Odaya girdiklerinde Hayal, Rüya’yı uyuturken Emir’de giyinme odasına giderek üzerini değiştirdi. Geri döndüğünde genç kadının yatakta oturduğunu gördü. Emir karısının annesinin söylediklerine üzüldüğünü görebiliyordu. Annesi konusunda şimdilik bir şey yapamıyor olsa da genç kadının bozulan moralini biraz olsun düzeltmek istiyordu. Hayal’in yanına yaklaşarak elini tuttu kalkması için hafifçe çekti.

“ balkona çıkalım mı? Hem kızımız da uyuyor biraz konuşuruz”

Hayal genç adamın elini sıkıca tutarak kalktı. Beraber balkona çıktıklarında orda bulunan tekli koltuklara oturdular.

“ üzülme sana alışacak yakında”

Hayal genç adamın söyledikleri ile üzüldüğünü belli ettiğini anladı.

“ annen, senin benle evlenmene çok kızgın, asıl gelin adayı Buse’ydi ”

Emir genç kadının haklı olduğunu biliyordu. Ama artık eşi Hayal’di ve annesinin bunu kabul etmesi gerektiğini düşünüyordu.

“ annemin benim senle evli olduğumu kabul etmesi, Buse’nin geçmişte kaldığını anlaması gerek”

“ nasıl anlayacak bu konuda çok katı görüyorsun”

Emir bunu görebiliyordu. Fakat annesinin göremediği ya da anlamak istemediği bir şey vardı ki Buse genç adam için bitmişti. Ona karşı duygu bile beslemiyordu.

“ biraz daha böyle devam ederse sanırım ona olan biteni açıkça anlatmam gerek”

Bu konuda daha fazla konuşarak Hayal’in canını daha fazla sıkmak istemedi Emir. Tatsız konular yerine yarın ki işler hakkında konuşmaya başladı. Kendisinin konuyu değiştirmesine uyum sağlayan Hayal ile işler hakkında uzun uzun konuştular. Emir genç kadının işini ne kadar çok sevdiğini konuşurken parlayan gözlerinden anladı. Hayal’in bu hallerini daha fazla görebilmek için onun alanı dışında konulardan uzak durdu.

Saat gece yarısına yaklaşırken uykuları geldiği için içeri girdiler. Hayal ve Emir bu gece ilk defa aynı yatakta yatacaklarını yeni hatırlamışlardı. Emir genç kadının heyecanının da stresinin de farkımdaydı. Onu zorlamak istemediği için aklındakilerden bahsetti.

“ sen yatakta yat bende yere hazırlarım yarın buraya koltuğu tekrar getirelim”

Hayal genç adamın ne yapmak istediğini anlayabiliyordu ama sürekli ayrı uyumayacaklardı. İllaki beraber uyumaları gerekecekti. Üstelik nikâhlı kocasıydı genç adam evlenirken gerçek bir evlilik olacağını biliyordu ve evlenirken bunu kabulde etmişti. Alışması gerekiyordu kocasına hele de kızına kızım diye hitap eden canından bir parça gibi davranan genç adamı sevmeyecekti de ne yapacaktı.

“ hayır, gerçek bir evlilik diye çıktık biz bu yola, senden sadece biraz zaman istiyorum”

Emir, Hayal’in söyledikleri ile mutlu oldu. Zaten genç kadının kendisine alışana kadar hatta sevene kadar onu hiçbir şeye zorlamayı da düşünmüyordu. Bunu dile getirmemişti ama başı ile genç kadını onaylayarak kızını kontrol ettikten sonra yatağa uzandı. Hayal genç adamın Rüya’ya bakmadan duramamasına gülümsedi. İçinden ileriki günlerde her şeyin daha güzel olmasını dileyerek lambayı kapattı. Genç adamın yanındaki boş kısma uzandı.

Birbirlerine rahat bir ortam tanımak için ikisi de yatağın en kenarına yatarak birbirlerine döndüler. Ay ışığının aydınlattığı ortamda birbirlerini dakikalarca izleyerek kendiliğinden kapanan gözleri ile ikisi de uykuya daldı.

……

Uçaktan inen genç adamı son model bir arabadan inen arkadaşı karşıladı. Dostça bir sarılmadan sonra bavulunu arabaya yerleştirerek yola koyuldular.

“ senide yordum gece gece”

“ önemli değil de bu kadar acil dönüşünün sebebini merak ettim doğrusu”

Genç adam sıkkın bir nefes vererek arkadaşının sorusunu cevapladı.

“ babamın işleri işte acil gel dedi. Bende bilmiyorum, tam da yeni birini bulmuştum görmen lazım”

Mert arkadaşının çapkın hallerine alışık olduğu için sadece gülümsedi. Kendisinin de ondan kalır yanı yoktu ama Tarık kendisine göre daha bir çapkındı ve arkasında bırakmak istediği birine bir daha geri dönüp bakmazdı. Bir ara birisi ile uzun zaman sevgili olduğunu biliyordu.

“ senin bir sevgilin vardı adı neydi hah Hayal ona ne oldu”

Tarık genç kadının adını uzun zaman sonra birinden duymuştu. Onu o gün evde son kez görmüştü. Bir daha da ne aradı ne de sordu. Zaten kendisi için Hayal ile ilişkisi uzun zaman önce bitmişti. Ancak o gün hamileyim deyince her şey tamamen bitti. Bu güne kadar da aklına hiç gelmemişti. Ama arkadaşının sorusu ile şimdi ne yaptığını düşünmeden edemedi. Mert arkadaşının dalgınlaştığını gördüğünde sorduğu sorunun cevabını daha çok merak etmeye başladı.

“ oğlum sana soruyorum daldın gittin o kıza ne oldu açıkçası evleneceğinizi bile düşünüyordum.”

Tarık arkadaşının söyledikleri ile irkilerek kendine geldi.

“ saçmalama Mert benim bir kişi ile yetineceğimi nasıl düşünüyorsun sanki tanımıyorsun beni”

Mert arkadaşının söylediklerinde haklı olduğunu bildiği için onu onayladı. Sorusunu tekrarlamadı başka bir konuya geçti.

“ haklısın, ee direk eve mi götüreyim seni yoksa gecelere akalım mı?”

Tarık bu saatte eve gitse de babasının uyuduğunu düşünüyordu. Ne konuşacaklarsa sabaha bırakmaya karar vererek arkadaşını ile gece kulübüne gittiler. Tarık uzun zamandır görmediği arkadaşları ile gittikleri yerde karşılaştı. Saatlerce onlar ile takılmış sabahın erken saatlerinde eve ancak gidebilmişti.

Eve girdiğinde ilk işi odasına giderek duş almak oldu. Yorgun ve uykusuz olduğu için kendisine yatağa bırakarak uykuya daldı. Birkaç saat sonra duyduğu ses ile uyandı. Çalışanlardan birisi onu uyandırdıktan sonra babasının kahvaltı için onu beklediğini söyleyerek çıkmıştı.

Tarık’ın her ne kadar uykusu olsa da babasının bekletilmeyi sevmediğini bildiği için zorda olsa yataktan kalkarak üzerini giyindi. Gecenin yorgunluğunu hala üzerinden atamamıştı. Bu yüzden kahvaltıdan sonra tekrar uyumayı düşünüyordu.

Hazır olduğunda merdivenleri yavaş adımlarla inerek alt kattaki yemek odasına girdi. Hülya Hanım uzun zamandır göremediği oğlunu gerçekten çok özlemişti. Yemeğe oturmadan önce sıkıca sarılarak yanaklarını sulu sulu öptü. Tarık annesinin sulu öpücüklerinden kaçmak istese de bu pek mümkün olmadı. Kendiside annesinin yanağını öptükten sonra babasının sol tarafındaki yerini aldı. Annesinin sitemlerini dinlerken bir yandan da kahvaltısını yapıyor bir yandan da cevap veriyordu.

“ anne işleri oradan idare ettiğimi biliyorsun,”

“ biliyorum, ama oğlumu özledim, bu sefer gitmene izin vermeyeceğim başka biri ilgilensin orayla”

Fikret Bey bu konuyu Tarık ile baş başa konuşacağı için sadece eşinin sitemlerini destekledi.

“ annen haklı, artık oraya başka birini yollayalım yeteri kadar evden uzak yaşadın”

Tarık babasının söyledikleri ile çağrılma sebebinin bu konu ile ilgili olduğunu düşünmeye başladı. Kısa süre sonra neler olduğunu öğreneceği için üstünde çok durmadı yemeğine devam etti. Ailece güzel bir kahvaltının ardından masadan kalkarak koltuklara oturmuşlardı. Hülya Hanım eşinin oğlu ile konuşacakları olduğunu bildiği için bir bahane uydurarak yanlarından ayrıldı.

Tarık annesinin odadan çıkması ile babasına neler olduğunu sordu.

“ baba acil gelmemi söyledin önemli bir durum yoktur umarım”

Tarık konuşurken Fikret Bey de oğlunu incelercesine bakıyordu. Uzun zaman olmuştu onu görmeyeli bu süre boyunca sadece telefonda konuşmuşlardı. Bir süre önce oğlunun oralarda neler yaptığını öğrenmek isteyerek bir adam takmıştı peşine adamın söylediğine göre oğlu çapkının tekiydi. Ferit Bey oğlunu tanırdı öyle biri olduğunu da bilirdi ama başka birinden duymak onu etkilemişti. Bazı söyleyeceklerinin onu kızdıracağını biliyordu. Ama oğlunun aklını başına alması için bunu yapması gerektiğini düşünüyordu.

“ buradaki işlerin başına senin geçmeni istiyorum. Gelecek hafta şirketin 25. Yılını kutlayacağız konuşma sonrasında yetkilerimi sana devrettiğimi açıklayacağım. Ayrıca evlenme yaşın geldi de geçiyor ben torun istiyorum ”

Tarık babasının acil gel dediğinde işlerin başına geçmesini isteyeceğini az çok tahmin ediyordu ama son söylediği şeyler ile şok oldu. Yurt dışında yaşamayı seviyordu. Orada kurulu bir düzeni olmasa da yıllardır orada kalıyordu. Bu değişikliğe hazır değildi. Üstelik evlilik mi? Yok almasın kalsındı. Düşüncesi bile tüylerini ürpertmişti. Ancak babasının kararlarına karşı gelmek istemiyordu. Bir de babasının bazı söyleyeceklerini sonraya bıraktığını hissetti. Şimdilik itiraz etmemenin doğru olacağını inanıyordu. Bir süre sonra yine giderim diye düşündü. Evlilik konusu ise o istemeden kimse onu o nikâh masasına oturtamazdı bu babası dahi olsa yapamazdı.