@busrauyanik
|
Bir duruma alışmak bazen yıllar sürerken bazen bir veya iki hafta bile yeterli olabiliyor. Tüm olay aslında durumun karmaşıklığı gibi görünse de her şey duygular da bitiyordu. Emir içinde bu böyleydi. Emir, Buse ile sevgiliyken yan yana geldikleri birkaç anı haricinde mutlu olduğunu hatırlamıyordu. Emir daha önce hiç uyumadığı bir yatakta yatarken bir sağa bir sola döndü. Hayal ile uyumaya o kadar alışmıştı ki artık onun için nefes almak gibiydi. Düşünüyordu da Buse ile uzun zaman görüşemedikleri bile olmuştu. Bazen günlerce işler ile ilgilenir buluşamazlardı. Genelde akşam yemeği yer kendi evlerine dağılırlardı. Onu hiç bu kadar özlediğini hatırlamıyordu. Oysa karısı hemen iki oda yanında kalıyordu. Sıkıntı ile üzerindeki yorganı fırlatırcasına açtı. “ yok ben dayanamıyorum. Biri karım, biri kızım kim ne derse desin yanlarına gideceğim ” Emir kendi kendine verdiği gaz ile yataktan kalkarak kapıyı ses çıkarmadan açtı. Yavaş adımlar ile dışarı çıktığında açtığı kapıyı aynı sessizlik ile kapattı. Hayal’i ve kızını göreceği için sevinirken sessiz ama hızlı bir şekilde odanın önüne geldiğinde yavaşça kapıyı araladı. Gece lambasının aydınlattığı odadaki yatağa baktığında karısının kızı ile uyuduğunu gördü. Sessizce içeri girmek için harekete geçtiğinde ensesinden tutularak geriye çekildi. Emir seslice yutkunurken kime yakalandığını merak ediyordu. Çok beklemesine gerek kalmadan arkasındaki kişi konuştu. “ sen benimle gel bakalım ” Ayaz, Emir’in ensesinde ki elini çekerek evin kapısına doğru yürüdü. Emir yakalandığı için utansa da üste çıkma konusunda kendisinden daha iyi olan kimseyi tanımıyordu. Evden çıkan adamı takip ederek peşinden gitti. Evin bir sokak ilerisinde olan parka kadar Ayaz önde Emir arkada yürüdüler. Ayaz aniden durdu Emir’e dönerek sert bir yumruk attı. Emir bu yumruğun geleceğini biliyor olsa da bu kadar çabuk ve sert olacağını tahmin etmemişti. Ayaz canından çok sevdiği biricik kız kardeşinin hayatında biri olmasını hala kabullenmiş değildi. Nasıl olabilirdi böyle bir şey anlamıyordu. Kız kardeşi en azından kendisine hayatında birisinin olduğunu söyleyebilirdi. Tamam, başta kızardı, gönül koyardı ama kabullenirdi. Bu şekilde başka bir ülkede tanıştığı adamla evlenmiş olması, bunun yanı sıra kimseye haber vermemesi canını çok yakıyordu. Emir yediği yumruk ile biraz sarsılsa da devamının gelmesini bekledi. Ayaz’ın sinirle kasılan yüzüne baktıkça bir sonraki yumruğun bir öncekine göre daha sert olacağına düşünüyordu. Çok beklemeden gelen ikinci darbe ile bu sefer ayakta duramayarak yere düştü. Yüzünün uzun bir süre şiş ve mor olacağına emin bir şekilde ayağa kalktı. Ağzına gelen kanı yere tükürerek uzaklaştırdığında Ayaz’ın kendine baktığını gördü. “ sinirin geçmediyse devam edebilirsin ” Emir’in yediği dayağa rağmen yüzünde içten bir ifade vardı. Ayaz sabır çekerek az ilerdeki banka oturdu. “ geçmedi sinirim yüzünü gördükçe bir yumruk daha vurasım var o yüzden sus ve eve git ” Emir onun söylediklerini duymamış gibi banktaki boş yere oturdu. “ beni buraya konuşmak için getirmedin mi? Konuşmadan bir yere gitmiyorum ” Ayaz sinirli bir şekilde yüzünü sıvazladı. “ ya sabır, konuşacak bir şeyim yok benim seninle kardeşimden uzak dur yeter ” “ kardeşin, benim karım kızımın da annesi nasıl uzak durabilirim onlardan ” Emir’in ateşe körükle gitmekte üstüne yoktu. Hayal’in ailesinin bazı şeyleri kabullenmesi gerekiyordu. Kendi annesi dahi bu evliliğe ne kadar karşı olsa da Hayal’in ondan uzak durmasını istememişti. Annesinin zaman ile onu seveceğini biliyordu. Bu evlilik sadece çok ani olmuştu. Annesi için bir de Buse mevzusu vardı tabi orası ayrıydı. Ayaz kendisi ile bu şekilde konuşan adama ters ters bakarak konuşmaya başladı. “ sen benim kardeşimin hiç bir şeyi değilsin.” Ayaz’ın içindeki kıskançlık onu saçmalamaya itiyordu. Elbette biliyordu bu adam kardeşinin kocası bebeğinin babasıydı. Ama işte bir aması vardı Ayaz’ın, kardeşinden uzun zamandır ayrıydı. Şimdi bir adam gelmiş onu kendisinden tamamen kopardığını söylüyordu. Olmazdı işte olamazdı. Ayaz kardeşinden artık ayrı kalamazdı. Emir yanındaki adamın gözlerine bakarken düşündüklerini anlayabiliyordu. Bir kardeşi yoktu belki ama artık bir kızı vardı. “ amacım onu sizden koparmak değil. Evlilik böyle bir şey değil biliyorsunuz değil mi? ” Ayaz konuşmak istemeyerek sessiz kaldı. Ne söyleyebilirdi ki. O haklıydı. “ biz haber vermeden evlendik, usulü ile bir evlilik yapamadık bu konuda gerçekten üzgünüz. Benim ailemde daha yeni öğrendi. Ülkeye döndüğümüzde önce ailemin yanına gittik. Babam hemen kabullense de annem için süreç biraz daha yavaş ilerliyor. Sizde böyle yapmayın lütfen rica ediyorum sizden, benim için sıkıntı değil. İstediğiniz gibi davranın bana, ama Hayal’e karşı eskisi gibi olun istiyorum. Onun mutsuz olmasını istemiyorum. Ben Hayal ve kızım için canımı veririm üzülmelerine dayanamıyorum ” Ayaz karşısında yüzü gözü yavaş yavaş moraran adamın konuşmasını dinlerken sinirleri biraz olsun yatıştı. Şuan fark ediyordu da biraz sert mi vurmuştu. Yüzünü buruşturdu. Kardeşine bunu nasıl açıklayacaktı hiç bilmiyordu. “ yüzün şişmeye başladı eve git yüzüne buz tut ” Emir yüzünün şiştiğini elbette hissediyordu. Canı da ilk zamankinden daha çok acıyordu. Fakat bunu belli etmedi. Ayaz ile tek kalarak konuşma fırsatını kaçıramazdı. Ortamı biraz daha yumuşatmak için başka bir konu açtı. “ biliyor musun? Kısa bir süre önce Hayal ile senin hakkında konuşuyorduk. Evlendiğimizi öğrendiğinde senden korkmalı mıyım? Diye sormuştum” “ cevabını biraz önce aldığını düşünüyorum ” Emir’in canı acısa da güçlü bir kahkaha attı. “ sağlam iki yumruk ile aldım cevabımı sağ ol, Hayal bana senden korkmamı ama Kerem’den daha çok korkmamı söylemişti.” Bu sefer gülen taraf Ayaz oldu. Çünkü kardeşi söylediklerinde çok haklıydı. Ayaz kıskançtı ama Kerem’in ablasının yanından geçip giden adama bile laf söylemişliği vardı. Ayaz’a göre bugün olayın şoku ile sesi çıkmamıştı. Yarın Emir’i kardeşinin yanına bile yaklaştırmayacağını biliyordu. Ayaz yerine gelen keyfi ile oturduğu banktan kalktı. Az önceki sinirli hali aksine ıslık çalarak evin yolunu tuttuğunda Emir’de onunla beraber kalktı. “ ne oldu ” Emir ne kadar sorarsa sorsun Ayaz’dan bir cevap alamadı. Kafasındaki soru işaretleri ile eve giden adamın peşine takıldı. Eve girdiklerinde Ayaz, Emir’e buz vererek odasına çekildi. Gitmeden önce kardeşinin yanına gitmemesi konusunda uyarmayı ihmal etmedi. Emir onun bu uyarılarını dinlese de elbette uygulamadı. Yüzüne tuttuğu buz torbası ile Hayal’in odasına girdi. Yatak küçük olduğu için yanlarına uzanmak istemedi. Onları uyandırmak en son isteyeceği bir şeydi. Oysa Hayal kapı sesini duyunca uyanır gibi olmuştu. Yorgunluğu yüzünden gözlerini açamamış olsa da kocasının kokusunu aldığında tekrar uykuya daldı. Emir bir köşede duran minderlerin birini alarak kızının yattığı tarafa yere bırakarak yatağın yanına oturdu. Rüya’ya baktığında yine ona aldığı oyuncağa sarılarak uyuduğunu gördü. Kızı her geçen gün daha da büyüyordu. Kendisine bakan ela gözleri dolduğunda Emir’in canı yanıyor baba olmak ne demek o zaman daha iyi anladığını hissediyordu. Uyandırmadın kızının boşta olan elini tuttu. Rüya hemen babasını hissederek işaret parmağını sıkıca tuttuğunda Emir yüzündeki sıcak tebessüm ile başını yatağa yasladı. Gözleri yavaş yavaş kapanırken içinden kızının ve karısının her zaman yanında olmasını diledi. ……… Hayal sabah kardeşinin sinirli sesi ile uyandığında nerede olduğunu anlaması uzun sürdü. Uzun zamandır kendi odasında uyumaması da buna bir etkendi. Tam anlamı ile uyanamamış olsa da kardeşinin kısık ama sinirli sesi gelen sesine doğru döndü. Gözlerini ovuşturarak açmaya çalışırken bir yandan da söyleniyordu. Kerem sabah uyanır uyanmaz ablasının odasına girdiğinde gördüğü kişi ile sinirlendi. En son babası ona misafir odasında kalmasını söylediğini hatırlıyordu. Görüyordu ki adam babasının sözünü dinlememiş ablasının odasında kalmıştı. Kerem içindeki ablasını paylaşamamanın verdiği kıskançlıkla ablasını uyandırdı. Sesindeki sinirin kendisi de farkındaydı ama durduramıyordu. Ablasının biri ile evli olmasını hala kabul etmiş değildi. Hem de uzun zaman sonra ona kavuşmuşken hiç paylaşamazdı. Yeni yeni uyanmaya başlayan ablasına bir kez daha seslendi. “ abla kalk hadi ” “ canım kardeşim insan ablasını böylemi uyandırır ayrıca sabah sabah bu ne sinir ” Kerem ablasının sonunda uyanarak kendisi ile konuşmasına sevindi. Ellerinden kaldırma çalışırken bir yandan da söyleniyordu. “ babam bu adama başka oda da kalacaksın demedi mi neden burada neyse kalk hadi salona gidelim ” Hayal kardeşinin söylediklerini kavradığında kaşlarını çatarak diğer tarafa baktı. Gördüğü manzara karşısında çatılan kaşları düzelerek yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu. Bu gülümse kocasının morarmaya başlayan yüzünü görene kadar kaldı. Kocasının adı kısık sesli bir çığlık ile ağzından çıktığında genç adam irkilerek uyandı. Onun uyanması ile Rüya’da duyduğu seslerden rahatsız olarak ağlamaya başladı. Oysa birkaç saniye önce babasının parmağını sıkı sıkı tutmuş bir şekilde uyanmıştı. Emir yanı başında ağlayan kızını kucağına alarak sakinleştirmeye çalışırken kendisine bakan ikiliye soru dolu gözler ile bakıyordu. Hayal’in kızının ağlamasına sebep olduğunu fark ettiğinde gözleri doldu. Bir an için kızının yanında olduğunu unuttuğu için çok pişmandı. Emir karısının dolan gözlerini gördüğünde hızla yanına yaklaşarak kızını sağ omzuna yasladı. Karısını ise sol tarafına çekerek sarıldı. “ yine niye doldu gözlerin” “ kızımı korkuttum ” “ isteyerek yapmadın sonuçtu üzme kendini ” Kerem karşısında sarılan çifte kaşlarını çatmış bir şekilde bakıyordu. Hayal kocasının kollarında biraz sakinleşerek geri çekildiğinde uzanarak kızını kendi kucağına aldı. Kocasının kucağında sakinleşen kızı kendisine geldiğinde gözleri kızarmış bir şekilde bakıyordu. “ korkuttum mu seni kızım. Babanın yüzünü görünce bir an düşünemedim özür dilerim ” Rüya sanki annesinin dediklerini anlamış gibi annesine minik bir gülümseme sundu. Hayal onun gülüşü ile neşelenirken kendisine bakan kardeşine döndü. “ dayısı sen kızım ile daha tanışmadın değil mi? ” Kerem her ne kadar az önce ablasını kıskanmış olsa da yeğenini kucağına almayı çok istiyordu. Birkaç adım uzağında ki ablasının yanına hızla yaklaşarak yeğenini mini elini tuttu. “ dayıcığım alıyım seni kucağıma hı ” Hayal kızını yavaşça kardeşini kucağına bıraktı. “ dikkatli tut olur mu? Siz salona geçin biz birazdan geliriz yanınıza ” Kerem her ne kadar ablasını Emir ile yalnız bırakmak istemese de Rüya ile odadan çıktı. Nasıl olsa artık ablası yanındaydı. Bol bol aralarına girerdi. Hayal kardeşi odadan çıktığında kapıyı kapatarak arkasını döndü. Emir’in yüzünün haline rağmen kendisine gülümseyerek bakması karşısında çatılan kaşları düzeldi. Yavaş adımlarla yanına yaklaştığında yüzünde endişe vardı. Karşısında durarak moraran yüzünü parmak uçları ile okşadı. Emir hissettiği dokunuşlarla gözlerini huzur ile kapatırken karısının sesini duydu. “ Emir yüzünün bu haline ne bunu sana abim mi yaptı.” “ önemli değil Hayal, yemem gereken birkaç yumruk yedim o kadar ” Hayal sorularına cevap veren kocasına bakarken evli oldukları süre boyunca ilk defa bugün ilk adımı o attı. Kocasının moraran yanağına dudaklarını bastırırken heyecandan titriyordu. Emir yanağında hissettiği dudaklar ile mest olurken kollarını karısının beline sararak aralarındaki kısa olan mesafeyi kapattı. Hayal yanakları al al olmuş bir halde dudaklarını çektiğinde Emir ile göz göze geldi. Onun kendisine gözleri parlayarak baktığını gördüğünde daha çok utanarak kafasını onun göğsüne yasladı. Emir onun haline kısık sesle bir kahkaha atarken sıkıca sarıldı. Burnuna gelen muhteşem kokuyu daha fazla solumak için karısının saçlarında nefeslendi. Hayal’i yaklaşık iki aydır tanıyordu. İlk günden dikkatini çeken kollarındaki kadından sadece hoşlanmıyor artık seviyordu. Hatta aşıktı. Onun için her zorluğa katlanırdı. Hayal ne kadar utanıyor olsa da bulunduğu yerden memnundu. İki aydır tanıdığı adama fazlasıyla alışmıştı. Burnuna gelen kocasının kokusunu derince soludu. Bu güne kadar farkında değildi ama kocasını seviyordu. Başkasına göre kısa bir zamanda hissettiği bu sevgi saçma gelebilirken ona göre çok doğru geliyordu. Onunla Tarık’ı kıyaslama hatasına girmeyecekti ancak Tarık’ın yanında hiç bu kadar güvende ve sevildiğini hissetmemişti. Her ikisi de birbirlerinden habersiz bundan sonraki günlerde hayatlarının daha mutlu, huzurlu ve sevgi dolu geçmesi için dualar etti.
Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Bölümleri artık haftalık yayınlayacağımı daha önce belirtmiştim. Bu kitapla beraber bir kitabıma da bölüm yazarak yayınlamaya çalışıyorum. Şuan " Gece Mavisi " kitabımı yazarken daha rahat ve üretici olduğum için o kitabımı finalle kadar götümeyi planlıyorum. Hak vereceksiniz ki iki kitabı aynı anda yazamıyorum. Bu yüzden şu anlık odağımın diğer kitabımda olması önceliğim. Bu kitabım içinse bölüm yazdıkça atacağıma emin olabilirsiniz. |
0% |