Yeni Üyelik
15.
Bölüm

15. Bölüm

@busrauyanik

Bir hafta sonra;

Hayal sabahın ilk ışıkları odaya vurduğunda burnuna dolan eşsiz koku ile uyandı. Aynı kokuyu tekrar solumak için içine derin bir nefes daha çekti. Uykusu yavaş yavaş açılırken üzerinde bir ağırlık hissetti. Hissettiği ağırlığın sebebini öğrenmek için gözlerini açtığında Emir’in boynu ile karşılaşarak onun kendisine sıkıca sarıldığını gördü. Kafasını biraz geriye çekerek genç adamın yüzünün hizasına geldi. Emir’in hala uyuyor olduğunu gördüğünde onu izlemeye koyuldu. Birkaç dakika sonra kalkmak istese de Hayal kendisini sımsıkı saran kolların arasından çıkamadı.

Elini genç adamın yanaklarına yavaşça dokundurarak yeni çıkan sakallarını hafifçe uyandırmadan okşamak istedi. Emir hissettiği hafif dokunuş ile uyanarak gözlerini açtığında karşısında kendisine bakan bir çift ela göz görmeyi beklemiyordu. Hayal kendisi yüzünden uyanan genç adamdan uyandırdığı için özür diledi. Emir genç kadının gözlerini ilk defa bu kadar yakından görüyordu. Gözlerini çekemediği için Hayal’in neden özür dilediğini de anlayamadı.

“ Emir ”

Hayal’in kendisini çağırdığını duyduğunda sadece “ hı” diyerek gözlerine bakmaya devam etti. Hayal aldığı karşılık karşısında gülümsedi. Genç adamın gözlerinde ki yoğun duyguları görebiliyordu. Kendisi de genç adamın gözlerine bakmaktan alamıyordu kendini, ilk defa böyle bir mavi renk görüyordu. Sadece genç adama has bir göz rengi gibi hissediyordu. Kendi düşüncelerine gülümserken Emir’in sesini duydu.

“ neden gülümsüyorsun”

Hayal düşüncelerini paylaşmak istemedi en azından bir süre dile dökemeyeceğini biliyordu.

“ hiç”

Emir, karısının ne düşündüğünü merak etse de söylemek istemediğini anlayarak üstelemedi. Kollarındaki karısını biraz daha kendisine çekerek birazcık daha uyumak için gözlerini kapattı. Hayal genç adamın rahatça kendisine sarılması ve gözlerini kapatmasını uykusunu alamadığına yorarak ses etmedi. Oysa Emir genç kadının biraz daha kollarının arasında kalması için uğraşıyordu.

Hayal ve Emir, Rüya’nın ağlaması ile tekrar uyandıklarında aradan sadece yarım saat geçmişti. Hayal genç adamın kollarının arasından çıkarak kızının yanına gitti. Rüya yeni beşiğine bir haftada hemen alışmış gece boyunca sadece iki kez uyanır olmuştu. Bu durum Emir ve Hayal’in iyi uyuması ve dinlenmelerini sağlıyordu.

Hayal kızını beşiğinden dikkatlice alarak yatağa Emir’e sırtını çevirerek oturdu. Genç kadın acıkmış olan kızını emzirirken Emir onu rahatsız etmemek için yataktan sessizce kalkarak balkona çıktı. Temiz havayı içine çekerken her gün bu sabahki gibi uyanmak için dua etti. Rüyanın karnı doyduğunda hazırlanarak kahvaltı için odalarından çıktılar.

Hayal ve Emir her geçen gün biraz daha birbirini tanıyorlar, yakınlaşıyorlardı. Onların yakınlaşmasına en büyük yardımcı Rüya'ydı. Küçük sevimli bebek annesini ve yakın zamanda baba diyeceği Emir’i bir arada tutuyor ve tutmaya devam edecekti.

Geçen bir haftada Aslı Hanımın laf çarpmaları bir an kesilmişti. Hayal bu durum karşısında şaşkındı. Günler hızlı geçiyordu. Ailesinin yanına gitmesi gereken güne sadece birkaç gün kalmıştı. Abisinin aramaları, günler geçtikçe sıklaşmaya başlamıştı. Onunla konuşurken hiçbir şey belli etmemeye çalışsa da Ayaz, kardeşinin bir sıkıntısı olduğunun farkındaydı. Sormak istese de Hayal'in söylemeyeceğini biliyordu. Tanıyordu kardeşini üstüne çok gidildiğinde konuşmaktan kaçardı. Uzun süre de telefonlarını açmazdı.

Ailesinin kardeşine karşı kırgın olduklarını biliyordu Ayaz. Hakta veriyordu onlara, kendiside kardeşine onlar kadar olmasa da kırgındı. Bütün bu kırgınlığın yanında Hayal'i ne kadar çok özlediklerini görüyordu. O gittiği günden bu yana bu hep böyleydi. Özlem ve kırgınlık, iki duygu da ağır basıyordu ve hiç azalma olmuyordu.

Babası ve annesi Hayal yurt dışında okumak istediği için kızgın ve kırgın değillerdi. Onları kıran asıl bunu en son kendilerinin öğrenmesiydi. Ayaz'da onlar gibi düşünse de kardeşine de kıyamıyordu. Onun yeri Ayaz için hep ayrıydı. Kerem daha küçük olmasına rağmen Hayal'e daha düşkündü. Belki de bu düşkünlüğün sebebi evin tek kızı olmasıydı. Onu birisiyle paylaşma düşüncesini bile aklına getirmek istemiyordu.

Bu düşünceler arasında özlediği kardeşini dün aramasına rağmen bugün yine aradı. Uzun süre çalan telefon açılmadığında biraz bekledikten sonra tekrar aradı. Yine uzun süre çaldı. Bu seferde açan olmayacağını düşüyordu. Ancak telefon bir kez daha çaldıktan sonra açıldı.

" Hayal "

Ayaz kardeşinin sesini duymayı beklerken anlamsız sesler duydu. Telefonu kulağından çekerek yanlış kişiyi arayıp aramadığını kontrol etti. Kardeşinin adını gördüğünde kaşlarını çatarak tekrar telefonu kulağına yaklaştırdı. Kardeşine bir kez daha seslendi. Ancak yine anlaşılmayan mırıltılar duyduğunda şaşkındı.

" Hayal orada mısın?"

Ayaz ses vermeyen kardeşine endişe ile bir kez daha seslenirken, telefonun diğer ucundaki minik bebek yeni yeni kullanmaya başladığı elleriyle, annesinin kendisini uyuturken yanında unuttuğu telefonla oynuyordu. Telefon çalmadan saniyeler önce derin ve huzur dolu uykusundan acıktığı için uyanmıştı. Tam ağlamak üzereyken yanı başından gelen müzik sesi ile meraklanmış zorda olsa eline alarak yeni oyuncağını buldu.

Şimdide elinde evirip çevirdiği telefonla mırıltılar çıkararak oynuyordu. Ayaz ise duyduğu bu seslerin kimden geldiğini anlamaya çalışıyordu. Bu sırada Emir odaya girdiğindi amacı uzun süredir yanına gelmeyen Hayal’e bakmaktı. Ancak küçük kızının uyandığını gördüğünde yatağa doğru hızlı adımlarla yaklaştı. Bir yandan da kızı ile konuşmayı ihmal etmedi.

“ benim kızım uyanmış mı? Hem de hiç ağlamadan”

Rüya, Emir’in kendisi ile konuşmasına mutlu olarak neşeli bir ses çıkardı. Bu sırada Ayaz telefonun diğer ucunda az önceki konuşmaya şahit oluyordu. Emir, Rüya’nın elindeki telefonu gördüğünde elinden alarak yatağın üstüne bıraktı. Bir yandan da Rüya’nın sevdiğini düşündüğü ses tonu ile konuşmasına devam etti.

“ kızım annenin telefonu ile mi oynuyorsun sen? Görmesin çok kızar sonra”

Rüya elinden alınan oyuncağı ile ağlamaklı bir hal aldı. Emir’in tatlı konuşması bile bu kez onu kandıramamıştı. Yavaş yavaş ağlamaya başlayacakken genç adam onu kucağına aldı.

“ ama kızım ben senin suçunu kapatmaya çalışıyorum sen ağlıyorsun olmaz ki böyle ”

Emir, Rüya ile konuşmasına devam ederken Ayaz ise duydukları karşısında ne düşüneceğini şaşırdı. Kardeşi ile konuşmak için aramış ancak hiç tahmin edemeyeceği şeyler duyuyordu. Telefonu kapatıp kapatmamak arasında kalsa da daha fazla dinlemek istemedi. Telefonu kulağından indirerek kapattı.

Emir ve kızı neşe içinde oyun oynarken Hayal çoktan şirkete gitmek için hazırdı. Sıra Rüya'yı hazırlamaya gelmişti. Emir ve kızının oyunu bölmek istemese de Rüya'yı hazırlamak için onların yanlarına giderek durumu Emir'e açıkladı.

Genç adam Rüya'yı hazırlaması için Hayal'e verirken kendisi de yardım etmek için fırsat kollayacaktı. Çünkü kızı üzerinin değiştirilmesini hiç sevmiyordu. Bu gibi durumlarda Emir onu oyalarken Hayal'de hemen değiştirirdi. Yine bu rutin değişmedi. Rüya, annesi onu yatağın üzerine bırakır bırakmaz hissetmiş gibi ağlamaya başladı.

Emir Rüya'yı ona aldığı oyuncak ile oyalarken Hayal'de çabukça üzerini giydirdi. Hayal kızı tamamen hazır olduğunda bir sabahın daha bu şekilde geçmesinden dolayı sitemli bir şekilde konuştu.

" Bu sabahta böyle geçti. Bu kız ne zaman alışacak hiç bilmiyorum "

Emir karısının haklı sitemine gülümseyerek cevap verdi.

" daha çok küçük alışır biraz daha büyüsün, hem ben halimden hiç şikâyetçi değilim"

Hayal genç adam sözlerine karşılık ona yalancı bir sinirle bakarak konuştu.

" zaten hep bana bu nazı, sen giydirirken hiç böyle yapmıyor. O yüzden şikâyetçi değilsin "

Hayal sahte sinirle konuşmuş olsa da sesindeki kıskançlığı Emir hissetti. Genç kadının kıskançlık dolu sesini işittiğinde küçük sesli bir kahkaha atarak oturduğu yataktan ayağa kalktı. Karısının bu hallerine bayılıyordu. Genç kadını kendisine çekerek sıkıca sarıldı. Hayal böyle bir hamleyi beklemese de genç adamın sarılışına karşılık verdi.

Bir süre daha öyle kaldıktan sonra ayrıldılar. Emir, Hayal’i konuşmasına fırsat vermeden Rüya'nın çantasını eline aldıktan sonra,

“ hadi artık çıkalım bugün toplantı var geç kalmayalım ” diyerek odadan ayrıldı.

Hayal odadan çıkan genç adamın arkasından bir süre tebessüm ile baktıktan sonra kızını kucağına alarak peşine takıldı. Evden çıkmak için kapıya yöneldiklerinde salondan gelen Mustafa Beyin sesi ile oraya yöneldiler.

“ Emir oğlum biraz bekleyin söyleyeceklerim var”

Emir ve Hayal göz göze gelerek neler olduğunu anlamaya çalıştılar. İkisinin de yüzü sıkıntılı bir hal aldı. Konunun yine Hayal’in ailesi ile ilgili olmasından korkuyorlardı. Geçen bir hafta içinde bu konu ev içinde birçok kez dile getirilmişti. Mustafa Bey Emir ile aralarında da konuşmuşlardı. Ama en çok dile getiren Aslı Hanım olmuştu.

Hayal’i üzmek için hiçbir fırsatı kaçırmıyor olması Hayal’den çok Emir’i üzüyordu. Kendisi Hayal’in yanında olmadığı zamanlarda annesinin onu çok üzdüğünü tahmin ediyordu. Annesi ile bu konuyu birkaç gün önce açıkça konuştuğundan beri Hayal’e karşı daha sıcakkanlıydı.

Emir’in bunları düşünürken aklına birkaç gün önce annesi ile yaptığı konuşmaya geldi.

Emir ve Hayal yine beraber işten döndüklerinde Aslı Hanımı salonda düşünceli bir halde otururken bulmuşlardı. Emir, Hayal’e odaya geçmesini söylerken kendiside annesinin yanına adımladı.

“ canını sıkan bir şey mi oldu anne ”

Aslı hanım oğlunun sesi ile daldığı düşüncelerden irkilerek kendine geldi.

“ Biraz konuşalım mı oğlum”

Emir’in kaşları annesinin durgun sesi ile çatıldı.

“ konuşalım anne ama iyi değil gibisin biraz dinlen istersen ”

Aslı hanım kendisini düşünen oğluna burukça gülümseyerek ayağa kalkarken kış bahçesinde konuşmak istediğini söyleyerek bahçe kapısından dışarı çıktı. Emir onu takip ederken kafasında onlarca soru vardı.

Beraber kış bahçesine geçtiklerinde yan yana oturdular. Aslı hanım kaç gündür kalbini kırdığı oğlunun ellerini sıkıca tutarak konuşmaya başladı.

“ ben sana ve Hayal’e kötü davrandığım için özür dilerim oğlum. Biliyorum en büyük özrü eşin hak ediyor. Onunla da konuşacağım söz veriyorum ama önce seninle anne oğul bir dertleşelim istedim ”

Emir annesinin söyledikleri ile mutlu olurken bu değişimi neye borçlu olduğunu bilmiyordu. Ama annesinin hatasını anladığında böyle davranacağını elbette biliyordu. Bu yüzden annesinin hatasını anlamasını bekledi. Araya girerek Hayal’e daha çok bilenmesini istemediği için içi acısa da sustu. Eğer araya girseydi annesi evliliğini kabul etse de Hayal’i hiçbir zaman kabul etmeyeceğini biliyordu. Annesini çok iyi tanıyordu.

“ neler olduğunu anlatır mısın anne ”

Aslı hanım öğrendiklerinin ağırlığı ile konuşmaya başladı.

“ ben bugün Buse ile buluştum” dediğinde oğlunu sinirlendiğini gördüğünde hemen konuşmasına devam etti.

“ sinirlenme oğlum önce benim bitirmemi bekle lütfen. Neyse işte seninle tekrar bir araya gelmesi için konuşmak istemiş o yüzden beni çağırmış. Biraz konuştuk, biliyorsun karını sevmedim ama evliliğin oyuncak olmadığını da biliyorum.”

“ anne sen karımı değil benim senden habersiz evlenmiş olmamı sevmedin bence ”

Aslı hanım oğlunun söylediklerinin haklılık payı olduğunu bildiği için haklısın demekten başka çaresi yoktu.

“ haklısın oğlum. Ben devam edeyim anlatmaya ama bu sefer sonuna kadar dinle beni, benim sizi ayırmak için ona yardım edeceğimi düşünüyordu. Ona etmeyeceğimi söylemeden telefonu çaldı. Masadan kalkarak uzaklaştığında şüphelenerek peşinden gittim. Bir adam ile konuştuğunu duydum. Sevgilisi varmış meğer ama hala senin peşinde dolanması bana tuhaf geldi. Geri masaya dönerek oturdum. Geldiğinde hiçbir şey olmamış gibi hala senin hakkında beni ikna etmeye çalışıyordu. Sakinliğimi zor koruyarak oradan zor ayrıldım. Bir hamle yapmadan önce seninle konuşmam gerektiğini biliyordum. Bana anlatmak istediğin bir şey mi oğlum ”

Emir annesinin anlattıkları karşısında hiç şaşırmadı. Buse’nin bu kadar düşebileceğini zaten kendi gözleri ile görmüştü.

Emir ona yaşananları anlatırken bir daha bu konuyu açmaması istemeyi ihmal etmedi. Ayrıca Hayal’e artık kötü davranmamasını onu çok sevdiğini ve o kötü günleri atlatmayı onun sayesinde başardığından bahsetti. Bu kısımlar evliliğinin devamı için söylediği yalanlar olsa da hiç pişman değildi. Aslı Hanım ise öğrendikleri karşısında çok pişmandı. Buse’nin yaptıklarına karşın bu kadar pişkin olmasına kızgın, kendisinin Hayal’e söylediği sözlere baktığı her kötü bakış için ise pişmandı. Kendini affettirmek için elinden geleni yapacaktı.

……

Emir daldığı düşüncelerden Hayal’in sesi ile çıktı. Beraber tedirginlikle odaya girdiklerinde Mustafa Beyin tebessüm eden yüzü ile karşılaştılar. Emir ve Hayal akıllarından geçen konunun açılmayacağını anladılar.

“ ne söyleyeceksin baba, toplantımız var bir an önce çıkmalıyız”

Mustafa Bey oğlunun acele tavrının üstünde durmadı. Oturduğu koltuktan kalkarken orta sehpanın üstündeki zarfı da eline aldı. Yavaş hareketlerle odanın ortasında bekleyen oğlu ve gelinine yaklaşarak konuşmaya başladı.

“ geçmişte iş yaptığımız bir şirketin kuruluş yıl dönümü için davetiye geldi ”

Emir babasının konuşmasını bölmemek için sessizce dinlemeye devam etti.

“ bugün akşam önemli bir işim var annende benimle gelecek, davetiye elime geç ulaştığı için iptalde edemem. Akşamki davete sizin katılmanızı istiyorum ve itiraz istemiyorum”

Hayal davete katılacaklarını duyduğunda tedirgin oldu. Emir’den güç almak için yanında duran genç adamın elinden tuttu. Emir genç kadının stresten buz gibi olan elini sımsıkı tutarken bu davetin nerden çıktığını düşünüyordu. Henüz Hayal’in ailesinin bile hiçbir şeyden haberi yokken insanların içine çıkmak çok büyük bir riskti. Genç kadına kendi düşüncelerini belli etmemek için babasına gideceklerini söyleyerek davetiyeyi aldı. Ardından geç kaldıklarını söyleyerek oradan acele ile ayrıldılar.

Yol boyunca Emir ve Hayal içlerini kemiren endişeleri dile getiremedi. Dile getirdiklerinde sanki her şeyin daha kötü olacağını düşüyorlardı. Ama çok iyi biliyorlardı ki Hayal’i tanıyan biri ile karşılaşacaksalar da yaşanacakları değiştiremeyeceklerdi. Bu düşüncelerin yoğunluğu yüzünden davetiyeyi dahi açıp bakmadılar.

Eğer baksalardı durumun düşündüklerinden daha riskli olduğunu görürlerdi.

Hayal yol boyunca düşünüp durdu. Ailelerine kendileri söylemeden birilerinin onlara yalan yanlış bir şeyler anlatmasından korkuyordu. Ailesinin yanına yakın zamanda gidecekti. Ancak evlendiğini ve bir bebeği olduğunu öğrenince neler olacağını düşünmek istemiyordu.

Zaten ailesine her şeyi anlatacak değildi. Ancak başkasından duymaları, gerçekleri öğrenmek için zorlamaları demekti. Bunun olmasını istemiyordu Hayal. Bir süre önce Emir ile bu konuda konuşarak ortak bir fikirde anlaşmışlardı.

Ailelerine yurt dışında tanıştıklarını ve birbirini severek evlendiklerini söyleyeceklerdi. Bebeklerinin olacağını öğrenmeden önce ülkeye dönmeyi düşündüklerini ancak bu haberi aldıklarında doğuma kadar beklediklerini söyleyeceklerdi. Ülkeye döndüklerinde herhangi bir sorun yaşamamak için hemen nikâh tazelediklerini de eklemeye karar vermişlerdi. Yakın zamanda evlenmiş olduklarını öğrenme ihtimallerine karşı, kendilerinin söylemelerinin doğru olacağını düşünüyorlardı.

Emir'in ailesi bunları öğrendiğinde Aslı Hanım Hayal'i kabul etmemekte zorlanmıştı. Birkaç gündür araları iyi olsa da öncesinde söyledikleri değişmiyordu. Hayal aynı durumun Emir'in de başına gelmesini hiç istemiyordu. Genç adama kısa sürede fazlasıyla alışmıştı. Kendi ailesi yüzünden üzülmesini istemiyordu.

Şirkete vardıklarında odalarının olduğu kata çıktılar. Hayal, Rüya’yı onun için hazırladıkları odaya götürerek uyuttu. Ardından toplantı öncesinde elindeki proje için çalışmaya devem etti. En kısa sürede Rüya’ya bakmak için birini bulmayı düşünüyorlardı. Rüya ile ilgilenmek ikisi içinde hiç sorun olmasa da çalışırken onunla ilgilenmek zor oluyordu. Rüya’nın ihtiyaçlarının giderilmesi için birine ihtiyaç duyuyorlardı. En azından uyurken yanında birisinin olması gerektiğini düşünüyorlardı.

Gün boyunca hem şirketin işleri ile ilgilenmişler, hem de adayları değerlendirmiş uygun birini aramışlardı. Gün sonunda Emir ve Hayal üniversite son sınıf çocuk gelişimi öğrencisi olan Eda’yı işe aldı. Aklı başında biri olduğunu her hareketinden anlaşılıyordu. Emir ve Hayal’de bunu net bir şekilde gördü. Genç kızın yakın zamanda okulu biteceği için işe ihtiyacı vardı. Bunu da açık yüreklilikle dile getirdi. Hayal’in genç kızı sevmesinin sebeplerinden biride bu olmuştu. Kızını güvenilir, yalan söylemeyen, çıkarcı olmayan birine emanet etmek istiyordu. Diğer adaylarda da vardı bazı kişiler ama en çok Eda’ya kanı ısındı.

Hayal ve Emir şartlarda anlaşarak görüşmeyi sonlandırdı. Eda odadan ayrıldığında çok mutluydu. Uzun uğraşlar sonunda içine sinen bir iş bulmuştu. Bu akşamda iş başı yapacaktı. Emir ve Hayal akşam bir davete katılacakları için onunda yanlarında olmasını istemişti. Eda için erken bir iş başı olsa da işe yeni girmişken reddedemedi. Zaten işi de yoktu akşam zamanını bu şekilde değerlendirecek, aynı zamanda Rüya ile de kaynaşmaya çalışacaktı. Minik bebeği ilk görüşte sevmişti. Çok tatlı ve uslu bir bebek olduğunu düşünüyordu. Bu düşüncelerin de haklı olup olmadığını zaman gösterecekti.

Sizleri " Gece Mavisi " kitabıma da bekliyorum.

Loading...
0%