdim onlara olan kırgınlığım hayla geçmemişti ama onları özlemiştim ne kadar kırgın olsam da bi kere onlara ailem demiştim

 

"iyisin demi ağrın falan varmı "diye soru yönelten sinan abiye dönüp

 

:Gayet iyim ilk defa düşmedim bu duruma" dedim kafasını salamakla yetindi kapının açılmasıyla herkes oraya döndü doktor gelmişti

 

"Evet ,maşallah seveniniz çokmuş Gece hanım" dedi gülerek

 

"Çıkabilirmiyim artık doktor bey cidden bunaldım" dememle kaşlarını çattı

 

"Iıııı sanırım size torpil yapabilirim çok kötü değil durumunuz eğer kendini dikat ediceksen yarın çıkabilirisin" dedi gülümsedim

 

"Tabiki bakrım kendime ben siz merak ettmeyin "dedim kafasını salayıp

 

"Birazz daha kaldıktan sonra odayı boşaltın hastanın dinlemsi lazım başında 1 refakatçı tek kalsın mümkünse" diyip odadan çıktı

 

Hepimiz susmuştuk bu sesizlik nedense gerilmeme sebep olmuştu sesizliği bozan yağız oldu

 

"Neden bizi dinelmeden gittin gece" yağız pat diye sorunca önce bi dondum şaka gibi bana hesap mı soruyor hem suçlu hem güçlü diye bi laf var ya şuan tam olarak öyle ona ters ters bakıp dikkatlice yatakta dikleştim ve derin bi nefes aldım

 

"Kusura bakmaıyın sizi dilemek isterdim ama dinlememe izin vermediniz" dedim çağan tam lafa giriyodu konuşmasına izin vermeden

 

"Timim beni hain sanmış benim arkamdan iş çevirip ben her hareketimi gözlemliyor sonra bi gerizeklının lafına uyup beni deniyolar üstüne üslük bu aklı da hain olan kişiden alıyolar üstelik kadınım diye olabilir hata yapar diye düşünüyorunuz ha bide ben bu sırada geçek hani bulmaya çalışıyordum onun için sürekli çalışıyordum ki siz bunu hain olabileceğime bağladnız sizden uzaklaştığımı ima ederken aklınız nerdeydi LAN BEN BUNLARIN HEPSİNİ SİZİN AĞZINIDAN DUYDUM HALA GELİP NİYE BİZİ DİNLEMEDİN NASIL DİYORSUNUZ " diye içimde ne varsa döktüm eve yaşananlar buydu ailem dediğim insalar tarafından hain sanılmıştım ve beni bi kere bile dinlemediler hepsinin yüzüne baktıp

 

"Zehir siz bana ihanet ettiniz ve sizi hiçbişey yokmuş gibi affetmemi istediniz ben size ailem demiştim" gözümden akan yaşı durduramadım hepsinin yüzündeki pişmalık çok belliydi ama pişman olmak bazı yaraları iyileştirmiyor yutkundum ve

 

"Gidin şimdi konuşmanın sırası değil çıkın gidin " dedim evet kovdum ama eğer şimdi gittmeslerdi çok ağır laflar söylüyecektim ve eminim ki pişman olucaktım onun için onları görmemem daha iyi olucak hepsi tek tek odadan çıkarken son olarak dolu gözlerle barış kalmıştı bana bakıp

 

"Kaktüs yine dikenlerini çıkardı ama ben o saf suyuna tekrar erişmek için elimden geleni yapıcam kaktüs afetticeksin bizi "diyerek odadan çıktı ve kapıyı kaptı yüzümü avuçlarımın içine aldım odada hala biri vardı evet akın yüzbaşı çıkmamıştı

 

"Git "dedim oysa olduğu yerde hala duruyordu

 

"Emir aldım gidemem albay yanından ayrılmamam için emir verdi gitmiycem malesef üstteğmen" demesiyle

 

"SEN HER EMRİ YERİNE GETİRİMİSİN BE "diye bağırdım cidden sinirlerim çok bozlumuştu yanlız kalmam lazımdı ve bu yüzbaşı bozuntusu yüzünden onu da gerçekleştiremiyordum ellerimi yüzümden çekip ona döndüm o ise bana bakan gözlerini kaçırıp sandalyesine oturdu tekrer inşallah bu konu hakkında yorum yapmaz onu hiç çekemem

 

"Kırgınsın "dedi ona dönüp baktım evet kırgındım hemde çok kırgındım geçmeyen bi kırgınlık geçemesini istediğim ama geçmeyen bir kırgınlıktı içimdeki

 

"Kırgınım ama en çok da kendime onlara olan kırgınlığım geçmediği için kenime hem çok kızgın hem de kırgınım "dedim sandalyesini biraz daha yatğıma doğru çekip yanıma geldi ve

 

"Kızma kendine suçlu sen değilsin evet timin yaptığının iyi bi tarafı yok ama sen gerçekten onların pişmalıklarını görürsen ve gerçekten onları affetmek istersen affet çünkü en çok kendine zarar verdiğini farkına varman gerkiyor üstteğmen unutma ki sen içinde onları affetmesen asla tekrar bi arada olmasınız "dedi ne çok edebiyat yaptı be gitsin edebiyat öğretmeni olsun bence bu ona bakıp

 

"Tavsiyeniz için soğolun şimdi gidin siz "dedim tekrar

 

"Emir aldım diyorum ütteğemen gitmem" demesiyle

 

"Telefonunu veririmsin babamla konuşmam lazım" dedim el mecbur kafasını saladı ve telefonunu açıp rehberinden babamın numarasını seçip bana verdi

 

"Alo ''diye açılan telefona

 

"Alo baba nerdesin bak ben uyandım sen yoksun gel hadi" diye sitem ettim küçük kız çocukları gibi babamsa

 

"Geliyorum gecem yoladayım akın yazdı uyandığını zaten hemen yola çıktım 10 dakikaya ordayım güzelim"

 

"Tamam baba bari şu yüzbaşına emir verde gittsin" dedim

 

"Ne o bişey mi oldu "

 

"Yanlız kalamak istiyorum ama salmıyor emir ver de gittsin "dedim babamsa

 

"Ver telefonu ona" diyince telefonu hemen ona uzatım bana öyle bi bakıyordu ki neyse telefonu alıp benden biraz uzaklaştı sonra gelip tekrar yerine oturdu

 

"Gitsene artık" dedim oysa

 

"Malesef kurtulamıyorsun benden üstteğmen baban gelene kadar burdayım" dedi

 

"Lan git git neyini anlmıyon kovuyoz da gitmiyo git bi yanlız bırak beni iyi değilim zaten çık git bi kendime gelim "

 

"Üstteğmen karşında kim olduğunu unutma düzgün konuş" diyince benim sinireler tekrar yüklendi

 

"Ben şuan askeriyede değilim sivilim hatta izindeyim istediğim gibi konuşurum "dedim kafasını salayıp

 

"Konuş üstteğmen konuş daha çok konuşucaz senle" dedi sonda seni kısıktı ama benden kaçarmı kaçmaz tabiki duydum ne ima etti bilmiyorum ama birşey ima etti bu kesin

 

/***************

 

Babamın gelmesi üzerine yüzbaşı bozuntusu da gitmişti babam birşeyler olduğunu anlamıştı bana sorduğundaysa geçiştirdim ama hala sorguluyordu daynamayıarak

 

"Baba yeter da yok birşey "dedim niye sorguluyon

 

"Gece bana yalan söyleme yüzbaşını göndermek istemen yanlız kalmak istemen ve yüzünün asık olması normal değil kızım sen sadece kendini kötü hissetiğinde yanlız kalmak istrsin bunu ikimiz de çok iyi biliyoruz" demeseiyle durdum haklıydı kendimi kötü hissetiğimde yanlız kalmak isterdim çünkü sinirlendiğimde istemediğim ve sonradan pişman olacağım şeyler söylüyordum derin bi nefes alıp

 

"Tamam bak zehir timi geldi onları görmek iyi gelmiyor affetmek istiyorum ama gurur mu dersin ne dersin bilmiyorum ama afedemiyorum istiyorum ama beceremiyorum "dedim gözlerim dolmuştu onların sözlerini hatırladıkça daha da kötü oluyordum

 

FLASBACK...

 

Hain vardı !

 

Evet karagahta bir hain vardı her kimse iyi saklanmış çünkü ne kadar araştırma yapsamda bulamıyordum tam 1 haftadır bu haini bulmakla uğraşıyordum bu zamanda timden uzak kalmıştım tüm odak noktam o haini bulmaktı telefonumdan gelen bildirim sesiyle hızla telefonumu elime almıştım istibahrataki arkadaşımdan gelmişti bana yardımcı olan arkadaşımdı bazı şüpe duyduğım askerleri araştırması için ondan yardım istemiştim o da seve seve kabul ettmişti mesaja girdiğimde şok olmuştum şüpelerim vardı ama onun olmasını sadece olasık olarak değerlenirmiştim hain

 

ÜSTTEĞMEN DEMİR KUYUCU evet benim timimdendim yaklaşık 1 yıldir bizle sinilerimi kontrol ederk ekrandaki bilgilere iyice baktım kanıt da vardı dosyasına tekrar baktığımda torpili olduğunu görünce 2. bi şok yaşadım resmen torpili daha fazla oyalamdan odamdan çıktım hızla albayın odasına gitmeye başladım vardığımda albayın postasına albaya haber vermsi için içeri girdi hemen çıktı ve beni beklediğini söyleyince hemen içeri girdim

 

"Üstteğmen Gece Su Atay İzmir " hızla tekmil verdim karşımda babam gibi gördüğüm Albay Ali Bozkurt vardı bana bakıp

 

"Bi sorun mu var üstteğmenim ayrıca otur bu bir emirdir "demsiyle hızla oturdum

 

"Komutanım haini buldum galiba" demele hızla dikleşti ve

 

"KİM" dedi

 

"Üstteğmen Demir Kuyucu "dedim o da şaşırdı sonra telefonumu çıkarıp belgeleri gösterdim evet terör örgütüyle imzalanan bi belge vardı ve orda demirin adı ve imzası vardı ama tek kanıt bu değildi istibahratanki arkadaşım yeni bir görevden gelen timin getirdiği belgelere bakımış ayrıca bi usb ve bu usb ki ses kaydı evet demirin sesiydi albay onu da dinledikten sonra

 

"Gece Timini al ve Demir Kuyucuyu VATAN HAİNLİĞİNDEN TUTUKLA" demesiyle kafamı saladım ve odadan çıktım hızla timle olan ortak dinlenme odasına doğru ilerledim tam kapıyı açıcaktım ki duyduklarımla vazgeçtim ve dinlemeye başladım

 

"Lan hayır yapmamalı yapamamıştır" o diyen barışın sesini işitim ve ardından

 

"Niye yapmasın abi kadını gömüyomusunuz son zamanalrda nasıl uzak nasıl tuaf evet gece benim de kardeşim gibi ama olabilir her ihtimali düşünmeliyiz "diyen demirin sesiyle kan beyinme sıçradı beni hainlikle mi suçluyordu bu it belli ki yakalanmamak için beni ortaya atiyordu ama ne yazik ki çok geçti sonra

 

"YAPMIŞMIDR ABİ "diyen yağızın sesiyle gözlerim doldu onların şuan yapmışmıdır diye değil yapmaz demesi lazımdı ama onlar benden şüpe mi duyordu

 

"Bilmiyorum evet bu aralar tuaf ama bunu hain olmasına bağlıyamayız" dedi sinan abi

 

"ya hainse o zsman nolcak" diyen çağanla

 

"Zaten uzun süredir takip ediyor salih ama odasından çıkmadığını söylüyor" diyen alicanla artık daynamadım bunlar beni takip mi ettirmişti hiç mi güvenmediler kapıdan biraz uzaklaşıp telefonumu çıkardım

 

"Alo gizem yanına 3,4 asker alıp ZEHİR TİMİNİN ortak alanına gel hain bulundu" dedim

 

"Emredersiniz komutanım" diyip teleofnu kapatı yaklaşık 3 dakika sonra gizem ve yanında 4 asker gelmişti gizem bana bakıp

 

"Hain kim" demesiyle

 

"Şimdi görürsünüz" dedim ve kapıyı hızla açıp odaya girdim timin gözü telaşla bana döndü ve ayaklandılar onlara dolan gözlerimle baktım

 

"Gece sen ne zamandır burdasın" diyen barış la ona baktım ve

 

"15 dakika yeterli mi teğmenim" dedim hepsi şokla bana ve arkamdaki askerlere baktı

 

"Gece noluyor hayrıdır" diyen Demir le gözlerim ona döndü ona delici bakışlar attım ve dibine kadar yürdüm elimi belime atıp belimdeki kelpçeyi aldım timdeklier şaşırdı

 

"Gece noluyor" diyen sinan abiyle ona döndüm ve kafamı tekrar demire çevirdim

 

"DEMİR KUYUCU VATAN HAİNLİĞİNDEN TUTUKLUSUN"...

 

🌵🌵🌵🌵🌵🌵🌵🌵🌵🌵🌵

 

2000 kelimee ...

 

Bölümmmmmmm sonuuuuuu

 

Evet geçmişe dayalı bir bölümdüü gece ve timin arasında geçenleri net anlayın diye geçmişi de aldımmm

 

OY VE YORUMLARI UNUTMAYINNNNNN

 

Seviliyorsunuzzzzzzzzzzzzzz 💗💗

 

 

Loading...
0%