Yeni Üyelik
12.
Bölüm

12. Bölüm

@busrauyanik

Hayal Emir'in odasında eşyalarını getirmesini bekliyordu. Gün içerisinde o kadar çok olay yaşamışlardı ki arabadan bavullarını indirmeyi unutmuşlardı.

Hayal sadece ihtiyaç duyunca kızının eşyalarını almıştı. Emir'in eşyaları getirmesini beklerken kızını emzirdi. Rüya’nın karnı doyunca annesinin kucağında gözleri kapanmaya başladı. Daha birkaç aylık olmasına rağmen uyanık kalma süresi çok fazla olabiliyordu. Hayal kızının uyuduğunu görünce oturduğu yatağa yavaşça bıraktı. Etrafına yastık koymayı ihmal etmedi. Sonunda işini bitirince doğrularak ne yapacağını düşünmeye başladı.

Neredeyse hiç tanımadığı bir adamla aynı odada kalacaktı. Hem çekiniyor hem de böyle hissettiği için kendisine kızıyordu. Sonuçta resmi nikâh kıymışlardı birbirlerini çok tanımasalar da ikisi de evliliklerini ileri de bitirmek için evlenmemişlerdi. Zaman ile birbirlerini sevmeye başlayacak ve çok mutlu olacaklardı. Bunu ikisi de biliyordu. Sadece birbirlerine alışana kadar çekingenlik olmasının normal olduğunu düşünüyordu. Hayal bütün bunları düşünürken Emir çoktan gelmiş kapıda genç kadının düşünceli halini izliyordu.

Onunla eve geldiklerinden beri doğru düzgün konuşamamışlardı. Hayal’in gergin olmasını anlayabiliyordu. Bir de üstüne Buse ile karşılaşması Emir’in canını sıkıyordu. Genç kadının kendisi yüzünden üzülmesini istemiyordu. Elindeki bavulları yavaşça kapının girişine bıraktığında genç kadın çıkan ses ile ona döndü. Emir, Hayal’in yanına yaklaştı elinden tutarak odada bulunan koltuğa yönlendirdi.

“ Biraz konuşalım”

“konuşalım da ne hakkında”

“ ilk önce bugün için senden özür dilerim. Onun burada olacağını hiç tahmin etmezdim. Annemin onunla evlenmemi beklediğini biliyordum. Ama bunun olmayacağını gitmeden önce söylemiştim. Beni dinmemiş anladığım kadarı ile neyse sana bugün yaşattıklarım için özür dilerim.”

“ senin bir suçun yok ki, aslında kimsenin suçu değil ben üzülmedim zaten bir şekilde karşılaşacaktık sadece erken oldu. Sen takma bunu kafana artık, hem çok yorulduk uyuyalım olur mu?”

“ uyuyalım sen yatakta Rüya ile yat, ben koltuğu hazırlayayım uyuyalım”

“ tamam, iyi geceler”

“ yarın ilk işimiz kızımıza beşik almak olacak her gün bu rahatsız koltukta uyunmaz değil mi?”

Hayal, genç adamın yarın kendisi ile uyuyacağını fark edince utandı. Hislerini belli etmemek için “ haklısın” diyerek pijamalarını bavulundan alır almaz banyoya kaçtı.

Emir, genç kadının kaçarcasına gidişinin ardından gülümsedi. Tabi ki onun utandığını anlamıştı ve utangaçlığın ona çok yakıştığını düşünüyordu. Ayrıca evlilerdi ve yataklarını bir kere ayırırlarsa sonrasında sıkıntı çekeceklerini düşünüyor ve bunun olmasını da hiç istemiyordu.

Hayal banyoda üzerini değiştirdi. Yanan yüzüne biraz su çarparak kendine gelmeye çalıştı. Emir'in ne yapmak istediğini bilse de Hayal için hala iki yabancıydılar. Bir an önce bu duruma alışması gerektiğini kendiside çok iyi biliyordu. Bu yüzden akışına bırakmaya karar verdi. Bir süre hayatın önüne getirdiği bazı konuları sorgulamayı bırakacaktı.

Banyodan çıktıktan sonra kızını kontrol ederek yatağa uzandı. Emir kendisi banyodan çıktıktan sonra duşa girdiği için uykusuna rahat daldı. Yarım saatin ardından duştan çıkan Emir onun uyuduğunu gördüğünde sessiz hareket etmeye başladı. Genç kadının gün içinde yeterince yorulduğunu biliyordu. Onu huzurlu uykusundan uyandırmak istemiyordu.

Kendisini koltuğa bırakmadan önce kızının öpüp kokusunu içine çekti. Rüya'yı gerçekten çok seviyor kendi kızı gibi benimsiyordu. Kafasını yastığa koyar koymaz uyudu.

Hayal, sabahın ilk ışıklarında kızının hafiften ağlamasıyla uyandı. Genç adam uyanmasın diye hemen kalkarak kızını susturdu. Sessizce emzirmiş altını değiştirmişti. Tekrar uykuya dalan Rüya'yı yatağa yatırarak etrafına yastık dizdi. Uykusu kaçtığı için ne kadar uyumaya çalışsa da uyuyamadı.

Yavaşça yataktan kalkarak odada bulunan balkon kapısına yöneldi. Genç adamı ve kızını uyandırmadan zorda olsa çıkabildi. Balkon demirlerine yaslanarak yeni doğmaya başlayan güneş ışıklarını izlemeye başladı.

Mayıs ayının son günlerinde olmaları nedeniyle havada ılık bir esinti vardı. Hafif esinti çiçek açmış meyve ağaçlarında ki çiçeklerin yapraklarını döküyor havada bir süre beyaz, pembe yaprakların uçuşmasını sağlıyordu. Hayal bu eşsiz manzarayı beynine kazıdı. Bahar havasından içine derin bir nefes çekti. Derler ya gördüğünü unutsan zamanını hatırlamasan da, kokusunu unutmazsın diye işte Hayal de ömrü boyunca şuan aldığı bu huzurlu mis gibi bahar havasını hiç unutmayacaktı.

Balkon kapısından gelen ılık hava Emir'e ulaşarak yeni güne gözlerini açmasını sağladı. Bir kaç kez gözlerini kapatıp açarak kendine geldi. Huzurlu uykusundan uyanmasının sebebini anlamaya çalışarak gözlerini odada gezdirdi. Hayal'i yatakta göremeyince yattığı koltukta doğruldu.

Tekrar vücuduna çarpan ılık hava ile balkon kapısına baktı. Sessizce balkona çıkarken Hayal'i orada bulacağını biliyordu.

Onu balkon demirine yaslanmış gözleri kapalı halde derin bir nefes alırken buldu. O kadar güzel görünüyordu ki gözüne şuan Hayal, esen rüzgâr ile topladığı saçından firar eden iki tutam saç yanaklarında hafif rüzgârın etkisi ile salınıyor yanaklarını okşuyordu.

Onu dikkatli incelediğin de kollarını kendine sarmış olduğunu gördü. Her ne kadar yanına gidip ona sarılarak ısıtmak istese de zamana ihtiyaçları olduğunu biliyordu. İçeriye geri dönerek dolaptan ince bir polar battaniye alarak tekrar balkona çıktı. Yavaş adımlar ile yanına giderek battaniyeyi omuzlarına bıraktı.

Hayal omuzlarında hissettiği sıcaklık ile daldığı düşüncelerden sıçrayarak çıkmak zorunda kaldı.

“ korkutmak istemedim üzgünüm”

“ korkmadım sadece dalmışım ”

Emir onun ne düşündüğünü sormak istese de soramadı. Sadece yanında olduğunu belli etmek için yanına yaklaşarak omzundan tuttu kedine yasladı.

Hayal onun bu hareketine karşılık başını Emir'in omzuna koydu. Genç adamın konuşması ile ona odaklandı.

" endişelerin olduğunu biliyorum inan benimde var yanlış anlama seninle ilgili değil. Öncelikle annem sonra hiç düşünmek istemesem de Buse. Bu saydıklarımın içinde Buse’nin olmasından onu hala düşünüyor olduğumu çıkarma lütfen. Sadece onun kolayca hayatımdan çıkmayacağını dün anladım”

“ zaman ile anlayacaktır eminim”

“ anlayacak elbet sadece onun bizim evliliğimizi bozmasını istemiyorum”

“ merak etme bozamaz”

“ bu konuda birbirimize söz verelim istiyorum. Sana dünde söylediğim gibi evliliğimizin temeli güven olsun istiyorum. Birbirimizden hiçbir konuda bir şeyler saklamayalım ve birbirimizin ağzından duymadıkça kimseye inanmayalım olur mu? Ben kendi adıma söz veriyorum senden duymadıkça hatta görsem bile hiç kimseye inanıp güvenmeyeceğim”

Hayal onun bu söylediklerini düşündü. Her ikisinin de güvenleri kırılmıştı ve bunu tamir etmenin tek yolu da yine güvenmekten geçiyordu. Tek fark güvenlerini kıranlar başkalarıydı ve ikisinin de bu saatten sonra birbirlerinden başka güvenecek kimsesi kalmamıştı. Tabi ailelerini bu düşüncelerden muaf tutuyordu. Genç adamın hala kendisinden cevap beklediğini için konuştu.

“ söz veriyorum sadece söylediklerine inanıp güveneceğim ve senden duyup emin olmadıkça kendi gözlerim ile görsem dahi inanmayacağım. Senin sana olan güvenimi kırmayacağını biliyorum”

Emir ondan duydukları ile içi huzur doldu. Onunla evlenmek ile doğru bir karar verdiğini biliyordu. Genç kadını biraz daha kendisine çekti. Emir ortamdaki kasveti dağıtmak için konuşmaya devam etti.

“ ayrıca senin ailende beni endişelendirmiyor değil ama en çok”

Hayal onun ama dedikten sonra devam etmesini bekledi. Fakat genç adamdan ses gelmeyince başını omzundan kaldırmadan ona baktı. Genç adamında kendisine baktığını gördüğünde bir süre onun gözlerinde takılı kalırken " ama en çok " diye sormayı da ihmal etmedi.

Emir genç kadının yüzüne olan yakınlığını şimdilik düşünmemeye çalışarak muzipçe gülümsedi.

" ama en çok abinden ve yapabileceklerinden korkuyorum ".

Hayal onun bu sözleri ile gülmeye başladı. Gerçektende korkması gerekiyordu. Çünkü abisi kendisini bir başkası ile paylaşacağını öğrendiğinde neler yapacağını kendisi bile bilemiyordu.

" gülme ben hiç abi olmadım, ama bir abi neler yapabilir tahmin edebiliyorum. Bak koruyacaksın beni söz ver. Hayal hala gülmeye devam ediyorsun "

Hayal'i onun her sözünden sonra daha çok gülme tuttu. Kendisini durduramıyordu. Aklına gelenler ile genç adamla biraz uğraşmaktan zarar gelmeyeceğini düşündü.

" tamam, korurum ben seni abimden ama benim birde erkek kardeşim var unuttun galiba, bak o abimden daha delidir " diyerek genç adamın düşen yüzüne karşı gülmemek için içeri kaçtı.

Emir tabi ki de genç kadının abisinden korkmuyordu. Ama onun biraz olsun gülmesini istiyordu. Genç kadının gülüşünü sesini beynine kazıdığında sırıtarak içeri girdi. Onun hala tebessüm ettiğini görünce doğru yolda olduğunu anladı.

Biraz daha odada zamanın geçmesini bekledikten sonra kahvaltıya indiler. Rüya bu sürede uyandığı için onu salona kadar taşımakta Emir’e kaldı. Bundan hiçte şikâyetçi değildi gün boyunca taşıya da bilirdi.

Kahvaltı boyunca Rüya salonda bulunan geniş koltukta etrafında yastıklar dizili halde, kendi haline bıraktıktan sonra Emir ve Hayal sık sık kontrol ederek yemeye başladı.

Mehmet Bey onların bu elhamlı hallerine daha fazla dayanamadı.

“ yeter artık çocuklar torunum gayet rahat yatıyor orada yapın kahvaltınızı”

Aslı Hanım ise Emir ve Hayal’in evli olmalarını hazmedemediği için sinirli bir ifade ile yemeğini yemeye devam etti. Hayal’e ters ters bakmayı ihmal etmiyordu. Emir annesinin uzun bir süre kendisinin ve Hayal’in yüzüne bakmayacağını biliyordu. Tek temennisi bu duruma alışma sürecinin hemen aşılmasıydı.

Hayal karşısında oturan Aslı Hanımın tavrına alınmak istemese de içten içe alınıyordu. Emir bir yandan kahvaltısını yaparken gece yatamadan önce aklına gelen fikri düşünüyordu. Kararını verdiğinde çoktan yapması gerekenleri biliyordu.

Kahvaltı boyunca bir fırsat bulup aklındaki şeyi söylemek için uğraştı. Ve şimdi tam zamanı olduğunu düşünüyordu.

" baba bugün işe geç kalacağım biraz”

“ neden oğlum bir sorun mu var uzun zaman yoktun erken gelsen daha iyi olmaz mı?”

“ Hayal ile bugün alışverişe gideceğiz Rüya’ya beşik ve birkaç eşya almamız gerek. İşimiz biter bitmez şirkete geleceğiz.”

Mustafa Bey oğlunun önemli bir işi olduğu için “ tamam öyle yapın oğlum” demekten başka söz söylemedi.

“ Hayal’de bizim ile çalışacak zaten şirketi görmüş olur "

Emir asıl konuyu tam babasının sözlerinin ardından söyleyerek yemeğine devam etti

Aslı Hanım ise Hayal'in şirketlerine gideceğini üstelik birde orada işe başlayacağını öğrendiğinde sinir ile çatalını masaya bıraktı.

" bu kadının şirkette ne işi var oğlum otursun evde çocuğuna baksın " diyerek tepkisini gösterdi.

Emir annesini tanımasa eski kafalı olduğunu düşünürdü. Ancak tanıyor ve öyle biri olmadığını çok iyi bildiği için tavrına karşılık kalbini kırmamak için sakin bir dille annesi ile konuşmaya başladı.

" bu kadın değil anne Hayal onun adı tekrar söylemeyeceğim. Hayal peyzaj mimarı, bize çok yardımı dokunacağını düşünüyorum yurt dışında çok güzel işler başardı "

Mustafa Bey karısının konuşmasına fırsat vermeden araya girdi.

" sen öyle diyorsan oğlum öyledir hem gelinimden iyisini mi bulacağız " diyerek konuyu kapattı.

Zira karısının daha fazla kırıcı konuşarak kızın kalbini kırmasını istemiyordu. Sonra pişman olacağını adı gibi biliyordu, karısını çok iyi tanıyordu. Bu tavırları sadece oğlunun habersiz evlenmesinden olduğunu biliyor ve onu az çok anlıyordu. Kendisi de üzülmüştü ama Buse ile evlenmesindense böylesini daha iyi olduğunu düşünüyordu bu yüzdende daha ılımlıydı.

Hayal masada konuşulanlar kendisi ile ilgili değilmiş gibi konudan uzak kaldı. Emir 'den böyle bir istekte bulunmamıştı ve nerden çıktı bu konu hiç anlamıyordu. Kendisine sormadan böyle bir karar aldığı için ona hem kırıldı hem kızdı. Masadakilere belli etmemek için biraz daha bir şeyler yedikten sonra sessizce afiyet olsun diyerek masadan kalktı. Kızı alarak odasına çıktı. Ailesi varken Emir'e bu kararın nereden çıktığını sormak ve onu zor durumda bırakmak istemedi. Birazdan peşinden odaya geleceğini biliyordu.

Emir ise Hayal ile bu konuyu daha önce konuşmadığı için kendisine kızdı. Genç kadının ses etmese de kırıldığını biliyordu. Yemekten kalkar kalkmaz peşine takıldı. Karısının gönlünü bir an önce almalıydı. Evet, ona artık karım demek istiyordu. Evliydiler ve en doğrusu bu olduğunu düşünüyordu. Hayal’in bu konudaki düşüncelerini bilmese de kendisi içinden geldiği gibi davranmak istiyordu. Birbirlerine bir an önce alışmaları için bu gibi ufak ayrıntılardan başlamalılardı.

Emir odaya girdiğinde karısını yatakta Rüya'nın yanına uzanmış halde buldu. Yavaş adımlar yanına yaklaşarak yatağın ucuna oturdu. Bir süre ne demesi gerektiğini düşündükten sonra bir karar veremeyerek direk konuşmaya başladı. Bazen sözlerin dilinden kendisinin dökülmesi gerektiğini düşünüyordu.

" Hayal sana sormadan karar aldığım için üzgünüm ama pişman değilim böyle olması gerekiyordu"

Hayal hem üzgünüm deyip hem de pişman olmadığını söyleyen adamı duyunca sinirle yerinde doğruldu.

" Emir beni ne duruma düşürdüğünün farkında mısın? Sanki senle paran veya iş için evlenmişim gibi duruyorum, ben senden iş vesaire şeyler istemiyorum ben bulurum kendime iş neden -"

Emir'in gülümseyerek kendisine bakmasından ve gözlerinin sürekli yüzünde dolaştığını fark ettiğin de söyleyeceklerini bir kenara bırakan Hayal genç adamın kendisini dinlemediğini anladı.

" sen beni dinlemiyor musun? Emir "

Otelde bir süredir yan yanalardı ve genç kadından hoşlanmaya başladığını anladığında evlenme teklif etmişti. Hayal her ne kadar bunu bilmese de bu böyleydi. Bu sabahtan beri karısına ayrı bir gözle bakar olmuştu. Emir karşısında kendisine sinir ile bakıp hızlı hızlı konuşan kadına dinlerken bir yandan da onun bu halinin ne kadar tatlı olduğunu düşünüyordu. Gözlerini tüm ifadelerini ezberlemek için genç kadının yüzünün her miliminde dolaştırdı. Hayal'in o sırada kendisine son söylediği ile yakalandığını anladı.

" haklısın gerçekten her söylediğinde hem de, ama benim de bu kararı almamda gerekçelerim var. Önce beni bir dinle sonra karar verirsin tekrar kızıp kızmayacağına"

Hayal genç adamı dinlemeden yargılamak istemediği için " tamam seni dinliyorum " dedi. Hala canı sıkkındı ve fazlasını söylemek içinden geliyordu.

Emir genç kadının kendisine hala tavırlı davranmasını doğal karşılayarak ona biraz daha yaklaştı. Yanaklarından tutarak kendisine odaklanmasını sağladı. O an Hayal'in yanaklarının yumuşaklığını hissettiğinde yine düşüncelere dalmak üzereyken son anda kendisini toparlayarak konuşmaya başladı.

" biliyorum hatalıyım evet önce bu konuda seninle konuşmalı ve fikrini almalıydım, ama ben senin benim ile param için evlenmediğini biliyorum. Ve bunu bir daha senden duymak istemiyorum tamam mı karıcığım. Ayrıca benim bu kararı almamın sebebi annem oldu. Gün içerisinde genellikle evde olur ve senin o sana alışana kadar aynı evde yalnız olmanı istemiyorum. Bende düşündüm hem birbirimize alışalım biraz vakit geçirelim. Hem de evden beraber uzak duralım. Yanlış mı düşünüyorum "

Hayal, genç adamın kendi yanaklarında hissettiği sıcak ve bir o kadarda huzur veren ellerini hissettiğinde bir süre düşünme yetisini kaybetmiş gibi hissetti. Kendisini az olsa toparlayıp genç adamın söylediklerine odaklandığında bir süre düşündü. Evet, bir yere kadar haklıydı.

" ama seninle çalışmam mı gerekli, başka yerde de çalışırdım illa sizin şirkette olması mı lazımdı "

Emir genç kadının düşüncelerinde haklı olduğunu bilse de onun başka yerde çalışmasını istemiyordu. Ona güvenmediğinden değil onu yanında istiyordu.

“ seni hep yanımda istemem suç mu karıcığım ”

Hayal’in duyduğu sözler ile yanakları kıpkırmızı oldu. Kendisine parlayan gözlerle bakan Emir’e bakarken sözler ağzından istemsizce çıktı.

“ öyle diyorsun yani ”

Emir karısının yanaklarını başparmağı ile hafifçe okşarken ona karşılık verdi.

“ öyle diyorum ”

Yeni evli çift ilk kavgalarının ettiklerinin bilincindeyken birbirlerinin gözlerinde uzun süre kayboldular. İkisi içinde bu an nefes almak kadar doğal, bir güneşin doğuşunu izlemek kadar huzur vericiydi.

İkisinin içindeki aşk kıvılcımları işte bu uzun bakışmada ortaya çıkmaya başladı. Ama her ikisi de bunu uzun süre anlamayacaktı.

Loading...
0%