Yeni Üyelik
10.
Bölüm

10. Bölüm

@busrauyanik

İkisi de birbirlerini sadece üç haftadır tanıyor olsalar da daha uzun süredir tanışıyor gibi hissediyorlardı. Birbirlerine iki arkadaş olarak çok alışmışlardı. Şimdi evli olsalar da o arkadaşlık hiç bitmeyecekti.

Emir ve Hayal, Rüya için aldıkları bebek koltuğunu arabanın arka koltuğuna sabitlemeye çalışıyorlardı. Sonunda bu işi de hallettiklerinde birbirlerine bakarak zafer kazanmış edasıyla gülümsediler.

Emir’in aklında eve gitmeden önce yapması gereken son bir iş vardı.

“ Hayal hadi seni bir yere götüreceğim Rüya’yı bana ver ”

“ nereye gideceğiz ki ”

Emir, onun sormadan kendisiyle geleceğini zaten düşünmüyordu. O yüzden yanına yaklaşarak önce Rüya’yı kendi kucağına aldı. Hayal’in yanağını parmak uçlarıyla okşarken konuştu.

“ bir kerede itiraz etmeden, sormadan gelsen olmaz mı?”

Hayal hissettiği temas ile şaşkınlıktan donup kalırken sadece tamam diyebildi. Emir’in bu temaslarına henüz alışabilmiş değildi. Hemen alışacak gibi hissetmese de yadırgamıyordu da, işte buna şaşırıyordu. Şaşkınlığını üzerinden atınca Emir’in peşinden koştu ona yetiştiğinde yanında yürümeye başladı.

Emir yanına gelen karısının elinden tuttu yavaş yavaş birbirlerine alışmaları gerekiyordu. Hayal genç adamın ne yapmak istediğini anladığı için o da kendine uzanan eli sıkıca tuttu.

Genç adam Hayal’i alışveriş merkezine getirmişti. Etrafa dikkatli bakarak az ilerde gördüğü kuyumcu ile oraya yöneldi. Hayal genç adamın onu nereye götürdüğünü anlayınca “ Emir buna gerek var mı gerçekten” diye sordu.

Emir içinden sabır çekip genç kadına döndü.

“ Hayal istersen direk ailemizin karşısına geçip biz daha yeni evlendik yüzük almayı da akıl edemedik diyelim”

Hayal onun bu cevabı karşısında diyecek bir şey bulamadı. Çünkü Emir haklıydı. Bazen düşüncesizce davranıyormuş gibi hissediyordu ve o anlardan birini de şuan yaşıyordu. Kendisine içten içe kızarken Emir onun bu iç hesaplaşmasını fark etti

“ hadi gel şuraya girip ikimiz için güzel bir alyans seçelim ”.

“ olur, seçelim” demişti.

Emir kucağında Rüya, elini tuttuğu karısı ile kuyumcuya yöneldi. Hep beraber kuyumcuya girdiklerin de alyans almak istediklerini söylemişler on beş dakikanın sonunda biri gümüş biri altın iki tane üzerinde sonsuzluk işareti olan alyansları seçmişlerdi. Emir isimlerini yazmalarını rica ettiğinde yarım saatte hazır olur cevabını aldı. Oradaki beklemek için konulan koltuğa Hayal ile oturarak Rüya ile ilgilenmeye başladılar.

İkisi de seçtikleri alyanstan memnundu. Emir aklına gelen şey ile Rüyayı annesine vererek yüzüklerin olduğunu kısma yöneldi. Görevli adamla konuşmaya başladı.

Hayal onun neden kalktığını anlamasa da çok üstünde durmayarak sabahtan beri kucağına alamadığı bebeğini bağrına bastı. Sürekli Emir'in kucağında gezmişti bugün Rüya ve hiç şikâyetçi gibi durmuyordu. Aksine annesinin kucağına geldiğinde başta biraz mızırdanmış sonra susmuştu. Hayal kızının Emir'e bu kadar çabuk alışmasını yadırgamadı. Bir süredir aynı otelde beraber vakit geçirmiş oldukları için kızının genç adamı sevdiğini biliyordu. Ama biraz kıskanmamışta değildi. Kızı genç adamın kucağını annesine tercih ediyordu.

Bu düşündüklerine içten içe güldü sonra kızının bir baba figürüne ne kadar çok ihtiyacı olduğunu fark etti. Daha bir kaç aylık olmasına rağmen baba sıcaklığını aradığını yeni fark etti Hayal.

Gülümsemesi soldu kızının yüzüne bakarken düşüncelere daldı. Emir ise çoktan işini hallederek Hayalin yanına geldi. Hayal'in yüzüne baktığında ne olduğunu anlamadı. Onun iki dakika önce gülümsediğine yemin edebilirdi. Ama şimdi dokunsa ağlayacak gibi bir hale bürünmüştü.

Pişman mı oldu diye düşünmeden edemiyordu Emir.

Hayal, Emir’in yanına geldiğini fark ettiğinde ona ne düşündüğünü şimdilik söylemek istemedi. Genç adamın durduk yere canını sıkmak istemiyordu. Bu yüzden soru sormasını engellemek için başka bir konu açtı.

“ sen neden kalkmıştın”

Emir genç kadının ne yapmak istediğini anladığı için ona uydu.

“ senin için bir şey aldım ama baştan söyleyeyim kabul etmek zorundasın”

Hayal genç adamın kendisi için ne aldığını tahmin etmeye çalışsa da aklına hiçbir fikir gelmedi.

“ tamam, kabul edeceğim zaten bugün hiç hayır dedirtmiyorsun “

“ sana artık mutluluklara hayır demek yasak”

“ öyle mi kim koymuş bu yasağı ”

“ ben koydum hatta şimdi yasakladım”

Emir ve Hayal’in tatlı atışması kuyumcunun alyansların hazır olduğunu söyleyinceye kadar devam etti. Emir alyans kutusunu eline alarak açtı. İçlerindeki yazılara baktıktan sonra Hayal’in yanına giderek dizlerinin üzerine çöktü. Hayal koltukta oturduğu için eşit boyda olmak istiyordu.

Emir “ yüzüklerimizi takalım mı? ” dediğinde Hayal olur demekten başka söz söyleyemedi. O kadar çok heyecanlanmıştı ki konuşa bilse belki daha uzun bir cümle kurabilirdi. Hayal, bir yandan Rüya’yı tuttuğu için tek eliyle heyecandan titreyerek Emir’in yüzüğünü parmağına taktı.

Emir’de en az onun kadar heyecanlıydı. Parmağına takılan yüzük ile eline çekerek az önce Hayal için aldığı tek taş yüzük kutusunu ceketinin cebinden çıkardı. Hayal’in böyle şeyleri önemsemediğini bilse de içinden gelerek almıştı. Alyans ile bu yüzüğü parmağından hiç çıkarmamasını istiyordu.

Hayal’in parmağına önce tek taş yüzüğü sonrada alyansı taktı. İki yüzükte genç kadının parmağına o kadar çok yakışmıştı ki Emir bu görüntü karşısında içi mutlulukla doldu. Hayal’e âşık değildi yani henüz, ama ondan hoşlanıyordu. Bir süredir yan yanalardı ve Emir onun en çok açık sözlü ve güven veren yapısından hoşlanmıştı.

Tabi bir de güldüğü zaman çıkan gamzesi de onu etkilemişti. Hayal Emir’in aldığı yüzüğe bir şey diyemedi. Bunda daha önceden verdiği sözünde etkisi büyüktü.

………….

Yüzükleri taktıktan sonra kuyumcudan çıkarak arabaya döndüler.

Emir ve Hayal için asıl şimdi yeni hayatları başlıyordu. Genç adam arabasını yarım saat süren yolculuktan sonra büyük bir müstakil evin bahçesine park etti. Gün içinde birçok yere uğradıkları için eve gelmeleri ikindiyi bulmuştu. Emir bu saatte anne ve babasının evde olacağını biliyordu. Aslında bu saate kadar oyalanmaları da bu yüzdendi. Geldiğinde ikisini de evde bulmak içindi. Arabadan inmek için ikisi de bir hamlede bulunmadı. Emir sonunda cesareti toplayarak Hayal ile konuşmaya başladı.

" Hayal, annem ne derse desin üzülme tamam mı? Bazen dediklerini kulakları duymuyor sonra pişman olacağı sözler söyleye biliyor "

" Tamam, merak etme üzülmem, aslında şu durumda ne söylese haklı. Uzun zamandır beklediği oğlu koluna birini takmış gelmiş birde kucağında bebek ile açıkçası ne söylese ona hak veriyorum "

" hayır, böyle düşünmeni istemiyorum seni kırmasına izin vermeyeceğim. Sen yinede dediklerine takılma hadi girelim ayrıca babam seni çok sevecek eminim buna"

Hayal, genç adamın babasının onu sevmesini istiyordu. En azından aileden bir kişinin onu sevmesi huzurlu ve mutlu hissettirecekti.

Hayal, Emir ile arabadan inerek Rüya’yı kucağına aldı. Eşyalarını sonra alacakları için hemen evin kapısına yöneldiler. Emir başta kendi anahtarları girmeyi düşünse de vazgeçerek kapıyı çaldı. Kapıyı açan tanımadığı hizmetçiyi gördüğünde başta şaşırsa da hemen kendini tanıttı.

Hizmetçi genç adamın ismini duyunca kapıyı tamamen açarak ikisini de içeri davet etti. Emir, Hayal ile eve girerken içten içe kapıdaki yeni hizmetçinin nerden çıktığını sorguluyordu. Bir yıldır evde olmamasına rağmen emektar Hatice ablasının işi bıraktığını düşünmüyordu. Kendisi yokken bir şeylerin değiştiğini kapıdan girer girmez anladı.

Evin kendine has kokusu bile değişmişti. Annesi ve babası ile konuştuğu zamanları düşündü herhangi bir şey söylediklerini hatırlamıyordu. Bu değişim ya uzun zamandır vardı ve söylememişlerdi ya da yakın zamanda olan bir değişimdi.

Emir büyük salon kapısının önüne geldiğinde her şeyi birazdan öğreneceğine inancı ile Hayal'e döndü.

" Hazır mısın?"

Hayal onun ailesi ile tanışmak için henüz hazır olmasa da genç adamında, kendisi kadar gergin olduğunu görebiliyordu. Bugün ilk defa kendi isteyerek Emir'in elini tutarak " Hazırım " dedi.

Emir, genç kadından gelen bu hamle ile mutlu oldu. Onun elini canını yakmayacak sıkılıkta tutarak geniş salonun kapısından girdi. Emir bir yıl önce gördüğü modern döşenmiş salon ile karşılaştığında en azından hissettiği değişikliğin belli şeylerde olduğuna sevindi. Bu değişiklikleri eski hale getirmekte artık kendisine düşüyordu.

Salona girdiğinde gördüğü kişi ile kapının girişinde dondu kaldı. Onun burada ne işi vardı.

Loading...
0%