Yeni Üyelik
17.
Bölüm

17. Bölüm

@busrauyanik

 

İyi okumalar. Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın......

Her insanın hayatında dönüm noktaları vardır. Bu dönüm noktaları her insanda farklıdır. Bazısı bir kaza sonrası hayatında ki dönüm noktasının yaşadığı kaza olduğunu düşünürken. Bazısı bir insanın yaşattığı hayal kırıklığı kadar basittir. Ama yaşadığı hayal kırıklığı o kişi için o an, o kadar kötü bir duygu haline gelmiştir ki hayatı kökten değişir. Ve yaşadığı hayal kırıklığı o kişinin hayatındaki dönüm noktası olur. Genç kadın içinde Tarık’ın bebeğini istemediğini dile getirdiği gün hayatının dönüm noktası oldu. O saatten sonra genç adam ne yapsa boştu.

Hayal onun gitmesi ile arkasındaki duvara yaslanarak derin nefesler almaya başladı. Onun karşısında güçsüz görünmek istemediği için kendisini çok sıkmıştı. Yine bir krizin eşiğinde olsa da tek istediği Emir'in yanında olmak güvende hissetmekti.

Bu isteği bir kaç saniye sonra yanına gelen Emir ve Barış ile gerçekleşti. Hayal genç adamı görür görmez ona sıkıca sarıldı. Emir'in de kendisine sarılması ile tüm duvarları yıkıldı. İç çekerek ağlamaya başladığında, Emir endişe ile Hayal’e ne olduğunu sorsa da yanıt alamadı. Barış’ta arkadaşı kadar endişeliydi. Emir kendisine sıkıca sarılarak ağlamaya devam eden genç kadını zor da olsa kendinden biraz uzaklaştırdı. Kalbi endişe içinde çarpıyor neler olduğunu bir an önce öğrenmek istiyordu.

Onun ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözlerini gördüğünde içi parçalandı. Parmak uçları ile genç kadının gözyaşlarını silerken tekrar neden bu halde olduğunu sordu.

" Hayal seni bu kadar üzen şeyin ne olduğunu bana anlat lütfen "

Hayal genç adamı daha fazla merakta bırakmak istemiyordu. Zorda olsa kendisini toparlayarak ağlamaktan çatallaşmış sesi ile konuştu.

“ o buradaydı”

Emir önce karısının kimden bahsettiğini anlamasa da sonunda o kişinin kim olduğunu anladı. Yüzü sinirden gerilirken sesi hala Hayal için endişeli olduğunu belli ediyordu.

" Sana bir şey yaptı mı? "

Hayal, kocasının sesindeki endişeyi hissettiğinde onu rahatlatmak için burukta olsa tebessüm etti.

" Hayır, bir şey yapmadı "

Barış ikilinin konuşmalarından hiç bir şey anlamıyordu. Daha fazla konu dışında kalmak istemediği için araya girdi.

" Siz burada neler döndüğünü bana da anlatacak mısınız?"

Emir ve Hayal, Barışın konuşması ile onun hala yanlarında olduğunu hatırladı. Emir arkadaşına güveniyordu. Bu yüzden bilmesinde bir sakınca olduğunu düşünmüyordu. Aksine ona her konuda yardımcı olacağına emindi. Yine de anlatmak için Hayal'den izin almalıydı. Sonuçta bu ikisinin özeliydi. Hayal ile göz göze geldiklerinde konuşmalarına gerek kalmadı. Emir'in ne sormak istediğini Hayal bir bakışıyla anladı. Gözlerini kapatıp açarak onayladı. Emir karısını kollarının arasına tekrar çekerek Barış ile konuşmaya başladı.

" Anlatalım ama burada değil odaya çıkalım kızımızı görmeye ihtiyacımız var"

Emir, Barışı bir kez daha şaşırtmayı başardı. Barış yanından geçen çiftin arkasından yetişmeye çalışırken bir yandan da düşüncelerini dile döküyordu.

" Kızın mı, Emir bana her şeyi anlatacaksın. Amca mı oldum ben şimdi ve bundan şimdi haberim oluyor alacağın olsun Emir"

Emir az önce o adamın karısının yanında olduğunu öğrenmemiş gibi davranmaya çalışıyordu. Kendisi de karısı kadar sarsılmış olsa da güçlü durması gerektiğini biliyordu. Önce karısına bir sorun olmayacağını hissettirmeliydi. Kendi hisleri ile sonra başa çıkabilirdi. Bunu yapmak içinde en iyi yol kızları Rüya’yı görmek olduğunu biliyordu. Hayal’in en büyük korkusunun kızını kaybetmek olduğunu gözlerinden anlıyordu. Hayal’in biraz olsun toparlanması için onu hızlı adımlar ile kızına götürdü. Hep beraber Eda ve Rüya’nın kaldığı odaya girdiklerinde minik kızlarını uyuyordu.

“ az önce uyuttum”

Eda’nın söylediği ile Hayal anladığını belirtir şekilde başını sallayarak kızına yaklaştı. Emir de hemen onun arkasından giderken Barış odada bulunan koltuğa oturdu. Eda’da odanın bir köşesinde neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Genç çiftin gözlerindeki acıyı odaya girdikleri anda fark etmişti. Hayal’in kızarmış gözlerini gördüğünde kötü bir şey olduğunu anladı.

Hayal, yatağın kenarına dikkatlice otururken, Emir’de hemen yanına diz çöktü. Kızının elini uyandırmadan okşarken Rüya yine onun parmağını sıkıca tuttu. Emir’in yüzünde her şeye rağmen sıcacık bir gülümseme oluşurken gözünden bir damla yaş firar etti.

Hayal genç adamın gözyaşını gördüğünde omzuna başını yaslayarak fısıldadı.

“onu bizden alamayacak, bunu izin vermeyeceğim”

Emir karısının sesindeki kararlılığı hissettiğinde gözlerine sorarcasına baktı. Hayal o kadar kendinden emin duruyordu ki, Emir neredeyse az önce ağlayan kişinin o olmadığını düşünecekti.

Barış daha fazla sessiz kalamadı. Oturduğu koltuktan kalkarak tekrar neler olduğunu sorduğunda sesindeki sabırsızlık odada ki herkes hissetti.

“ Emir artık bana neler olduğunu anlatacak mısın? Bir anda yurt dışından geldiğini, evlendiğini hatta bir çocuğun olduğunu öğreniyorum. Şimdi ise orada çok büyük bir sorun olduğunu anlıyorum”

Emir arkadaşının tek nefeste konuşması ile diz çöktüğü yerden kalkarak genç kadının alnına bir buse bıraktı. Derin bir nefes alarak konuşmaya başladı.

“ hadi buradan çıkalım artık. Sizi eve bırakalım” dedikten sonra arkadaşına dönerek devam etti.

“ sonrada Barış seninle konuşalım. Ama önce karım ve kızımı bu lanet olası otelden çıkaralım” dedi. Eda bugünlük işinin bittiğini anladığında evine kendisinin gidebileceğini söylemek için konuşmaya başlayacakken Emir ondan önce davrandı.

“ Eda, bugün eve gitmesen senin için sorun olur mu? Ailem bugün eve geç gelecek ben evde yokken Hayal’in yalnız kalmasını istemiyorum.”

Eda durumun sandığından daha ciddi olduğunu anlayarak kendisine yöneltilen soruyu cevaplamak için fazla düşünmedi.

“ peki, Emir Bey ben Hayal Hanımın yanından siz gelmeden ayrılmam”

Eda Rüya’nın eşyalarını toparlarken Hayal’de kızını kucağına aldı. Kısa sürede sonra otelden ayrıldılar. Emir arabası ile önden giderken Barış’ta onu takip ediyordu. Yaklaşık yarım saatin ardından arabaları evin önüne park ettiler. Hayal, Emir ve Eda eve girerlerken Barış arkadaşını arabada beklemeye başladı.

Emir, karısı ve Eda ile odaya girdikten sonra yolda uyanan kızını kucağına aldı. Kokusunu içine çekerken Rüya, yine Emir’in parmağını sıkıca tutuğunda Emir’e bu tutuş her zamankinden daha kuvvetliymiş gibi geldi. Yüzünde oluşan tebessüm ile kızının kulağına fısıldadı.

“ merak etme kızım seni benden kimse alamayacak”

Emir son kez kızının kokusunu içine çekerek beşiğine bıraktı. Ardından Hayal’in yanına giderek kapıyı kimseye açmamalarını ve kendisinin kısa süre sonra döneceğini söyledi. Hayal, Emir’in endişesini gidermek için ona sıkıca sarılarak iyi olduğunu dile getirdi.

Emir evden çıktığında arkadaşının arabasına binerek oradan ayrıldı. Hayal ve Eda evde baş başa kaldıklarında Rüya’yı uyutarak bir şeyler yemek için mutfağa girdiler. İkisi de uzun zaman önce yemek yedikleri için acıkmışlardı. Hayal Eda’nın neler olduğu hakkında soru sormamasına sevindi. Anlatacak gücü olmadığı için genç kadında konuyu açmadı. Karınlarını doyurduktan sonra Hayal genç kızı misafir odasına götürdü.

“ saat çok geç oldu bu saatten sonra eve gidemezsin. Benim içim rahat etmez bugün burada kal olur mu hem Emir ne zaman gelir belli değil”

Eda genç kadının yorgun olduğunu bildiği için itiraz etmek istemedi. Zaten tek başına yaşıyordu eve gitmemesi sorun olmayacaktı.

“ tamam, burada kalırım Hayal Hanım teşekkür ederim”

Hayal genç kıza sıcak bir gülümseme ile baktıktan sonra iyi geceler dileyerek odasına geçti. Önce üzerini değiştirdi. Ardından da kızını kontrol ederek balkona çıktı. Havanın serin olduğunu hissedince odadan battaniye alarak balkondaki tek kişilik koltuğa oturdu. Saatlerdir kendisini ağlamamak için sıkıyordu. Tek başına kaldığı anda gözyaşları yanaklarından sıra sıra inmeye başladı. Genç kadın sessiz gözyaşları dökerken Emir ve Barış sahil kenarındaki bir bankta oturuyorlardı.

Emir bir yıl önce yurt dışına neden gittiğinden başlayarak yaşadıklarını can dostuna tek tek anlattı. Şimdi ise dakikalardır konuşmayan Barış’ın öğrendiklerini sindirmesini bekliyordu ama daha fazla dayanamadı.

“ dostum bir şey söylemeyecek misin?”

Barış, arkadaşının ve Hayal’in yaşadıklarına çok üzülmüştü. Arkadaşının böyle bir şey anlatmasını beklemiyordu.

“ çok şaşkınım Buse’ye kanım hiç ısınmamıştı. Ama ondan böyle bir şey beklemezdim. Dahası Hayal’in hak etmediği bir hayat yaşamış olması beni çok üzdü. Sana tek bir soru soracağım. Ama kalbinden gelerek cevap vermeni istiyorum. Onu seviyor musun? Yoksa ona acıdığın için mi? Evlendin”

Emir birkaç saniye bile düşünme gereği duymadı.

“ seviyorum”

Verdiği cevaba kendisi bile şaşkındı. Gerçekten seviyor muydu?. Hayal ile ilk tanıştığı anı düşündü. Otelde geçen günleri, evlendikleri anı, annesinden genç kadını koruma çabalarını, onun her söylediği sözün genç kadından çok kendini yaraladığını hissettiği zamanları. Duygularından şimdiye kadar emin olamamıştı. Ama artık emindi.

“ hem de her şeyden çok seviyorum”

Barış arkadaşının cevabı ile mutlu olsu. Artık o adama karşı yanında durabilirdi. Eğer arkadaşı sevmiyorum deseydi. Hayal’e yine yardım ederdi ama arkadaşına da bu evliliğin sevgi olmadan yürümeyeceğini de anlatması gerekecekti.

Barış geçmişte büyük bir hata yaparak ailesinin istediği bir kızla nişanlanmıştı. Onu sevmemesine rağmen ailesine karşı gelemediği için aylarca sevmeye çalışsa da olmamış bir türlü kalbine söz geçirememişti. Genç kadının da aynı şekilde hissettiğini öğrendiğinde ayrılma kararı almışlardı. Her ikisi de ailelerine bu kararı anlatmak için çok dil dökmüşlerdi. Sonunda aileleri de ikna olmuş gençlerin yakasından düşmüşlerdi. İki genç artık evlilik gibi bir durum söz konusu olmadığı için çok iyi anlaşan arkadaştılar.

Barış o günden sonra sevmeden evlenmeyeceğine yemin etti. Emir’in duygularını öğrenme isteği bu yüzdendi. Kardeşi gibi sevdiği arkadaşı Emir’in yanlış bir evlilik yapmasını istemiyordu. Aslında partide birbirlerine nasıl baktıklarını görmüştü. Ancak kulaklarıyla da ile duymak istedi.

Emir ve Barış biraz daha konuştuktan sonra Barış arkadaşını evine bıraktı. Bugün öğrendiklerini sindirmesi için biraz zaman gerekiyordu. Aynı zamanda arkadaşına yardım etmek için iyi bir uykuya ihtiyacı vardı.

…..

Emir eve sessizce girerek odasına çıktı. Hayal’i ve kızını uyandırmamak için büyük bir çaba sarf ederek odaya girdiğinde boş bir yatak beklemiyordu. Seri adımlarla beşiğe yaklaştığında kızının derin bir uykuda olduğunu gördü. Hayal’in neden yatakta olmadığını anlamasa da kalbi çoktan korku içinde atmaya başlamıştı.

Balkon kapısının aralık olduğunu gördüğünde oraya yöneldi. Balkona sessizce çıktığında Hayal’in oradaki koltukta uyuyakaldığını gördü. Yanına sessizce yaklaşarak diz çöktü. Şimdi genç kadının yüzüne daha yakından bakabiliyordu. Yanaklarındaki kurumuş gözyaşları ay ışında belli oluyor Emir’in içini parçalıyordu. Karısı bugün çok sarsılmıştı. Elini yavaşça yanağına yaklaştırarak okşarken iç çekti. O adamı karısını üzdüğü için öldürmek istiyordu.

Yerinde doğrularak Hayal’i kucağına aldı. Dikkatli adımlarla odaya girerek genç kadını yatağa bıraktı. Balkon kapısını kilitleyerek kendisi de uyumak için üzerini değiştirdi. Yatağa uzandığında Hayal onu hissetmiş gibi genç adama yaklaşarak başını göğsüne yasladı. Emir dudaklarında oluşan tebessüm ile karısının başına bir buse bırakarak uyumak için gözlerini kapadı. Kısa bir süre sonra çalan telefon ile tekrar gözlerini açtı. Hayal ve kızı uyanmadan çalan telefonu bulmak için yataktan kalktı. Sessin Hayal’in davette kullandığı çantadan geldiğini anladığında yanına sessizce giderek telefonu çıkardı.

Telefonu açmadan hızlıca sessize aldı. Bu saatte arayan kişiyi az çok tahmin ediyordu. Tahmininde haklı çıktı. Hayal şuan uyuduğu için telefonu sessizde bırakarak kenara koydu. Hayal’e yarın abisinin aradığını söylerdi. Şuan uyandırmanın bir anlamı yoktu. Sıkıntılı bir nefes vererek yatağa tekrar uzandı. Karısını tekrar kendine çekerek uykusuna geri döndü.

O gece Rüya annesinin yorgunluğunu hissetmiş gibi hiç uyanmamıştı. Belki de çok küçük olsa dahi etrafında olan huzursuzluğun farkındaydı.

…………….

Ayaz içinde ki sıkıntı ile uyuyamayınca sahile biraz dolaşmak için evden çıktı. Kardeşinin uzun zamandır sesini duymuyordu. En son aradığında duyduklarını hatırlıyordu. Nasıl unuta bilirdi. Belki de gecenin bir yarısı uykusunu kaçıran iç sıkıntısı bu sebeptendi. Bir kez daha kardeşini aramak için telefonunu çıkardı. Bu gece sesini duyana kadar aramaya devam etmeye kararlıydı.

Dakikalarca çalan telefon açılmadığında içinde ki sıkıntı daha da büyüdü.

 

Sizleri " Gece Mavisi " kitabıma da bekliyorum.

Loading...
0%